1985 ve 1987 kışları Kar Tatilleri

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,721
36,678
İstanbul
Madem güne karla uyandık, 24 Şubat 1985 (Sayı 651) tarihli Gırgır mizah dergisinden karla ilgili nostaljik bir paylaşım yapalım.
Şubat ayında başlayıp, Mart ayına kadar devam eden 1985 kışı İstanbul'u vurup geçmiş, 18 saat yağan kar sonunda kar kalınlığı neredeyse 1 metreyi bulmuştu. Saatlerce süren kar yağışı hayatı felç etmiş, okullar iki haftadan fazla tatil edilmiş ve insanlar evlerine hapis olmuştu.. Öyle ki Belgrat ormanında yaşayan yabani hayvanların şehre indiği bile yayın organlarında yazılıp çizilmişti.. :) Ama benim hatırladığım tüm yıllar içerisindeki en etkili yağış, 1987'de yağan ve karların aylarca kalkmamasına sebep olan İstanbul kışıdır. Öyle ki okullar Sömestre tatili de dahil tam 45 gün tatil edilmiş, yolda doğru düzgün yürünemez olmuş, dışarıdaki arabalar yağan kardan tamamen kaybolmuştu... Hey gidi günler heyyy!...

G-rg-r-24-ubat-1985-Say-651-1.png
 

jeriko67

Süper Üye
28 Kas 2015
126
388
Acısıyla tatlısıyla güzel yıllardı..

Ben şöyle düşünüyorum;

70'ler, 80'ler, 90'lar tüm tarih boyunca özel yıllardı..

Geldi geçti. :( :( Bizden sonrakiler böyle güzellikleri yaşayamayacaklar ..
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,721
36,678
İstanbul
Acısıyla tatlısıyla güzel yıllardı..

Ben şöyle düşünüyorum;

70'ler, 80'ler, 90'lar tüm tarih boyunca özel yıllardı..

Geldi geçti. :( :( Bizden sonrakiler böyle güzellikleri yaşayamayacaklar ..
Maalesef haklısınız Sevgili Jeriko67. Bahsettiğiniz yıllar bir çok açıdan çok özeldi. Özellikle İstanbul için söylemek gerekirse; her yer beton yığını haline geldi, insanların hava alıp stres atacağı pek yaşam alanı kalmadı, deprem riski her gün büyüyor, trafik sorunu insanı çıldırtacak noktada, her ne kadar son yağışlarla şimdilik barajlar dolu olsa da su sıkıntısı yolda, hepsinden önemlisi sayıları milyonları bulan çoğu ne idüğü belirsiz sözde mülteci ve sığınmacıların yarattığı güvenlik sorunu.. Aslında bunlar gibi daha onlarca olumsuz şey yazabilirim ama moral bozmak istemiyorum. Kıymetli yorumunuz için teşekkür ederim.
 

jeriko67

Süper Üye
28 Kas 2015
126
388
Maalesef haklısınız Sevgili Jeriko67. Bahsettiğiniz yıllar bir çok açıdan çok özeldi. Özellikle İstanbul için söylemek gerekirse; her yer beton yığını haline geldi, insanların hava alıp stres atacağı pek yaşam alanı kalmadı, deprem riski her gün büyüyor, trafik sorunu insanı çıldırtacak noktada, her ne kadar son yağışlarla şimdilik barajlar dolu olsa da su sıkıntısı yolda, hepsinden önemlisi sayıları milyonları bulan çoğu ne idüğü belirsiz sözde mülteci ve sığınmacıların yarattığı güvenlik sorunu.. Aslında bunlar gibi daha onlarca olumsuz şey yazabilirim ama moral bozmak istemiyorum. Kıymetli yorumunuz için teşekkür ederim.

Elbette o dönemlerinde kendilerine ait sorunları vardı..Darbe öncesi darbe sonrası terör olayları ekonumik sorunlar vs..vs..

Ama güzelliklerde vardı, akrabalık komşuluk arkadaşlık..Sokaklarda şenlik oyunlar, bilyeler, gazoz kapakları, tek kanallı televizyonumuz...

Yer yatakları, gece masalları, gazteler, antenler, renk renk sinemalar..

Şimdi hiç biri yok..Bugün o şarkılar yok, aynı şarkılar bugün söyleniyor ama o tat yok..Tıpkı çizgi romanlar gibi...O dönemki çizgi romanların tadı yok..

Dedim ya, bambaşkaydı...Bugün her şey elinin altında ama o tat yok..

İngiltere süt kupası maçının verdiği tadı alamıyoruz..

Bugünkü çocuklar, misal benim çocuklarım bizim büyüdüğümüz güzellikte büyümüyorlar ve hiç birinin artık öyle bir şansıda yok maalesef..
 

Logic

Çeviri & Balonlama
3 Kas 2021
433
5,564
Evren
70 lerin sonları ve 80 li yıllar benim hatıralarımda en önemsediğim yıllar. Paylaşmak duygusu öylesine yoğun ve doğaldı ki. Babam bize "hakiki" kot alamazdı, wrangler gördüğüm zaman yüreğimin yağı erirdi ama asla babama hissettirmezdim. Arkadaşlarım sağ olsunlar değiş tokuş yaparak giyerdik kotları, parkaları. 3 ayrılmaz arkadaştık (hala da öyle), aldığımız harçlıkları tek kasada toplar oradan harcardık. Hele Rize'deki sinemalara Zerrin Egelier, Arzu Okay filmleri gelince dünyalar bizim olurdu. Led Zeppelin, Uriah Heep, Deep Purple, Rolling Stones ile tanıştığım yıllardı o yıllar.
 
Son düzenleme:
Üst