Ahlat

bakunin

Admin
12 Mar 2009
6,617
79,569
NeverLand
alat.jpg

Doğu Anadolu Bölgesi'nde, Bitlis'in bir ilçesi olan Ahlat, Van Gölü'nün kuzeybatı kıyısındadır. Ahlat İlçesi, Kuzeyinde Muş ili Bulanık ve Malazgirt ilçeleri , batısında Muş ili , güneyinde Van Gölü, güneybatısında Tatvan ve Bitlis, doğusunda ise yine Van Gölü ve Adilcevaz ilçesiyle çevrilidir.

Bitlis İli'nin belli başlı düzlüklerinden olan Ahlat Ovası, kuzeydeki Süphan, batıdaki Nemrut Dağları ve Van Gölü arasında uzanmaktadır. Bu dağların eteklerinde geniş dağ platoları uzanır. Nemrut gerek bu bölgedeki volkan dağlarının bir örneği olması , gerekse Van Gölü’nün oluşmasında önemli bir yer tutması bakımından önem taşımaktadır. Dünyanın sayılı volkanlarından olan Nemrut, Ahlat’ın batısındadır. Günümüzde sönmüş bir volkan olarak görülen bu dağ , doğu-batı doğrultusunda uzanan geniş bir çukur alanın ortasında yükselmektedir. Nemrut yanardağı Van Gölü’nün batısında yer almış olup, 3050 m. yüksekliktedir. Volkanın son püskürmesi 1441 yılında küçük ölçüde olmuştur .Bitlis ili genelinde dağlık olmakla beraber Ahlat Ovası , Rahva Ovası ile birlikte Bitlis’in iki büyük düzlüğünden biridir. Ahlat'ın yüzölçümü 1.044 km2. olup, toplam nüfusu 21.651'dir.

Uzeyir_Akcelik_adigec1.jpg

İlçenin ekonomisi hayvancılığa dayanmaktadır. Koyun ve keçi yetiştirilen yörede mandralarda peynir üretilir. Deri üretimi de önemli ölçüdedir. Tarıma ait alanlarda buğday, çavdar ve ceviz yetiştirilir.

MÖIX.yüzyılda bölgede yaşayan Urartular, buraya “Halads”, Ermeniler “Şaleat” , Süryaniler “Kelath”, Araplar “Hil’at” , İranlılar ve Türkler ise “Ahlat” demişlerdir.

Ahlat'ın tarihi oldukça eskiye inmektedir. Bazı tarihlerde ilk yerleşimin MÖ.XV.yüzyıla, Asurluların Uç Beyliği dönemine kadar indirilmiştir. Arkeoloji kazılarda ortaya çıkan buluntu ve kazılar, MÖ.IX.yüzyılda Urartuların buraya hakim olduğuna işaret etmektedir. Bununla beraber Paleolitik Döneme inen eserlerle de karşılaşılmıştır. MÖ.600 yıllarında yöre Medlerin ve Perslerin egemenliğine geçmiş, daha sonra Anadolu'da Pers egemenliğine son veren Büyük İskender'in hakimiyetine girmiştir. İskender'in ölümünden sonra yöreye Seleukoslar hakim olmuş, MÖ.323'te Alatos yönetiminde Ahlat beyliği kurulmuş, Bizanslılar ve Araplar arasında sürekli el değiştirmiştir.

KadMahmut.jpg

XI.yüzyılda Selçuklular yöreyi ele geçirdikten sonra Alparslan tarafından merkez yapılmıştır. Selçukluların Ahlat önlerinde Bizans ordusunu yenmelerinden sonra Ahlat daha da önem kazanmıştır. Tarihe Selçuklu Rönesansının başladığı yer olarak geçen Ahlat, 1095'te yeniden bağımsız bir beylik olmuştur. Bu dönemde Ahlat Beyliği sınırlarını Halep'ten Erzurum'a, Malatya'dan Van'a kadar uzatmıştır. Ancak, Timur ordularının XIV.yüzyılda burasını yakıp yıkmasıyla kentin bu görkemli dönemi sona ermiştir. Osmanlılar 1473'te buraya hakim olmuşlarsa da kısa bir süre sonra yöre, Safevilere bağlanmıştır. Yavuz Sultan Selim'in Çaldıran Savaşı'ndan (1514) sonra kesin olarak Osmanlı topraklarına dahil olmuştur. Osmanlı döneminde zenginleşen Ahlat, bu yüzden sık sık Bitlis'teki Şerefhanoğulları'nın yağmasına uğramıştır.

Şemseddin Sami, Kâmusü'l-Âlam'da; " Bitlis Vilayetinde, Van Gölü'nün kuzeybatı sahilinde bir kaza merkezi" olarak buradan söz etmektedir.

Osmanlı-Rus Savaşı'nda bir süre Ruslar tarafından işgal edilmiş ve kent bu işgalden büyük zarar görmüştür. Cumhuriyetin ilanından sonra 1923'te Bitlis İli'ne bağlı bir ilçe konumuna getirilmiştir.

Harebe.jpg

Ahlat'taki asıl yerleşmeler Van Gölü ile iskelesi arasındadır. Bugün kıyıdan 2 km. içerideki Eski Ahlat kentinin yıkıntıları görülmektedir. Orta Çağ'ın "Kubbetü'l-İslâm" adıyla ünlü üç büyük kentinden olan Ahlat mezar anıtları ile de tanınmıştır. Selçuklu taş işçiliğinin en güzel örneklerini barındıran bu mezarlıklar bir açık hava müzesi konumundadır. XII.-XIV.yüzyıllara tarihlenen bu mezar anıtlarından Ahlat'ın o dönemde önemli bir bilim ve kültür merkezi olduğu anlaşılmaktadır. Bu mezarlardan pek çoğunda sanatçıların isimleri, yapıldıkları tarihleri belirten kitabeler bulunmaktadır.

İlçede Günümüze gelebilen tarihi eserler:İskender Paşa Camisi, Kadı Mahmut Camisi, Emir Bayındır Camisi, Dede Maksut Türbesi, Mirza Muhammet Türbesi, Şeyh Necmettin (Havai Baba) Türbesi, Usta Şakirt Kümbeti, Hasan Padişah Kümbeti, Emir Bayındır Kümbeti, Şirin Hatun Bogatay Ata (Çifte Kümbet) Kümbeti, Emir Ali Kümbeti, Hüseyin Tümur Esen Tekin (Çifte Kümbet) Kümbeti, Erzen Hatun Kümbeti, Anonim Kümbet, Keşiş (Kitabesiz Kümbet) Kümbeti, Alim Oğlu Kümbeti, Hasan Padişah Kümbeti yanındaki Kümbet, Ahlat Mezar Taşları, Emir, Bayındır Köprüsü, Tahtısüleyman Deresi Köprüsü 'dür.

Ahlat Sahil Kalesi

Ahlat Sahil Kalesi Urartular Döneminden kalmış,ancak 1224 yılı depreminde yıkılmıştır. .Kanuni Sultan Süleyman Beylerbeyi ve Veziri Zal Paşa’dan bu kalenin onarılmasını istemiştir. Mimar Sinan, 1557’de kaleyi yeni baştan yapmıştır.

Bu kalenin surları çok fazla yüksek olmamakla beraber çevresine geniş su hendekleri yapılmıştır. Çevresi 3000 adım olan kalenin sur duvarları oldukça sağlam olup duvarları 13 kule ile takviye edilmiştir.

İskender Paşa Camisi

skender.jpg


İskender Paşa Camisi Eski Ahlat Kalesi içerisinde bulunmaktadır. Kitabesinden öğrenildiğine göre İskender Paşa tarafından 1584 yılında yaptırılmıştır.Mimar Sinan eseri olduğu da ileri sürülmüştür.

İskender Paşa Camisi 20.75 X 16.27 m. ölçüsünde dikdörtgen bir plan göstermektedir. Caminin asıl ibadet yeri 13.05 X 12.83 m. ölçüsünde olup bu bölümün üzeri kubbe ile örtülmüştür. Günümüze harap bir halde gelen caminin son cemaat yeri iki sütun ve beden duvarlarının uzantılarından oluşmakta olup bunların üzerleri küçük kubbelerle örtülüdür. Giriş kapısı sivri kemerli büyük bir niş şeklinde olup taş silmelerle bezenmiştir. Kapının üzerinde kare bir çerçeve içerisine alınmış yapım kitabesi bulunmaktadır.

skenderPaa.jpg

Caminin beden duvarları kırmız beyaz renkli taşların alternatif düzende sıralanmasından meydana gelmiştir. Üst örtü yıkıldığından bu konuda sağlıklı bir bilgi verebilmek çok zordur.Bununla beraber üst örtünün tromplu bir kubbe ile örtülü olduğu sanılmaktadır. Caminin doğu,batı cephelerinde üçer,kuzey ve güney cephesinde ikişer penceresi bulunmaktadır. Ayrıca giriş kapısı ile mihrap üzerinde de sivri kemerli birer pencere yer almaktadır. Bu pencereler mermer söveli,sivri kemerli ve alınlıklıdır.

İbadet mekanın süslemeli olup olmadığı kesinlik kazanamamakla beraber oldukça sade bir kale camisi olduğu sanılmaktadır.Mihrap beş köşeli olup iki köşesine iki ince sütun yerleştirilmiştir.

Caminin kuzey batı köşesine 3.18 x 3.18 m. ölçüsünde kare kaideli minare eklenmiştir.Minare gövdesi yuvarlak olup örgü motifli bir kuşakla hareketli bir görünüm sağlanmıştır. Şerefe altı mukarnaslarla süslenmiştir. Şerefe üzerindeki petek daha inci olup burası da mukarnaslarla bezenmiştir.

Kadı Mahmut Camisi

KadMahmutp.jpg


Ahlat Kalesi içerisinde bulunan Kadı Mahmut Camisi’ni Ahlatlı kadı ailesinden Gazi Kadı Mahmut 1597 de yaptırmıştır. Cami İskender Paşa Camisi ile birlikte yapılmıştır.

Caminin kuzey cephesinde bulunan son cemaat yeri ibadet mekanın uzantıları ile bunların arasındaki iki sütunun oluşturduğu üzeri kubbeli üç bölüm halindedir. Giriş kapısı sivri kemerli büyük bir niş içerisine alınmıştır. Mermer söveli kapının üzeri geometrik kabartma motiflerle bezenmiştir. Bunun üzerine de caminin yapım kitabesi yerleştirilmiştir. Girişin iki yanında zeminden yüksek sekiler üzerinde silindirik mihrapçıklar ve bunların etrafında da geometrik geçmeler yer almaktadır. Cami diğer Ahlat yapılarında olduğu gibi kesme taştan yapılmıştır. Cami 17.48 X 13.39 m. ölçüsünde dikdörtgen planlıdır. İbadet yeri ise l3.39 X l3.39 m. ölçüsünde kare planlıdır.Üzeri stalaktitli köşe tromplarının yardımıyla beden duvarlarına oturan piramidal ,taş külahlı bir kubbe ile örtülüdür. Caminin doğu ve batı cephelerinde sivri kemer alınlıklı üçer pencere ile aydınlatılmıştır. Mihrabın iki yanında da birer pencere bulunmaktadır.

Mihrap beş köşeli küçük bir niş şeklindedir.İki köşesinde küçük başlıkları olan sütunlar yerleştirilmiştir.

Minare kuzey batı köşesinde olup kaideye kadar olan bölümü yıkılmıştır.Taştan kare kaidesinin üzerinde silindirik gövdesi olduğu sanılmaktadır.Büyük olasılıkla minare İskender Paşa Camisinin minaresinin bir benzeridir.

Emir Bayındır Camisi

Emir Bayındır Camisi Emir Bayındır Kümbetinin kuzeyinde bulunmaktadır. Giriş kapısının sağındaki kitabeden Bayındır İbn Rüstem tarafından 1477’de yaptırıldığı öğrenilmektedir.

Cami dikdörtgen planlı olup iki bölümden meydana gelmiştir. Birinci bölümü kare planlı öndeki giriş eyvanı oluşturmaktadır. Bunun arkasındaki ibadet mekanı birinci bölümden daha geniş olup dikdörtgen planlıdır. Kesme taştan yapılan caminin üzeri toprak damla örtülmüştür.İbadet mekanı batı yönünde bir, mihrabın iki yanında da iki pencere ile aydınlatılmıştır.

Güney cephedeki mihrap oldukça basit ve bezemesiz olup duvardan dışarıya doğru çıkıntı meydana getirmektedir.

Emir Bayındır Köprüsü

Kprs.jpg


Bayındır Cami ve kümbetinin batısında, Tahtı Süleyman Mahallesi’ndeki dere üzerinde kurulmuştur. Ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı kesinlik kazanmayan köprü Akkoyunlu Köprülerinin özelliklerini taşımaktadır. Bununla beraber köprünün XIII.yüzyılda yapılıp XV. Yüzyılda, Akkoyunlular zamanında yenilendiği sanılmaktadır.

Sivri kemerli tek gözlü bir köprü olup kesme taştan yapılmıştır. Köprünün kemer açıklığı 11.20 m., yüksekliği de 5.60 m.dir. Ancak önce düz olan köprü batıya doğru dönerek keskin bir dirsek meydana getirmektedir. Köprünün döşeme kısmı basamaklı şekilde yapılmış olup, her iki yönünde dörder basamağı bulunmaktadır. Köprünün boyu 20.68 m.dir.

Bayındır Köprüsü 1954 yılında onarılmış ve Harabeşehir halkı tarafından kullanılmaktadır. Ancak dar ve basamaklı oluşundan ötürü de üzerinden vasıta geçmemektedir.

Tahtısüleyman Deresi Köprüsü

Ahlat-Tatvan yolu üzerindeki Tahtısüleyman Deresi Köprüsü'nün kitabesi olmadığından ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Yalnızca köprü üzerinde 1951 yılında onarıldığını gösteren bir levha bulunmaktadır.

Köprü tek gözlü ve sivri kemerlidir. Boyu 14 m., kemer yüksekliği 4.20 m.dir. Günümüzde kullanılmaktadır.

Ahlat Mezar Taşları

290.jpg


Ahlat'ta yüzlerce mezar taşı toprak üzerinde, ondan daha fazlası da toprak altındadır. Bunlar Türk plastik sanatının meydana getirdiği sayısız örneklerdir. Genellikle l203-1300 yıllarına tarihlenen bu eserler üzerinde Aka sözcüğüne rastlanmaktadır. Bu sözcük o dönemlerde Türklere yakıştırılan bir sıfattır. Bu mezar taşları aynı zamanda Doğu Anadolu ve özellikle Ahlat tarihini aydınlatmaktadır.

Ahlat mezar taşları kırımızı tüf taşından yapılmışlardır. Ayrıca sandukalar silindirik, sütun biçiminde ve üç parçadan oluşmuş üzeri açık örneklerdir. Bunun yanı sıra tekne biçiminde ve dikdörtgen prizma biçiminde yekpare taştan oyularak yapılmış örnekler de bulunmaktadır.

Ahlat mezar taşları üç ana gurupta toplanmaktadırlar:

Çatma lahitler: Çatma lahitler gri tüften kesilmiş iki uzun levhanın, üst kenarlarda bir açı meydana getirecek biçimde birbirleriyle bağlanmasıyla meydana gelmektedir. Bu lahitlerde baş ve ayak uçları üçgen biçimli boşlukların önüne konulan küçük taş bloklardan meydana gelmiştir. Üzerlerine kufi yazılar yazılmış örnekleri bulunmaktadır.

Şahidesiz prizmatik sandukalar: Müslüman toplumların yaygın biçimde kullandıkları bu tür mezarlar Ahlat’ta iki gurupta kullanılmıştır.Bunlar yekpare gövdeli basit sandukalar ve gövdeli, kapaklı sandukalar olmak üzere iki gurupta toplanabilmektedir.

Yekpare gövdeli basit sandukalar kaidesiz veya alçak, ensiz birkaç basamaklı bir kaide ile birlikte aynı taştan kesilmişlerdir. Çoğunluklu da yekpare bir kitle oluşturmaktadırlar. Bunlarda iki yanlarda ki yüzeylere kufi yazı ile ölünün kimliği ile ayetler yazılmıştır. Gövdeli ve kapaklı sandukalarda ise sandık biçimindedirler. İçi boş bir gövde ile bunun üzerini örten beş kenarlı prizma biçiminde bir kapaktan oluşmuşlardır. Bunların üzerine de ölünün kimliği ile Kur’an dan alınma ayetler yazılıdır.

Şahideli Mezar taşları: Şahideli mezarlar değişik örnekler ortaya koymaktadır. Bazılarında yalnızca baş taşı, bazen de hem baş hem ayak taşı olan örneklerdir. Ahlat mezar taşlarında bu tip mezar taşları çoğunluktadır.

Mezarlık ve Mezar taşları

7cf520.jpg


Ahlat, Urartulardan Osmanlı dönemleri de dahil olmak üzere çeşitli devletlerin ve beyliklerin yönetiminde kalmıştır. Bunun yanı sıra Ahlat, mezar taşları ile ünlü bir yerleşim alanıdır. Gömülerin üzerine taş koymak tarih öncesi devirlere kadar inen bir gelenektir. Bu nedenle Anadolu’ya yerleşen çeşitli topluluklar, bu geleneğe bağlı kalmışlardır. Bunun sonucu olarak da kendilerine özgü biçimleri olan, plastik değerde mezar taşları Ahlat’ta da yapılmıştır.

Doğu Anadolu’da, Akkoyunlu ve Selçuklular dönemlerinde koyun, koç ve atlardan oluşan mezar taşlarına rastlanmıştır. Bunun yanı sıra , çeşitli taşlar mezar veya mezar anıtı olarak dikilmişlerdir.

Ahlat, Orta Çağın ekonomik yönden en zengin yerleşim yerlerinden biri olmasından ötürü burada 3-4 m yüksekliğinde mezar taşları yapılmıştır Bu taşlar Ahlat Mezarlığına uzak yerlerden getirilmişlerdir. Bu taşlara toplumun mimarisi de yansımıştır. Özellikle Selçukluların çok sık mimari de uyguladığı ince ve sık işlenmiş dekoratif motifler burada kullanılmıştır. Bazı örneklerde ise kaba motifler, gölge ışık oyunları ile daha da görkemli bir durma gelmişlerdir. Bazı taşlarda geometrik motifler, bazılarında da bitkisel motiflere yer verilmiştir. Çoğu kez de, aynı mezar taşında her ikisi birlikte kullanılmıştır. Selçuklu mimari yapılarında görülen mihraplar, mukarnaslar, rozetler, yıldız, fırfır motifleri bu mezarlarda çok sık görülmektedir. Ayrıca stilize hayvan, bitki,yazı şekilleri, mimari alınlıklar da onları tamamlamıştır.

Mezrl.jpg

Ahlat’taki Meydanlık Mezarlığı, Malazgirt Savaşı’nda şehit düşenler için hazırlanmış bir mezarlıktır. Buradaki mezar taşlarında palmet, lotüs, rumi, rozet, geometrik geçmeler, laleler, saç örgüleri çeşitli bordür süslemeleri karşımıza çıkmaktadır. Buradaki mezar taşlarını ön ve arka yüzlerinde, yan cephelerinde, birbirlerinden farklı ayrı motifler işlenmiştir.

Bu mezar taşların yükseklikleri ise ölenin sosyal konumu dikkate alınarak yapılmıştır.Bundan ötürü de bazılarının boyları 1 m.den 4-5 m’ye kadar ulaşmaktadır. Bu taşlar üzerinde sanatçıların ve hattatların isimleri,imzaları bulunmaktadır.

Ahlat mezar taşlarında stilize edilmiş ejder motifleri de görülmektedir. Bunların çoğu lahit şahideli ve sanduka şeklinde mezarlardır.Bazı örnekler oda şeklinde olup toprağın altında kalmış olup çou günümüzde bilinmemektedir.

Ahlat Mezar taşlarının bir özelliği de Ahlat tarihinin karmaşık oluşu ve değişik kültürlerin burada yaşamasından kaynaklanmaktadır. Orta Çağın önemli bir kültür merkezi olan Ahlat, bir çok sanatkar, kadı ve bilim adamını yetiştirmiştir. Günümüze gelen mezar taşlarının çoğu da onlara aittir.

Harabeşehir Mağaraları

Ahlat’taki mağaralar kümeleri genellikle Harabeşehir ve Sultan Seyit dereleri, Kırklar Vadisi, Madavans deresi, Yuvadamı Köyü civarında Gaban Deresi Vadisi ile Harabe Hulik Köyü mevkiindedirler. Ahlat’ın çeşitli kesimlerinde yüzlerce mağara bulunmaktadır.

Bu mağaralar eski çağlardan beri değişik amaçlarla kullanılmış ve günümüze kadar ulaşabilmişlerdir. XIX. Yüzyılın sonlarında bu yöreye gelen LYNCH. Bu mağaralardan oluşan yerleşmelere dikkat çekmiştir. Ahlat, Doğu Anadolu Bölgesi’nde ilk yerleşilen alanlardan birisi olduğu için bu mağaralar Neolitik Çağ’dan beri kullanılmıştır. Bölgede meydana gelen şiddetli depremler, kuraklık nedeniyle sulak vadilere yerleşme ihtiyacı, harp ve istilalar sonucu yerleşmelerin tahrip edilmesi, sert iklim koşulları gibi nedenler mağara yerleşmelerinin ortaya çıkmasında etkili olmuştur.

Günümüzde Harabeşehir ve Tahtısüleyman Mahallerinde bir çok mağara bulunmaktadır.

Madavans Mağaraları

Ahlat’ta Kaş deresi içerisinde yer alan Madavans mağaralardan oluşan, XIX. Yüzyıla kadar yerleşim yeri olan bir Hıristiyan köyü idi. Dik yamaçlardaki mağaraların önleri kesme taşlarla örülerek konut durumuna getirilmiştir.

Ahlat Kaş Deresi vadisinde kayaya oyulmuş bir de kilise bulunmaktadır.

Dede Maksut Türbesi

Ahlat, İki Kubbeli Mahallesinde, Emir Ali Kümbeti karşısında bulunan Dede Maksut Türbesi’nin 1538’den önceki tarihlerde yaptırıldığı sanılmaktadır.

Türbe küçük bir yapı olup 6.46 X 5.73 m. ölçüsünde, kesme taştan yapılmıştır. Türbenin duvarları 2.80 m. yüksekliğinde olup basit bir silme ile sonuçlanmaktadır. Kuzey doğu köşesindeki taş lentolu kapısı üzerinde kitabe yeri bulunmakla beraber kitabesi yeterince okunamamıştır.Türbenin içerisi güney kenarının ortasındaki mazgal penceresinden ışık almaktadır. Üzeri sivri beşik tonozla örtülmüştür.

Türbe içerisindeki üç mezardan biri Dede Maksut’a ait olup diğerlerinin ailesine ait olduğu sanılmaktadır. Vakıflar Genel Müdürlüğü l970 yılında türbeyi onarmıştır.

Ahlat Müzesi

Bitlis, Ahlat ilçesindeki eski mezarlık açık hava müzesi olarak düzenlenmiştir. Bu mezarlığın bir köşesine de yeni bir müze binası yapılarak 1971 yılında ziyarete açılmıştır.

Müzede MÖ.2000 yılına ait kap kacaklar, Orta Tunç Çağı sonlarına ve Demir Çağına tarihlenen keramikler, Urartulara ait koleksiyonlar bulunmaktadır. Bunun yanı sıra 1965-1991 yılları arasında çifte hamam, zaviye ve Ulu Camide yapılmış kazılarda ortaya çıkan eserler ile Selçuklu dönemine ait keramikler sergilenmektedir. XIII.yüzyıla tarihlenen ve Selçuklu dönemine ait sıratlı (sigrafitto) ve lüster tekniğinde yapılmış sırlı seramikler, sırsız kalıp olarak yapılmış hayvan formunda kaplar da müze koleksiyonları içerisindedir.

Müzede Urartuların çift ejderha başlı bilezikleri, kemerleri, elbise iğneleri ve saç tokalarından oluşan koleksiyonlar ayrı bir seksiyon halinde düzenlenmiştir. Roma ve Bizans dönemlerine ait çeşitli keramikler, kandiller ayrı bir bölümdür. Bunun yanı sıra Selçukluların birbirinden farklı tiplerdeki mezar taşları da müze bahçesinde bulunmaktadır.

Müzede çeşitli dönemlere ait sikkeler, yöresel etnografik eserler bulunmaktadır.

Ahlas, Bitlis
Tel : (0434) 412 40 26

Dede Maksut Türbesi

Ahlat, İki Kubbeli Mahallesinde, Emir Ali Kümbeti karşısında bulunan Dede Maksut Türbesi’nin 1538’den önceki tarihlerde yaptırıldığı sanılmaktadır.

Türbe küçük bir yapı olup 6.46 X 5.73 m. ölçüsünde, kesme taştan yapılmıştır. Türbenin duvarları 2.80 m. yüksekliğinde olup basit bir silme ile sonuçlanmaktadır. Kuzey doğu köşesindeki taş lentolu kapısı üzerinde kitabe yeri bulunmakla beraber kitabesi yeterince okunamamıştır.Türbenin içerisi güney kenarının ortasındaki mazgal penceresinden ışık almaktadır. Üzeri sivri beşik tonozla örtülmüştür.

Türbe içerisindeki üç mezardan biri Dede Maksut’a ait olup diğerlerinin ailesine ait olduğu sanılmaktadır. Vakıflar Genel Müdürlüğü l970 yılında türbeyi onarmıştır.

Mirza Muhammet Türbesi

Mirza.jpg


Ahlat, İki Kubbeli Mahallesi ile Tahtı Süleyman Mahalleleri arsında bulunan Mirza Muhammet Türbesi, XVI-XVII.yüzyılda Mirza Muhammet için yaptırılmıştır.
Türbenin zemini yanından geçen yol nedeniyle aşağıda kalmıştır. Mumyalığı olmayan kare planlı türbe, 6.20 X 6.20 m ölçüsündedir. Kuzey kenarının ortasında niş içerisinde giriş kapısı bulunmaktadır. Kapı mukarnaslı bezeme ile daralmakta ve üzerini iki rozet süslemektedir. Ayrıca türbenin dört cephesi üzerindeki pencerelerin silmeleri üzerinde de birer rozet bulunmaktadır.

Kare kaide üzerinde, köşe pahları ile sekizgene dönüştürülen türbenin üzeri piramidal bir külahla örtülüdür. İçeriden dört kenardaki sivri kemerlerle takviye edilen beden duvarlarından taş pandantiflerle kubbeye geçilmektedir.

Usta Şakirt Kümbeti

akirt.jpg


Bitlis, İki kubbe Mahallesinde, Meydanlık Mezarlığının güneyinde, Osmanlı Kalesi’nin yakınındadır. Ahlat Kümbetlerinin en büyüklerinden olan bu kümbetin XIII.yüzyılın kinci yarısında yapıldığı sanılmaktadır. Bu kümbetin bulunduğu yerde, yaklaşık 100 m. uzaklıkta Usta Şakirt’in yapmış olduğu ve aynı isimle tanınan ikinci bir kümbet daha bulunmaktadır. Ancak her iki kümbetin de kimin tarafından ve kimin için yapıldığı bilinmemektedir. Büyük olasılıkla Olcayto Hüdabende adına Ahlat’ı yöneten Sadi Aka İbni Coğan Aka adına yapılmıştır. Söylentiye göre bugün bulunmayan, ancak izleri görülen ikinci kümbeti Ahlatlı bir usta yapmış, karşısına da çırağı (Şakirt) bir başka kümbet yapmıştır. Ne var ki, çırağın yapmış olduğu kümbet yapı ve işçilik bakımından ustasının yapmış olduğu kümbetten daha güzel olmuştur.Ustanın yapmış olduğu kümbet yıkılmış, çırağın (Şakirt) yapmış olduğu kümbetle ismini sürdürmüştür. Ancak bu konuda çalışmaları olan Abdürrahim Şerif 1921 yılında taşlar arasında ustanın yapmış olduğu kümbetin kitabesini bulmuş ve Ahlat Kitabeleri isimli eserinde yayınlamıştır.

Kümbetin alt kısmı dıştan 9.00 X 9.00 m. ölçüsünde kare planlı olup mumyalık denilen bölüme doğudaki,zeminden biraz aşağıda bulunan bir kapıdan girilmektedir. Mumyalığın üzeri tonoz örtülü olup doğuda ve batıda iki mazgal pencere bulunmaktadır. İkinci katın duvarları üçgen pahlarla on iki kenarlı hale getirilmiş, ve üç sıra halinde zencerek motifinden oluşan bir kuşakla çevrelenmiştir. Bunun üzerindeki ikinci kuşak balık kılçığı şeklinde olup üzerindeki silindirik gövde düzgün panolarla birbirinden ayrılmış ve her panonun ortasına birbirini izleyen nişler yerleştirilmiştir. Kuzeydeki büyük nişin içerisine giriş kapısı açılmış,buraya dokuz basamaklı bir merdivenle çıkılmaktadır. Kapı nişinin etrafı yivli iki sütunçe, üzerinde de mukarnaslar yer almaktadır. Ayrıca etrafı da geometrik geçmelerden oluşan iki bordür ile çevrelenmiştir. Giriş kapısının dışında diğer nişlerde de mukarnaslı, etrafı bordürle dört niş daha yer almakta olup bunların arasındaki panolarda üçü üçgen, kenarları dar bir bordür ile çevrili ince uzun nişler bulunmaktadır. Bu nişlere açılmış olan pencerelerin üstleri de geometrik geçmelerle, rozetlerle süslenmiştir.

Üst kısımda panoları sınırlayan zencerek motifli kuşağın izleyen ve kümbeti bütünüyle saran geometrik geçmeli ikinci bir kuşağın üzerine beyaz taşa Aya tel kürsü yazılı bir diğer kuşak işlenmiştir. Bu kuşaktan sonra üç kademe halinde dışa doğru genişleyen saçak kısmı mukarnaslarla zengin bur görünüme ulaşmıştır. Bu saçaktan sonra da kümbetin üzerini örten konik külah bulunmaktadır.

Kümbetin içerisi oldukça sade ve tamamen kesme taştan yapılmıştır. Buradaki silindirik birinci katın çapı 3.40 m.dir.İçeride kıble yönündeki mihrabın etrafı içeride ince dışarıda daha geniş zencerek motifli bir bordür çevirmektedir. İçeride kubbe ile örtülen kümbetin konik üst örtüsü ile kubbe arasında bir boşluk bulunmaktadır.

Şeyh Necmeddin Türbesi (Havai Baba Türbesi)

Necmeddin.jpg


Ahlat, Ergezen Mahallesinde Erzen Hatun mezarlığında Erzen Hatun Kümbeti yanındaki Şeyh Necmeddin Kümbeti, portal kitabesinden öğrenildiğine göre Üzeri kare biçimde yükselen piramidal külahla örtülüdür. Bu bakımdan da benzerleri arasında tek örnektir. Diğer kümbetler hep silindirik biçimde, konik külahlıdırlar. Şeyh Necmeddin tarafından 1222 ‘de yaptırılmıştır. Giriş kapısı üzeride iki kitabe bulunmakta olup bunlardan birisi vakfiye,diğeri de kümbetin yapım kitabesidir.

Bu kümbet dört köşe oluşu ile diğer kümbetlerden ayrılıktadır. Kümbetin 5.17 X 5.18 m. ölçüsünde küçük kare bir kaidesi vardır.Alt kattaki mumyalığın kuzey cephesinden yedi basamaklı bir merdivenle aşağıya inilmekte,buradaki yay kemerli bir kapıdan mumyalığa girilmektedir. Üzeri sivri beşik tonozla örülü mumyalığın batı ve doğu kenarında iki mazgal penceresi bulunmaktandır.

Üst kat kare planlı olup kesme taştan yapılmıştır. Doğu cephesindeki iki taraflı dört basamaklı bir merdiven ile çıkılan giriş kapısı kümbetin en gösterişli ve en süslü bölümüdür. Giriş kordon şeklinde yuvarlak hatlı dikdörtgen çerçeveler içerisine alınmıştır.Dar ve uzun olan buradaki kapının iki köşesine sütuncukların bulunduğu uzun kenarlı sivri kemerli kapı nişi yerleştirilmiştir. Giriş kapısının üzerinde kündetin vakfiyesi yerleştirilmiş, bunu mukarnaslar tamamlamıştır. Bunun üzerine de kümbetin diğer kitabesi konulmuştur.

Kümbetin beden duvarları sivri kemerlerle bölünmüş ve rozetlerle bezenmiştir. İç kısım son derece sade olup kıble duvarı ortasına dikdörtgen mihrap nişi bulunmaktadır. Türbenin batı ve kuzey yüzlerindeki pencereler Bursa kemerli nişler içerisine açılmıştır. Kümbet bir süre mescit olarak kullanılmıştır.Vakıflar Genel Müdürlüğü kümbeti l966-1967 yıllarında restore etmiştir.

Hasan Padişah Kümbeti

HasanPadiah.jpg


Ahlat, Tahtı Süleyman Mahallesinde bulunan Hasan Padişah Kümbeti, Emir Hüsameddin Hasan Aka Bin Mahmud adına 1275 tarihinde yaptırılmıştır. Halk arasında yaygın bir söylentiye göre bu kümbetin Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’a ait olduğu iddiası vardır. Ancak kümbetin kitabesindeki l274 tarihi Uzun Hasan’ın ölüm tarihinden 200 yıl önce yapılmış olduğunu göstermektedir.Kümbet, Ahlat hükümdarı Hasan Aka’ya aittir. Kümbetin mumyalık kısmındaki Hasan Aka ile veziri Hasan Ali Aka’nın mumyaları yangın sonucu yanmışlardır.

Kümbet, 8.95 X 8.95 m. ölçüsünde kare kaide üzerine oturtulmuştur. Doğu kenarındaki dokuz basamaklı bir merdivenle inilen,sivri kemerli küçük bir kapıdan mumyalık kısmına girilmektedir. Kesme taştan ayna tonoz örtülü mumyalığın doğu,batı ve güney kenarlarını ortasında dar mazgal pencereler bulunmaktadır. Batıdaki pencerenin etrafı zencerek motifi ile,güneydeki ise dikdörtgen ve z harfi şeklindeki motiflerle süslenmiştir.
Kaideden köşe pahları ile on iki kenarlı gövdeye geçilmektedir. Kündetin gövdesi dikey hatlı,kabartma zencerek motifli kuşaklarla sekiz bölümü ayrılmıştır. Bölümlerin ortasına birer niş açılmıştır.Ayrıca köşelerdeki nişler dikine yuvarlak kavisli üçgen bezemelerle süslenmiştir.

Kümbetin gövdesi sekiz bölüme ayıran plasterlerin kenar profilleri üst kuşağın altından ortası düğümlü kemerler şeklinde süslemeler meydana getirmektedir. Kümbetin kapı ve pencere nişlerin etrafı diğer bölümlere göre daha bezeli olup bu bezemeler ters U şeklinde nişlerin etrafını sarmaktadır. Gövdenin üzerindeki düz ve boyalı bir kuşak halinde bırakılmış olan kitabe şeridinde Ayet el Kürsi yazsının olduğu biliniyorsa da bu kuşak restorasyon sırasında harap olmuştur. Kitabe kuşağından sonra bir sıra tezyinatsız taştan friz,iki sıra mukarnaslı saçak frizi yer almaktadır. Kümbetin üzeri diğerleri gibi konik bir külahla örtülüdür.

Kümbet l966 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir.

Emir Bayındır Kümbeti

Bayndr.jpg


Ahlat İki Kubbe Mahallesi ile Taht-ı Süleyman Mahallesi arasında bulunan Emir Bayındır Kümbeti, Akkoyunlu hükümdarı Rüstem Bayender adına 1481 yılında yapılmıştır.Bu kümbet Ahlat kümbetleri arasında en ilgi çekici olanıdır.Kümbetin yanında , Bayındır İbn.Rüstem’in yaptırdığı 1477 tarihli Emir Bayındır Camisi bulunmaktadır.

Parmaklı Kümbet de denilen bu kümbetin 6.37 X 6.47 m. ölçüsünde kaidesi bulunmaktadır. Kuzey doğu köşesindeki iki basamaklı merdiven,ardından dayanak duvarlı, üzeri açık bir koridor ve doğusundaki yedi basamaklı merdiven ile mumyalık kısmına inilmektedir. Üzeri sivri beşik tonozlu mumyalığın doğu,batı ve güney kenarlarının ortasına mazgal pencereler açılmıştır.Bu kaidenin üzerine zemin hizasından başlayarak köşe pahları yapılmış ve 2.70 m. yüksekliğindeki on iki kemerli gövde oturtulmuştur. İki sıralı zencerek motifli kuşak ve bunun üzerine kabartma balık kılçığı şeklinde bezemeli ikinci bir kuşak ile kaide sınırlandırılmıştır. Bu kaide üzerinde 128 cm yüksekliğe kadar kapalı olan beden duvarları görkemli bir görünüş kazanmıştır.

Kuzey yönünde, iki taraftan beşer basamaklı bir merdiven ile çıkılan giriş kapısı Ahlat kümbetleri arasında en çok bezenmiş oluşu ile dikkati çekmektedir. Girişin iki yanına burmalı iki sütun yerleştirilmiştir. Bu bölüm zengin mukarnaslarla bezenmiştir. Girişin iki yanında kapalı olan duvarların her iki kısmında yarım ve tam sütunlar sıralanmıştır. Böylece yarısı açık olan kümbetin beden duvarları üzerinde sekiz tam sütun, iki yarım sütun yerleştirilmiştir. Yukarıya doğru daralan boğumlu kaideler üzerine oturan bu sütunların üzerinde geniş ve mukarnaslı sütun başlıkları bulunmaktadır. Sütun başlıklarını birleştiren kemerler üzerinde giriş cephesindeki bezeme bordürleri kadar kabartma kornişler arasına iki fırız yerleştirilmiştir. Bunların alt kuşağında baklava,üsttekilere de Ayet el Kürsi yazılı bir kitabe bulunmaktadır. Baklavalı kuşak kapı kenarındaki bordür ile kesilmesine karşılık kitabe kuşağı bütün gövdeyi çepeçevre dolaşmaktadır. Saçağın altında genişleyen mukarnaslı friz üst sırası külahla örtülmüştür.

Kümbetin ikinci katına küçük bir mihrap konulmuştur. Büyük olasılıkla buradan ibadet amaçlı yararlanılmıştır.

Emir Ali Kümbeti

EmirAli.jpg


Ahlat, İki Kubbe Mahallesinde bulunan Emir Ali Kümbeti, Emir Ali adına l306’da yapılmıştır. Ahlat kümbetleri arasında değişik planı ile dikkati çeken Emir Ali Kümbeti daha çok eyvanlı kümbetler arasında yer almaktadır. Kümbet 6.05 X 5.35 m ölçüsünde dikdörtgen planlıdır. Burada diğer kümbetlerde olduğu gibi mumyalık kısmı bulunmamaktadır. Zemin ile anı düzeyde olup kesme taştan yapılmıştır. Beden duvarlarından, köşelerdeki üçgen pahlarla dört köşeden sekizgen kasnağa geçilmektedir. Bu kasnağın güney cephesinin üç kenarında yanları dişli, ortası 25 cm. genişliğinde bir fırız bulunmaktadır. Güney cephesinde yan kenarlar boyunca uzanan avlu duvarları üç kademe halindedir . Doğu kenarına kapı açılmış olup buradaki kapı kemeri üç dilimlidir. Büyük bir sivri kemerle avluya açılan eyvanın kemerleri içeride kirpi dışarıda düz bir kuşakla çevrilirdir. Kenarlardaki köşe dolgularına her iki yanda mermer üzerine kufi yazıyı andıracak motiflerle süslü iki pano işlenmiştir. Eyvan kemeri ortasına kitabe yerleştirilmiş ise de bu kitabe okunamamıştır.

Kümbetin sekiz kenarlı kasnağı üzerine alçak sundurma şeklindedir ve kümbetin üzerini örten sekiz kenarlı piramidal bir taş külahla üzeri örtülmektedir. Kümbetin içerisinde dört köşede büyük sivri kemerler ve dört kenarın ortasında dikdörtgen nişler bulunmaktadır. Sivri kemerlerden de kubbe kasnağına geçilmektedir. Ayrıca 50 cm genişliğinde örgü motifli bir kuşak kenarları çepeçevre e dolaşmaktadır. Köşelerdeki üçgen yüzeyler de geometrik motiflerle bezenmiştir.

Bu kümbeti Vakıflar Genel Müdürlüğü l976 yılında onarmıştır.

Şirin Hatun Buğatay Aka Kümbeti (Çifte Kümbet)

irinHatun.jpg


Ahlat İki Kubbe Mahallesinde bulunan Şirin Hatun Buğatay Aka Kümbeti 1281 yılında Onun adına yapılmıştır.
Çifte kümbet ismiyle tanına yan yana iki kümbetten doğu uçta bulunan bu kümbet planı düzeni ve yapı üslubundan diğer kümbetin hemen hemen eşidir. Ancak dış bezemeleri ve iç süslemesi yönünden daha zengindir. Kümbetin 7.84 X 7.84 m. ölçüsünde kare planlı bir mumyalık kısmı vardır ve burası zeminden daha aşağıda kaldığından,doğu köşesindeki merdivenle inilmektedir. Sivri kemerli bir kapı ile de içerisine irilmektedir. Sivri beşik tonoz örtülü mumyalık tavanı kesme taştandır.Güney kenarında 2.60 m. genişliğinde sivri kemerli bir büyük bir niş mekanı daha da genişletmektedir. Burada biri güneyde diğeri de batı ve doğu da olmak üzere mazgal pencereler bulunmaktadır.

Zemindeki köşe pahları kare plandan gövde altında on iki kenarlı bir düzene getirmektedir. Burada zencerek motifli bir kuşak ve balık pulu motifleri görülmektedir. Kümbetin gövdesi kenar profilinden biraz daha içeride başlayarak silindir şeklini almıştır. Etekten başlayan dikey hatlarla saçak altında birleşen kuşak,geometrik örgü motifleri gövdeyi dört bölüme ayırmıştır. Bu bölümlerin ortalarına büyük dikdörtgen nişli kapı ve pencereler açılmıştır. Bunların çevresini de U şeklinde örgülü bordürler çevrelemiştir. İki sıra halinde dışa doğru genişleyen kümbetin saçağı konik külahtan aşağıya doğru sarkmıştır.

Kümbetin ikinci katı 5.80 m. çapında silindirik olup üzeri kesme taştan kubbe ile örtülmüştür.
Kubbe içerisinde Boğatay Aka (1281) ve aynı tarihte ölen Şirin Hatun gömülüdür.

Hüseyin Timur Esen Tekin Kümbeti (Çifte Kümbet)

8452269.jpg


Ahlat İki Kubbe Mahallesinde Boğatay Aka Kümbeti ile beraber Çifte kümbetler diye isimlendirilen bu kümbet Hüseyin Timur adına XIII.yüzyılda yapılmıştır.
Bu kümbette diğerleri gibi iki katlıdır. Alt kısımda 6.72 X 6.72 m. ölçüsünde kare planlı bir kaide bulunmakta olup burası aynı zamanda mumyalık bölümüdür. Kuzey doğu köşesinden altı basamaklı bir merdiven ile inilen mumyalığın üzeri ayna tonozla örtülmüştür.Güney kenarında sivri kemerli bir niş bulunmakta olup kemerin içerisi zencerek motifleri ile bezenmiştir. Ayrıca doğu,batı ve kuzey kenarlarında kemerlerin ortasında üç mazgal penceresi yerleştirilmiştir.

Kümbetin kaidesinden gövdeye köşelerdeki pahlarla geçilmektedir. Gövde ile kaide arasındaki etek frizi bütün çevreyi dolaşan zencerek motiflidir.Silindirik gövde 30 cm genişliğinde dikey geometrik geçmelerle bezenmiştir. Bu bezemeler bütün gövdeyi bir kuşak gibi sarmaktadır. Gövde üzerinde meydana gelen dört bölümün her birinde kabartma profiller ile dikdörtgen çerçeveli panolar bulunmaktadır. Bu panoların her birinin ortasında üzeri mukarnas dekorlu büyük pencere nişleri açılmıştır.Bu nişlerin etrafı U şeklinde saran kenar bordürleri geometrik desenlerden farklı olarak işlenmişlerdir.Böylece zengin cephe görünümü ortaya çıkmıştır.

Gövdeyi ayıran ve dikey plasterlerle birleşen örgülü kuşağın üzerinde kitabe kuşağı yer almakta ise de bu kitabenin büyük bir kısmı tahrip olmuştur. Ayrıca saçak altında zencerek motifli bir kuşak bütün gövdeyi sarmaktadır.Üst örtüyü oluşturan konik saçak yuvarlak fitilli dikey hatlarla bölümlere ayrılmıştır.

Giriş kapısın üst silmesinde türbenin yapım kitabesi bulunmaktadır. İç kısımdaki duvarların üzerinde Bursa kemeri şeklinde düzenlenmış nişlerle gövde panolara ayrılmıştır.Güney cephesine mihrap yerleştirilmiştir. İçerisini örten kubbe kesme taştan yapılmıştır.

Kümbetin cenazeliğindeki kitabeden öğrenildiğine göre Hüseyin Timur (1281),Hüsamettin Aka’nın kızı Esentekin Hatun (1279) gömülü bulunmaktadır. Bu kümbet de Vakıflar Genel Müdürlüğünce l969 da onarılmıştır.

Hasan Padişah Kümbeti Yanındaki Kümbet

Ahlat, Tahtı Süleyman Mahallesinde, Hasan Padişah Kümbeti’nin 25 m. kuzeyinde bulunan bu kümbetin kimin için yapıldığı kesinlik kazanamamıştır. Söylentiye göre de Hasan Padişah’ın karısı için yaptırılmıştır.Yapı üslubundan XIII.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır.
Günümüze oldukça harap ve yarıyı yakın bölümü toprak altında kalan kümbetin 6.30 X 6.30 m. ölçüsünde mumyalık kısmına doğu cephesindeki dokuz basamaklı bir merdivenden inilmektedir. Kesme taştan ayna tonozlu bu mekanın doğu, batı ve güney kenarlarında mazgal pencereler bulunmaktadır. Bunlar kaide kısmında pencere görünümünde dışarı açılmakta olup dış yüzü zengin bir bezeme ile süslenmiştir.

Kümbet kaidesinin köşeleri ikişer üçgen pahlarla daralarak üst kısma geçilmektedir.Buradaki zencerek motifi cepheye hareket kazandırmıştır. Kümbetin içerisi 4.55 m. genişliğinde silindir şeklindedir.Bu kümbetin gövdesinde de Alimoğlu Kümbetinde olduğu gibi dikey plasterlerle gövde bölümlere ayrılmıştır. Ancak kümbetin üst kısmı günümüze gelememiştir.Bu nedenle bu bölümlerin bezemesi hakkında yeterli bir bilgimiz bulunmamaktadır.

Alim Oğlu Kümbeti

Alim.jpg


Ahlat, Tahtı Süleyman Mahallesinde bulunan bu kümbet XIII.yüzyılda yapılmıştır. Kümbetin kaidesi 8.33 X 8.33 m. ölçüsünde kare planlıdır. Ancak kümbetin üst kısmı tamamlanamadan yarım bırakılmıştır. Yarıya yakın kısmı toprak içerisine gömülmüş olan kümbetin altındaki, ayna tonozlu mumyalık kısmına doğudaki yuvarlak bir kapıdan girilmektedir. Kaidenin köşelerindeki ikişer üçgen pahla dört köşeden,on iki kenara geçilmekte ve sonra da birbirine geçmiş kırık hatlardan oluşan zencerek motifi tüm gövdeyi kuşatmaktadır. Bunun üzerinde balık kılçığı motifli ince profilli ikinci bir kuşak bulunmaktadır.

Gövde dikey hatlı, ince kabartmalı hatlarla dikine bölümlere ayrılmıştır. Kümbetin 4.20 m.ye varan duvarları tamamlanamamıştır.Yıkılmış olabileceği de düşünülmektedir. Pencere üzerinde kümbetin en zengin motifleri yer almaktadır. Burada geometrik bezemeler, mukarnas dolguları görülmektedir. Ancak pencerelerin yanı sıra kapı üstü silmeleri bezemesiz bırakılmıştır.Yalnızca güney penceresinin zencerek motifi ile bezenmiş oluşu burasının mihrap olarak kullanılacağı izlenimini vermektedir.

Kitabesiz Kümbet (Keşiş Kümbeti)

Bu kümbetin ne zaman ve kimin için yapıldığı bilinmemektedir. Yapı üslubundan XIII-XIV.yüzyıllarda yapıldığı sanılmaktadır.

Kümbetin alt kısmı 6.20 X 6.20 cm ölçüsünde kare planlıdır. Mumyalık kısmına kuzey doğu köşedeki sivri kemerli bir kapıdan girilmektedir. Burada güney, doğu ve batı kenarlarında birer mazgal penceresi bulunmaktadır. Kaidenin dört köşesinde,üçgen pahlarla on iki kenarlı gövdeye geçilmektedir. Burada da zencerek motifli bir kuşak bulunmaktadır. Gövdenin on iki kenarı üzerinde üst kısımları Bursa kemeri şeklinde,kırık hatlı kemerli nişler gövdeyi süslemektedir. Oldukça sade bir işçilik gösteren gövdenin dört cephesinde kapı ve pencere nişleri açılmıştır. Bunların üzerleri zengin mukarnaslarla bezenmiştir.

Gövde üzerindeki külahın altı 40 cm genişliğinde birbiri içerisine geçmiş zencerek motifli bir silme ile hareketli bir görünüm kazanmıştır. Piramidal çatının üzeri dikey hatlı yuvarlak fitillerle ahşap kaplamayı andırmaktadır.

İçeriden kubbe ile örtülüdür. İç mekan oldukça sade, kesme taştandır. Pencereler dışarıda olduğu gibi içeride de dikdörtgen nişler halinde, yay kemerlidir.


Anonim Kümbet

Ahlat İki Kubbeli Mahallesindeki bu kümbetin, yazıtı olmadığından kime ait olduğu bilinmemektedir. Yapı üslubundan XVII.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Şirin Hatun Türbesi olarak da halk arasında tanınmıştır.

Ahlat kümbetlerinden farklı bir görünümü olan bu kümbet bazı noktalardan Emir Ali Kümbetine benzemektedir. Büyük olasılıkla burada Emir Ali Kümbetinin değişik bir şekli uygulanmıştır.

Kümbet 6.94 X 6.94 m. ölçüsünde kare kaide üzerine tek katlı olarak yapılmıştır. Kümbet mimarisinden çok türbe mimarisine yakınlık gösteren bu yapı kesme taştan,sade bir işçilik göstermektedir. Zeminden itibaren 2.80 m. yüksekliğindeki beden duvarları hafif dışarı taşkın profilli üçgen pahlarla sekizgen kasnağa geçmektedir. Profilli bir kuşak kasnağı dolaşmakta ve dar bir silme ile sonuçlanmaktadır. Bu kasnağın üzerinde sekizgen kenarlı piramidal üst örtü bulunmaktadır.

Kümbetin doğu cephesinin ortasında bulunan üç basamaklı bir merdiven ile çıkılan kapının üzerinde yalnızca rozet bulunmaktadır. İçerisi üç pencere ile aydınlatılmaktadır. Bunlardan iki pencerenin arasına küçük bir niş halinde mihrap yerleştirilmiştir.

Bu kümbet Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından l971 yılında onarılmıştır.

Erzen Hatun Kümbeti

Erzen.jpg


Ahlat kümbetlerinin en zengin bezemesi olan kümbetlerinden Erzen Hatun Kümbeti, Emir Ali’nin kızı Erzen Hatun adına Ameli Kasım İbni Sinan Ali tarafından yaptırılmıştır. Bu kümbet Gevaş Halime Hatun kümbetinin benzeridir.

Kümbet iki kısımdan meydana gelmiştir. Alt katta, 6.55 X 6.58 m. ölçüsünde, kareye yakın planda mumyalık bulunmaktadır. Buraya kuzey doğu köşesindeki beş basamaklı bir merdiven ile inilmektedir. Yuvarlık kemerli kapısı olan mumyalık 92 cm kalınlığında kesme taştan yapılmıştır. Üzeri tonoz örtülü olan mumyalığın , doğu,batı ve güney yönlerinde, havalandırma amaçlı üç penceresi bulunmaktadır. Bu pencerelerden güneydekinin üst kısmında, içerisi rozetlerle süslü sivri kemerli alınlığı vardır.

Kümbetin dört köşeli kaidesi ikişer adet pahla onikigen şekle geçilmekte ve bunun bitiminde gövdenin etrafını saran örgülü kemer kornişi başlamaktadır. Buradaki kabartma örgü motifi Hüseyin Timur ve Şirin Hatun kümbetine benzemektedir.Bunun üzerinde kırık hatlardan meydana gelmiş ikinci bir kuşak bulunmaktadır.

Kümbetin on iki kenarlı ve gövdenin her kenarı üzerinde üstleri Bursa kemeri formunda kemerli nişler,bunların içerisinde de yine nişler bulunmaktadır. Kuzey yönündeki yerdi basamaklı bir merdiven ile kümbetin içerisine girilmektedir.

Kümbetin üzeri hiç boş yer bırakılmamacasına zengin motifli taş işçiliği örnekleri ile bezenmiştir. Ahlat kümbetlerinde böylesine çeşitli bir motif zenginliği görülmemektedir.
Dört yöndeki kapı ve pencerelerin bulunduğu kenarlar diğerlerine göre çok daha fazla işlenmiştir. Buradaki nişlerin etrafında ters U şeklinde geometrik geçmeli bordürler yer almaktadır. Kuzey cephesinde,girişin bulunduğu niş diğerlerinden daha fazla bezemelidir.

Kümbeten iç kısmı kıble duvarına dikey üç neften meydana gelmiştir. Neftlerden her birisi kuzey güney yönünde sivri beşik tonozlarla örtülmüştür. Nemleri birbirinden ayıran payeler üzerindeki kemerler duvarlardaki çıkıntılara bağlanmıştır. Orta kısımdaki haçvari payeler kemerlerin yardımıyla üst örtüyü taşımaktadır. İbadet mekanını oluşturan mekan 1290 X 1251 m. ölçüsünde, dikdörtgen plan şeklindedir. Ancak arazi durumundan ötürü neftler arasında ölçü yönünden uyumsuzluklar gözlemlenmektedir.

Mihrap kademeli şekilde olup üzerinde kufi yazı ile işlenmiş bir bordür bulunmaktadır. Bu taş bordürün eski bir yapıdan alınarak buraya konulduğu sanılmaktadır.

Kümbetin üzerini örten piramidal külah üzerinde kabartma,her taşa ayrı ayrı işlenmiş çeşitli rozetler bulunmaktadır.Bundan ötürü de kümbetin Karakoyunluların ilk döneminde yapıldığın bir kanıtıdır.

Kümbetin batı kenarında 3.5 m genişliğindeki sivri bir kemerin meydana getirdiği bir açıklık ile üçüncü bölüme geçilmektedir. Mihrap duvarına dik,iki neft halinde bulunan bu bölümler 3.38 ve 3.66 m genişliğindedir. Buradaki iki neft ortadaki haçvari bir paye ve duvar çıkıntılarını birleştiren sivri kemerli iki açıklıkla birbirinden ayrılmıştır.
 
Üst