Tardi, Jacques -- Le cri du peuple -- T01-T04 Le testament des ruines (Vautrin, Jean) (Frankofon, Fransızca)

balkan

Onursal Üye
27 Şub 2016
2,839
28,038














Le cri du peuple -- T01


Tardi, Jacques - Le cri du peuple (Vautrin, Jean)

[/B]​
Raphael MEYSSAN’ın “Les damnés de la Commune” eserini paylaştıktan sonra aynı konuda başka bir eser daha paylaşarak üyeleri sıkmamak için paylaşmadığım bu eseri Üstat @Gabby ‘nin

“Kafa karışıklığı yaratmasın, Yayıncı Alfa'nın kapakta kullandığı İngiliz ressam Sir James D.Linton'un, bir adım bile geri atmayan cesaretleriyle erkek komünarların bile önüne geçen kadınları resmettiği "Parisli Kadınlar" litografisi, Fransa-Prusya savaşında bina içinde mahsur kalan cephanesi tükenmiş askerlerin resmedildiği Alphonse de Neuville tablosu "Son Kurşunlar" tablosu ve Victor Hugo'nun "Sefiller" romanıyla özdeşleşen Emil Bayard çizimi öksüz kız "Cosette" de dahil kitap içinde kullanılan görsellerin hiç biri Meyssan'ın işi değil...

Kitabı çıkar çıkmaz alıp okumuştum. Raphaël Meyssan aslında çizer değil bir grafik tasarımcı. 6 yıl sürecek çılgın bir süreç sonucu Paris Komünü'nün geçemişini yansıtan çeşitli koleksiyonlara küçük bir servet ödeyerek evinin tavan arasında istifler nihayetinde 15 binin üzerinde görüntüyü dijital ortama aktarmayı başarır. Söz konusu dönemi yine orijinal dönem gravürleriyle anlatmak için çizgi roman sanatının altyapısını kullanarak özgün ve yenilikçi bir yol icat eder. Bazı panelleri puzzle gibi parçalara ayırır, yine yine insan yüzlerinden bazılarını zumlayarak Andy Warhol pop artları gibi yan yana çoğaltıp kolajlayıp ilave diyaloglarla işlevsellik kazandırır.

Meyssan 291-293 arası sayfalarda usta çizgi romancı Jacques Tardi'ye saygı gösterisiyle selam çakıyor. Tardi'nin aynı konuyu işleyen "Halkın Çığlığı" adıyla Versus kitap tarafından iki cilt olarak yayınlanmıştı...”


yorumu üzerine merak eden çizgi roman üyeleri için paylaşmayı uygun buldum.

Üstat @eankara , Üstat @Gabby 'den önce TARDI'nin eserinden söz etmişti. O günlerde iş yoğunluğumdan veya yaşlılıktan yahut dikkatsizlikten maalesef bu hususu atlamışım. Üstat @eankara'dan özür dilerim.


Konuya ilişkin Üstat @eankara'nın yorumlarına ve değerli katkılarına da aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:

Üstat @eankara , 27 Mar 2024

"Yine çok önemli bir paylaşımda bulundunuz bana göre , değerli @balkan . Bu eserin özellikle grafik yapısının estetik kalitesi bir hayli yukarıda. Bu arada, bu çok ciltli eser Alfa Yayınları tarafından tek cilt halinde , 2021 yılında basılmış. ( Fiyatı 300 TL. ile 700 TL. arasında değişiyor. ) Umarım , bu eserin dilimize çevrilmiş halini diyarımızdan okuma imkanına kavuşuruz. Ayrıca , harika sunumlarınız da arşivlenmeyi hak ediyor.

Bu önemli konuyu ( Paris Komünü ) daha önce bazı sanatçıların çizimleriyle okudum. En son, Tardi'yi hatırlıyorum.

Meyssan'ın çizimlerinin her biri adeta birer gravür ! ( Bir an Dore geçti gözlerimin önünden ! Zaten , sanatçı bu çalışmalarını yaparken , dönem gravürlerinden çokça yararlandığını söylemiş. Dile kolay, yaklaşık 8 yıl süren bir çalışma !! İlgili gravürlerin tamamına yakınını satın alması ise , kendisinin ne derece sanat aşığı olduğunu gösteren bir başka özellik. Örneğin , 1. cilt 25. sayfaya bakacak olursak , Meyssan'ın yaptığı çizim, Emile Antoine Bayard'ın Sefiller kitabı için yaptığı '' Cosette '' gravüründen alınma , çok dikkat çekici !! Yani, Meyssan , harika çalışmasıyla ünlü sanatçı Bayard'a saygı duruşunda bulunmuş. Bunun gibi pek çok örnek var. ) Panellere bakınca, hem konu hem de konunun görsel tarafıyla ilgili, müthiş araştırma emeği olduğu, hemen görülüyor. Keşke, her biri destan niteliğinde olan Cumhuriyet tarihimizin güç dönemleri için benzeri çalışmalar bizde de yapılmış olsa. Bizim de sayıları çok olmasa bile , değerli sanatçılarımız var. Bu tür değerli sanatçılarımızdan yeterince yararlanamadığımızı düşünüyorum, tabii imkan sağlama meselesi akla geliyor !!

Tüm ciltleri dilimize çevrilmiş olarak gözden geçirebilirsem , sonrasında eser hakkında diyarımıza düşüncelerimi yazmak isterim.

Sn. @thorgal dosttan da , olayın Türkiye'deki yayın bilgilerini öğrenmiş oldum, kendisine de teşekkür ederim."

Üstat @eankara , 5 Nis 2024

‘’ Paris boğuldu boğulacak. Kente giriş çıkış yapan tren yok. Orleans Garında balon yapıyorlar . Balonlar, posta güvercinleriyle birlikte kentin dış dünyayla tek iletişim aracı. ‘’

‘’ O zamanlar henüz içecek sütümüz vardı, gerçi sulandırılmıştı ama olsun. Bir de korkunç bir ezme satıyorlardı bize. Dana beyninden yapıldığını söylüyorlardı, ama ortada dana yokken beyni nasıl olabilirdi. Bir gün küçüğüm sinirlenip içtiği sütü tükürdü. Bardağın dibinde beyaz bir kalıntı gördüm. İçtiği şey nişasta ve alçıdan ibaretti, bir damla süt bile yoktu. O ana kadar neşesi yerindeydi. Sonra yüzü asıldı, öyle üzgün görünüyordu ki … Bazen merak ediyordum; acaba ne düşünüyordu? Biraz da öksürüyordu . ‘’

"Buraya taşıdığım bu iki alıntım , Sn. @balkan 'ın paylaştığı '' Les Damnes de la Commune '' eserinden.

1870’lerin Paris’i. Fransızlar bir taraftan Prusya ile kanlı savaştalar, bir taraftan korkunç bir ekonomik buhran yaşıyorlar. Sefil yaşam içindeki halk, bir şeyler yapmayı düşlüyor.

Paris komünü hareketi, aslında diyarımızda değerli @balkan ‘ın harikulade detaylı anlatımı ile çok güzel özetlenmiş. Sn. @balkan ’ın güzel sunumuyla bizlere sunduğu üç ciltlik eserdeki çizimleri görünce , çok etkilendiğimi belirtmiş ve de bu konuda bir şeyler yazmak isteğimi daha önce anlatmıştım.

Kitap elime geçince, gerçekten eserin çok etkileyici olduğunu, ilk izlenimlerim sonrası okuyunca daha iyi anlamış oldum. İnternet dünyasında, yayınlanan eserlere farklı kurum ya da eleştirmenlerce farklı değerlendirmeler yapılmakta. Bugüne kadar , bu tür net alemindeki çeşitli kuruluş odakları ne derlerse desinler, her sanatsever gibi kendi görüşlerime ön planda yer vermiş biri olarak , önce eserin dilimize çevrilmiş halinin elime geçmesini beklemiştim.

Sanat alanında resim , fotoğraf , film gibi pek çok dalların yanında gravürleri de çok sevdiğim için , belki de diyarımızda bu üç cilde ilişkin sayfalara bakıp, yabancı dil versiyonunu indirdiğimde etkilenmem daha da arttı.

Zaten , eseri oluşturan Raphael Meyssan bu eseri beyninde oluşturmaya başladıktan sonra , 10 yıla yakın süre boyunca konuyla ilgili binlerce gravür topladığını belirtiyor. Gravürlerin büyük kısmını aynen kullanmış, sadece kare görüntülerini yaklaştırmalar veya gökyüzüne bulutları kuşları(kırlangıçlar, kargalar) eklemeler , çatışmalar sırasındaki patlamalar benzeri hareketli unsurların efektlerini eklemeler gibi müdahalelerde bulunmuş. Zaten , bu müdahaleler sınırlı sayıdaki karelerde görülebiliyor. Ancak, sanatçının bu tür müdahaleleri, çizgi romana daha bir ‘’ süreklilik ‘’hissi kazandırmış. Sayfalar birbiri ardından akıp giderken, kronolojik doğrultuda gelişen olaylar zinciri , senaryo temalarına dayalı bölümler halinde işlenmiş. Her bölüm, ortasında bir gravürün bulunduğu kırmızı bir sayfa ile başlıyor. Bölüm başlıkları , okunacak sayfalardaki konunun ipucu niteliğindeler. Çizgi romanı okurken , ‘’ acaba bu tarzda eser oluşturmak, sanatçının aklına nasıl geldi ? ‘’ diye kendi kendime sordum. Raphael Meyssan , bu merak edilen soruya verdiği cevapta, o yıllara ait Sefiller gibi gravür baskılı kitaplardan etkilenmesini belirtiyor.

Senaryo özelliklerine değinecek olursam; yukarıda da yazdığım gibi değerli @balkan ’ın konu hakkındaki açıklamaları , dönem atmosferinin tarih sahnesindeki tüm özelliklerini gözler önüne seriyor. Meyssan, Paris Komünü gibi sadece 72 gün süren ama , çok önemli bir olayı anlatmak için ilginç bir yol seçmiş. Victorine Brocher’in tanıklığıyla ( bu kadın gerçekten yaşamış , Paris Komünü’ne katılan bir komün üyesi ) önemli bir komün üyesi Gilbert Lavalette’in geçmişteki yaşamını belgeler üzerinden araştırması ve bu araştırma sırasında gözlemlediği olaylar dizisi anlatılıyor. ( Spoiler vermek istemediğim için, ayrıntısı kitapta diyerek yetinmiş olayım !! )

Dilimize çevrilen kitabın, sert plastik kapaklı olması, kaliteli kağıt ve baskıya sahip olması, okuma keyfini artırıyor. Daha önce de yazdığım gibi , bu siparişime neden olan, daha doğrusu bu okuma keyfini bana kazandıran @balkan ve @thorgal dostlarıma teşekkür ederim.

500 sayfaya yakın kitap , ‘’ bir çırpıda ‘’ okunacak nitelikte. Kitabı okuyunca, tarihimize ilişkin güzel gravürler geçti aklımdan. Melling , Allom, Bartlett ve daha bir çok usta sanatçının gravürlerinden hareketle ‘’ tarihimiz için de, böylesi bir eser oluşturulamaz mı ? ‘’ sorusunu düşünmeden edemedim."


Üstat @eankara , 17 Nisan 2024

"Açıklayıcı yazınız için çok teşekkür ediyorum Sn. @Gabby .

Sn. @balkan 'ın yaptığı bu nefis paylaşımlarını gördükten sonra , bu paylaşımlar hakkında yukarıda görüleceği gibi , iki tane mesaj yayınladım. Bu mesajlarımdan ilki , sizin alıntı yaptığınız mesajımdı. Evet , aynen alıntıladığınız cümleyi yazmış, ancak kitabı henüz edinemediğim için, digital görüntülerden hareketle gravür benzeri olarak açıklamıştım.

Ancak, daha sonra söz konusu kitabı edindim. Sanatçının tüm bu çalışmaları gravür kolleksiyonundan hareketle oluşturduğunu öğrendim ve sanatçıya saygım daha da arttı. Ondan sonra yazdığım mesajım, sanırım gözünüzden kaçmış. Kitabı alıp, daha sonra da sanatçısını inceledikten sonra yazdığım, bu ikinci mesajıma bakacak olursanız, şöyle yazmışım, aşağıya alıntılıyorum.

'' Raphael Meyssan bu eseri beyninde oluşturmaya başladıktan sonra , 10 yıla yakın süre boyunca konuyla ilgili binlerce gravür topladığını belirtiyor. Gravürlerin büyük kısmını aynen kullanmış, sadece kare görüntülerini yaklaştırmalar veya gökyüzüne bulutları kuşları(kırlangıçlar, kargalar) eklemeler , çatışmalar sırasındaki patlamalar benzeri hareketli unsurların efektlerini eklemeler gibi müdahalelerde bulunmuş. Zaten , bu müdahaleler sınırlı sayıdaki karelerde görülebiliyor. ''

Çok sevdiğim eserle ilgili ufuk açıcı açıklamalarınızı ilgiyle okudum. Bu açıklamamdan sonra bir , '' kafa karışıklığı '' oluşacağını tahmin etmiyorum. Bu konu hakkında bir başka yayın alanı için yapacağım uzun yazı hazırlıkları içinde iken , tesadüfen mesajınızı gördüm.


Mesajıma ve konuya ilgileriniz için teşekkür ederim Sn. @Gabby"


https://www.cizgidiyari.com/forum/k...1-t03-frankofon-fransizca.177665/#post-793015



Halkın Çığlığı


Ödül:

Angoulême 2002: En iyi çizim dalında Alph'Art

Hikaye, Paris Komünü'nün şafağında, isyan söylentilerinin ve halkın umudunun yükselişiyle başlıyor. Seine nehrinde, üzerinde 13 rakamı bulunan cam gözü tutan bir kadının cesedi bulunur. Gizli polis, acımasız bir savaş yürütürken soruşturmayı da yürütüyor.

Bu heyecanlı ve kafa karıştırıcı atmosferde kahramanlar kendi kaderleriyle yüzleşir: Grondin 20 yılını hapiste geçirmiştir ve suçunun sorumluluğunu üstlendiğine inandığı kişiyi aramaktadır. Fotoğrafçı Théophile Mirecourt, Jules Vallès'in gazetesi Le Cri du Peuple'ın barikatlarında çalışıyor. Kalabalık hareketi sırasında güzel bir manzara olan "Cafconc"a aşık olarak hayatını tehlikeye atan Kaptan Tarpagnan ile arkadaş olur.

Böylece çok sayıda karakterin yolları kesişir, birbirini arar, birbirleriyle yüzleşir veya kaçınır, kaderleri birbirine karışır ve olay örgüsü, barikatların oluşturduğu bir fonda, devrimci şarkıların sesi ve tüm Gavroche'ların çığlıkları eşliğinde yavaş yavaş çözülmeye başlar.

Şehrin işçi sınıfı mahallelerinde hoşnutsuzluk artarken Seine Nehri'nden bir kadın cesedi çıkarılır. Boğulan kadının elinde 13 rakamının işaretlendiği cam bir göz.

Bu haberden, çok çeşitli karakterlerin eyleme geçmesini sağlayacak bir dizi kişisel hikaye ortaya çıkacak.

Yanlışlıkla 20 yıl hapis cezasına çarptırılan Horace Grondin, sürgüne gönderilmesine neden olan cinayetin failini bulmaya çalışır.

Hikayenin ana karakterlerinden biridir.

Cinayetin faili olduğu iddia edilen Yüzbaşı Tarpagnan da bir diğeri.

Başlayan insan avı, halk isyanlarının, toplumsal taleplerin, baskıların ve politikacıların korkaklığının olduğu bir ortamda gerçekleşiyor. Komün olaylarına ilişkin kişisel hikâyeler ve anlatımlar, okuyucuyu asla kaybetmeden iç içe geçiyor.

Zamanın büyük isimleri, parlak bir gelecek umuduyla harekete geçen isimsiz insanlarla tanışıyor.

Bu serinin asıl konusu Tardi'nin tutkulu ve partizan bir tavırla ele aldığı Paris Komünü'dür.

Dört ciltten oluşan çizgi roman, yavaş yavaş Komün devriminin temellerini, ardından iç gerilimleri ve son olarak da kanlı haftanın baskısını anlatıyor.

Her birinin bir alt kurgusu olan ama yolları olay olarak kesişen karakterleri kullanmanın püf noktası, bu sıkıntılı dönemde var olan farklı yapılar içinde kaybolmamamızı, aynı zamanda bizi kaybetmeyen daha basit anlatı akışlarını takip etmemizi sağlıyor.

Bununla birlikte, ara sıra yapılan dokunuşlar, aynı zamanda ana tarihsel notlar da getiren tarihi figürleri (Adolphe Thiers, Jules Valles, Courbet vb.) ortaya çıkarıyor.


Eserin Türkçesi

Versus Kitap (2010)

 
Son düzenleme:

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,056
6,161
Sayın @balkan, daha önce paylaştığınız “Les damnés de la Commune” adlı ciltlerle ilgili Sn. @Gabby 'nin , benim ilk mesajıma aiı yorumunu içeren mesajına link koymuşsunuz. Ancak, aynı esere ait sanırım Sn. @Gabby 'nin ve sizin gözünüzden kaçmış olduğunu düşündüğüm ikinci mesajımda bu konuyu açıklamıştım.
Herhangi bir '' kafa karışıklığı '' olmasını önlemek amacıyla, bahsettiğim ikinci mesajımın ve Sn. @Gabby 'ye bugünkü mesajının karşılığı olarak yazdığım son mesajımın linklerini belirtirseniz sevinirim
Saygılarımla
 

balkan

Onursal Üye
27 Şub 2016
2,839
28,038
Sayın @balkan, daha önce paylaştığınız “Les damnés de la Commune” adlı ciltlerle ilgili Sn. @Gabby 'nin , benim ilk mesajıma aiı yorumunu içeren mesajına link koymuşsunuz. Ancak, aynı esere ait sanırım Sn. @Gabby 'nin ve sizin gözünüzden kaçmış olduğunu düşündüğüm ikinci mesajımda bu konuyu açıklamıştım.
Herhangi bir '' kafa karışıklığı '' olmasını önlemek amacıyla, bahsettiğim ikinci mesajımın ve Sn. @Gabby 'ye bugünkü mesajının karşılığı olarak yazdığım son mesajımın linklerini belirtirseniz sevinirim
Saygılarımla

Üstat, gerekli düzeltmeyi yapmaya çalıştım. Eksiklik veya hata yahut uygun bulmadığınız kısımlar var ise, belirteceğiniz hususları tekrar gözden geçiririm.

Değerli katkılarınız için çok teşekkürler.
 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,056
6,161
Sırf, bazı egemen güçlerin kendisini tahakküm altına almalarını engellemek için, verilen legion d'honneur ödülünü reddeten, özellikle savaş zamanı polisiyeleriyle dikkat çeken Tardi , sonradan filmi yapılan Adele'nin Olağanüstü Maceraları ile adını geniş kitlelere duyurmuştu. ( Senarist Luc Besson ) Farklı aktivist faaliyetlerde de bulunan ( Filistin'e destek gibi ) Tardi, özellikle babasının 2. Dünya Savaşı sırasında esir düşmesi sonucu travmasının izlerinden yola çıkarak , araştırmalarıyla belgelere dayalı güzel çizgi romanlar ortaya çıkarmıştır.

Teşekkürler @balkan
 
Üst