İscehisar İlçesi

Colinmccay

Yönetici
27 Haz 2009
7,008
10,921
Afyonkarahisar-Ankara karayolu üzerinde olup il merkezine 23 km uzaklıktadır. 1987 yılında ilçe olmuştur.

Zengin mermer yatakları üzerinde kurulmuş olan ilçemiz, tarım, hayvancılık ve mermer sanayi üzerinde gelişmiştir. İlçenin adı, ilk defa işitenler için oldukça dikkat çekicidir.

"İscehisar" ismi ile ilgili olarak, Anadolu'nun Türkler tarafından fethedilmesi yıllarına bakıldığında şu bilgilere rastlamaktayız: " Çin tarihlerine göre en eski Türk ili (TÜRKİSTAN) Hiyenigne(Koyunlu) devleti beş büyük hanlık şeklinde yönetiliyordu. Kuzeyde KARAHAN, güneyde AKHAN, batıda KIZILHAN, merkezde SARIHAN(İlhan), doğuda GÖKHAN komuta ediyordu.
Şu halde Kara, Gök, Kızıl, Ak ve Sarı isimleri renk değil, birer yön ve Türk İli'nin ayrıldığı beş büyük boy adı demektir.

Selçuklu hükümdarı I.MESUD döneminde Afyonkarahisar civarında 300 yerleşim bölgesi tespit edilmiş, yukarıda bahsedilen Türk boyları buralara iskân edilmiştir. Oturumuna tahsis edilen milletin mensup olduğu boy adına göre bu bölgelerin adları konulmuştur.

Bu beş boydan bölünerek Anadolu'ya gelenlerin yerleşim alanları şunlardır: "Kar, Karaca, Karasar, (Karahisar-Afyonkarahisar) İscekarahisar (İscehisar), Karacaören (Belkaramık), Karadilli, Karayokuş, Karakuyu, Karataş, Karacalar, Karasandıklı, Karakışla, Karahalilli, Karayatak."
Bu bilgiler ışığında düşünüldüğünde, "İscehisar" adı Karahan boyundan gelen Türklerin adıdır. Yaşlıların zaman zaman kullandıkları "İscekaraser" şeklindeki ifadelerden de bu hükme varmak mümkündür.

Demek ki Türkler 800 yıl önce Anadolu'yu vatan olarak benimsemişler, Karahanlılar boyundan gelenlerle bölgeye "İscekaraser" adını vermişlerdi. Zamanla bu isim İscehisar'a dönüşmüştür.

Tarihi oldukça eski olan ilçemizde Roma, Hitit, Frig ve Türk-İslâm dönemlerine ait pek çok eser bulunmaktadır. Bu dönemlere ait eserlerin bir kısmı tahrip olmakla birlikte önemli bir bölümü günümüze kadar ulaşmıştır. Seydiler Kalesi, peribacaları, Kırkinler, Çatal Kayalar, Menevşeli Kayalar, Kızıl Kayalar, Selimiye Kayalıkları, Ornaş Kayalıkları, Bacak Kale, Dökümeon Kale surları, Gresunlular Şehitliği, Frig, Roma ve Bizans dönemlerine ait yerler görülmeye değer eser ve tabiat harikalarıdır.

Alanyurt, Selimiye, Çatağıl ve Dağlat çevreleri yayla ve dağ turizmine elverişlidir. İlçe merkezinin kuzeyindeki ormanlık alanlar piknik yapmaya ve avcılığa oldukça müsaittir. Seydiler Gölü çevresi, Köroğlu dağları ormanlık sahaları ve Acısu mevkii ilçenin belli başlı dinlenme yerleridir.

İlçenin Seydiler kasabasında Hasan bin Basri Türbesi ve Camisi bulunmaktadır. Kuduz hastalığını tedavi eden Hasan Bin Basri ve beş bilgin arkadaşı, Horasan'dan gelip Seydiler kasabasına yerleşmişler ve burada yaşamışlardır. Bunların türbesi Hasan Bin Basri soyundan gelen "Tekkeşin" adı verilen kişilerce yaptırılmış ve bunlar türbenin bakım ve temizliğini nöbetleşe olarak üstlenmişlerdir. Hasan Bin Basri'nin muhafızları olduğu sanılan Çoban Dede yatırları da bu kasabamızdadır.

Ege bölgesinin en doğusundaki ilçelerimizden birisi olan İscehisar, 29 °c- 40¢ -31°c-43¢ doğu meridyenleri ile 37°-40¢-39°-17¢ kuzey paralelleri arasında olup doğudan Bayat, batıdan Afyonkarahisar merkez, kuzeyden İhsaniye ve Çifteler(Eskişehir) ilçeleri, güneyden Gebeceler kasabasıyla çevrilmiştir.

Ortalama yükseltisi 1050 m olan ilçenin yüzey şekillerinde önemli farklılaşmalar görülür. İlçe topraklarının kuzey ve kuzey doğu kesimleri dağlık ve engebeli olmasına rağmen, güney ve batı kesimleri ise dalgalı ve düz bir yapı şeklinde görülür. İlçenin genel görünümü ise yayla karakteri taşımaktadır.

İlçe merkezi 7 tepe üzerinde kurulmuştur. İscehisar Çay'ı ilçeyi ikiye ayırmıştır.

Volkanik karakterli ve kalkerle bir yapıya sahip olan ilçenin önemli yükseltileri şunlardır: Ağındağı (1526m), Elmadağı (1516m), Şapane Tepesi (1785 m), Köroğlu Dağı (1526m), Madentepe (1894 m), Karakol Tepesi (1721 m), Asar Dağı (1400 m), Kavaklı Beli (1444 m)

İlçenin nüfusu 22 Ekim 2000 nüfus sayımına göre genel olarak 23.209'dir. Bunun 11.813'ü ilçe merkezinde yaşamaktadır. Yüzölçümü ise 483 km²'dir.
Coğrafî konumu itibariyle ilçe, Ege ve İç Anadolu bölgelerinin birbirine en çok yakınlaştıkları yerde kurulduğu için, bu özelliğinden dolayı İscehisar'da Akdeniz ve karasal iklimin özellikleri görülür. Yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlı geçmektedir.

İklim şartlarına ve yüzey şekil özelliklerine bağlı olarak belirlenen tabiî bitki örtüsü "bozkır" dır. Ormanlık alanı ilçe yüzölçümünün ¼'ü kadardır. Başlıca orman ağaçları karaçam, meşe, ardıç, palamut ve karaağaçtır.

İlçede eğitim ve öğretim faaliyetleri örgün ve yaygın eğitim alanlarında yürütülmektedir. İlçemizde 19 ilköğretim, 2 ortaöğretim bulunmaktadır. Toplam: 4.362 öğrenciye 155 öğretmenle hizmet verilmektedir. İlçe de 1 Meslek Yüksekokulu bulunup 189 öğrenciye 8 öğretim görevlisiyle eğitim verilmektedir. Ayrıca Halk eğitim merkezi müdürlüğü merkez ilçe ve köylerinde kurslar açarak hizmet sunmaktadır.

İlçede 25 yataklı 1 Devlet Hastanesi, 4 Sağlık Ocağı, 4 Sağlık Eviyle halka sağlık hizmeti verilmektedir.

İlçede 1500 kişi kapasiteli 1 stadyum ve 1 spor kulübü bulunmaktadır.
İlçenin ekonomisi büyük ölçüde mermerciliğe dayansa da tarım ve hayvancılık önemli bir yer tutar. İlçe merkezinde çalışan nüfusun büyük bir kısmı (% 80'i) ile köylerde çalışan nüfusun küçük bir kısmı (%20'si) mermercilikle uğraşmaktadır. Tarım ve hayvancılık faaliyetleri mermercilikle birlikte olarak yürütülmektedir.

Tarım ilçemizin 14.820 hektarlık alanında susuz tarım şeklinde yapılmaktadır. Tarım alanları ilçenin güney ve batı kesimlerindedir.

Arazi kullanımında gösterilen işlenebilir arazinin 391 hektarında sulu, 14.429 hektarında ise susuz tarım yapılmaktadır. Daha çok buğday, arpa, ayçiçeği, haşhaş, vişne, elma ve kayısı yetiştirilmektedir.

İlçemizde hayvancılık ev ihtiyaçlarımızı karşılamak için, köylerimizde ise geçimi temin etmek için yapılmaktadır. Daha çok koyun, sığır, keçi, tavuk, hindi ve ördek yetiştirilmektedir.

Mermer:

Kalkerlerin metamorfizmaya uğraması sonucu meydana gelen kaya çeşitlerindendir. Ülkemizde ve dünyada "Afyonkarahisar mermeri" olarak bilinen ve tanınan mermer İscehisar'da çıkarılıp işlenmektedir. İscehisar'da 2000 yıldır mermer ocakları işletilmektedir. Muhtemel mermer rezervinin 500x106 m3, olduğu bunun 70 x 106 m3' ünün görünür rezerv olduğu hesaplanmıştır. Mermer atıkları çeşitli alanlarda değerlendirilmektedir.

Bunlardan bazıları şunlardır:

a)İlâç, boya ve kimya sanayiinde,
b)Karo, sıva, çimento ve buna benzer inşaat sektöründe
c)Seramik, porselen ve sert plâstik imalatında
d)Filitrasyon işlerinde


İlçede çıkarılan mermer çeşitleri şunlardır:

Afyonkarahisar kaymağı, kirli sarı, Afyonkarahisar şekeri, Afyonkarahisar gülü, kaplan postu ve menekşedir.

Ocak mermerciliği: 1980 yılına kadar ilkel metodlarla çıkarılan mermer, bu yıldan sonra yeni teknolojik imkânlarla çıkarılmaya başlanmıştır. Bundan dolayı taş kaybı azalmıştır.

Mermer, 1983 yılına kadar hammadde olarak satılmakta iken 1983 yılından sonra işletmeye yönelmiştir.


Tarihçesi

İSCEHİSAR ismi ile ilgili olarak, Anadolulun Türkler tarafından fethedilmesi yıllarına bakıldığında şu bilgilere rastlamaktayız."Çin Tarihçilerine göre eski Türk ili (TÜRKiSTAN) Hiyenigne (KOYUNLU)Devleti beş büyük hanlık şeklinde yönetiliyordu. Kuzey'de KARAHAN, Güney'de AKHAN, Batı'da KIZILHAN, Merkezde SARIHAN (ILHAN) , Doğu'da GÖKHAN komuta ediyordu."

Selçuklu hükümdarı I. Mesut döneminde Afyon civarında 300 yerleşim bölgesi tespit edilmiş, yukarıda bahsedilen Türk boyları buralara iskan edilmiştir.Oturumuna tahsis edilen ulusun mensup olduğu boy adına göre bu yörelerin adları konulmuştur.Bu beş boydan bölünerek Anadolu'ya gelenlerin yerleşim alanları şunlardır: "KAR, KARACA, KARASAR, (KARAHİSAR-AFYON) İSCEKARAHİSAR- (İSCEHİSAR) , KARACAÖREN, (BELKARAMIK), KARADİLLİ, KARAYOKUŞ…"

Bu bilgiler ışığında düşünüldüğünde , İscehisar adı Karahan boyundan gelen Türklerin adı'dır.Yaşlıların zaman, zaman kullandıkları İscekareser şeklindeki ifadelerden de bu hükme varmak mümkündür. Demek ki Türkler 800 yıl önce Anadolu'yu vatan olarak benimsemişlerdir. Karahanlı lar boyundan gelenler de yöreye İscekaraser adını vermişlerdir. Zamanla bu isim İscehisar'a dönüşmüştür.

gorunum46d35f0wo5.jpg


İSCEHİSAR'IN TARİHİNİ AŞAĞIDAKİ DÖNEMLER HALİNDE GÖREBİLİRİZ.

1-ESKİ TUNÇ ÇAĞINDA İSCEHİSAR :
İscehisar ilçesi çevresinde yapılan yüzey araştırmalarında höyüklerde rastladığımız en eski uygarlık izi eski Tunç dönemi uygarlığıdır. Ancak günümüze kadar bilimsel bir kazı yapılmadığı için kesin bilgilere sahip değiliz. Bu çağa ait olan ve yayınlara "BAŞVURDU (ALANYURT) TESTİSİ" olarak geçen insan biçimli testi, dinsel anlamda ana tanrıça Kübele' ye sıvaların dökülerek adandığı kaptır.Bu kabın bölgemizde başka bir örneği bulunmadığı için önemi büyüktür. Bu nedenle uluslar arası sergilerde Afyon müzesini ve Afyon ilini temsil etmesi, önemini vurgulamaktadır.

2-HİTİT DÖNEMİNDE İSCEHİSAR: İlçe sınırları İçinde Seydiler Kasabası'na bağlı Yanarlar mahallesinin Küpyeri mevkii adı ile anılan tarlada 1975-1976 yıllarında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü, profesörlerinden Kutlu Emre tarafından yapılan bilimsel Arkeolojik kazı sonunda Hitit dönemine ait bir küp mezarlık bulunmuştur.
M.Ö. II. Bin yılı başlarında kullanılmış olan bu mezarlık Seydiler, dolayısıyla İscehisar bölgesi'nde Hitit Uygarlığının varlığını göstermektedir. Bu kazıdan çıkan eserler Afyon Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir.

3-FRİG DÖNEMİNDE İSCEHİSAR : Seydiler Kasabasındaki kale, Kırkinler kayalığının üstünde bulunan Kurban çukurları ve Selimiye köyündeki İbrahim inleri adı ile anılan oyma tapınak içindeki Kybele kabartması, bu dönemin kalıntılarındandır.

gorunum16d479cos3.jpg


4-ROMA VE BİZANS DÖNEMİNDE İSCEHİSAR: Helenistik dönemde Dokimeon adıyla bilinen İscehisar; bugünkü oturduğu alan üzerine büyük İskender'in generallerinden Frigra satrabı Antigon' un , Şuhut (SYNAADA) valisi Dokimos tarafından, ordusunda bulunan Makedonyalı askerlere barınak olarak garnizon şehri biçiminde M.Ö. 321 tarihinde kurulmuş ve bu nedenden dolayı Makedonyalıların Dokimeon' u adıyla adlandırılmıştır. Tarihte kalabalık bir yerleşim birimi olan İscehisar'ın etrafı kale surları ile çevrili idi. Eskihamam mahallesindeki Kapıağzı denilen mevkide bu kalenin tahrip olmuş saray bölümü mevcuttur.

Bugün, ilçe merkezinde bulunan Kocaköprü diye anılan tarihi köprü M.Ö.321-301 yılları arasında yapılmıştır. Kült merkezi olarak bilinen kahya tepesinde bir darphanenin kurulduğu, Afyon ili Tarihi yazarı Süleyman GÖNÇER tarafından belirtilmektedir. Dokimeon'un büyük bir kent olduğuna, günümüzde ilçe merkezinde bulunan büyük boy mimarı mermer direk ve taş sütunlar, heykeller tanıklık etmektedir.

İmparator Jüstianos (M.S.532-537) yıllarında Ayasofya kilisesini yaptırmaya başladığında, İscehisar' daki Dokimeon mermer ocakları çalıştırılarak kilisenin yapımında Dokimeon mermeri kullanılmıştır.

5-SELÇUKLULAR DÖNEMİNDE İSCEHİSAR: 1071 Malazgirt meydan muharebesini müteakiben Türk boyları Anadolu'ya yerleşirken , Türk aileleri Afyon ve havalısını mekan tutarlar. Afyon'un Türk topraklarına katıldığı bu dönemde İscehisar 'a fetihten sonra Türk aileleri yerleşmiştir. İscehisar' ın Müslümanlar tarafından yerleşim yeri olarak kuruluşu bu döneme rastlar. İnsanımız tarafından kıymeti bilinemeyen Eskihamam, Ulu Camii, mektep ve medresesi Selçuklular döneminde inşa edilmiştir. Bu tarihi eserlerin kıymetleri takdir edilmediğinden hepsi de yerle bir edilmiş; Günümüze bir kitabe bile bırakılmamıştır. Selçuklular dönemi' ne ait İscehisar' daki en eski bina, ibadet ve eğitim amaçlı olarak kullanılan Çukur mahallesi'ndeki mescit'tir. Bu tarihi binanın, mihrabı, minberi de bulunan bir ibadethanesi olduğu gibi , eğitim faaliyetleri için ayrı, ayrı odaları' da mevcuttur. Cuma Camisi Anadolu Selçukluları Dönemi'nde yapılmıştır. Medrese mahallesi'ndeki İsceli medresesi ve Eskihamam , Türklerin bir beldeyi fethettikten sonra kurdukları, gelenekselleştirdikleri hizmet amaçlı birimlerdendir. Selçuklular döneminde İscehisar adı kullanılmaya başlanmış ve bu isim günümüze kadar değişmeden gelmiştir.

gorunum36d76c6ho0.jpg


6-OSMANLILAR DÖNEMİNDE İSCEHİSAR: Osmanlılar döneminde İscehisar, hizmet amaçlı Tekkeler, zaviyeler ve sifahaneler diyarıdır. Seydiler'de kuduz hastalığının tedavisini yapan Hasan-ı Basri , Göynük'te Molla Akşemsettin ve İscehisar' da Kırkkavak' ta Hasan Hüseyin gibi bilgin, toplumun saygı ve sevgisini kazanmış insanlar diyarıdır. Osmanlılar dönemi'nde Afyonkarahisari sahip sancağı olarak beş sancaktan biri ölürken , İscehisar da bu idari işleyişin içinde yerini almıştır.

7-CUMHURİYET DÖNEMİNDE İSCEHİSAR: 1922 Yılı ilkbaharında Yunan askeri tümeni, Güzelim mevkisinde karargahını kurmuştur. Bir alay da Kırkkavak yanındaki Kavak Çukuruna oturmuştur. Bu yıllarda İscehisar' lılar Seydiler, Konarı , ve Kırkinlere Muhacir çıkmışlardır. Sakarya Meydan Muharebesini kaybeden Yunan askerleri İscehisar' ı da talan edip yakmak istemişlerdir. 26.Ağustos.1922' de sabah erkenden Türk askeri Ağaçlıkepez'den ateşe başlar. Türk topçusunun isabetli ateşi sonucu, Yunan ordusunun paniğe kapılıp dağılmasına sebep olur. Güzelim'dem Bahçecik İstikametine kadar uzanan istihkamları terk ederek kaçar. İscehisar' lı bir yıl dışarıda Muhacir olarak yaşadıktan sonra kendi beldesine dönmüştür.
İstiklal savaşına İscehisar' dan askeri okul mezunu subay olarak, Molla Mehmet ve Hasan Efendi yedek subay olarak, Arif Hoca, Süleyman Çavuş, Tıngır Mehmet, Molla Halil iştirak etmişlerdir. Her aileden askerlik yapabilecek yaşta kim varsa bu savaşa katılmıştır.

İSCEHİSAR 19.06.1987 TARİH VE 3392 SAYILI KANUNLA İLÇE OLMUŞ VE BUGÜNKÜ KONUMUNA KAVUŞMUŞTUR.



Coğrafi Yapısı

Ege bölgesinin en doğusundaki ilçelerimizden biri olan iscehisar, AFYON-ANKARA kara yolunun 23. kilometresinde yer almaktadır.

29° 40'
- 31° 43' Doğu meridyenleri ile 37° 40' - 39° 17' kuzey paralelleri arasında olup, doğudan bayat ilçesi, batıdan Afyon(Merkez), kuzeyden İhsaniye ve Çifteler ilçeleri, güneyden Gebeceler kasabası ile çevrilmiştir. 483 Km 2 yüzölçümüne ve 2000 yılı nüfus sayımı sonuçlarına göre 21.978 nüfusa sahiptir.


harita73fc4abu7.jpg

Alıntıdır. No_Name tarafından düzenlenmiştir.
 
Üst