Le Scorpion / Akrep - 13. ve 14. Bölümler - (Fransızca)

MelihAbi

Yeni Üye
9 Nis 2020
41
709
Istanbul
Le Scorpion / Akrep - 13. ve 14. Bölümler - (Fransızca)

13. Bölüm: Mısırlı Tamose, 2020, - 14. Bölüm: Bir Tanrının Mezarı, 2022

(Senaryo: , Çizimler: ) - (Yayınevi: )







Öncelikle, “Le Scorpion / Akrep” serisini henüz okumamış olanlar için, ilk 12 bölümün Türkçe çevirisinin sayın @odenat üstadımız tarafından burada paylaşıldığını hatırlatayım.
İlk 12 bölümde Katolik Kilisesi’nin tarihi, güç ve iktidar savaşları ışığında “makyavelist” bir bakışla anlatılmıştı.
13. bölümle birlikte hikâye yön değiştiriyor, Yahudilik inancının tarihini ve tektanrılı dinlerin doğuşunu kutsal kitaplardaki geleneksel anlatının dışına çıkarak ele alıyor.






Freud’un “Musa ve Tektanrıcılık” kitabı

Senaryo yazarı Stephen Desberg’in Akrep’in 13. bölümü yazarken Sigmund Freud’un “ ” kitabından epeyce etkilendiği görülüyor:
Freud 1939 yılında yayınladığı bu kitapta Musa’nın Yahudi olmadığını, gerçekte Eski Mısır asıllı olduğunu, Mısır’ın ilk ve son tektanrıcı firavunu Akhenaton’un kurduğu Aton dininin sadık bir rahibi olduğunu iddia ediyordu.
(Freud’un dayandığı kaynaklar arasında, Eski Ahit’in bazı bölümlerinin Eski Mısır metinlerine benzediğini söyleyen James H. Breasted, Mısır ve Antik Yunan uzmanı Eduard Meyer ve Musa’nın İsrail kabileleri tarafından öldürüldüğünü ilk kez iddia eden Ortadoğu uzmanı Ernst Sellin vardı.)

Akrep’in 13. ve 14. bölümleri de benzer şekilde Musa’nın aslında Tamose isimli bir Aton rahibi olduğu söylüyor.
Tabii Akrep’in macerası 1765 yılında geçtiği için, senaryo yazarı Desberg Musa’nın kökeni ile ilgili bu iddianın kaynağı olarak “sahte mesih” Sabetay Sevi’yi ve onun Polonyalı müridi ’ı gösteriyor.

Rusya’nın Osmanlı karşısında genişleme siyaseti
Hikâyenin siyasi arka planında da, 18. yüzyılda Avrupa’daki ve Osmanlı topraklarındaki Yahudilerin Filistin’e dönme arzusu var.
Rusya’nın Osmanlı’ya karşı yürüttüğü emperyalist genişleme siyasetinde, Çariçe II. Katerina ve sevgilisi ’in Yahudileri Osmanlı’ya karşı bir araç olarak kullanma planları, hikâyenin belkemiğini oluşturuyor.

***





Akrep’in Méjaï ile yeniden buluşması

Akrep’in 12. bölümünde, zehirle suikast uzmanı Mısırlı çingene Méjaï, Akrep’ten hamile kaldığı halde sevdiği adamdan yüz bulamayınca, düş kırıklığı ve öfke içinde Roma’dan ayrılıp Mısır’a doğru yola çıkmıştı.
1765 yılında geçen 13. bölümde Méjaï’nin Mısır’da zengin ve güçlü bir kahve tüccarı olan El Kadir’in yanında suikastçı olarak çalıştığını öğreniyoruz.
El Kadir sadece ticaretle uğraşmaz, elindeki büyük casus ağı ve suikastçılar aracılığıyla Osmanlı siyasetini de etkilemeye çalışır.

Méjaï patronunun emriyle İstanbul’a gelir ve bir yeniçeri ağasını öldürür. Tam cinayet mahallinden kaçacakken karşısında Akrep’i bulur.
Bebekleri hakkındaki sorulara cevap vermeyen Méjaï, Akrep’i bayıltıp ortadan kaybolur.

Akrep kendine geldiğinde yeniçeriler tarafından yakalandığını ve cinayetle suçlandığını öğrenir. O sırada duruma müdahale eden Tarkan isimli bir hadım köle, Akrep’i polis sorgusundan kurtarır ve sahibesinin yanına götürür.






Osmanlı sultanının hizmetindeki Sabbatéenne

Tarkan’ın sahibesi, herkesin “Sabbatéenne / Sabetaycı” lakabıyla tanıdığı (sonradan Müslümanlığa dönmüş eski bir Yahudi olan) gizemli ve güçlü bir kadındır.
Bir Kabala uzmanı olmasının yanı sıra, İstanbul’da saraya danışmalık yaptığını ve Osmanlı sultanının hizmetinde çalıştığını söyleyen Sabbatéenne, Akrep’e basit bir işbirliği teklif eder:
Elindeki bazı Eski Mısır tabletlerini tercüme etmesi karşılığında, Akrep’e Méjaï ve çocuğu hakkında bilgi verecektir.

Tabletlerde Tamose isimli bir Aton rahibinin yanındaki halkla birlikte Mısır’dan ayrılıp Filistin’e ulaştığı yazmaktadır.

Sabbatéenne, Yahudilerin kökenini araştırmak ve “Vaat Edilmiş Toprakların” geçmişte hangi millete ait olduğunu öğrenmek isteyen Osmanlı sultanı tarafından görevlendirilmiştir.
Sultan, kutsal kitaplardaki Exodus / Çıkış anlatısının (Yahudilerin Musa’nın liderliğinde Mısır’dan ayrılması) gerçekten doğru olup olmadığına dair somut kanıt aramaktadır. Ayrıca, öteden beri sıcak denizlere ulaşmak isteyen Rusların Filistin’e göz diktiğini, Yahudileri ve Arap milliyetçilerini Osmanlı’ya karşı kışkırttıklarını düşünmektedir.

Bu arada, Prens Potemkin’in emrinde çalışan Golem isimli bir albino Yahudi Kazak, Musa ve Tamose bağlantısına dair tüm izleri yok etmek amacıyla Krakow’dan İstanbul’a gelir.
İstanbul’da Golem’in elinden zar zor kurtulan Sabbatéenne ve Akrep, firavun Akhenaton’un gizli mezarını keşfetmek amacıyla önce Kahire’ye, oradan da Luxor’daki Krallar Vadisi’ne doğru yola çıkarlar. Golem de peşlerinden gider.

***




Akrep ve Méjaï arasındaki sevgi-nefret ilişkisi
Méjaï
'yi Kahire'de yeniden bulan Akrep, bir kız babası olduğunu ve bebeklerinin El Kadir tarafından alıkonulduğunu öğrenir.
Méjaï’nin kendisinden ve bebeklerinden uzak durmasını istemesine rağmen Akrep, eğer firavunun mezarında bir hazine bulunursa, bundan alacağı payla bebeklerini El Kadir’in elinden kurtarmayı planlar.

Çocuğunun babası Akrep’e karşı nefret-sevgi duygularını aynı anda hisseden Méjaï, patronu El Kadir’e Akrep’in bir Osmanlı casusu olduğunu söyler.
Bunun üzerine El Kadir, Akrep’i öldürmesi için bıçak ustası bir kadın katil gönderir. Fakat Méjaï erken davranarak bu katili öldürür ve Akrep’i kurtarır.

Fakat El Kadir’in adamları kadın katilin cesedini buldukları zaman, bu işi hadım köle Tarkan’ın yaptığını düşünürler. Çünkü önceden Tarkan ve Akrep’i birlikte sohbet ederken görmüşlerdir.
Bunun üzerine El Kadir, çoktan Akrep’le birlikte Luxor’a doğru yola çıkmış olan Tarkan’ın peşinden fedailerini gönderir.
Ve olaylar gelişir…







Lütfen buradan indiriniz:




 
Son düzenleme:
Üst