Basil Zaharoff Tenten "Kırık Kulak" Macerasında Yer Almıştı

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,363

Basil Zaharoff Tenten "Kırık Kulak" Macerasında Yer Almıştı
Basil Zaharoff: Kurtuluş Savaşı'nda Yunanlıların sponsoru

#Tarih Dergisi Yazısı, Ağustos 2015 Sayı:15



Jpeg resimdeki tekstin çözümlemesi:
1. DÜNYA SAVAŞI 100.YIL
Basil Zaharoff: Kurtuluş Savaşı'nda Yunanlıların sponsoru
Muğla doğumlu Rum hemşerimiz, Küçük Asya seferi için Yunan hükümetine yaklaşık 5.5 milyar TL "bağış"ta bulunmuştu.

Savaş zenginleri deyince, Basil Zaharoff' dan söz etmemek olmaz.
1849'da Muğla'da doğan bir Rum olan Basil'in Zaharoff soyadı, ailesinin 19. yüzyılın başlarında bir süre Rusya'da yaşadığı zamandan kalmadır. Aile daha sonra İstanbul'da şimdiki adı Kurtuluş olan Tatavla semtine yerleşmiş, büyük oğul Basil genç yaşta ticaret için Londra'ya gitmiş, usulsüz işlere karışınca soluğu Atina'da almıştır. Burada punduna getirip savaş toplarıyla ünlü Nordenfelt firmasının temsilciliğini alan Basil Zaharoff, daha sonra kendi adıya ünlenecek makineli tüfeği icat eden Hiram Maxim ile ortak oldu. Bu ortaklığı, 1897'den 1927'ye kadar çalıştığı İngiliz Vickers'e taşıdı. Esas olarak İngilizlerle çalışmakla birlikte Fransız silah sanayi ile ilişkilerini de hiç kesmedi. Öyle ki 31 Temmuz 1914 tarihinde, savaşın başlamasına saatler kala Fransız hükümetinden Légion d'Honneur nişanı aldı. Bu aynı zamanda Jean Jaurès'in de öldürüldüğü gündü.
Zaharoff'un bir dolandırıcı olduğu, çoğu zaman savaşan iki tarafa silah ve malzeme sattığı, gene çoğu zaman iki tarafa da bozuk malzeme verdiği bilinmiyor değildi. Ama silah satışları o derece kârlıydı ki, ülkeler bu işi yapanların bütün ahlaksızlıklarına göz yummaktaydı. Zaharoff kirli işlerini yürütmek için Fransa'da bir banka satın almış, Fransız hükümetine de Olimpiyat oyunları için büyük bir bağış yapmıştı. Savaş sırasında da mağdurların aileleri için yüklü bir çek göndermişti. Ne var ki esas faaliyet alanı İngiltere idi. Bu ülkeden hem vatandaşlık, hem de "Sör" unvanı aldı. Elbette, İngiliz hükümetine de yüklü bağışlarda bulundu ama aldığı % 7'ye varan komisyonlar sayesinde savaştan o kadar çok para kazanıyordu ki, arada bir verdiği birkaç milyon sterlin onu sarsmıyordu bile.
Ortağı olduğu Vickers, 1 Dünya Savaşı sırasında 4 zırhlı, 3 kruvazör, 53 denizaltı, 3 yardımcı gemi, 62 hafif gemi, 2.328 top, 8 milyon ton cephane ve malzeme, 90.000 mayın, 22.000 torpil, 5.500 uçak ve 100.000 makineli- tüfek sattı. Savaştan sonra serveti bir efsane halini almıştı. Zaharoff en büyük bağışı ise Yunanistan'a yaptı. 1919'da başlayan Küçük Asya seferinin finansmanı için Yunan hükümetine yarım milyon altın frank (yaklaşık 5.5 milyar TL) verdi ve karşılığında Anadolu demiryollarının imtiyaz hakları sözünü aldı. Kazandığı paranın önemli bir bölümünü, eski vatandaşlarını safdışı etmek için harcadı.

Resim altı yazısı:
Tenten, silah tüccarı Bazaroff'a karşı
Basil Zaharoff, Basil Bazaroff adıyla meşhur çizgiroman Tenten'e de konu olmuş, Kırık Kulak macerasında yine bir silah taciri olarak yer almıştı.
"İşte son ürünümüz: 75 T.R.G.P. Birinci sınıf bir maldır; esnek, kullanışlı, güçlü; 15 kilometre öteye nikel kaplama lokum gibi bir havan topu mermisi fırlatabilir..."
Fotoğraf altı yazısı:
Savaş sırasında milyar dolarlar kazanan Zaharoff (1850-1936), savaşan bütün taraflara silah satmıştı.

 

Calligrapher

Onursal Üye
5 Nis 2021
1,180
6,973
Her zamanki gibi ufuk açıcı bu güzel bilgilendirmeniz için çok teşekkür ederim değerli scanfan üstat...
Paylaşmış olduğunuz bilgileri okurken, her milletin yurtdışında -meşru veya gayrimeşru yollarla- zenginleşip, anavatanına hizmet eden evlatlarının var olduğunu, fakat her nedense bir tek Türklerden böyle birinin bugüne kadar çık(a)mamış olduğunu düşündüm! Çıkmışsa da ben bilmiyorum. Muhtemelen her alandaki bölünmüşlüğümüz yurtdışında da mevcut olduğu için, birbirimize çelme takmaktan yükselmeye fırsat bulamıyoruz. Yakın zamana ait bir örnek, Mehmet Öz'ün ABD senato seçimlerinde Cumhuriyetçilerin favori olduğu bir yarışı sağlık sorunları bulunan Demokrat Partili rakibine karşı kaybetmesidir. Seçilmemesinde Trump'ın kendisini desteklemesi sebebiyle Oprah Winfrey gibi tanınmış şahısların ve Rum Lobisi dahil çeşitli lobi ve grupların rakip adayı desteklemesinin yanı sıra, eyalette azımsanmayacak sayıda bulunan Türklerin de destek vermemesinin etkili olduğunu okumuştum. Seçilse belki Senato'da Türkiye'nin menfaatlerini -cılız dahi olsa- savunabilirdi diye düşünüyorum. Böylece en azından uzun bir süre bir Türk'ün ABD Senato ve Temsilciler Meclisi için aday gösterilmesinin önü kapanmış oldu.
 

sinan.dinler

Aktif Üye
21 Şub 2016
359
1,006
Her zamanki gibi ufuk açıcı bu güzel bilgilendirmeniz için çok teşekkür ederim değerli scanfan üstat...
Paylaşmış olduğunuz bilgileri okurken, her milletin yurtdışında -meşru veya gayrimeşru yollarla- zenginleşip, anavatanına hizmet eden evlatlarının var olduğunu, fakat her nedense bir tek Türklerden böyle birinin bugüne kadar çık(a)mamış olduğunu düşündüm! Çıkmışsa da ben bilmiyorum. Muhtemelen her alandaki bölünmüşlüğümüz yurtdışında da mevcut olduğu için, birbirimize çelme takmaktan yükselmeye fırsat bulamıyoruz. Yakın zamana ait bir örnek, Mehmet Öz'ün ABD senato seçimlerinde Cumhuriyetçilerin favori olduğu bir yarışı sağlık sorunları bulunan Demokrat Partili rakibine karşı kaybetmesidir. Seçilmemesinde Trump'ın kendisini desteklemesi sebebiyle Oprah Winfrey gibi tanınmış şahısların ve Rum Lobisi dahil çeşitli lobi ve grupların rakip adayı desteklemesinin yanı sıra, eyalette azımsanmayacak sayıda bulunan Türklerin de destek vermemesinin etkili olduğunu okumuştum. Seçilse belki Senato'da Türkiye'nin menfaatlerini -cılız dahi olsa- savunabilirdi diye düşünüyorum. Böylece en azından uzun bir süre bir Türk'ün ABD Senato ve Temsilciler Meclisi için aday gösterilmesinin önü kapanmış oldu.
"Hiç bir ülke yoktur ki kendi içerisinde bizim kadar çok hain yetiştirebilsin". İsmet İnönü
 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,051
6,127
Zaman zaman çizgi roman sanatının basınımızda , artık eski ağırlıklı günlerindeki kadar yer almadığını görerek üzülüyorum. Bu yüzden , yukarıda belirttiğiniz '' Zaharoff '' konusuna değinmek yerine ,bu araştırmanızı fırsat bilerek daha genel , bir başka konuyu açıklamak istiyorum. Sizlerin de dikkatinizi çekmektedir , bu sanata ilişkin araştırma eserleri ülkemizde giderek azalıyor. Çizgi roman araştırmalarını konu edinen periyodik dergi , kitap hatta ansiklopedi gibi yayınlar artık neredeyse hemen hemen hiç üretilmiyor ne yazık ki. Lafı uzatmadan belirtecek olursam , bu forum alanımız gibi nadir ortamlar iyi ki yaşamaya devam ediyor. Umarım , değerli '' Scanfan '' ın yukarıda okuduğumuz çalışmaları , yeni bir kapsamlı çizgi roman araştırma kitabının yaklaşmakta olan ayak sesleri olur. Eğer , '' kitap satışları çok düştü '' diye düşünülüyorsa , belki araştrma yazılarından oluşan derleme çalışmaları bile söz konusu olabilir .Gerek '' sunum yazıları''nızı , gerekse de emek verip dilimize çevirdiğiniz nitelikli çizgi romanları ilgiyle izlemekteyim . Teşekkürler .
 
Üst