Atatürk Şiirleri - Serdar Yıldırım

Serdar Yıldırım

Yeni Üye
5 Şub 2011
111
625
Bursa
EŞSİZ ASKER ATATÜRK
O, bir millete baştı.
Yel oldu, dağlar aştı.
Sel oldu, düşman kaçtı
Tüm dünya buna şaştı
Eşsiz asker Atatürk.

---------------------------------

ATATÜRK VE CUMHURİYET
O'nsuz tarih olmazdı.
O, doğmasaydı.
Tarih kitaplarını yırtardım,
Cumhuriyet kurulmasaydı.

---------------------------------

CUMHURİYET
Haykır durma, Cumhuriyet 96 yaşında.
Dört mevsim yaşanıyor, toprağında, taşında.
* * * *
Birbiriyle kaynaşmış Türk Halkı'nın sesi var.
Asrımızın ileri, güçlü Türkiye'si var.
* * * *
O güçlü Türkiye'nin önderi, lideri var.
Elinde meşalesi Yüce Atatürk'ü var.
* * * *
Sarsılmaz irademiz, bükülmez bileğimiz.
Işığıyla aydınlanır uygarlık yolumuz.
* * * *
Cumhuriyet sonsuza, sonsuza ulaşacak.
Bütün diğer devletler ondan geri kalacak.

----------------------------------

BAŞKOMUTANLIK MEYDAN MUHAREBESİ
- Dumlupınar Meydan Muharebesi -
Kütahya'ya bağlı Dumlupınar yakınındaydı.
Tarih 30-Ağustos-1922
Beşinci günüydü Büyük Taarruz'un.
Yunan işgal kuvvetlerine karşı
Kesin bir Türk zaferiyle sonuçlandı.
Şahsen yönetilmişti,
Mustafa Kemal Paşa tarafından.


Yazan: Serdar Yıldırım

-----------------------------------

DEVRİMCİ MUSTAFA KEMAL
Ağaçlara, taşlara, yapraklara, kuşlara
Denizlere, göllere, ırmaklara, çaylara
Gelip geçen yıllara, mevsimlere, aylara
Duygularım coşar, sel olur, seni sorarım.
* * * *
Selanikim, Samsunum, Ankaram, İstanbulum
Karadenizim, Marmaram, Egem, Akdenizim
Başka izmleri boş ver yeterli Kemalizm
Hedef zirve çünkü ben gerçek bir Türk genciyim.
* * * *
Bir volkan gibi kabardım, kabıma sığamam.
İlkelerinden başkasına gidip sığınmam.
Sen varken uzakta yol gösterici aramam.
Ben bu yurdu emanet ettiğin Türk genciyim.

--------------------------------------

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK CUMHURİYET DEMEKTİR
Bu topraklarda Cumhuriyet özgürlük demektir.
Özgürlük Anadolu'da Cumhuriyet demektir.
Özgür olmak isteyen yeni nesillere,
Altın tepsi içinde Cumhuriyeti sunduk biz.
* * * *
Çilesini biz çektik, acısını biz yaşadık.
Yıllarca Kurtuluş Savaşı için ömür törpüledik.
Pek çoğumuz evine geri dönemedi.
Bebeklerimiz bize bir kez baba diyemedi.
* * * *
Vatanımızı savunduk düşmana karşı.
Gündüz ve gece bekledik siperlerde.
Bağrımıza hançer saplandı istemesek de.
Hançeri bağrımızdan çıkarıp düşmana sapladık.

-----------------------------------------

BİR GÜNEŞ GİBİ DOĞDUN
Şan, şeref ve onurla taşıdın Türk Bayrağı'nı.
Olmaz, dediler, bu vatan kurtulmaz, dediler.
Bitti, dediler, her şey bitti, dediler.
Anadolu yandı, yıkıldı, tükendi, dediler.
Sonra sen bir güneş gibi doğdun,
Anadolu'nun bağrında karanlığı boğdun.
* * * *
Yenilmeyiz biz, yeneriz diyenleri tükettin.
Topun, tüfeğin az olsa bile onları alt ettin.
Şanlısın sen, Türklük sana şükran borçlu.
Türklüğü zirveye taşıdın, sürünsün onlar yer altında.

-------------------------------------------

VATANI KURTARMAK YETMEZDİ
Devrim gerekliydi.
Devrim; değişim, çağdaşlaşma demekti.
Fikirde, düşüncede devrim
Kılık, kıyafet devrimi
Şapka devrimi
Kadınlara özgürlük
Harf devrimi
Gelin, tamamlayalım devrimi, dedim.
Geldiler, tamamladık.
Çağdaşlaştık, medenileştik.
İlkellikten kurtulduk, modernize olduk.
Modern olduk.
Çağın gereklerine uyduk.

Yazan: Serdar Yıldırım

-----------------------------------------------------------


SONSUZA KADAR KALBİMDESİN
Ey tarihin kaydettiği büyük komutan!
Bu vatanı kurtardın diye sana şükran borçluyum.
Temelleri çok sağlam Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdun.
Gösterdiğin olağanüstü kahramanlığa minnettarım.
* * * *
Ey tarihin kaydettiği eşsiz devlet adamı!
On beş yıl onurlu ve şerefli bir yönetim gösterdin.
Başarılarından dolayı seni alkışlıyorum.
Gönlümden derlediğim bir demet çiçeği armağan ediyorum.

-------------------------------------------

ATATÜRK 135 YAŞINDA
135 Yaşında bir güçlü, dev Türk.
O'nun adı Mustafa Kemal Atatürk.
* * * *
1881 yılında doğdu.
Tam 24 yaşında yüzbaşı oldu.
* * * *
31 Mart Ayaklanması'nda vardı.
Hareket Ordusu Kurmay Başkanı oldu.
* * * *
Osmanlı İmparatorluğu çökmüştü.
Fethedilen ülkeler elden gitmişti.
* * * *
Sonunda Anadolu'ya düşman dolmuştu.
İnsanlar çaresiz, ümit yok olmuştu.
* * * *
Karanlıkta ışık belirdi, uzakta.
Vapurla geldi, ayak bastı Samsun'da.
* * * *
Cumhuriyetin sınırlarını çizdi.
Düşmanları şöyle bir hizaya dizdi.
* * * *
Savaş, dedi, düşmanlar, savaş isteriz.
Dedi Mustafa Kemal , savaştan kaçmam.
* * * *
Ordu yoktu, ordu kurdu, silah buldu.
Cephede ön safta kendine yer buldu.
* * * *
Kana kan, dişe diş düşmanla savaştı.
Aman vermedi düşmana onu yendi.
* * * *
Düşman üzgündü, Kemal geçilmez, dedi.
Umutsuz postu Çanakkale'ye serdi.
* * * *
Sonra Yunan İzmir'e çıkartma yaptı.
İlerledi, ortalığı yakıp yıktı.
* * * *
Mustafa Kemal orduyu geri çekti.
Sakarya Irmağı bağlantıyı kesti.
* * * *
Bir buçuk yıl askere savaş öğretti.
Her asker bir Mustafa Kemal olmuştu.
* * * *
Mustafa Kemallerle dolu bir ordu.
Düşmana kaç paralıksın diye sordu.
* * * *
Tuttu, aldı, vurdu, yerden yere vurdu.
Zaman saatini Cumhuriyet kurdu.
* * * *
Ey güzel Cumhuriyet, sen ne güzelsin.
Özgürlük denizinde mutlu yüzersin.

Yazan: Serdar Yıldırım - Türkiye 2017

---------------------------------------------

ÇANAKKALE'DE BEN VARDIM
İster miydim Anadolu işgal edilsin?
İster miydim ordular dağıtılsın?
İster miydim padişah teslim olsun?
İstemezdim, böyle olsun istemezdim.
* * * *
Anadolu harap, bitap bir haldeydi.
Türlü katliamlar yaşanmaktaydı.
İnsanımın koruyanı, kollayanı yoktu.
Sonunda İngiliz gemileri Çanakkale'ye geldi.
* * * *
Alman komutan Liman Von Sanders Türk birliklerinin başındaydı.
Tabyalar savunmasızdı, ateş hattındaydı.
Düşman çok güçlüydü, kayıplar artmıştı.
Siperler gerilere, daha gerilere çekilmişti.
* * * *
Ben geldim Çanakkale'ye insanlar beni tanıyorlardı.
Liman Von Sanders bir cephe sana yeter mi dediydi?
Ben hayır dedim, bütün cephelerin komutanlığını bana vermelisiniz.
Dediğim aynen oldu, Çanakkale'de ben vardım.
* * * *
Geceleri uyku tutmazdı beni.
Atıma bindiğim gibi dörtnal uzaklaşırdım.
Düşman sabaha karşı nereden çıkartma yapar.
Bunun planını yapar, önlemini alırdım.
* * * *
Çanakkale'de dört - beş gün uyumadığım olurdu.
Bir gece saat iki sularıydı.
Birliğime geri döndüm ve emrimi verdim:
Conkbayırı'na beş yüz asker çıkarın, mevzilensinler.
* * * *
Aman komutanım, dedi, diğer subaylar.
Orası kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdir.
Ne gereği vardır orada beş yüz askerin.
Bir asker bile gitmese daha doğrudur.
* * * *
Siz dedim, beş yüz askeri gönderin.
Evet, dediler, gönderdiler.
Sabaha karşı Anzaklar Conkbayırı'ndaydı.
Ama ben de Türk Askeri'nin yanındaydım.
* * * *
Kılıcım sağ elimdeydi, tabancam sol elimde.
Bütün bir gün savaştık can siperhane.
Yıkılmadık, yenilmedik, galip gelen biz olduk.
Kazanan biz, yenilen İngiliz oldu.

Yazan: Serdar Yıldırım

-----------------------------------------------

KARANLIK BENDEN KORKTU
Ben aydınlığım, çağdaşım, medeniyetim.
Geleceğe yönelik güzel duygular içindeyim.
Yeni yıllar, yüzyıllar, bin yıllar,
Benim için, yarınki gün gibidir.
* * * *
Evrenseldir duygular, sonsuza dek geçerli.
Bir bütündür fikirler, beyinlerde gizemli.
Ben isteseydim bir çağ açıp bir çağ kapatmaz,
Gücüm vardı, yüz çağ açıp yüz çağ kapatırdım.
* * * *
Anadolu, boğazına kadar karanlığa batmıştı.
Sevr Antlaşması Türk insanı için, idam fermanıydı.
Ben bir kükredim, yer , gök inledi.
Dünya benim eşsiz haykırışımı dinledi:
* * * *
Siz kim oluyorsunuz, vatanımı nasıl işgal edersiniz?
Yüz binlerce askerle geldiniz, topunuzla, tüfeğinizle.
Bakın benim askerim yok, topum, tüfeğim yok.
Yokluktan çıktım ben, gerekirse yoktan var ederim.
* * * *
Padişahın idam fermanı,
Demokles'in kılıcı gibi sırtımdaydı.
Anadolu halkı içerden vuran
Bu gücün farkındaydı.
* * * *
Rütbelerim sökülmüştü, bir er durumundaydım.
Doğu Orduları Komutanı Karabekir Paşa,
Emrinizdeyim efendim, dedi.
Sonra bütün komutanlar bağlılığını bildirdi.
* * * *
Osmanlı diye bir millet yoktur.
Osmanlı bir hanedanın adıdır.
Büyük Selçuklu Devleti parçalanmış,
Buradan Anadolu Selçuklu Devleti oluşmuş.
Yıllarla o da parçalanıp, beyliklere dönüşmüş.
Osman Gazi'nin kurduğu Osmanlı Beyliği ortaya çıkmış.
* * * *
Osman Gazi, ben Türküm, diye öğünürdü.
Orhan Gazi, babam ve ben Türk'üz, derdi.
Onların oğulları da Türk'tü.
Akınlar yaptılar Avrupalı ürktü.
* * * *
Fatih Sultan Mehmet Türklük adına İstanbul'u fethetti.
Yavuz Sultan Selim ilk Türk halifesiydi.
Avrupalı, barbar Türkler geliyor, deyip korkardı.
Sonra Kanuni Viyana'yı kuşattı.
* * * *
Erzurum ve Sivas Kongrelerini topladım.
Yurdun kurtuluşu yolunda önemli bir adım attım.
Karanlık benden korktu, aydınlığı istemedi.
Aydınlığı istemeyen karanlığı paramparça ettim.

------------------------------------------

BEN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜM
Ben bu vatanı kurdum.
Savaştım, zafer kazanmadan,
Barış antlaşması imzalamadım.
Zaten tarih hep benden yana oldu.
* * * *
Ben bir Osmanlı subayıydım.
Padişahın iradesine asla karşı gelmedim.
Ama o, benim tacıma, tahtıma dokunmayın,
Anadolu'da ne isterseniz yapın, dedi.
* * * *
Padişah Vahdettin böyle demese bunlar olmazdı.
Anadolu'da böylesine kıyımlar yaşanmazdı.
Ordular dağıtılmıştı, silahlar toplanmıştı.
Asker evine, köyüne gönderilmişti.
* * * *
Güneyde İngilizlere karşı zafer kazandım.
Hareket Ordusu'nda Kurmay Başkan olarak görev aldım.
Halk arasında adım saygıyla anılıyordu
Çanakkale'ye geldiğimde dünya beni tanıyordu.
* * * *
Benim adım Mustafa Kemal Atatürk.
Damarlarında Türk kanı akan herkesin Mustafa'sıyım.
Ödün vermez yüreğim, bükülmez bileğim.
Ben Türküm diyen herkesin Kemaliyim.

----------------------------------------


ATATÜRK'ÜN ARAMIZDAN AYRILDIĞI YAŞTAYIM
Gökyüzünde şimşek çaktı.
Yeryüzüne yıldırım düştü.
On yıl boyunca araştırdım.
Gerçekleştirdikleri olağanüstüydü.
Dünya tarihinde tekti.
* * * *
Ey sen büyük komutan!
Ey sen büyük devlet adamı!
Seni saygıyla anıyorum.
İnsan olmanın bilincinde olan
Herkesten bu saygıyı bekliyorum.
* * * *
Yıllar geldi, yıllar geçti.
Aradan 78 yıl geçti.
Yaşadığı yıldan bunca yıl sonra,
Adı saygıyla anılan bir başka komutan,
Devlet adamı var mı?
* * * *
Sen ki sekiz yıl annen Zübeyde Hanım ve kardeşin Makbule Hanım'dan ayrı kaldın.
Varını, yoğunu bu vatan için ve gelecekte kuracağın Türkiye Cumhuriyeti için feda ettin.
Nasıl Çanakkale'de üçüncüye sıtmaya yakalanmıştın ve doktor vücuduna aşırı kinin enjekte etmişti.
Yakınında bulunan subaylara ya gider ya gelir demişti.
Sen gitmedin geldin, benim refah ve mutluluğum için, direndin.
Kurduğun Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan ve seni tanımayanlar var.
Bunlara tavsiyem yaşadığı için, Mustafa Kemal Atatürk'e şükretmeleridir.
* * * *
Bir cami yaptıranın adını hayır, dua ile anarsın da
Cumhuriyet kurulduktan sonra yüzlerce cami yaptıran ve
Yaptırılmasına ön ayak olan
Atatürk'ü neden sevmezsin?


Yazan: Serdar Yıldırım - 2016
 

ALIENRIPLEY

Süper Üye
29 Ocak 2016
1,268
2,277
Sevgili Serdar Yıldırım... Bu muhteşem paylaşımın ve vefalı yüreğin için sana çok teşekkür ederim.. Sağlıcakla kal!
 

agartan

Onursal Üye
28 Haz 2019
1,222
11,304
Açıkçası
bugünlere ilaç oldunuz, sayın Serdar Yıldırım.
Araştırmana, kalemine ve paylaşımına teşekkür ederim.
 

Serdar Yıldırım

Yeni Üye
5 Şub 2011
111
625
Bursa
Atatürkçü nesiller, Atatürkçü olmayan nesillere Atatürk'ü anlatmalı. Bu gerçek tarihten yola çıkılarak yapılmalı. Şiir en kolay anlatım yolu. Benim binden fazla face grubuna üyeliğim var. Atatürk ile ilgili yazdığım şiirleri buralarda paylaşırım. Her gün yüzlerce beğenen ve yorum yapan olur. Yüzde dört kadar beğenmeyip yorum yazanlar var. Belli Atatürk'ü sevmiyorlar ama bana kızmazlar. Şurada fazla abartmışsın derler. Okuyorlar ve yorum yapıyorlar, bu çok büyük ilerleme. Onların yakın bir zamanda Atatürkçü olacağına inanıyorum.
YouTube'de öyle videolar var ki, aklınız şaşar. Videoda anlatan Atatürk düşmanı, uydurma şeyler anlatıyor. Yorumlar binlerce. Yorumları okuyorum, bazıları, neden burada bir Kemalist yok. Bir Kemalist yorum yapsa ya diyorlar. Ben buralara akrep yuvası diyorum. Böyle videoların altına pek çok defa Atatürk ile ilgili bir şiirimi ve şiir okurken çekilen videomu paylaştım. Kemalist geldi, yorum yaptı, ses var, görüntü yok.

Serdar Yıldırım



DEDEM ADEM YILDIRIM'IN KURTULUŞ SAVAŞI ANILARI
Yıl 1921
Anadolu düşman kuvvetleri tarafından kuşatılınca, Mustafa Kemal, Türk Ordusu'nu, Sakarya Irmağı'nın doğusuna çekmiş. Burada 1.5 yıl genel bir taarruz için, hazırlık yapmış. Bu hazırlıklar sırasında şehirlerden, kasabalardan, köylerden, Mustafa Kemal'in çağrısına uyarak gelen binlerce genç varmış. Bunlardan birisi de, dedem Adem Yıldırım'mış. O zamanlar henüz 19 yaşında olan dedem 1.90' a yaklaşan boyu ve sırım gibi vücuduyla gözünü budaktan sakınmaz, korkusuz, mert, yiğit bir köy delikanlısıymış. Ordugahta geçen ilk günler, yürüyüş talimleri, silah tutuş, kullanış ve atış çalışmaları derken, günlerden bir gün Mustafa Kemal yanında kurmay subayları olduğu halde yenice oluşturmaya çalıştığı Türk Ordusu'nu denetime çıkmış.
Dilerseniz bundan sonrasını dedem anlatsın: O gün öğle vakitleriydi. Geniş ovada pek çok alay, tabur, bölük, Mustafa Kemal Paşa tarafından teftiş ediliyordu. Paşa, eseri olan Türk Askeri'ne sağ elini hiç indirmeden selam vererek geliyordu. Arada bir, Merhaba asker, diyor, biz de sağ ol diyorduk. Ben uzun boylu olduğum için, bölüğün başındaydım. Mustafa Kemal Paşa Hazretleri geldi tam önümde durdu. Merhaba asker, dedi. Biz, sağ ol, dedik. Yüzünü bize döndü. Rahat, dedi. Biz de, tüfeklerimizi indirdik. Rahat pozisyonuna geçtik. Bir metre kadar önümdeydi. Bir an göz göze geldik. O deniz mavisi gözleri, inanılmaz etkileyici bakıyordu. Sanki her an insanın üstüne atılacakmış gibiydi. Gözlerim karardı, başım döndü. Rahat pozisyonunda olmam beni kurtardı. Kabzası yere dayalı tüfeği sıkı sıkı tuttum, dayandım ve yere düşmedim. Aradan bunca yıl geçmesine karşılık o çelik bakışları hiç unutmadım.

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

O yıllarda Yunan Ordusu Anadolu içlerine doğru ilerliyordu. Adem Yıldırım, Yunanlının geldiğini duyunca köydeki genç, çocuk, kadın, ihtiyar kim varsa toplayıp köyün ilerisindeki dağa götürmüştü. Orada köylüleri emin bir yere gizledikten sonra, elinde mavzeriyle geri dönerek, ağaçların arasına saklanıp, köyü seyre dalmıştı. Acaba Yunan askerleri köyde ne yapacaktı?
Adem Yıldırım az sonra kendi evinden feryatlar duymaya başlamıştı. Evde neler oluyordu?
Yunan askerleri, köyün zenginini yakalamışlar ve konuşturmak için, işkence ediyorlardı: Söyle Türko, altınlar nerede?
Yunan askerleri, acımadan elleri, ayakları bağlı adamı evdeki ocağın içinde yanan odun ateşine doğru sürüyordu: Konuş Türko, altınları nereye sakladın?
Zavallı adamın ayak parmakları ve bilekleri yanmıştı. Yunan askerleri, onu daha da ateşin içine itiyordu.
Bu arada Adem Yıldırım sesinden tanıdığı köyün zengininin yürek parçalayan feryatlarına dayanamamış ve evin yanındaki tarabalığa tüfeğiyle iki el ateş etmiş. Tüfekle ateş edildiğini duyan Yunan askerleri, Türk askerleri geliyor zannedip, kaçıp gitmişler. Bunun üzerine Adem Yıldırım eve gelmiş ve yarı beline kadar ateşte yanmış ve ölmüş olan adamı ateşin içinden çıkarmış. Daha sonra olayı öğrenen ve çok üzülen zengin adamın karısı evlerinin ahırına, toprak altına gizledikleri bir teneke altını, Ankara'daki Mustafa Kemal Paşa'ya ulaştırılmak üzere, Türk subaylarına teslim etmiş.
Ben çocukken, her yıl yaz tatilinde bir haftalığına köye giderdik. Dedem her gidişte gerçekten yaşadığı bu olayları bana anlatır ve Serdar, yaz bunları, derdi. Ben de, merak etme, dede, mutlaka yazarım, derdim. İşte, bu hikayeler, dedemin bana anlattığı hikayelerdir. Dedemi son olarak on üç yaşındayken görmüştüm. Otuz yedi yıl sonra bu anıları yazmak nasip oldu. Umarım okuyanlar, Mustafa Kemal Atatürk'ü ve Cumhuriyeti çok severler. Atatürk'ün devrimlerine sahip çıkarlar ve savaşın ne kadar acımasız olduğunu anlarlar. Kurtuluş Savaşı kolay kazanılmadı. Sevgiyle kalın.

Yazan: Serdar Yıldırım



ATATÜRK 135 YAŞINDA
Yazan Ve Okuyan: Serdar Yıldırım
 
Son düzenleme:

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,722
36,427
İstanbul
Sevgili Serdar Yıldırım elinize ve yüreğinize sağlık. Atatürk'ü kim ne yaparsa yapsın unutturamayacaklardır, ancak onu unutturmaya çalışanları 100 yıl sonra bile kimse hatırlamayacaktır. Çünkü o askeri bir deha olmasının yanında eşsiz bir devlet ve fikir adamıydı.
 

Serdar Yıldırım

Yeni Üye
5 Şub 2011
111
625
Bursa
Doğrudur. Atatürk inanılmazı gerçekleştirmiş bir komutan ve devlet adamı. Atatürk çok büyük ve görkemli. Dünya Atatürk'e hayran. Bunca yokluğun arasında nasıl başardı? İnsanlar, bin yıl sonra bile bu sorunun cevabını bulamayacaktır. :wbtr:
 
Üst