1955-HAFTA-sayı-33 ( 19 Agustos 1955 )

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,903
5,270


Sayın murtaza5 ;

HAFTA okuma günlüğü : HAFTA OKU(YORUM) :



ÇEKOSLOVAKYA'NIN PRAĞ ŞEHRİNDE , sinemalarda öksürmek yasak edilmiştir. Ve bu yasak duvarlara asılan afiş ve kartonlarla ilan edilmiştir. Bu yasaktan evvel
sinemalarda öksürenlerin sayısı parmakla gösterilecek derece az iken , yasağın ilanından sonra , halkın bütün hüsnüniyetine rağmen öksürenlerin sayısı şaşılacak derecede çoğalmıştır.


KASIM GÜLEK TEVKİF EDİLDİ : C.H.P. Genel sekreteri Kasım Gülek , Sinop'ta tevkif edilerek İstanbul'a getirilmiştir.


Oğuz Özdeş Atyarışları'nı yazıyor...



6. Sayfada : Besim Akımsar romanlara , filmlere konu olan efelerden biri olan Demirci Mehmet Efe üzerine ve söyleşisi yer alıyor...


" -- O günler ana baba günleri... Toz duman arasında ferman okunur mu? Hırsızlık yok , dedim. Bir Türkün , bir müslümananın on parasanı çalan olursa asarım , dedim. Çalanları da astım."
Dedo11 Yorumu : Bir ana zamanda yolculuk olsa Demirci Mehmet Efe aynı konumda olsa. Vay anam vay !!!!!!! Her yer darağacı ormanına dönerdi...

-- Evet , doğru. İstanbul Hükümeti , işgal sırasında , Umum Jandarma Kumandanı Kemal Paşa'yı buraya yollamıştı. Milli kuvvetleri dağıtmakla vazifeliydi.
Önce Denizli'ye , sonra Nazilli'ye geldi. Damat Ferit Paşa "Düşman Konya'ya kadar ilerleyebilir, mahzur yok" demiş. Bak yediği naneye! Bir karış toprak
kaybedecek olsak, ben ağlıyorum. O , düşman yürüsün , diyor. Kafam kızdı. Hemen İstanbul'la muhabereyi kestim. Kemal Paşayı da hapse attım."
Dedo11 Yorumu : Düşmana bir karış toprak kaybedince de , erezyondan kaybedilen bir avuç toprak için de , kesilen bir ağaç için de ağlayacak insana YURTSEVER DİYORUZ...
Bir de unutmayalım. Her zaman her ülkede Damat Ferit'ler olur ve olacaktır. Attila İlhan'ın deyimi ile "Bu tür insanlar her ülkede olabilir bu doğal. Ama bütün ülkelerde bunlar çok küçük bir azınlık olarak yer kalırlar. Asıl sonun bizde bunların sayısının çok ama çoook fazla olmasıdır."

-- Atatürk'le ne zaman tanıştınız?

-- Ancak Milli Mücadele bittikten sonra... Mücadele boyunca da , uzaktan uzağı, makina başında muhabere ederdik.
-- İlk karşılaşmanızda , Atatürk'le neler konuştunuz?
Benim hizmetimden hoşnut olduğunu söyledi. Sonra katibine dönüp : "Yaz, dedi. Efe'ye 100 bin lira verilsin. 1000 dönüm de arazi tapulansın." Dedi ama ben muhacirlerin çektikleri sıkıntıyı düşündüm. "Paşam , dedim , ben istemem. Bu dediklerini muhacirlere bağışladım." O zaman bana şöyle bir baktı : "Var mı toprağın?" dedi. "Boyum kadar toprak bana yeter" didim.


-- Benim zalim olduğumu söyleyenler var. İnsanlar ya ilimle idare edilir , ya da zulümle! Başka çare yok. Cepheden kaçanları , ırza tecavüz edenleri , hırsızları hemen asıyordum."


Dedo11 Yorumu : Bütün bunların kurtuluş savaşı ortamında olduğunu anlamışsınızdır.


Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim...









 
Üst