Alucra

bakunin

Admin
12 Mar 2009
6,581
74,176
NeverLand
Alucra.jpg


Tarihçe

Alucra'nın yerleşim tarihi Hitit'lere kadar uzanmaktadır. İskitler, Kimmerler, Medler, Persler, Romalılar ve Bizans' lılar bölgede sırasıyla hakimiyet kurmuşlardır.
M.S.391 yılında Alucra Orta Asya'dan gelen Kıpçak ve Peçenek Türklerinin istilasına uğramış, bölge 60 yıl kadar Türklerin yönetiminde kalmıştır. 8. Yüzyılda ise Maveraünnehir 'den gelen Oğuz boylan Çamoluk, Çakmak ve Koman bölgelerine yerleşmişlerdir.

1071 Malazgirt zaferinden sonra Alucra ve çevresi Selçuklular tarafından fethedilmiş, Merkezi Trabzon'da bulunan Danışmend Beyliğinin idaresine verilmiştir. Bölge Bizans ve Mengüçler arasında bu dönemlerde birkaç kez el değiştirmiştir.

Osman oğulları Anadolu birliğini kurunca, Alucra da bu beyliğe katılmış oldu. Akkoyunlu Devleti Alucra'yı bir dönem topraklarına kattı. Ancak Fatih Sultan Mehmet Han bu bölgeye sefer düzenleyerek geri aldı. Otluk beli savaşından sonra da Alucra bölgesi tamamen Osmanlı İdaresinde kalmış oldu. Aluç ağacının çok olması dolayısıyla bu dönemde ismini aldığı sanılmaktadır.

Anadolu'da çıkan celali isyanlarından Alucra da etkilenmiştir. Bu bölgedeki isyancılar Kuyucu Murat Paşa tarafından sindirilmiştir.
1 nci Dünya savaşında Alucra'da bir cephe oluşturulmuş, cephe komutanı Mareşal Fevzi ÇAKMAK karargahını bugünkü Çakmak köyünde kurmuştur. Halen bu köyde bir şehitlik mevcuttur.

İdari Tarihçesi:
1876 yılına kadar Mindeval ve Kovata adında iki nahiye olarak idare edilen Alucra, bu tarihten sonra Şebinkarahisar Mutasarrıflığa bağlı bir ilçe olmuştur. İlçe merkezi, Karabörk, Kemallı, Koman köylerinde zaman zaman yer değiştirdikten sonra, şimdiki yerine yerleşmiştir.
1933 yılında Şebinkarahisar'ın da ilçe olması dolayısıyla Alucra Giresun İl 'ine bağlı bir ilçe olmuştur.

Coğrafi Konumu

1500 m. Rakıma sahip Alucra'nın yüzölçümü 1200 Km2'dir. Karadeniz bölgesi ile İç Anadolu Bölgesi arasında bir geçit oluşturur. Sahile paralel olarak uzanan dağlar bu bölgeye yaklaştıkça yerini, küçük dağlara, vadilere ve yaylalara bırakır.

Ormanlık bir bölge olan Alucra'da Tohumluk, Boyluca, Zil Ovacığı gibi önemli ormanlar mevcuttur. Akarsular arasında Bağırsak ve Moran Dereleri bulunur. Bölgede zirai ürünlerden ziyade tahıl ürünleri üretilmektedir.

Bölge madenler bakımından çok önemlidir. Linyit, demir, bakır, kurşun gibi önemli maden yatakları yeni yeni keşfedilmektedir.

Turistik Değerleri

Merkez İlçeye bağlı Kamışlı köyünde 1840 yıllarında yapıldığı tahmin edilen ve 12 kubbeli olduğu tespit edilen bir kilise kalıntısı vardır. Yine Kamışlı köyünün güneyindeki bir tepenin içerisinde M.S.2.Y.Y.'da yapıldığı sanılan taşlardan yapılmış 20 metre uzunluğunda bir tünel bulunmaktadır. Tünelin sonunda tarihi eser kaçakçıları tarafından soyulmuş mezar vardır.(Timülüs)

Kamışlı köyünde 100 metre yüksekliğinde büyük bir yerli kayadan ibaret Veran Kalesi ile, Arda ve Aktepe köylerindeki kale kalıntıları kayda değer diğer tarihi eserlerdir.

Çakrak köyünde iki adet küçük kilise, Koman köyün de dik ve düz bir taşın batıya bakan yüzünde elinde mızrak tutan bir insan kabartması , yine Koman köyü nün ayrı bir yerinde kaya üzerinde yapılmış bir yılan kabartması ve Aktepe Köyünde üzerinde at nalına benzer bir iz bulunan Çıngırak Kayası dikkat çeker.

Hayran bölgesinde kaplıca da yapılan kazılar neticesinde iki oda, odalara inen bir merdiven ve suyun aktığı yerin 20 metre altında bir değirmen bulunmuş olup, zeminin altında başka odalarda bulunduğu sanılmaktadır. Burada yapılacak bilimsel bir araştırma ile geniş kalıntılar bulunması ihtimali yüksektir.

Alucra'da ikisi Kamışlı köyünün güneyinde 100 metre ara ile sıralanan, diğerleri de İğdecik ve eski Kamışlı mevkiinde yer alan ve halk arasında "Beş tepeler" diye anılan tümülüsler bulunmaktadır. Bunlardan Kamışlıdaki Sivri Tepe Tümülüsüne kazı yapılması planlanmaktadır. Pirilli Köyündeki iki Tümülüs ise "İkizler Tepesi" adıyla anılmaktadır. Yine İğdecik Köyündeki Tümülüs de incelenmesi gereken yerlerdendir.

Alucra'nın Boyluca köyünde bulunan Osmanlı Alimi Seyid-Mahmut Çağırtkan Baba Türbesi, hastaların ziyaret ederek manen şifave deva bulmaya çalıştıkları bir ziyaretgah olup 17.5.1991 tarihinde eski eser olarak tescil suretiyle koruma altına alınmıştır. Ayrıca, Yeşilyurt Köyünde Şeydi Şıh Mehmet Türbesi, Çakmak Köyünde İsmail Hakkı Çağırtgan Baba Türbesi ve İngölü köyünde H. Hasan Efendi Türbesi ve mezarı ile, Osman Baba Türbesi de yine 17.5.1991 tarihinde eski eser olarak tescil edilmiştir. Fevzi Çakmak köyünde İlimizin tek mağarası araştırma yapılmadığı için gizemini korumaktadır.

Her yıl Temmuz ayının 2 nci haftası Alucra Ekin Şenlikleri düzenlenmektedir.
 
Üst