eankara hazırladı. Aç Hayaletler ya da HUNGRY GHOSTS

levon

Aktif Üye
Yeni Üye
18 Şub 2022
152
1,820
Aç Hayaletler ya da HUNGRY GHOSTS. Mutfaklarda ahçılardan başka birileri mi var? Evet, Anthony Bourdain var! eankara hazırladı.
--Korku. Tüm canlıların, halledemediği duygusu.
--Sanatçıların da ilgisini çeken bir konu.
--Hele ÇizgiRoman sanatçılarının bayıldığı mevzu.
--Bu arada, sevgili eankara, bir süre yazılarına ara verecek. Dostumuzun izin günleri dileriz bol deniz ve tavla ile geçer.
cizgiromantik.com ile kalın
 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,243
7,167
Müthiş bir sürpriz oldu Sn. @ekenciz . Haberim yoktu bu yayından. İnceleme yazılarımı beğenilerinizle desteklediğinizi hep görmekteyim, çok teşekkür ediyorum ilginize. Sayenizde, seriyi bu kez Türkçe okuyacağım. Sağ olun. Bu arada, yazdığınız linkten blog sitenizi görme imkanı edindim. Benim gibi daha önce sitenizden haberdar olmayan tüm dostlara öneririm. Sitede çok güzel çizgi romanlar yer alıyor.
 
Son düzenleme:

kemalettin

Onursal Üye
13 Eyl 2011
589
3,105
Korku konulu kapsamlı incelemeniz Japon sanatından Felsefeye ve sinemaya kadar içerik sunan bence çok değerli çalışma.
Takdir ediyor ve saklıyorum sn @eankara

Bir zamanlar Hitchcock ile birkaç ay süren bir yabancı üniversitenin sunduğu bir eğitim görmüştüm.

Çoğunu okuduğum hemen hemen yüzlerce kitaba konu olan yönetmenimizle ilgili ders notlarımdan da yararlanarak pek de kısa olmayan bir çok notumu da izninizle burada paylaşmak istiyorum

--------------------------------------------------------------------------------------------
Alfred Hitchcock’un filmlerindeki korku öğeleri, sadece görsel şok unsurlarıyla değil, aynı zamanda izleyicinin zihninde sürekli bir gerilim ve huzursuzluk yaratmak üzere tasarlanmıştır. Hitchcock, korkunun doğrudan gösterilmesinden ziyade, ima edilmesi ve yavaş yavaş inşa edilmesi gerektiğine inanırdı. İşte Hitchcock’un filmlerindeki temel korku öğeleri:


1. Gerilim (Suspense)
Hitchcock, "suspense" ustası olarak bilinir. Gerilim yaratırken, izleyiciye olayların nasıl gelişeceğini gösterir ama karakterler bu gelişmelerden habersizdir. Bu, izleyiciyi karakterin kaderi hakkında endişelendiren güçlü bir korku unsurudur. Örneğin, "Psycho" (1960) filminde, izleyici Norman Bates’in kimliğini Marion Crane’den önce öğrenir, bu da banyo sahnesini daha da korkutucu hale getirir.


2. Psikolojik Korku
Hitchcock’un korku öğeleri genellikle karakterlerin iç dünyalarından, zihinlerinin derinliklerinden gelir. "Vertigo" (1958) filminde, Scottie’nin yükseklik korkusu, sadece fiziksel bir tehlike değil, aynı zamanda onun psikolojik çöküşünün bir sembolü haline gelir. Hitchcock, karakterlerin zihinsel zaaflarını ve takıntılarını korku yaratmak için kullanır.


3. Bilinmeyenin Korkusu
Hitchcock, bilinmeyenin ve belirsizliğin yarattığı korkudan sıkça yararlanır. "The Birds" (1963) filminde, kuşların neden saldırdığı asla tam olarak açıklanmaz. İzleyiciler, bu beklenmedik ve açıklanamayan tehdidin kaynağını bilmedikleri için, sürekli bir korku içinde kalırlar. Bu, doğrudan tehditten çok daha rahatsız edici bir gerilim yaratır.


4. Sıradanın İçindeki Tehlike
Hitchcock, sıradan olanı korkutucu hale getirmekte ustadır. "Psycho" filmindeki Bates Motel, ilk bakışta sıradan bir yer gibi görünürken, içindeki dehşetle birlikte akılda kalıcı bir korku mekânına dönüşür. Hitchcock, tanıdık ve güvenli görünen ortamları tehditkar hale getirerek izleyicinin rahatlığını bozar.


5. Şok Anları
Hitchcock, şok anlarını stratejik olarak kullanır. Örneğin, "Psycho" filmindeki banyo sahnesi, sinema tarihinin en meşhur şok anlarından biridir. Ancak bu tür sahneler, Hitchcock’un filmlerinde nadir ve dikkatli bir şekilde kullanılır, bu da onların etkisini artırır.


6. Yarattığı Atmosfer
Hitchcock, filmlerinde atmosfer yaratımına büyük önem verir. Müzik, ışık kullanımı ve mekan seçimi, izleyicinin sürekli bir gerilim içinde kalmasını sağlar. Bernard Herrmann’ın "Psycho" için bestelediği müzik, bıçaklama sahnesinin etkisini kat kat artırır. Ayrıca, "Rear Window" (1954) filmindeki tek bir mekanda geçen olaylar, karakterlerin gözlemleri aracılığıyla izleyicinin merakını ve endişesini artırır.


7. Yanıltma ve Beklentilerin Tersine Çevrilmesi
Hitchcock, izleyiciyi yanıltarak korku yaratmayı sever. Beklentilerin tersine çevrildiği anlar, izleyicinin kendini rahat hissetmesine asla izin vermez. "Vertigo"da hikaye boyunca Scottie’nin Madeline’yi kurtarmak için verdiği çaba, filmin sonunda tamamen farklı bir gerçeklikle yüzleşmesiyle sonuçlanır, bu da izleyiciyi derinden sarsar.


8. Görsel Metaforlar
Hitchcock, görsel unsurları kullanarak korkuyu daha da derinleştirir. "Psycho" filminde, banyonun temiz, beyaz döşemeleri, Marion’un öldürülmesiyle kanla kirlenir. Bu görsel metafor, masumiyetin kaybını ve vahşetin sıradan hayata nasıl sızdığını simgeler.


9. Gizem ve Çözülmemiş Sorular
Hitchcock, filmlerinde birçok soruyu cevapsız bırakır, bu da izleyiciyi uzun süre meşgul eder ve huzursuz hissettirir. "The Birds" filminde, kuş saldırılarının nedeni asla açıklanmaz, bu da izleyicinin kendini rahatlatmasına izin vermez ve filmi daha da unutulmaz kılar.


Alfred Hitchcock’un bu korku öğeleri, onun filmlerini sadece anlık korkuların ötesine taşıyarak, izleyicinin zihnine kazınan ve uzun süre etkisini sürdüren bir korku deneyimi sunar. Hitchcock, korkunun sadece gösterilmesi değil, hissettirilmesi gerektiğini anlayan bir yönetmendi ve bu anlayışıyla korku sinemasında devrim yaratmıştır.

------------------------------------------------
 

gurcansarı

Çeviri & Balonlama
10 Tem 2010
592
3,749
istanbul
İncelemelerinizi zevkle takip ediyorum. Aç Hayaletler çizgiromanını Türkçe okumak isteyenler altı yıl önce çevirdiğim sayıları aşağıda vereceğim kendi blogumdaki linkten okuyabilirler ve indirebilirler.
emeğinize çok teşekkürler fakat aç hayaletlerin 4. sayısını maalesef indiremiyorum. tuhaf bir indirme sitesine yönlendiriyor ve önüme hiç bitmeyen reklam sayfaları çıkartıyor. ben de yanlış bir şey yapıyor olabilirim tabii. ilgilenebilirseniz çok sevinirim.
tekrar teşekkürler
 

Calligrapher

Onursal Üye
5 Nis 2021
1,369
8,165
emeğinize çok teşekkürler fakat aç hayaletlerin 4. sayısını maalesef indiremiyorum. tuhaf bir indirme sitesine yönlendiriyor ve önüme hiç bitmeyen reklam sayfaları çıkartıyor. ben de yanlış bir şey yapıyor olabilirim tabii. ilgilenebilirseniz çok sevinirim.
tekrar teşekkürler
Bende de öyle oldu. Açılan sayfaları kapatıp bir kaç kere tekrar denediğinizde indirmeye başlıyor üstadım.
 

İnanna Salome

Aktif Üye
4 Eki 2023
281
1,785
Kenji Mizoguchi'nin Ugetsu Monogatari -Yağmurdan Sonraki Soluk Ayın Hikayeleri başyapıtındaki ay ışığı ve sis altındaki kayık sahnesi;


efsunlu Lady Wakasa;


Masaki Kabayashi-Kwaidan ve Akira Kurosawa -Yume-Düşler-The Blizzard-Kar Fırtınası Yuki Onna sahneleri;


ve de Masters of Horror- Imprint, Dante'nin Cehennemi'ne girişi yaşatan alacakaranlık göl sahnesi, zihnine işlemiş biri olarak;
Sayın @eankara'nın seçtiği konuyu, konuyu ele alış şeklini ve Yureilerin karanlıklarına, kendine has ruh katan Antony Bourdin hikaye anlatıcılığını çok beğendim.
Kendi de bilinemez bir karanlık olan Mehmet Siyah Kalem demonlarına gönderilen selam ise mest etti.

Korku gizem ile birleşince mitolojiye kanatlanan bir halk kültürü aslında. Anadolu Korku Hikayeleri, Erlik Han, Bocuk Gecesi ve nicesi Kwaidan ile benzer köklerden beslenmekte.

Korku Poe'nun Kuzgun ya da Byron'ın Darkness şiiri gibi mısra mısra akarken de bize alacakaranlığı yaşatan, ruhun gusto sahibi filtrelerinden. Bir insanın hayal gücü ne kadar yüksek ise karanlıklar içinde yaşayacağı korku o kadar nefes kesici oluyor.

Bu ilham verici, bilgi ve dehşet fışkıran inceleme için sonsuz teşekkürler Sayın @eankara.

Çok sevdiğim The Thing filminin muhteşem yönetmeni, John Carpenter'ın çok sevdiğim felsefi korku tespitini paylaşırken, finaldeki Bach güzelliğine Ennio Morricone ve Joe Hisaishi güzellikleriyle eşlik ediyor; yokai,yurei alemlerinin ukiyoe semalarına kanatlanıyorum.

"There are two different stories in horror: internal and external. In external horror films, the evil comes from the outside, the other tribe, this thing in the darkness that we don't understand. Internal is the human heart." John Carpenter

Ennio Morricone - The Thing (theme)​


Joe Hisaishi - HANA-BI​

 
Son düzenleme:

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,243
7,167
Sn. @İnanna Salome , her zamanki gibi , konuya detaylı katkı sağlayan mesajınızı beğeniyle okudum.

Dante'nin Cehennem'ine değinmişsiniz. Eserin kendisi bir yana, yüzyıllardır bir çok sanatçının eser hakkında yaptıkları resimler geldi aklıma. Bir an çağrışımlar dizisi yaşadım. Botticelli'nin adeta haritasını yaptığı Cehennem çalışmasından başlayıp, William Blake'in, Dore'nin hatta Dali'nin eserdeki farklı '' Kanto '' lar için yaptıkları resimler geldi aklıma. Günümüzde bile yapılmaya devam edilen bu çalışmalar , herhalde esaslı bir kütüphane oluşturur. ( Ayrıca Dante dediğimiz zaman , çizgi roman dünyasını es geçmemek açısından iki isim saymak isterim. İlki, ölümsüz Turhan Selçuk'umuzun esinlenmelerle yaptığı Abdülcanbaz'ı tabii. Ama İtalyan Brizzi kardeşlerin - Gaetan ve Paul Brizzi - 2023 tarihli '' Dante'nin Cehennem'ini özellikle öneririm. Dore gravürleri yeniden canlanacak gözlerinizde ! )

Sonra şiir dünyasına girdim harika yazınızla. Poe ve Byron ile şiir dünyasına değinmişsiniz. Çok doğru, herbiri konu hakkında birer kilometre taşı. Ayrıca '' Korku '' isimli çeşitli şiirler geldi aklıma. Hepsinin yeri ayrı ama, Özdemir Asaf'ınki bir başkadır benim için.

Müzik ile korku temasına ait sanatçılara, özellikle Ennio Morricone ve Hisaishi'ye değinmişsiniz. Uygun görürseniz, benim için önemli olan bir ilave de ben yapayım, korku müzikleri kolleksiyonuna. '' The Exorcist filminin '' Ana Tema '' müziği !! Mike Oldfield bilindiği gibi , bir zamanların popüler müzik sanatçısıydı. Müzik meraklısı olan dostlara, sanatçının 1979 konserini netten izlemelerini öneririm, '' Tubular Bells '' unutulmaz !

Yaz ayları nedeniyle, bir süre yazılarıma ara verdim , ama mesajınızı görünce bir şeyler yazayım dedim. Anlaşılan yazmayı özlemişim !

Çok teşekkürler Sn. @İnanna Salome , katkılarınız '' çeşitli karalamalar '' olarak nitelendirdiğim yazılarım için önemli. Bu tür mesajlarınızın devam etmesi dileklerimle saygılarımı sunarım.
 
Son düzenleme:

İnanna Salome

Aktif Üye
4 Eki 2023
281
1,785
Sayın @eankara, sanat şöleni yapmışsınız, harika.
Muhteşem ötesi Turhan Selçuk'un muhteşem Abdülcanbaz'ını anmanız vasıtasıyla tiyatro oyununu da izlediğim, İstanbul Beyefendisi Müthiş Türk'ün Koncolos macerasına özel selam yollayayım.
Brizzi kardeşlerin Dante'nin Cehennemi çizgi romanının Portekizce baskısına baktım,pek beğendim. Hatta bir sahne, Arnold Böcklin'in Ölüler Adası resminin siyah beyaz röprodüksiyonunun ilhamıyla bestelenen Rahmaninov'un senfonik şiiri The Isle of the Dead'e kanatlandırdı.

Rachmaninov: The Isle of the Dead, Symphonic poem Op. 29​


Şiir dünyasının özgün filozofu Özdemir Asaf'ın Korku bilgeliği çok güzel.
Karakoncolos, Ölüler Adası ve gölgeli şiir deyince, Showtime, HBO gibi yapımcılar elinde dizisinin yapılmasını düşlediğim, Karanlıklar Şahidesi'nin çok yetenekli yazarı, namıdiğer SonGulyabani; çok değerli Mehmet Berk Yaltırık'ın iki yıl önceki twitini ve Türk edebiyatından verdiği örnekleri paylaşmak farz oldu. Enfes güzellikler :
"Faruk Nafiz'in "Hortlak" şiirini hatırladım, Baudelaire'in "Le Revenant" şiirini okuyunca. Tercüme dergisinde denk geldim:

Oldukça hoş bir esinlenme olmuş bence."

HORTLAK
Bir sarmaşık saracak yine genç bir fidanı,
Ben ölürsem ruhumu boynunda kement tanı!

Bir batı rüzgârıyla kımıldadıkça perde
Bil ki omuzlarımdan sıyrılıyor kefenim.
Okşayan çiçek benim yüzünü bahçelerde,
Kırlarda topuğunu dişleyen yılan benim.


Akacak bir damardan bir damara varlığım
Yaslandığın göğüste benim kalbim atacak,
Çıkacak her tarafta karşına mezarlığım,
Her sırıtan iskelet beni hatırlatacak!

Her gece taş kesilmiş bir yatak üstündesin,
Çıtırdayan ölüler çevirir dört yanını:
Korkudan haykırırken ağzına sığmaz sesin,
Nefesin taşmak için parçalar gerdanını.

Bir sarmaşık saracak yine genç bir fidanı,
Ben ölürsem ruhumu boynunda kement tanı!

Faruk Nafiz Çamlıbel


HORTLAK
Kızıl gözlü melekler gibi ben,
Geleceğim odana yeniden
Ve sana doğru çıt etmeksizin
Akacağım içinden gecenin:

Dolaşacak yüzünde, esmerim,
Ay gibi donduran buselerim
Ve kollarım sarılacak sana
Yılan gibi dolana dolana,

Sapsarı gün ağarıverdi mi
Bulacaksın boş kalan yerimi
Ve esen soğuğu akşama dek.

Sevgiyle hükmeder başkaları
Yaşayışına hep ayrı ayrı,
Ben hükmederim korku vererek

Charles Baudelaire Çeviri: Suut Kemal Yetkin



Bu da Hortlak'ın Orhan Veli çevirisi:

HORTLAK

Canavar bakışlı ruhlar gibi
Yatağına geleceğim tekrar;
Süzüleceğim yanına kadar,
Dört yanım gecenin gölgeleri.

Öpecek, öpeceğim, esmerim,
Seni aydan soğuk öpüşlerle,
Nasıl sürünür, bir gibi yerle,
Yılan; seni öyle seveceğim.

Vakta ki soluk bir gün doğacak
Boş bulacaksın yattığım yeri,
Ki bütün gün soğuk kalacaktır.

Hayatın, gençliğin üzerinde
Sevgiyle hükmeder başkaları,
Bense hükmedeceğim, dehşetle.

Charles Baudelaire Çeviri: Orhan Veli Kanık


Mehmet Berk Yaltırık'tan şiirseverlere Türk şiirinden alacakaranlık, fantastik öneriler:
"Faruk Nafiz'in birkaç korku temalı şiirini biliyorum: Kızıl Saçlar, Melekü'l Mevt, Ruhun Ölümü, Korkunç, Mağara, Veraset, Hortlak, Şeytan, Ölümü Hatırlatan Kadın, Diş Kirası, Kanlı Nigar. Onun dışında başka şairlerden de denk geldiğim korku temalı yahut korkuya teşne şiirler var.

Boş Odalar-Necip Fazıl Kısakürek, Eski Deniz Halkı-Attila İlhan, Ala Geyik-Ziya Gökalp (cüceler devler kısmı daha çok), Barakmuslu Mezarlığı-Attila İlhan, Bekleyen-Necip Fazıl gibi.

Ala Geyik epey uzun, şu kısmı korku temasını işliyor ama:
Yedim sırlı elmayı,
Gördüm gizli dünyayı.

Gündüz oldu, geceler;
Ak sakallı cüceler,

Korkunç devler hortladı,
Cinler, cirit oynadı.

Kesik başlar yürürdü,
Saçlarını sürürdü.

Bir de baktım, melekler,
Başlarında çiçekler.

Devlere el bağlıyor,
Gizli gizli ağlıyor.

Kılıcımı çıkardım,
Perileri kurtardım.

Kurtardığım periler,
Adım adım geriler,

Kanadını açardı,
Selam verir, kaçardı."

Yukardaki bir çok güzelliğin varlığından iki sene önce haberdar olmuş biri olarak Türk şiirinin bilmediğim karanlık tarafından feci büyülenmiştim.
Attila İlhan namıdiğer Kaptan aşkımdan Barakmuslu Mezarlığı'nı nice harikalığı gibi çok iyi biliyordum ama Eski Deniz Halkı'ndaki derin maceraperestliği unutmuştum. Tüm şiir enfes,şu bölüm ise favorim:
demek
sen bu dünyadan çocukların anladığını anlıyorsun
zaman ihtiyarlıyor ya sen hâlâ çocuksun
sen eski deniz mezarlığı korsanların ve leventlerin
sen hayreddin şarkılarının mezarlığı
muktedir dalgalarınla sen büyük okyanus'sun
plankton canlılarının yıldızca kalabalığı
vatosların deniz nilüferlerinin
sen allahsın saltanatında ne allahlar taşıyorsun
akıntılara hükmetmiş efendi kaptanları
yıldız poyraz'da dolaşır gün batısı'nda dolaşır bazıları
bir kaptan joy vardı ki buz denizlerine gömmüştük
bir andersen vardı bir kaptan kid vardı ki
elbirliğiyle top gibi kahkahalar patlatıp
bir devler şenliğinde
savrula savrula ölmüştük

sonra kuşadası'ndaki sürmene'deki dalyanlar
hatırlanmayacak kadar eski ve güzel olmak
bütün yıldızları unutup kutup yıldızı'nı bir görüşte tanımak
sonra sakalları tuzlanmış balıkçı italyanlar
ve sonra cehennem gibi taraz taraz
tilkinin bakır tükürdüğü bir limana
karakurum çölleriymiş gibi kupkuru inip de gemiden
bir şarab seli hâlinde dönmenin yezitliği
hey gözünü sevdiğimin
cenub kutbu'na doğru uzandığımız zamanlar
terra del fuego'dan
yâni ateş arazisi'nden

Faruk Nafiz Çamlıbel'in Kızıl Saçlar şiiri de fevkaledenin fevkinde bir güzellik:

KIZIL SAÇLAR

Önce baygın bir iniltiydi yamaçtan duyulan,
Sonra bir gölge belirmişti kuş uçmaz yoldan:
Asya'nın titreterek bağrı yanık toprağını
Geliyor, baktım, uzaktan sökülen bir kağnı.
"İnleyen, memleketimdir bu tekerlekte!" dedim;
"Hangi bir köylü bu kağnıyı sürmekte?" dedim.
Canlı bir yüz bana yaklaştı, mehâbetle dolu;
Kim bu? Nerden bu geliş? Hangi yolun yolcusu bu?...
Bu gelen, bir yuvasız kuş gibi pervasızdı;
Bu gelen köylü, sesinden tanıdım, bir kızdı.
Sanki vurmuş da onun bir kara sevdâ başına,
Kahramanlar gibi yalnız çıkıyor dağın başına,
Ne uzun yol yürümüş hâli, ne yorgunluk izi...
Saçının rengi bakırdandı, bakırdan derisi.
Yaklaşırken bu bakır tenli güzel, kıvrılarak;
Karlı gönlümde güneş gördü kızıl bir yaprak.
Bir kızıl gün doğuyor sandım o baştan yarına;
Gözlerim yandı dokundukça kızıl saçlarına.
Öyle bir kor gibi kızgındı ki korkuttu beni;
Dökülürken saçı, kıpkırmızı, kan tuttu beni.
Anladım ben, neye her rûha tekindir denemez;
Neye bir kuş gibi her saçta gönül dinlenemez!
Anladım ben ki dokunmaz sana ağyârın eli...
Gönlümün sarmak için yandığı bin bir güzeli
O tutuşmuş başın en sonra unutturdu bana;
Gözlerim görmüyor etrafı, güneş vurdu bana!
Kağnı kayboldu. Güneş battı. Bir İshak sesi var.
Kız uzaklaştı. Fakat bende o baş dönmesi var.

Sayın @eankara'nın pek güzel önerisi; Mike Oldfield'ın Tubular Bells'i sadece Exorcist ana tema müziği değil, Yeşilçam'ın da filmlerde kullandığı pek sevdiği güzelliklerden. 1979 konserine sevgi dolu selamlarımızı gönderirken ;

Sayın @Baltimora 'un

80'lerin Türk filmlerinde kullanılan yabancı müzikler..​

https://www.cizgidiyari.com/forum/k/80lerin-turk-filmlerinde-kullanilan-yabanci-muzikler.12166/

yazısını da meraklılara şiddetle öneriyorum.



Sayın @eankara'nın ilham verici çalışması bilgilendirirken kendisi gibi özel güzelliklere yelken açmamızı sağladı.
Sonsuz teşekkürler Sayın @eankara ve Sayın @levon.
Erkölnig ile alacakaranlığı soluyup, Erlik izinde mısralarda gölgeli ruhu yaşatmak dileğiyle...
Şiirimiz coşkun aksın !

Franz Schubert: Erlkönig​

 
Son düzenleme:

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,243
7,167
Hem müzik , hem edebiyat sağanağı !! Bu sağanağa neden olduysam , sevinirim.

Bu arada Mehmet Berk Yaltırık'ı anmanız da çok iyi oldu., Korku edebiyatımızın önemli kalemlerindendir Yaltırık. Kendisinin , özellikle Balkanlar ya da Trakya bölgeleri başta olmak üzere korku hikayeleri araştırmalarını kaçırmamaya çalışıyorum. Ama, tüm bunlarla birlikte '' Istrancalı Abdülharis Paşa '' romanını başarılı bulduğumu söylemeliyim.

Tekrar teşekkürlerimi sunuyorum Sn. @İnanna Salome .

Not : Poe ve şiir kelimeleri yanyana gelince Annabel Lee'yi de hatırlamamak mümkün değil tabii.
 
Son düzenleme:

İnanna Salome

Aktif Üye
4 Eki 2023
281
1,785
Hem müzik , hem edebiyat sağanağı !! Bu sağanağa neden olduysam , sevinirim.

Bu arada Mehmet Berk Yaltırık'ı anmanız da çok iyi oldu., Korku edebiyatımızın önemli kalemlerindendir Yaltırık. Kendisinin , özellikle Balkanlar ya da Trakya bölgeleri başta olmak üzere korku hikayeleri araştırmalarını kaçırmamaya çalışıyorum. Ama, tüm bunlarla birlikte '' Istrancalı Abdülharis Paşa '' romanını başarılı bulduğumu söylemeliyim.

Tekrar teşekkürlerimi sunuyorum Sn. @İnanna Salome .

Not : Poe ve şiir kelimeleri yanyana gelince Annabel Lee'yi de hatırlamamak mümkün değil tabii.
“Başkaları gibi değildim çocukluktan beri
Görmedim başkalarının gördüğü gibi
Ortak bir pınardan almadım tutkularımı
Aynı kaynaktan almadım kederimi
Uyandıramadım yüreğimi sevince aynı seste
Ve sevdiğim her şeyi yalnız sevdim.”
"Zihin ancak sıra dışılıkta kendine yol bulur." diyen Poe kalbimizin en özel yerinde hükümranlığını sürdüren özgür ruhlardan...
Sayın @eankara'ya tamamen katılıyorum ; Annabel Lee'yi anmadan olmaz. Cevat Çapan çevirisi de aynı Kavafis çevirileri gibi çok güzeldir. Sevgiler, beautiful Annabel Lee ...

"Annabel Lee" - Edgar Allan Poe​

 

balkan

Onursal Üye
27 Şub 2016
3,440
34,246
Üstat @eankara’dan yine akademik eser titizliğinde muhteşem bir çalışma daha.

Üstat @eankara, korku sanatının yüzyıllar içinde gösterdiği değişimi adım adım izlerken, akademik olarak da nedenleri ve sonuçları da vurgulamaktadır.

Üstat @eankara; Dumlupınar Üniversitesi Öğr. Gör. Filiz Çimen’in , ‘’Sanat Eserlerinde Korku İmajı ve Korku Duygusu Yenebilmede Sanatın Rolünün İrdelenmesi” başlıklı makalesinde belirttiği üzere “Korku duygusu insan yaşantısında hem kaçınılan negatif bir olgu, hem de salgıladığı adrenalin nedeniyle vazgeçilemeyen bir duygudur” alıntısıyla korkunun insan yaşamının vazgeçilmez bir duygusu olduğunu vurguladığı gibi, Aydın Üniversitesi’nden Doç. Dr. Hale Torun’dan yaptığı “Korku, popüler kültür içerisinde gittikçe yükselen bir değer haline gelmektedir. Bugün başta ABD olmak üzere, tüm dünyada korku bir çeşit, ticaret sektörü olarak kabul edilir.” alıntısıyla bir duygunun nasıl ticarete dönüştürebileceğini de vurgulamıştır.

Nükleer savaş, korkusuyla ABD’nde zenginler için milyon dolarlarla ifade edilen atom sığınakları yapılması, korkunun ticarete dönüşmesinin en güzel örneğidir.

Korku’nun edebiyat, sinema, müziğe de yön vermesi gibi çizgi romanı da etkilememesi düşünülemezdi.

Üstat @eankara, harika bir araştırma ile çizgi roman ve korku ilişkisini birbirinden değerli eserlerle adım adım bizlere tanıtmaktadır.

Üstat @eankara ‘nın eserlerini ara sıra tekrar tekrar okumaktan her zaman zevk aldığım Danimarkalı filozof Kierkegaard ‘ı da hatırlatması da ayrıca övgüye değer.

Ve son sözü korku filmlerinin ustası Alfred Hitchcock’a vermesi de, korku sinemasının muhteşem yönetmenine ayrı bir selam olmuş.

Üstat @eankara ‘ya bu harika çalışmayı bizlere sunduğu için çok teşekkür ederim.

Üstat @eankara’nın bu harika çalışmasına Alfred Hitchcock’un filmlerindeki temel korku öğelerini açıklayan ve "Psycho" (1960)’nun en etkileyeci sahnelerinin video görüntüsünü paylaşarak, hem bilgilendiren, hem de farklı duygular ve zevkler edinmemizi sağlayan Üstat @kemalettin ’e de ayrıca teşekkür etmek isterim.

Üstat @İnanna Salome ‘nin John Carpenter ‘ın içsel ve dışsal korku şeklinde iki tür korku olduğunu görüşünü paylaşarak, korku olayına farklı bir bakış sunması yanı sıra, müzik, sinema, edebiyatla ilgili birbirinden değerli görüşlerini de paylaştığı için ayrıca teşekkür etmek isterim.

Üstatlar sayesinde; bu çalışma ile Turhan Selçuk (Abdülcanbaz), Brizzi kardeşler ve Dante'nin Cehennemi çizgi romanı, Arnold Böcklin'in Ölüler Adası resminin siyah beyaz röprodüksiyonunun ilhamıyla bestelenen Rahmaninov'un senfonik şiiri The Isle of the Dead, William Blake, Dore, Dali’yi anımsamak, bunun yanı sıra Charles Baudelaire’in Orhan Veli Kanık tarafından çevrilmiş şiirini, benim için ayrı bir önemi olan Mehmet Berk Yaltırık'ın Balkanlar ya da Trakya bölgeleri başta olmak üzere korku hikayelerini duymak ve isimlerini tek tek yazamadığım birbirinden değerli edebiyat üstadını hatırlamak gerçekten hem zevkli hem de değerli oldu.

Bu değerli bilgileri edinmemizi sağlayan Üstatlar @eankara, @kemalettin , @İnanna Salome ‘ye, bu çalışmayı bizlere ulaştıran ve ayrıca da Tex, Mister No gibi çizgi roman kahramanları hakkındaki çok değerli araştırma ve incelemeleri bizlerle paylaşan Üstat @levon ‘a çok teşekkür ederim.
 
Son düzenleme:

levon

Aktif Üye
Yeni Üye
18 Şub 2022
152
1,820
eankara'nın Aç Hayaletler ya da HUNGRY GHOSTS yazısı sonrasında bu forum'da yazan herkese teşekkürler. Ufkumuzu çok açtılar ve konuyu şahane bir bilgi hazinesine çevirdiler.
herkese teşekkürler.
 
Üst