scanfan
Yönetici
- 25 Eyl 2013
- 7,208
- 76,360
D-DAY 05 - Başkanı Kim Vurdu? (Çeviri/Balonlama)
"D-Day 05 - Who Shot the President" (İngilizce adı)
"Jour J-05 - Qui a tue le president" (Fransızca adı)
Delcourt, 2011, 58 sayfa, 120 MB, CBR
Fontlar: CCJoeKubert (balonlar), MyriadPro (kapaklar)

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
(Mega)
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
(MediaFire)Albümün Fransızca orijinali ve İngilizce çevirisinin kapakları. Türkçe çeviri İngilizce'sinden yapıldı.

"Başkanı Kim Vurdu?" başlıklı albümle "alternatif tarih" temalı "D-Day" çizgi roman serisini sürdürüyorum. Buradaki albüm serinin 5. kitabı. 1. ve 2. albümleri daha önce çevirmiştim. 3'le 4'e ne oldu diye soracaksınız: İngilizce seri 2'den 5'e atlıyordu, ben de sadece İngilizce'den çevirebildiğim için mecburen bununla devam ettim. Albümde bu kez Amerika'nın yakın tarihine ameliyat yapılmış. Hatırlanacağı gibi serinin ana teması "tarihteki şu olayın akışı, bilindiği gibi değil de şu şekilde gelişseydi neler olurdu" sorusu üzerine kurulmuştu. Bu albümde de 1960 yılındaki ABD başkanlık seçimlerini "John F. Kennedy" az bir oy farkıyla kaybediyor. Bunda mafyanın da parmağı var (gerçek olayların tam tersi!) Rakibi "Richard Nixon" ABD başkanı oluyor. Zaten tutucu bir politikacıyken baskı ve ayrımcılığın dozunu gittikçe arttıran Nixon anayasayı da değiştirerek iki dönem üst üste başkan seçilme kuralını değiştiriyor ve hattâ üç dönemi bile geride bırakıyor. Senato ve mecliste kendisine şantajla bağladığı temsilcilerin ve senatörlerin çoğunluğunu kullanarak ülkeyi totaliter bir rejime doğru götürüyor. Vietnam'da da savaşı çok sertleştirip ABD'yi, Çin ve Rusya ile nükleer bir savaşın eşiğine getiriyor. Sanatçılar ülkeyi terkediyor, ülkede ayaklanmalar başlıyor. Nihayet bu kaos ortamından ekonominin de olumsuz etkilenmesi bazı önemli kişileri harekete geçiriyor. Daha fazla yazarak spoiler vermeyeyim. Gerisi albümde. "profesör" üstadımın daha önceki bir yorumunda belirttiği gibi, çizgi romanda "senaryo"nun ne kadar önemli olduğunu gösteren bir başka örnek de bu. Birbiriyle fazla bağlantısı yokmuş gibi gözüken iki farklı olay sonunda ustaca birbirine bağlanıyor. Albümün başında fazla anlam veremeden okuyup geçtiğimiz bazı hadiseler sonradan anlam kazanıyor. Bu nedenle bu gibi romanlar bitirdikten sonra hızlıca bir kez daha göz atılırsa olaylar daha anlamlı geliyor.
Yakın tarihle ilgilenenler veya yaşı tutup da o günleri gazetelerden, dergilerden takip etmiş olanlar maceradan daha çok zevk alacaklardır. Zira albümde birçok gerçek kişi, yer ve olay adı geçmektedir. Örneğin Küba'da başta diktatör Batista bulunmaktadır, devrim olmamış, Castro filan gelmemiştir. Watergate Skandalı'nı ortaya çıkaran Washington Post muhabirleri Bernstein ve Woodward, Kissinger, Hoover ve Jane Fonda adı geçen gerçek şahsiyetlerden bazılarıdır. Bazı dipnotları ben ekledim (çevirenin notu ibaresiyle), diğerleri kitapta zaten vardı. Bu dipnotlarda da konjonktürel bilgiler dahil her şey açıklanmış (My Lai katliami, Ivy League, İncil Kuşağı vs) Bir de romanın kahramanı: Adı "Chris French" ama aynı zamanda da Fransız asıllı. Çoğunlukla ismiyle hitap ediliyor ama ara ara romanda ona Fransız da dendiği için karışıklık olmasın diye not düşüyorum.
Çeviriyle ilgili olarak bir iki not almıştım: Metinde hem bolca askeri terim, kısaltma ve akronim vardı, hem de bu terimlerin bir kısmı askeri terimin de argosuydu, hattâ onlardan bazıları, daha da spesifik olarak sadece Vietnam savaşında kullanılan askeri argoymuş. Örneğin 26. sayfadaki "perimeter" sözcüğünün buradaki anlamı sadece
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
denen özel bir sözlükte vardı. Okurken aslında tahmin ediliyor ama yazıya dökerken, kalıcı olacağı için doğru karşılığını bulmak lâzımdı."askeri bir konumun dış hudutları" demekmiş (lafların akışı gereği ben balona "çevre güvenliği için tertibat alındı, teğmen" yazdım). Bir de mecburen biraz değiştirmek gereken laflar var: örneğin 27. sayfada uyuşturucuyla altın vuruş yapıp ölen askeri görünce komutanı "the greeny's all green" demiş. Burada kelime oyunu yoluyla bir espri de var, hem de bir kısaltma. Greeny: greenhorn'un (acemi asker) kısaltılmışı. Yani "yeşil boynuz yemyeşil olmuş" diyor. Böyle çevrilse hiç anlamı olmaz zaten. "Acemi yeşile kesmiş" dense sakil kalacak. Ben de "Çaylak, şimdi tam uçmuş" şeklinde çevirdim. Bir de "chasing the dragon" vardı argo sözlüklerinde karşılığı "uyuşturucu solumak-çekmek" olarak geçiyor, Çince'den gelen bir terimmiş. her neyse. Her sözlükte bulunmayan bir başkası: "keen on the bottle" da okurken tahmin ediliyor ama yazmak lazım geldiği için sözlük aramalı: "içkiyle arası iyi" gibi bir anlamı varmış. Gariptir bu deyimlerin çoğu şarkı sözlerinde veya şarkı adlarında da var, mesela "fuck hand-to-hand" (s.24) gibi. "hand-to-hand" burada yumruk yumruğa, ya da göğüs göğüse (çarpışma) anlamına geliyor, ama kahramanımız argo konuşmasına renk katmak için başına "fuck" getiriyor, şehre özlem duyan asker arkadaşına "seni orada göğüs göğüse düzerler", diyor (ormanın daha iyi olduğunu vurgulamak için). Anadolu'da bundan çok daha "renkli" küfür ve argo konuşmalara şahit oldum. Bir de şunu merak ettim şimdi, acaba Fransızca orijinalinde bu sözler nasıldı? Acaba İngilizce balonlama yapan kendi yorumunu mu kattı, bazı yerleri baştan mı yazdı yoksa olduğu gibi mi çevirdi. Fransızca bilen bir dosttan belki bunun ayrıntılı yorumunu alabiliriz.Lafı yine uzattım, ama ne yapayım bu tür ıvır zıvır ayrıntıların üzerine eğilmekten hoşlanıyorum galiba. Belki de şu aralar çevremde konuşacak çok fazla kimse olmadığı için bu şekilde kurtlarımı döküyorumdur. Beni hoş görmelisiniz.
Hepinize keyifli okumalar diliyorum, saygılarımla.
Çeviri/Balonlamasını Yaptığım D-Day Albümlerinin Sıralı Listesi
Son düzenleme: