Ev Tipi Örgü (Trikotaj) Makinesi

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,439

Ev Tipi Örgü Makinesi
1960'larda Evlerde Amatör Trikotaj

Boş zamanlarında örgü şişleri ve tığlarla örgü örmek ev kadınlarıyla özdeşleşmiş uğraşıların başında gelir. Bunu bir adım ileri götüren ev hanımları Türkiye'de özellikle 1960'lı ve 70'li yıllarda daha yoğun olmak üzere endüstride kullanılan "trikotaj makineleri"nin amatör ev kullanımı için üretilmiş olanlarından satın alıp evlerinde daha pratik bir biçimde örgü örmeye başladılar. Endüstride kullanılan muadillerinden çok az farkı olan bu ev tipi trikotaj (örgü) makinelerinde hızlı örgü örülebiliyordu. Bizim evde de bir tane vardı bunlardan, Almanya'dan gelmişti, oradaki bir akrabaya ısmarlanmıştı. Ben o zaman Türkiye'ye ithal edilmediğini sanıyordum, geçenlerde eski bir Hayat mecmuasında aşağıdaki reklama rastlayınca yanıldığımı anladım, meğer 1967 yılında dergilerde ilanlarına rastlanacak kadar rağbet görmüş bu makineler. Bizimkinin markasını hatırlamıyorum, ama aşağıdakinden biraz daha geniş ve hacimliydi galiba. Üstündeki hareketli parçayı sağa veya sola bir kez çekişte 1 metre uzunluğundaki 1 sıra ilmek bir saniyede örülmüş olurdu. Bir buçuk saatte bir kazak, 20 dakikada kaşkol örülebiliyordu. Ancak biraz gürültülüydü ve üstündeki parçayı sağa sola çekmek bayağı kol gücü gerektiriyordu, kullanması yorucuydu yani. İlk hevesle tüm ev ahalisine kazak, kaşkol, bere, streç pantolon, çorap vs örüldü. Bir ara ayakkabılarımız hariç üstümüzdekilerin hepsi trikotajdı, kumaş giysileri unutmuştuk nerdeyse. Sıra akrabalara gelmişti, onlara da istedikleri her şey örüldü, teslim edildi (bunların bir de "provaları" olurdu, en sıkıcısı da buydu, vücuda topluiğne batmaları filan). Hızımızı alamamıştık, yününü kendi getiren komşu ve tanıdıklar da gece gündüz çalışılarak giydirildi. Bir yılın sonunda artık evcek bitap düşmüştük. Bu arada makinenin birkaç tığı kırılınca üretime(!) ara verdik, yedek parçası bulunamayınca da makine yüklüğe kaldırıldı ve unutuldu. Kurtulmuştuk! (hem eziyetten hem de yün masrafından). Ama bu trikotaj makinelerini birbirinden görenler, heveslenip durumları da müsaitse kendilerine de bir tane getirtiyorlardı. Ancak hiçbir zaman evlerdeki yeri, dikiş makinelerinin yeri kadar olamadı, unutmayın "Her genç kızın rüyası, Zetina dikiş makinesi"dir!

50 yıl önce toplumun üretim tarzı daha bireyseldi. Doğuştan girişimci bir ruha sahip olan insanlarımız mahalle aralarında her şeyi üretirdi. Her mahallede ciltçi, terzi, yorgancı, dondurmacı, radyo tamircisi, ayakkabı tamircisi vs her iş kolundan dükkan açılır-kapanırdı. Bizim mahallede müzik aletleri üreten bir dükkan bile vardı, hattâ başka bir mahalledeki bir dükkanda faaliyet gösteren gazoz üreten bir atelye bile gördüm. Bu arada bazı girişimciler bu ev tipi trikotaj makinelerini bir araya getirip ortak dükkan açtılar ve yeni makineler de alarak mahalle arasında trikotaj işine başladılar. Sonra ekonomi düzeni değişti, bunların çoğu teker teker ortadan kalktı.

Bu konuyu sevgili Baltimora'nın müstakbel "nostalji kitabı"na bir katkı olsun diye özellikle seçtim. Onun da belirttiği gibi piyasadaki nostalji kitaplarında daha yüzeysel ve sık dile getirilen sıradan konular yer alıyor. Benim göz attıklarım arasında "trikotaj makineleri"ne rastlamadım. Ekonomik sıkıntıların doğal bir sonucu olarak toplumda nostaljiye karşı bir merak doğdu (kaçış mekanizması?) bunun sonucunda da iyi araştırılmadan, kulaktan dolma bilgilerle, görsellerin desteği (yani bir nevi referans) olmadan ticari amaçlarla alelacele yazılmış kitaplarda eksiz ve yetersiz bilgiler yer alıyor. Aralarında edebi bir dille yazılmış çok kaliteli olanları da var, örneğin "Ayfer Tunç"un "Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek" (2001) kitabı gibi. Onda bile yazar bazı başlıklarda anlattıklarını bizzat yaşamadığını, sağdan soldan duyduklarıyla konuyu toparladığını itiraf etmiş. Bu nedenle Baltimora'nın ileride yazacağı kitabının çok ayrıntılı ve referans destekli olacağını tahmin ediyorum.


23 Mart 1967 tarihli Hayat Mecmuası'nda çıkan bir Singer örgü makinesi reklamı.
rg_makinesi_HAYAT_MEC_1967_Mar-23.jpg


Ev tipi örgü (trikotaj) makineleri bizde 1960'larda yaygındı, ama dünyadaki örneklerinin evveliyatı yüzyılın başına kadar gidiyor. Aşağıda 1950'li, 60'lı ve 70'li yıllardan başlayarak daha eski yıllara kadar giden yabancı dergilerde çıkmış çeşitli ev tipi örgü makineleri reklamları yer alıyor.
rg_makinesi_eskiler.jpg


 
Son düzenleme:

abolardis

Onursal Üye
12 Şub 2011
6,630
24,453
İlginç bir konuya değinmişsiniz sevgili Scanfan ancak komşuları memnun etmek için verilen çabalar epeyce ev halkını yormuş.
O dönemin ruhu öyleydi.
Bir mahallede bir televizyon yada buzdolabı ancak olurdu.
Hatta toplu TV izleme seansları yapılır.Yılbaşı geceleri ( kutlamak günahmı sevapmı tartışması icat olmadan önce )bir arada topluca izlenirdi.
Yine Buzdolabının bulunmadığı zamanlarda buda ne işe yarayacak tarzında eleştirileri her zaman duyardık.
Trikotaj örneğini ben şahsen yaşadığım coğrafyada görmedim.Ama açıkçası görmek isterdim mucize gibi gelirdi eminim bizlere.
Eskiden yerli malı haftaları kutlanırdı.Şimdi Çin malı etkinlikleri fuar adı altında toplu ticari ayine dönüşmüş durumda.
Ben biraz eski kafalıyım sanırım.Montesquıeu bile Osmanlı Devletini analiz ederken İzmir hariç hiç bir yerde üretim görmedim bu imparatorluğun uzun süre yaşama ihtimali yok demişti.( Yanlış hatırlamıyorsam 100 yıl ömür biçmiştir.) Ve maalesef doğruda çıkmıştır.Üretim yoksa artık dünya ölçeğinde bir şey ifade etmiyorsunuz.Kaldıki japon sanayisinin % 90 ı KOBİ lere dayanır.Küçük işletmeler ticari ve sinai hayatın temel hücreleri gibidir.Uzun zaman Cumhuriyet Türkiyesi sanayiyi devlet eliyle yaparak tabana yaymak istedi çok olumlu sonuçlarda alınmıştır aslında.Daha ileri gitmesi için KOBİ ler çok önemlidir.Hatta MOBİ ler bile olmalı ( mikro ölçekli işletmeler tek kişi bile olsa önemli değil ) Tarihimizin hiç bilinmeyen bir yönüne değinmişsiniz.MİKRO tarihimize katkılarınız için çok teşekkür ederim.
 

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,606
35,132
İstanbul

Zevkle okudum "scanfan" üstadım...
Bizi yine nostalji diyarına taşıdınız...


Yukarıda yazınızdan alıntıladığım bölümü okuyunca aklıma hemen
mahalle aralarında gezen "Overlokcular" geldi! :)

MaA0aQ.jpg

80'li yıllarda yoktu bunlar ama 90'lar da
ciddi ciddi modaydı...


8NRMaa.jpg


Halıflekslerin tüm evleri kapladığı dönemlerin efsanesiydi bu araçlar.

Tüm mahalle aralarında şu anons yapılırdı:
''Hanımların dikkatine! Overlok makinası ayağınıza geldi. Halı, kilim,
yolluk, paspas kenarına, halıfileks kenarına overlok çekilir 5 dakikada
yapılır, hemen teslim edilir.''


Bilmem hâlâ var mı bunlar ben artık duymuyorum!

:)
www.youtube.com/watch?v=ub3hdNaFZaA

Sevgili "Baltimora"nın kitabında bence bu da yer almalı derim... Bu olayında
hafızalarımızda derin yeri var! O anonsu unutmam mümkün değil!
Hiç saksı fırlatan olmuşmudur bunlara çok merak ediyorum! :)

Bu arada "Ayfer Tunç"un "Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek"
kitabını okudum; o kadar çok eksik var ki o kitap da... yığınla...

Nostaljik konu için teşekkürler üstadım...
Sevgilerimle...

Sevgili Scanfan ve Motion her zamanki gibi ilginç konulara değinmişsiniz. Bunu da not aldım, şu ana kadar kitap ile ilgili 262 konuya değinmişim, bunların bir kısmını henüz burada paylaşmadım. Wordde kayıtlı olarak duruyorlar, onları da ileride uygun bir zamanda paylaşacağım inşallah.. Bu arada bugün itibarı ile 92 konu hakkında daha yazmam gerekiyor.. Lakin şu sıralar motivasyonum düşük olduğu için pek yazamıyorum. Öyle ya da böyle , sizlerin de moral desteğiyle er ya da geç bitireceğim bu işi.. Allah ilk önce sağlık, sıhhat versin, sonrası gelir.. Her şey için tekrardan çok teşekkür ederim..

Bu arada bizim buralarda hala overlokçular turlamaya devam ediyorlar.. :)
 
Son düzenleme:
Üst