AKBABA-sayı-02 ( 7 Ocak 1976 )

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,896
5,238

Sayın murtaza5 ;

AKBABA okuma günlüğü ( 07.05.2024 ) : AKBABA OKU(YORUM) :
[ Akbaba Dergisi (1976) Sayi 002 (07 Ocak 1976) -21s (Akbaba-Fikret Otyam-Muzaffer izgu) ]


"Birçok çıban başlarının olgunlaşmaya başladığı, biriken suların çıkış noktası bulunmayıp barajları zorladığı bir ortamda olduğumuz besbelli.

.....................
Olanlar açık ve seçik.
Günün koşullarından memnun olanlar, bunların sürüp gitmesini istemekteler.
Günün koşullarından memnun olup da değilmiş gibi görünenler, memnun olan ve görünenlerin çabalarını baltalar görünüp aslında onlara yardımcı olmadalar.
Günün koşulkarından gerçekten memnun olmayanlarsa... Onlar kimin umurundu?
....................
...... Değer yargıları altüst. Daha doğrusu paradan başka değer ölçüsü kalmamış gibi. Toplumun birçok kesimlerinde kısırlık duyguları kök salmış.

Umutsuzluk yaygın bir hastalık."

Bu satırlar Akbaba imzalı "Gereken Yapılmaktadır" adlı başmakaleden...
Dedo11 Yorumu : Bu yazının 1976 değil de 2024 tarihine ait olduğunu ileri sürüyorum...




"SINAV DEYİP GEÇMEYİN

Çalışma Bakanı Ahmet Tevfik Paksu kardeşimiz MSP'lidir... Çalışma Bakanlığına Yurt Dışı Ataşeleri alınacak, bir sınav açıldı ; açılır açılır, oradaki bazı soruları size de soracağım, bakalım Ataşe olabilecek nitelikte misiniz?
Hazır olun, soru :

1 - Telif hakkı İslamda var mıdır? Varsa doğru mudur?
2 - Kur'an'da Kura'anı öven ayet hangisidir?
3 - İslam sosyalizmi mümkün müdür?
4 - Adalet mülkün temelidir ve hayatta en hakiki mürşit ilimdir, sözleri kime aittir? ( Cevap : Hz. Ali )
5 - Allah sözü hangi dilden gelir?
6 - Türkiye'de turizmin yararına inanıyor musunuz?

Şimdi bir yazılı sınav sorusu, yukarıdakiler sözlü sorulardandı.

"Viyana Türler tarafından kaç kere muhasara edildi? Ordunun başında bulunanlar kimlerdi yazınız."
Eğer bu sorulara doğru cevap verirseniz, size ..... Bankasının iki kitabını vereceğim ve dışarı Ataşe olarak atayacağım, veremezseniz karışmam..."

Bu satırlar Fikret Otyam'ın "Burası Ankara" başlık altında yazdığı yazıdan...
Dedo11 Yorumu : Fikret Otyam gençlik dönemimde Ankara'da birkaç kez biraraya gelip konuşmuşluğum vardır. Bana özel Tavsiyelerinden çok yararlandım ve AFSAD a agrandizör bağışlamasında rolümün olması ile bende özel bir yeri vardır.
Yazıda geçiyor ama cümle ( tümce ) biraz karışık olduğundan tam anlaşılamıyor. Ben bir kez daha vurgulayayım
6 maddelik bu sorular MULAKAT evet evet MULAKAT SORULARIDIR. Bu yazı benim için önemlidir. Anlamışsınızdır... Bunlar hep böyledir. Yazılı sınavlarda tam puana yakın alanları elemek için zar zor yazılı barajını ( o da nasıl bilinmez ) geçen kişiye kazandırmak için MULAKAT DENİLEN SÜBJEKTİF SORULARIN ZİRVESİNİ kullanan dün de bunlardı , günümüzde
de bunlardır. Kul hakkı diye diye kul hakkınının milyonlarcasını afiyetle yer ve bir de üstüne geğiriyorlar...


"Paşa, akıllı itleri bulduğundan artık fikirsiz gerçek itlerle ilgilenmez olmuştu. Canı sıkıldıkta, hemen konağın salonlarında dolaşıyor, aynısı hatta
ve hatta gerçek itlerden daha fazla itlik görüyordu tasmalı itlerinden... Bahçeye çıktığında, yanını yöresini bir yığın tasmalı it alıyor, kimi İtçi Paşa'nın elini yalıyor, kimi ayaklarının dibinde yatıyor, kim de ardı sıra havlayarak koşturuyor idi... Düzenlediği kuyruk sallama yarışlarında birinciliği alanlara dünyalık veriyor, onları kadı , mutasarrıf, şu bu yapıyordu...
.....
Tasmalı itler :
"Efendimiz, biz tasmalı itler varken, ne yapacaksınız gerçek itleri?"

Bu satırlar Muzaffer İzgü'nün "PELESENK / İT İTİ ISIRMAZ" adlı anlatısından.
Dedo11 Yorumu : Sizce hangi liderler ve hangi liderin çevresindekileri anlatıyor bu satırlarda? Yanıtı kendi içinizden geçirin. Bana söylemenize gerek yok....


BU SAYIDA OLTAMA TAKILAN KELİMELER ( SÖZCÜKLER ) :

Onlar "ayet" diyor , biz "Kuran'daki her bir tümce" olduğunu biliyoruz.
Onlar "sure" diyor , biz "Kuran'ın 114 bölümünden her biri" olduğunu biliyoruz.
Onlar "mümkün" diyor , biz "olası , olabilir , olanaklı" diyoruz...
Onlar "mülk" diyor , biz "taşınmaz mal (Osmanlı'da devlet anlamında da kullunıldığı söyleniyor)" diyoruz...
Onlar "mürşid(t)" diyor , biz "yolgösterici" diyoruz...
Onlar "muhasara" diyor , biz "kuşatma" diyoruz...
Onlar "mutasarrıf" diyor , biz "kullanmak hakkı , Osmanlıda sancak yöneticisi" diyoruz...





Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim...



 
Üst