Peintres (Ressamlar)

İnanna Salome

Aktif Üye
4 Eki 2023
256
1,646
Matematik ne kadar alakasız diye düşünürdüm uzun yıllar

Ama sonraları gerek çekim senaryolarında olsun gerekse kurguda olsun matematiğin olmazsa olmaz olduğunu farkettim.

Kısaca matematiği hesaba katmayan filmler hep başarısız olmuşlardır

Kurguda ritm konusunda ise başvuru olabilecek bir kitap var:
"Walter Munch" ın "Göz Kırparken" şaheserini ilgilenenlere mutlaka tavsiye ederim

Tanıtım.


Harika bir paylaşım. Eisentein'in çarpıcı kurgusuna hayran bünyeler için enfes.
Çok teşekkürler.
 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,080
6,361
Bu arada , Sn. @İnanna Salome ve Sn. @kemalettin 'in değindiği November filmi aklımda ! Konuya ilişkin bir çizgi roman paylaşımı olursa , ya da bir şekilde konu gelirse , hafta içi düşüncelerimi yazarım. Zira yetiştirme durumunda olduğum çalışmalara , beni bugün çok sevindiren ,değerli @Calligrapher 'in paylaştığı tez çalışmalarını okuma durumum eklendi. Bir taraftan da , merakla dostumuz @Osidi 'nin yeni yapacağı paylaşımlarda gözüm !!!
 

kayıntı

Yeni Üye
19 Haz 2022
81
392
Hiç unutmuyorum , 3yıl önceydi . Nette tesadüfen rastladığım bir haber beni çok şaşırtmıştı. Dünyada , çeşitli ülkelerden Google aracılığı ile 2020 yılı itibariyle, en çok aranan sanatçılar ( ressamlar da değil , daha genel kapsam olan sanatçılar ! ) açıklanmıştı. Hiç tahmin etmediğim sonuç açıklandı. Dünyada 1 numarada Leonardo da Vinci çıkmıştı. ( Tam 82 ülke ) Şaşırmam bu sonuçla ilgili değildi , hemen ardından gelen 2 numaraya şaşırmıştım ; Frida idi bu sanatçı !! Van Gogh ve Picasso gibi bir çok sanatçı Frida'dan daha alt sıralarda yer alıyorlardı. Çünkü Frida tam 29 ülke tarafından , Google ile aranan sanatçı olmuştu. Bu durumu tahmin edemememin nedeni Frida'nın sanatını küçümsemem değil tabii , olamazda . Ama , doğrusu bir çok sanatçı varken , bir kadın sanatçının özellikle Frida'nın bu sonuca ulaşmasına sevindiğimi hatırlıyorum. ( Ayrıca Artemisia Gentileschi 4 numarada yerini aldı )

Duruma Türkiye açısından baktığımda , daha büyük bir sürpriz beni bekliyordu. Türkiye'den 1 numaraya yerleşen sanatçı Frida oldu !! Yani , ülkemizde en çok merak edilen sanatçı, yani hakkında en çok bilgi aranan sanatçı Frida !

Frida denildiğinde aklıma dört şey gelir .
İlki tabii ki resimleri . O resimler ki , gerçeküstü akımına dahil olmalarının yanı sıra , aslında ünlü ressamın bir bakıma hayatından izleri taşır. Gerçi her ressam ya da her sanatçının eserleri kendilerinden izler taşır doğal olarak. Ama , Frida'nın resimlerini daha önce hiç bilmeyen biri , renk cümbüşü içinde , çekilen acıları hisseder. Çok genç yaşında , 19 yaşında geçirdiğ bir otobüs kazası sonucu omurga kemiği kırılmasıyla , ömür boyu sürdürülen acılar içinde yaşam. 32 kez ameliyat geçirilen bir kişinin ruhsal durumunu düşünemiyorum. Yatağa kenetlenmiş durumdaki fotoğraflarına hala bakamam !

İkinci aklıma gelen şey , büyük aşkı Diego Rivera . O da büyük sanatçıydı. Duvar resimlerini hala hayranlıkla bakarım. Ama , aslında bu aşkı da acılarla dolu yaşıyor Frida. Hem de ne derin acılar. Detayı , 2002 yapımı Frida filminde !!

Üçüncü aklıma gelen şey ise , yukarıda sözünü ettiğim Frida filmi, daha da doğrusu Selma Hayek. Müthiş bir performanstı , ilgili filmde izlediğim. Adeta Frida yeniden canlanmış , hayat bulmuştu. Filmin yapımının 7 yıl sürdüğünü hatırlıyorum. Hayek , Frida için , '' çok değişik biri , acılar ve karanlıklar içinde kendi mizahı var bu kişinin '' demişti.

Ama , konumuz Frida ! Bir ressam düşünelim ki , bütün dünya kendisini surrealist olarak tanımlamasına rağmen , kendisi bunu kabul etmemiş olsun. Her defasında , '' ben aslında kendi gerçeklerimin resimlerini yapıyorum. '' demişti. Resimlerinin her birinin açılımı bu yazı sınırlarını aşar , doğal olarak !

Ve dördüncü aklıma gelen madde , Frida ve Diego çiftinin sanat kolleksiyonları. Kendi resimlerinin dışındaki sanat kolleksiyonlarının önemli bir bölümü '' ex voto '' ları kapsar. ( ex voto : Latin dünyasıyla ilgili , teklif edenin hayatta kaldığı tehlikeli bir olayı tasvir eden adak resimleri Resimlerin alt taraflarında yazılı açıklama yer alıyor. ) İkilinin biriktirdiği yüzlerce ex voto dahil , daha pek çok sanat eserinden oluşan ve de ara ara sergilenen kolleksiyonları , halen daha çeşitli ülkelerde ilgi çekmeye devam ediyor.

Dostumuz @Osidi'nin paylaştığı Frida çizgi romanı , bir taraftan bende çağrışımlar zinciri oluştururken , diğer taraftan Balthasar - Cornette ikilisinin renkli resimleri hayal dünyamda Latin Amerika ortamına beni seyahat ettirdi. Üstelik , ülkemizdeki sanatsever kitlenin en merak ettiği sanatçıyı konu edinerek !! Çok teşekkürler @Osidi .
Yazınızla ilgili düşünürken altta linkini verdiğim yazıyı hatırladım; özet olarak kapitalist sistemin Frida'yı metalaştırmasından bahsediyordu.
Bir de Picasso'nun listeye giremediğine şaşırdığınızı yazmışsınız. Picasso'nun özel hayatına baktığımızda bunun cevabı açık; adam bir "Womanizer". Yaşadığı tüm kadınlara acı çektirmiş bir sosyopat.
 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,080
6,361
Sn. @kayıntı . Mesajınızı okudum. Picasso örneğinden başlayacak olursak , sanatçıların oluşturduğu eserleri değerlendirirken , kişilik yapılarının dahil edilmemesi gerektiğine inanırım. Zira , bildiğiniz gibi oldukça olumsuz karakter yapısına sahip olan bir çok sanatçının , aslında önemli sanat eserlerini oluşturduklarına tanık olmuşuzdur. Şahsen ben , yukarıda bahsettiğim her iki durumu ayrı değerlendirenlerdenim. Verdiğiniz örnekte, Picasso'nun kişilik yapısının, onun sanat eserlerinin kalitesini düşürdüğü gibi bir düşünceye sahip değilsinizdir sanırım.

Küresel kapitalizmin sanatı metalaştırması konusuna gelince ; size bu konuda bir kitap önerim bulunuyor. Eğer okumadıysanız , şiddetle öneririm.

Sanat - Mezat : 12 Milyar Dolarlık Köpekbalığı - Don Thompson

Bu kitap , mesajınızda belirttiğiniz konu hakkında , önemli bilgiler veriyor.

Saygılarımla
 

İnanna Salome

Aktif Üye
4 Eki 2023
256
1,646
Yazınızla ilgili düşünürken altta linkini verdiğim yazıyı hatırladım; özet olarak kapitalist sistemin Frida'yı metalaştırmasından bahsediyordu.
Bir de Picasso'nun listeye giremediğine şaşırdığınızı yazmışsınız. Picasso'nun özel hayatına baktığımızda bunun cevabı açık; adam bir "Womanizer". Yaşadığı tüm kadınlara acı çektirmiş bir sosyopat.
Skop'taki şu bölüm neoliberalizmin kendisine tehtid olabilecek her şeyi dönüştürmek, yozlaştırmak ve temelinden kopararak kendi ajandalarına hizmet için kullandığı aparat; kimlik siyasetini pek güzel ifade etmiş.
"
Hayden Herrera’ya saygım büyük, hem Kahlo üzerine kitabıyla hem de diğer çalışmalarıyla sanat tarihine önemli katkılar yaptı. Ancak, ABD’de yaşayan bir Meksikalı olarak, onun kitabının, ana-akım, beyaz, feminist bir Kahlo yorumunda etkili olduğunu düşünüyorum. Bence bu yorum, Kahlo’nun eserlerinin Meksika tarihiyle ve bu coğrafyanın özgül politik koşullarıyla olan ilişkisini önemsizleştiriyor. Kitabı okuduğunuzda Meksika’daki toplumsal ve politik olaylara dair fikir ediniyorsunuz; ama bu fikir, Kahlo’nun patolojilerine dair son derece ağlak, psiko-biyografik bir temsilin yanında önemsiz kalıyor. "

Picasso'nun "womanizer" olmasından ziyade politik duruşu rahatsız etmiştir.
"Hayır, resim ev süslemek için yapılmaz. Düşmana karşı savunma ve saldırı için bir silahtır." diyen Komünist Picasso sadece Guernica'yı değil Kore Katliamı tablosunu da yapıp ABD'nin yaptığı katliamı da dünyaya duyuran bir sanatçı. Şurada Picasso ve Goya üstüne güzel bir inceleme var.
 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,080
6,361
Daha önceki mesajlarımda yazmıştım . diyarımızda eser paylaşımları gibi yorum paylaşımlarının da oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Hatta , benim düşünceme göre , bu imkanın sağlandığını gördüğüm çok önemli bir platform . Çizgi roman sanatını çok sevmekle birlikte , bu platformu sadece çizgi roman paylaşımı olarak görmeyenlerdenim. Çizgi roman başta olmak üzere çeşitli alanlarda , büyük emekleriyle eser paylaşan dostlarımızın, '' Bilim ve Sanat '' konularında paylaşılan eserlere dayanan düşünce ve yorum paylaşımlarını da merakla okuyorum ,
Bir çok dostumuzun olduğu gibi , son zamanlarda sizin paylaştığınız mesajlarınızın da dikkatimi çektiğini söylemeliyim Sn. @Levent 16 . Ben de sizin mesajlarınızı keyifle okuyorum , fırsatım oldukça katılmaya çalışıyorum. Sanat ve bilimden , daha doğrusu düşünmekten zevk alan dostlarımızla , bu tür paylaşımlar , gerçekten ayrı bir keyif. Ayrıca , yukarıdaki mesajınız beni çok mutlu etti, sanırım diğer dostlarım da aynı düşünceye sahiptirler.

Nazik mesajınız için, size çok teşekkür ederim Sn. @Levent 16
 

Calligrapher

Onursal Üye
5 Nis 2021
1,205
7,159
Değerli @eankara dostumuzun yukarıdaki görüşlerine tamamıyla katılıyorum. Ben de bu platformun, sadece çizgi roman ve diğer kitap ya da dergilerin paylaşımının yapıldığı bir site değil, fakat aynı zamanda çok değerli üyelerinin karşılıklı saygıya dayalı olarak demokratik bir ortamda nitelikli görüş ve yorumlarını paylaştığı zengin bir vaha olduğunu düşünüyorum. Bu bağlamda, son bir kaç haftadır değerli @Levent 16 'nın özellikle geçmiş dönemlere ilişkin değerlendirmelerinden kendi adıma çok şey öğrendiğimi belirtmeliyim. Bu vesileyle, kendisine şükran duygularımı ifade etmekten mutluluk duyuyorum.
 

kayıntı

Yeni Üye
19 Haz 2022
81
392
Sn. @kayıntı . Mesajınızı okudum. Picasso örneğinden başlayacak olursak , sanatçıların oluşturduğu eserleri değerlendirirken , kişilik yapılarının dahil edilmemesi gerektiğine inanırım. Zira , bildiğiniz gibi oldukça olumsuz karakter yapısına sahip olan bir çok sanatçının , aslında önemli sanat eserlerini oluşturduklarına tanık olmuşuzdur. Şahsen ben , yukarıda bahsettiğim her iki durumu ayrı değerlendirenlerdenim. Verdiğiniz örnekte, Picasso'nun kişilik yapısının, onun sanat eserlerinin kalitesini düşürdüğü gibi bir düşünceye sahip değilsinizdir sanırım.

Küresel kapitalizmin sanatı metalaştırması konusuna gelince ; size bu konuda bir kitap önerim bulunuyor. Eğer okumadıysanız , şiddetle öneririm.

Sanat - Mezat : 12 Milyar Dolarlık Köpekbalığı - Don Thompson

Bu kitap , mesajınızda belirttiğiniz konu hakkında , önemli bilgiler veriyor.

Saygılarımla
Sayın eankara, sanırım küçük bir yanlış anlaşılma oldu; Picasso'nun kişilik yapısından bahsetmemin nedeni Google arama listesine üstlerde girememe nedeninin özel hayatının "sevimsiz" olduğu gerçeğinden kaynaklandığı idi.
Sanatçının eserini özel yaşamıyla ilişkilendirmek bana da saçma geliyor. Bir tartışmada bunun aksini savunan birine şaka yollu "Ne yani, şimdi Beethoven evinde temizlikçi kadına pandik attı diye 5. senfoniyi dinlemeyecek miyiz?" demiştim.
Kitap önerisi için teşekkürler.
 

Osidi

Onursal Üye
14 Eyl 2009
1,463
17,532
Ankara
jzy6scgekdnjh7j5g.jpg



 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,080
6,361
Sn. @Osidi 'nin ressamlar konusunda paylaştığı yayınlara baktığımda, bazen farklı yayın kuruluşlarının aynı ressamı konu edinen çizgi romanlar yayınladıklarını görüyorum. Son olarak , @Osidi 'nin paylaştığı Frida Kahlo , daha önce rastladığım Van Gogh bu tür, tekrar tekrar ele alınan biyografik yayınlar. Hangi ülkede olursa olsun, bu tür aynı konulu yayınları , ele alınan konulara yoğun ilginin göstergesi olarak görmek gerekiyor. Önceki Frida konusuyla ilgili mesajımda , bu ilginin sayısal göstergelerinin olduğunu belirtmiştim. Yukarıda sunulan , bu ikinci Frida Kahlo kitabında, İspanyol sanatçı Maria Hesse'nin çizimlerine merak edip ayrı ayrı inceledim. Bence Hesse , Frida Kahlo'nun resimlerini çok ayrıntılı incelemiş ve kitabına aldığı çok bilinen tabloları, çok sade olarak naif tarzla , renk cümbüşü içinde yeniden yorumlamış. Farklı tarzda yorum yapmasına rağmen , aynı yoğun duyguları izleyiciye aktarmayı çok iyi başarmış. Bir bakıma ,'' Frida'nın sanatçı kişiliği yeniden canlanmış demek abartma olmaz sanırım. Daha da ilginç durum , kitabın sonunda karşımdaydı !! Hesse , kitap boyunca değindiği tüm Frida tablolarını ,kitabın sonunda, bu kez kronolojik liste olarak sıralamış. Her bir tablonun , sanatçı tarafından hangi yılda , ne için yapıldığını , şu an hangi müzede ya da kolleksiyonda bulunduğunu , ilave bilgilerle, kısa kısa notlar şeklinde açıklamış.

Örneğin ; Frida'nın 1931 yılında yaptığı, '' Frida ve Diego Rivera '' tablosuyla ilgili şu notlar var.

1931 Frida ve Diego Rivera
Düğünlerinden iki yıl sonra yapıldı. Frida'nın ayakları sanki yüzüyormuş gibi zar zor yere değiyor.
Efsane şunları açıklamış ; '' İşte bizi görüyorsunuz. Ben Frida Kahlo ve sevgili kocam Diego Rİvera. Bu portreleri Kaliforniya'nın güzel şehri San Francisco'da arkadaşımız Bay Alberta Bender için yapmıştım , 1931 yılının Nisan ayıydı. ''

Ünlü ressama , ülkemiz dahil hangi ülkeden olursa olsun , bu yoğun ilgi sürdükçe , ufukta , daha çok Frida çizgi romanları görürüz diye tahmin ediyorum. Teşekkürler @Osidi .
 

Calligrapher

Onursal Üye
5 Nis 2021
1,205
7,159
Değerli @eankara üstadımızın görüşlerine tamamıyla katılıyorum. Değerli @Osidi üstadın daha önce paylaşmış olduğu Frida Kahlo çizgi romanı sanatçının yaşamının sadece kısa bir kesitini ele alıyordu (daha çok Trotsky ve fikirleri ön planda idi), bu ise gerçek anlamda bir biyografi. Maria Hesse müthiş bir iş çıkarmış, büyük sanatçı Frida Kahlo'nun yaşamını, önemli tablolarını da yeniden yorumlayarak, 150 sayfalık bir çizgi romana sığdırmayı başarmış. Çizimleri harika, kitabın sonundaki tabloların kısa açıklamalarla kronolojik listesi çok yararlı. Daha önce Maria Hesse ismini hiç duymamıştım, bu kitap vesilesiyle araştırdığımda kendine özgü tarzıyla David Bowie ve Marlyn Monroe'nn da çizgi roman biyografilerini de yazmış olduğunu gördüm, eminim onlar da çok başarılıdır. Frida Kahlo kitabının goodreads puanı da oldukça yüksek: 4.41.
Aşağıdaki linkte Hesse'nin Frida'yı fırçasıyla nasıl çizdiği görülüyor:

 

Osidi

Onursal Üye
14 Eyl 2009
1,463
17,532
Ankara
Jour-J/D-Day albümlerinin üstad @scanfan tarafından çevirilmis sayıları ve her zamanki müthiş sunumu burada. Toplam yayınlanan Jour-J 48 sayı olmuş, nette bulunabilen tüm İngilizce sayıları üstad çevirmiş.

46/47. sayılar Salvador Dali hakkında, Fransızca

yfoluems41zhp4w5g.jpg



x268lrfs8huydb25g.jpg
 

İnanna Salome

Aktif Üye
4 Eki 2023
256
1,646
jzy6scgekdnjh7j5g.jpg



Sanat eserinin yapılış dönemini ve sanatçının geçmişten geleceğe tüm etkileşimleriyle yaratım sürecini anlatan, kendisi de sanat eseri olan bir yapıt. Goya'nın 1819'da satın aldığı evi, Quinta del Sordo' da 1819-1824 yılları arasında, evin duvarlarına çizdiği Pinturas Negras -Kara Resimler 'in ruhunu yaşatan, beş muhteşem movimiento'dan oluşan, Saturnalia çizim senfonisi.
Dördüncü bölüm başlı başına bir sanat tarihi dersi. William Blake - The Great Red Dragon and the Woman Clothed with the Sun'dan , Beethoven-Grosse Fuge geçiş ve geçmiş gelecek şair,ressam,bestecilerle,mitolojik tanrılarla etkileşimle zirveye ulaşan bölüm enfes. Jung'un Kırmızı Kitap'ına yaraşır bir akaşik kayıtlar yaratım festivali.
Ingeborg Bachmann'ın şaheseri Malina'da şiirle senfoni yaşatan bölüm vardı. Saturnalia da o boyutta bir güzellik.
Böylesi başyapıt bir eseri, bizlerle paylaştığınız için sonsuz teşekkürler Sayın @Osidi .
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

İnanna Salome

Aktif Üye
4 Eki 2023
256
1,646

0dj4sz65qx3iu1w5g.jpg


Sayın @Osidi sayesinde enfes bir sanatçı keşfettik. Sayın @eankara ve Sayın @Calligrapher harika katkılarıyla, Maria Hesse hayranlığımız tüm eserlerine ulaşma tutkusuna evrildi. Maria Hesse, Frida Kahlo ve eserlerine yaptığı derinlikli bakışı çok ilgimi çeken David Bowie biyografisinde de yapıyor. İlgimi çekmeyen Marilyn bile Hesse bakışıyla ilginçleşiyor. Hatta sadece çizimlerini yaptığı Virginia Woolf kitabı da buldum. Ama en ilginç iki yapıtı efsane: El Placer (Pleasure) ve Malas Mujeres (Bad Women). Hemen instagramını da takibe aldım.
Bu da sitesi; tüm çalışmalarına bakmak, uçsuz bucaksız Maria Hesse hayal dünyasında seyahat etmek isteyenler için.
 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,080
6,361
Da Vinci ile aynı dönemin sanatçısı olan, dev sanatçı Michelangelo, heykelleriyle , resimleriyle halen günümüzde en önemli sanatçılar grubunda olmayı sürdürüyor. Sanatseverlerin oylarıyla , internet alanında dünyanın gelmiş geçmiş en iyi heykeltraşı olarak seçildiğini hatırlıyorum. Ama , özellikle başrollerinde Charlton Heston ve de Rex Harrison'un oynadığı, tv.den izlediğim ünlü sanatçıyı konu alan filmi unutamam. Michelangelo , Sistine Şapel'in fresklerini hazırlarken , özellikle tavan freskleri için yatar vaziyette fırça ile çalışmış , Bu çalışmaların sabır gerektiren, kol ağrıtan çok zor iş olduğu görülüyordu. Tabii , Papa ile yaşanan sinir harbi de yansıtılmıştı.

Sn. @Osidi 'nin paylaştığı ünlü sanatçı hakkındaki iki cilt , ünlü sanatçı hakkında güzel bir biyografik çalışma .Özellikle ilk cildin son sayfalarındaki vahşet , okuru oldukça şaşırtıyor. Ayrıca , kesik baş ile ilgili tabakta yine bir latince özdeyiş var ; '' venit iustitiae sol ''
( Adalet güneşi geldi ! )

İkinci cilt , ilk cildin sonundan kaynaklanan bir gerilim romanı gibi , tabii dönemin yaşandığı yılları düşünecek olursak , yoğun ezoterik atmosfer cabası !! Ama, tüm bu gelişmeler sürerken , Didier Conrad'ın romanı kadar , Thibaud de Rochebrune'un çizim tarzı dikkatimi çekti. Özellikle son sayfadaki çizimler , Şapel'in fresklerini gözler önüne seren , müthiş bir çalışma.

Teşekkürler Sn. @Osidi . Efsane arşivinizden emeklerinizle , yine ilginç eserleri görme imkanımız oldu.
 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,080
6,361
Yine , diğer paylaşımlarınız gibi çok ilgi çekici ( bence yorum yapmaya da kışkırtıcı !!! ) bir paylaşım dizisine imza attınız Sn. @Osidi . Üstelik , müzik , sinema derken ressamlar dahil her koldan !! İyi ki varsınız . Diyarımızdaki siz ve sizin gibi dostların titiz seçimleri sonucu nitelikli paylaşımlarla , keyif dolu anlar geçirmemizi sağladığınız için teşekkürler. İlk fırsat bulduğum anda , düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Günlük çalışmalarımı sürdürürken , kitaplarınızı tek tek indirmekteyim. Sağ olun , paylaşımlarınız her zamanki gibi yüksek kalite düzeyinde .
 

Levent 16

Aktif Üye
22 Kas 2011
311
1,615
Sanat eserinin yapılış dönemini ve sanatçının geçmişten geleceğe tüm etkileşimleriyle yaratım sürecini anlatan, kendisi de sanat eseri olan bir yapıt. Goya'nın 1819'da satın aldığı evi, Quinta del Sordo' da 1819-1824 yılları arasında, evin duvarlarına çizdiği Pinturas Negras -Kara Resimler 'in ruhunu yaşatan, beş muhteşem movimiento'dan oluşan, Saturnalia çizim senfonisi.
Dördüncü bölüm başlı başına bir sanat tarihi dersi. William Blake - The Great Red Dragon and the Woman Clothed with the Sun'dan , Beethoven-Grosse Fuge geçiş ve geçmiş gelecek şair,ressam,bestecilerle,mitolojik tanrılarla etkileşimle zirveye ulaşan bölüm enfes. Jung'un Kırmızı Kitap'ına yaraşır bir akaşik kayıtlar yaratım festivali.
Ingeborg Bachmann'ın şaheseri Malina'da şiirle senfoni yaşatan bölüm vardı. Saturnalia da o boyutta bir güzellik.
Böylesi başyapıt bir eseri, bizlerle paylaştığınız için sonsuz teşekkürler Sayın @Osidi .
İnanna Salome'nin Türkçeyi kullanışı, cümle kuruşu, sanat bilgisi olumlu anlamda farklı geliyor bana. Belki resim, belki edebiyat alanında bir sanat eğitiminiz var gibi. Söylemeden geçemedim.
 

İnanna Salome

Aktif Üye
4 Eki 2023
256
1,646
Sayın @eankara çok güzel ifade etmiş; sayın @Osidi 'nin özel ve güzel paylaşımları ve diyar dostlarının değerli katkıları ile adeta sanat festivali yaşıyoruz. Yabancı dillerimizi çoğaltma motivasyonu da cabası.
Sayın @Levent 16 güzel sözleriniz için çok teşekkürler. Sadece Schopenhauer'ın pek güzel anlattığı cinstenim: sanatta zevk alan, adeta sanatla soluk alan, sanat aşıklarından.
Harikalar Diyarı da benim için tam bir vaha. Sonsuz teşekkürler, diyar dostları sayesinde kaizen ruhunu yaşıyoruz. Sağ olun, var olun.
 

İnanna Salome

Aktif Üye
4 Eki 2023
256
1,646
Sayın @Calligrapher 'a tamamen katılıyorum, hepsi birbirinden harika sanat kitapları.
Naive Art'a bayıldım. Post Impressionism enfes, Symbolism'deki Rimbaud ve Verlaine şiirlerine ayrıca hayran oldum. The Power of Art ve What Great Artworks Say harikalıkları öyle çağrışımlar yaptı ki BBC'nin 2018 yapımı Civilisations belgeselini tekrar izlemek için nette arayışa çıktım.
Hepsini indirdim, sanat şöleni için sonsuz teşekkürler Sayın @Osidi .
 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,080
6,361
Daha önce indirdiğim paylaşımınızdaki sanat kitaplarına ancak şimdi bakma imkanı bulabildim. Öncelikle, yukarıda dostlarımızın her birinin ifade ettiği gibi , benim için de kitapların tümünün çok güzel ve yararlı olduğunu belirterek başlayayım.
Keşke , tüm tablolara değinme imkanımız olsaydı diye düşündüm bir an ! Tabii , zaman ve forum alanı yeri gibi sınırlandırıcı bir çok unsurla mümkün değil. Ancak , en azından birkaç cümleyle bu paylaşımınızdaki kitaplara değinmek isterim.

Dürer Kitabını gördüğümde , usta sanatçının çalışmalarının en son , İstanbul'daki bir sahaf arkadaşın karakalem çalışmalarına başlamasına neden olduğunu hatırladım. Sanatçının renkli resimleriyle başlayan '' Dürer Senfonisi ''nde ilk aradığım çalışmaları ; '' Onbinlerin Şehit Olması '' tablosuyla , her baktığımda yeni bir bilmece problemiyle karşılaştığım '' Melancholia ''sı oldu. Bu diğer çalışmalarını önemsemediğim anlamına gelmiyor kuşkusuz. Çünkü , müthiş bir resim yapma becerisini görmemek mümkün değil. Ünlü sanatçının , hayatının hemen her döneminde yaptığı otoportre resimleri , bana göre canlılıklarıyla 2 boyutu aşmaktadır.

Bu sanat kitaplarında ; Monet'nin renk cümbüşünü , Titian'ın portreleri hariç , bir sihirbazmışcasına resimlerine yansıttığı '' hareket '' duygusunu , Picasso'nun olağanüstü '' bakış açısı '' nı , Homer'in özellikle manzaralarını ve uzaktan Aivazosvsky'yi hatırlatan denizli tablolarını , Cassatt'ın ağırlıklı olarak , anneli kızlı '' Amerikan Empresyonizmi ''ni, yine kitaplardaki bu sanatçıların tablolarında görmek çok hoştu.

Bilindiği gibi, Da Vinci muhteşem sanat yeteneği dışında , çok yönlülüğü ile her an sanatseverleri olduğu kadar , bilim dünyasını da şaşırtan bir deha . Dehanın bu çok yönlülüğünü gördüğümde hep aklıma , yerinde duramayan çocuklardaki '' hiperaktivite '' konusu gelir. Belki de bu yüzden , tam anlamıyla bitirdiği sanat eseri sayılıdır ! Sn. @Osidi 'nin paylaştığı Da Vinci kitabında , ağırlıklı olarak taslak çalışmaların bulunmasına çok sevindim.

Tema ağırlıklı ; '' Post Empresyonizm '' , Sembolizm '' ya da '' Naive Art '' kitapları , ilgi konuların önemli eserleri barındırmaları açısından , ansiklopedik yayın gibi yararlı eserler. Ama , sanat biraz da keyif meselesi . Bu akımların bir sanatsever olarak herbirine saygım ve sevgim olmasına karşın, okuma açısından öncelik tercihim '' Naif Sanat '' tan yana . Nathalia Brodskaia'nın kitabı , belli disiplin ve ekollerin hiçbir sınıfına girmeyen resimler topluluğu olmuş adeta. Bu sıcak ve sempatik resimler arasında , öncelikle Rousseau ve de Pirosmani eserlerini aradım ! Bu akımdaki tanımadığım bazı sanatçıları görmekten de mutlu oldum.

Simon Schama'nın kitabını görünce ben de Sn. @İnanna Salome gibi , profesörün efsanevi dizilerini hatırladım. Schama engin birikimiyle , Sn. @Osidi 'nin paylaştığı kitabın dışında da farklı dizilere imza atmıştı. ( Sanırım ben de , '' Sanatın Gücü '' dizisinin Rembrandt bölümünü bir kez daha , 3. kez izleyeceğim !! )

Ünlü tablolar hakkında ne denirse densin , bence hep eksik kalıyor. '' What Great Artworks Say '' kitabı , eminim bu konuya farklı açılardan yeni hipotezler getiren bir eser , okuyunca göreceğim.

Yine , '' Sanat '' adına çok önemli bir paylaşımla , güzel ve yararlı kitapları bize sunduğunuz için , ne kadar teşekkür etsem azdır Sn. @Osidi , Sağ olunuz.
 
Son düzenleme:

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,080
6,361
Bana göre , karabasanların ressamı Goya'nın resimlerinin en önemli özelliklerinden biri de akılda kalıcılığıdır .

3 Mayıs 1808'i , Çocuğunu yiyen Satürn'ü ya da Cadı Ayini'ni , bir sanatseverin unutması pek de kolay değildir. Aynı özelliği '' Uykudaki Aklın Yarattığı Canavarlar '' gravürü için de söylemeliyim. Bir de tıpkı çocukluğumuzda karşılaştığımız 8 fark bilmecesi gibi , bende sürekli karşılaştırma isteği oluşturan iki tablosu ; Çıplak Maya ile Giyinik Maya tabloları . Goya , ayrıca yaptığı eserlerle kendi zamanından geleceğe , çeşitli toplumsal olaylar hakkında mesajlar veren bir sanatçı olmuştur.

Sn. @Osidi 'nin sunduğu Diego Olmos'un çizgi romanında , lisan nedeniyle anlama engelim olsa da sanatçının tablolarıyla ilgili verilen ipuçları resimlerden kolayca anlaşılıyor. Adeta , Goya tabloları , birer birer oluşum süreçleriyle okur karşına çıkmışlar. Tabii , benim için en keyiflisi , finale yakın sayfalardaki '' Cadı Ayini '' tablosunun oluşma süreci oldu !!!

Teşekkürler Sn @Osidi
 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,080
6,361
İşte bu paylaşımınıza şapka çıkarıyorum Sn. @Osidi !! İki nedenden ötürü ; ilki Bosch'un en sevdiğim ressam olması , ikincisi ise özellikle Dante'nin '' İnferno '' sunu çizgi romana çevirmesiyle dikkatimi çeken, çizgilerini çok sevdiğim sanatçı Marcel Ruijters'in kitabını paylaşmış olmanız., Sanatçı, çok zor bir işe girişerek Bosch'u çizgi roman olarak yorumlamış. ( Bosch'un , özellikle - Dünyevi Zevkler Bahçesi - tablosu hala muamma. Hakkında ciltler dolusu kitaplar yazılabilir !! )

Çok sevdiğim , muammalarla dolu Bosch'a ait , daha önce diyarımızda kısa sayılmayan bir mesaj yazmıştım.

Dileyen dostlar şu linkten okuyabilirler ;
https://www.cizgidiyari.com/forum/k/otobus-ceviri-balonlama.166570/#post-741258

Keşke , Türkçe ya da İngilizce olsaydı demeye fırsat bulamadan , sayfaları çevirmişim ! Sanatçı , yukarıda da yazdığım gibi , zor bir işe girişerek , zamanın ve konunun '' ruhunu '' başarıyla yansıtmış.

Kimbilir , arşivinizden paylaşacağınız , bizleri sevindirecek , daha ne eserler var sırada !! Çok teşekkürler @Osidi .
 
Son düzenleme:
Üst