Teksas - Tommiks, şikâyetlerin ana nedeniydi

nisann

Yeni Üye
2 Haz 2024
45
533

Teksas - Tommiks, şikâyetlerin ana nedeniydi​

Ebeveynlerin çocukları adına en büyük şikâyetlerinden biri; bilgisayar ve tablette oyun oynama bağımlılığı... 'Bağımlılık' sorunu; 'Bebek Patlaması Kuşağı', 'X Kuşağı' ve 'Y Kuşağı'nda da yaşandı. O dönemlerde aileler, çocuklarının 'Teksas - Tommiks' bağımlılığından yana bir hayli dertlenirdi. Şimdi nerede; tablette veya bilgisayarda oyun oynayan, bir yapım izleyen çocuk görsem aklıma o yıllar, o çizgi romanlar geliyor​


mcaliskan@cyh.com.tr
Giriş: 16.02.2025 - 00:01Güncelleme: 16.02.2025 - 09:48

 Şikâyetlerin ana konusu onlardı





Banyolar; pazar günü yapılır, önce giren aile ferdi sıkı sıkı; "Sakın sıcak suyu bitirme" diye uyarılırdı.
Yanan soba üzerine koyulan portakal - mandalina kabuklarıyla eve narenciye kokusu yayılırdı.

Kartal Tibet'in yönettiği; Türkan Şoray ile Bulut Aras'ın başrollerini paylaştığı 1978 yapımı 'Sultan'da bir pazar banyosu sahnesi...
Televizyon yayınları; siyah - beyaz ve kısıtlıydı.
Evlere telefon hattı çektirmek için başvurduktan sonra yıllarca beklemeniz gerekiyordu.
Bilgisayarın ne olduğunu, ABD yapımı filmlerde - TV dizilerinde görebiliyorduk.
Televizyon yayınları renklendiğinde, ufkumuz genişledi.
Video dönemiyle eş zamanlı olarak yığınla atari oyun salonu açıldı.
Ufkumuz daha da genişledi.
Birkaç dakika oyun oynamak için sıraya girerdik. Ardı ardına iki jeton atıp oyuna devam edenler nedeniyle, bolca tartışma - kavga çıkardı.
Kapanma saati geçtiğinde hâlâ kapanmayan atari salonları, polis baskınına uğrar, içerideki çocuklar, memur amcaları tarafından bir güzel haşlanırdı.
3765493_56a764690f1bf593340863a43a660b6b.jpg

Geçtiğimiz günlerde, bir filmin galasında sinema salonuna nostalji amaçlı yerleştirilen atari oyunlarıyla bir kaç dakikalığına geçmişe gittim.
Videoyla eş zamanlı olarak dijital basit el oyunları piyasaya çıktı ama onlara da sadece zengin çocukları sahip olabilirdi.
İşte bu dönemlerde çocukların ve ergenlik döneminde delikanlıların en büyük eğlencelerinden biri; çizgi roman okumaktı.
'Tarkan', 'Kara Murat' ve 'Karaoğlan' Türk çizgi romanlar olarak revaçtaydı. Bir de Amerikan ve İtalyan ürünü olan çizgi romanlar...
O yabancı menşeli çizgi romanlar ki 'Teksas - Tommiks' olarak bir başlık altında toplanmıştı.
'Mahşerin altılısı' olarak da tanımlanıyordu.
• Teksas
• Tommiks
• Kızılmaske
• Zagor
• Mr. No
• Kaptan Swing

3765493_a003b0810defcc8aff46495742f86e14.jpg

Bu çizgi romanlar, cilt cilt şehir kütüphanelerinde bile olurdu.
Mahallenin çocukları, kendi aralarında görev paylaşımıyla satın alır, sonra onlar değiş - tokuş edilirdi.
Çocuklara; 'Teksas - Tommiks' hediye eden mahallenin ağabeyleri, tıpkı o çizgi romanlardakiler gibi bir kahramandı.
Bazı ebeveynler, Türk ve dünya klasikleri de okumaları şartıyla çocuklarının 'Teksas - Tommiks' okumalarına izin verirdi.
'Teksas - Tommiks' okumakta aşırıya kaçıp bağımlısı olan çocukların gizli okuma yerleri; tuvalet, odunluk ve ağaç tepesi olurdu.
3765493_87162cbf29498445662dad29a238a303.jpg

'Teksas - Tommiks' bağımlılığı, Osman F. Seden'in yönettiği Kemal Sunal ile Oya Aydoğan'ın başrollerini paylaştığı 1978 yapımı '100 Numaralı Adam'ın bir sahnesinde işlenmişti.
İşte 3 kuşak bu şekilde büyüdü.
3765493_cc144618ae2770e77238d9847413ee51.jpg

Şimdi nerede; tablette veya bilgisayarda oyun oynayan, bir yapım izleyen çocuk görsem aklıma o yıllar, o çizgi romanlar geliyor.
Benim favori yabancı menşeli çizgi romanım 'Kızılmaske' idi...
• KIZILMASKE
1500’lü yıllarda, babasıyla yolculuk ederken gemisi korsanların saldırısına uğrayan genç bir adam, korsanların elinden kurtulup yaralı bir halde Bengali sahillerine çıkmayı başarır. Pigmeler tarafından iyileştirilen adam şöyle der; “Bütün hayatımı; korsanlık, haksızlık ve zalimlikle savaşmaya adıyorum. Oğullarım da benim yolumdan gidecek...”
‘Fantom’, Bengeli ormanlarında kendisine bir hayat kurarak yeminini yerine getirmek için kötülerle savaşarak kötülükle tek başına mücadele etmeye başlar. Köpeği ‘Şeytan’ ile atı ‘Kahraman’, bu yolda en büyük yardımcısı olur.
Günler; günleri, aylar ayları, yıllar yılları takip eder. 10 kaplan gücüyle kötülerle savaşır. Onlara bir de yüzüğüyle yüzlerine hayat boyu geçmeyecek kuru kafa damgası vurur. Ölümlü dünyada ‘Fantom’ ölümsüzdür. Ormanda ‘Ölümsüz Ruh’ olarak da korku salmaya başlar.
3765493_1bfe840e2ea93b54fedcc8020dfb0650.jpg

Orijinal adı ‘The Phantom’ olan Kızılmaske, ABD’li yazar Lee Falk tarafından 17 Şubat 1936’da yayımlandı.
Çizgi roman dünyasının ilk kostümlü kahramanı olan Kızılmaske’nin kıyafetinin orijinal rengi mor.
Aralarında Türkiye’nin de olduğu bazı ülkelerde kıyafeti, kırmızıya dönüştürüldü. Kırmızı kıyafetinden dolayı Türkiye’de, ‘Kızılmaske’ adıyla yayımlandı.
3765493_5ad5e010a38214bf498fd10d05aaae75.jpg

REKLAM

• TOMMİKS
1800’lü yılların ortası…
Bu dönem, Amerikan tarihinde 'Altına Hücum' veya 'Batıya Göç' dönemi olarak bilinir ve Hollywood'un kovboy (Western) filmlerini konu aldığı dönemdir.
Kuzey Amerika'nın batısı henüz yeni yerleşime açıldığı için bazı bölgelerde kanunsuzluk hüküm sürmektedir.
O dönemde idealist bir genç, Nevada'daki Coulver Kalesi civarında görev yapan Ranger ekibine katılır.
Cesareti ve yetenekleri sayesinde genç yaşına rağmen, çok kısa sürede terfi ederek yüzbaşı rütbesine ulaşır. Ve ‘Captain Miki’ olarak çağrılır.
3765493_95100948fd400e4a8348fd9bc6b2bae6.jpg

Onlardan biri; ‘Konyakçı’ (Doppio) ve onun zıt karakteri niteliğindeki ‘Doktor’ (Salasso)...
Kalenin komutanı olan ‘Albay Brown’’ın kızı ‘Suzy’, ‘Captain Miki’ye âşıktır âşık olmasına ama sevdiği adamın görev aşkı vuslata ermesini engellemektedir.
Giovanni Sinchetto, Dario Guzzon ve Pietro Sartoris tarafından kurulan EsseGesse adlı stüdyo tarafından 1951’de ‘Captain Miki’ adıyla üretildi.
‘Captain Miki’, sessiz sinema döneminin ünlü oyuncularından Tom Mix’ten esinlenilerek verilen ‘Tommiks’ adıyla 1955’te Türkiye’de de yayınlanmaya başlandı. Türkiye’deki yayın adını, çizgi romanın çizeri Samim Utkun verdi.


• TEKSAS
1770’lerde Kuzey Amerika'da İngiltere'ye ait kolonilerin bağımsızlık savaşıyla Amerika Birleşik Devletleri'nin kurulması sırasında gözü pek, ‘Çelik Blek’, yarenleri ‘Roddy’ ve Profesör ‘Occultis’ ile birlikte kırmızı urbalılara (İngiliz askerleri) karşı her daim amansız bir mücadele verir.
Boston'da yaşayan Avukat Connoly, Amerikan bağımsızlık savaşında istasyon şefi olarak görev yapmakta, ara sıra ‘Çelik Blek'i ziyaret ederek ona gizli ve tehlikeli görevler vermektedir.
Amerika Birleşik Devletleri'nin ilk Başkanı George Washington ve ülkenin ilk kurucularından biri olan bilim adamı Benjamin Franklin de çizgi romanın bazı bölümlerinde yer aldı.
3765493_21e41545fbc60659b69c07ebdd477b62.jpg

‘Teksas’, tıpkı ‘Tommiks’ gibi İtalyan EsseGesse tarafından 1954’te üretildi. Orijinal adı ‘Il Grande Black’ idi . Ne var ki İtalyanlar ‘Black’i telaffuz etmekte zorlanınca adı; ‘Il Grande Blek’e dönüştü.
Türkiye’deki yayım adı ‘Teksas’ olsa da çizgi romanın hiçbir bölümünde macera Teksas bölgesinde geçmedi.
Şöyle ki; çizgi romanın Türkiye’deki yayımların kapağını çizen Samim Utkun (Tommiks’i de çizen kişi), okuyucuların daha fazla ilgisini çekeceğini düşünerek adını ‘Teksas’ olarak, karmanın adını da çelik gibi sert yumruklarından dolayı ‘Çelik Blek’ olarak belirledi.
3765493_d0e0ee0be02e558ed18811035722750b.jpg

‘Teksas’, okuyuculardan öylesine ilgi gördü ki ‘Çelik Blek İstanbul’da - Zaman Makinesi’ adı altında yerli bir versiyonu yayımlandı.
Yerli ‘Teksas’ta ‘Profesör Oklitus', icad ettiği zaman makinesine binen çizgi romanın kahramanları İstanbul'a gelerek tarihi mekânları gezer. Sonra da İkinci durak olarak da Çanakkale'ye giderler ve kendilerini savaş ortamında bulurlar.
Hikâye öylesine absürt bir haldedir ki; İstanbul’daki bir kahveci, ‘Çelik Blek’i tanıyarak; “Sizin paranız burada geçmez ağabey ” der.
3765493_ce06393f821dc2626b66ba7044642bcc.jpg



• ZAGOR
Asıl adı Patrick Wilding’dir.
Çocuk yaşlarındayken annesiyle babası kızılderililer tarafından öldürülür.
Nathaniel Fitzgeraldson’un himayesinde büyüyen ‘Zagor’, özellikle balta kullanmakta ustalaşır.
Sergilediği birkaç numarayla kızılderilileri yarı tanrı olduğuna inandıran ‘Zagor’a Algonkin kabilesinin dilinde ‘Baltalı İlah’ anlamına gelen ‘Za-gor Te-nay’ adı verilir.
‘Zagor’, yaşamını bataklıktaki kulübesinde, aslında Meksikalı bir soylu olan ‘Cico Felipe Cayetone Lopez Martinez Gonzales’ olan ‘Çiko’ ile sürdürerek kötülere karşı taş baltasıyla amansız mücadeleler verir.
3765493_ae07c2b61f366ef62fa734e9111ff655.jpg

Sergio Bonelli ve Gallieno Ferri tarafından 1961’de üretildi. Bonelli, aynı zamanda; ‘Tex’, ‘Martin Mystère’, ‘Dylan Dog’, ‘Mister No’ adlı çizgi romanlarının da üreticisi…
Türkiye’de iki yıl içinde 3 kez filme uyarlandı;
• Zagor (1970)
• Zagor: Kara Bela (1971)
• Zagor: Kara Korsanın Hazineleri (1971)

İlk filmde ‘Zagor’u; Cihangir Gaffari, diğer ikisinde ise Levent Çakır canlandırdı.
3765493_267db1e799921bbf415c127136f2536e.jpg

• MR. NO
II. Dünya Savaşı'nda ABD hava kuvvetlerinde savaş pilotu olarak katılan, 1922 doğumlu ‘Jerry Drake’ savaş sonrasında Brezilya'nın Manaus kentine yerleşir. Geçimini de pırpır uçağıyla Amazon Nehri üzerinde turistleri gezdirerek sağlar.
Savaş sırasında Alman ordusunda görev yaptığı için takma adı SS’ olan Otto Kruger ile yarenlik yapar.
3765493_0999b7ecf50e291fa65dc7734555b3f0.jpg

‘Zagor’un da üreticileri alan İtalyan Sergio Bonelli ile Gallieno Ferri’nin bir diğer çalışması olan ‘Zagor’, 1975’te yayımlanmaya başlandı.
‘Mr. No’, bu haberde adı geçen kahramanların aksine bir amaç için mücadele veren biri değildir. Yani kahraman değildir. Başı, her türlü belaya giren kişidir. Mücadelesi, kendi adınadır.
“Kahraman olmak şartların getirdiği bir durumdur, yapacak başka bir şeyiniz olmadığından kahraman olursunuz” cümlesi çizgi romanların özlü söz literatürüne girdi.
Özellikle 1970’li yıllarda faulleri, onun gibi beyazlamış kimselere ‘Mr. No’ lakabı takılırdı.
3765493_5bb7a920b02a5cbcf612545cbd0b3406.jpg

REKLAM

• KAPTAN SWING
İtalyan EsseGesse tarafından, 1966’da yayımlanan ‘Kaptan Swing’, konu bakımından ‘Teksas’ ile eşleşir.
‘Teksas’ı; ordudaki karacı asker, ‘Kaptan Swing’i ise denizci asker olarak düşünün.
3765493_014cec00ae8b77d13b64ac24072e8ad8.jpg

Yine ABD’nin kurulmasına yakın zamanlarda Kuzey Amerika kolonileri, İngiltere Kralı'nın adıyla ortalıkta terör havası estiren kırmızı urbalılara (İngiliz askerleri) karşı ayaklanırlar. O koloniler, kırmızı urbalılara karşı kendi askerî birliklerini kurarlar. Bu askerî birliklerden birisi de Ontario Gölü kıyısındaki Ontario kalesinde konuşlanmış bulunan; Kaptan Swing'in yönetimindeki Ontario Kurtları'dır. Başında samur kürkünden şapkası, tabancası, kılıcıyla bu dinamik, genç ve sempatik kahraman ve verdiği mücadeleyle ‘Kaptan Swing’ de çizgi roman okuyucularının büyük ilgisine mazhar oldu.
‘Kaptan Swing’in yarenleri ise Mr. Bluff, kızılderili şefi ‘Gamlı Baykuş’, ‘Betty’, ‘Ginşo’ ve sadık köpeği ‘Puik’tir.
3765493_4981710bdfc0abee44570b462a8d7ac8.jpg

'Kaptan Swing'in çizgi romanının gördüğü ilgi üzerine Türkiye'de 'Kaptan Swing: Korkusuz Kaptan' adıyla mümkün olduğu kadar temel hikâyeye sâdık kalınarak 1971'de sinemaya uyarlandı.
Tunç Başaran'ın yönettiği filmde; 'Kaptan Swing'i, Salih Güney canlandırdı. Diğer rolleri ise Süleyman Turan, Gülgün Erdem, Ali Şen ve Reha Yurdakul paylaştı.
Fenomen olan diğer çizgi romanlar;
• Teks
• Mandreke
• Bonanza
• Red Kit
• Yüzbaşı Volkan
• Tarzan

 

cizgicicocuk

Çeviri & Balonlama
9 Haz 2016
584
6,503
Banyolar; pazar günü yapılır, önce giren aile ferdi sıkı sıkı; "Sakın sıcak suyu bitirme" diye uyarılırdı.

Ben her zaman en son girerdim ki istediğim kadar kalayım. Kazanın kapağını açık bırakır ateş azaldıkça kalan odunlardan birer birer atardım. Yiyecek bir şeylerde alırdım yanıma. Kurmalı yunus balığımı kurnanın içine bırakırdım. 3 saate kadar kaldığım olurdu. 30-35 derecede buhar, ateş ve su ile harika bir kamp ve oyun ortamı...:)

Bizdeki kazanın üst kısmı beyazdı sanırım

39kw71uydiqwp6zzg.jpg


Yunus ise bunun tıpatıp aynısıydı

rwca1zq0wjfrizmzg.jpg


Sonra şofbenle bozuldu bu oyun ortamı, kombi, merkezi ısıtma falan derken anılarda kaldı her şey....
 

batterton

Aktif Üye
23 Kas 2014
277
1,383
Ben okumayı Zagor, Teksas, Tommiks ile söktüm. 6 yaşında kapı önlerinde " Ahh, Bang, Smack, Ahyaaak " gibi sözcükleri okurdum. Okula başladığımda yarı yıla varmadan sınıf arkadaşlarım heceleyemezken ben rahat bir şekilde okuyordum. O yaşlarda maddi durumumuz oldukça kötü olmasına rağmen tüm çocuklarını okutmayı kendisine görev edinen bir babamız vardı. Arkadaşlarımın yediklerini yiyemez, giydiklerini giyemezdim. Evimizin karşısında bir apartman vardı, burada sınıf arkadaşlarımdan 2 tanesi otururdu. Annem 1. sınıfta okul toplantısına katılmıştı. Burada öğretmen benim çok iyi okuduğumu söyleyince çocukları okuyamayan bu veliler gurur yapıp isyan etmiş. Bütün gün çizgiroman okuyormuşum, çizgi roman okumaktan ne olurmuş diye bayağı bir ses yükseltmişler. Hatta birinin annesi daha da ileri giderek giysilerimin kirli olduğundan falan bile bahsetmiş orada. Annem oldukça üzülmüş orada. Öğretmenimin ellerinden öperim sağolsun " sizin çocuklarınız da çizgi roman okusaydı keşke " diyerek vermiş ağızlarının payını. Bu yaşananları tabii ben 30 sene sonra öğrendim.

İşin özü çizgi romanlar o dönemlerde çok sayıda çocuğa okul öncesi okuma eğitimi vermiştir.
 

sarilacivert

Kıdemli Üye
26 Mar 2009
107
149
Benim okuduğum ilk çizgi roman Mister No idi. Sanırım yıl 1977 idi. Batman'ın çarşısında aldığım 3 Lira'lık bir fasiküldü. Macera adını hatırlamıyorum ama birkaç bandında Mister No'nun Miki Maus maskesi taktığını hatırlıyorum. Hey gidi günler.
 

isakar

Yeni Üye
3 Ağu 2023
44
178
Üstat sağolasın.Yaşım gereği bunlar benim için hoş anılar.gerçekten çok iyi ve hızlı okumayı bu kitaplara borçluyum.Devamlı ders çalışın dedikleri için elimize geçen kitapları ders kitabı gibi kaplayıp çok okuduğu için aferin almışlığımızda var.uzun bir aradan sonra şimdi emekliyim yapmam gereken işler olabiliyor ama yeni bir macera okuma fırsatı bulunca akılda iş miş kalmaz.emeğinize sağlık.Teşekkürler saygılar.
 
Üst