1947-MİZAH-sayı-40 ( 11 Nisan 1947 )

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,907
5,301

Sayın murtaza5 ;

MİZAH (MECMUASI) okuma günlüğü [ 21.05.2024 ] : MİZAH (MECMUASI) OKU(YORUM) :
[ MiZAH (Mecmuasi) (1947.04.11) (Sayi-040) -12s ]


REY

Geçen pazar günüydü. Malum Kısmi milletvekilliği seçimi yapıldı.
Akşama doğruydu, Cihat Baban, Son Saat gazetesi sahibi ve yazı işleri müdürü Necdet Baytok'a rastladı. Konuşa konuşa bizim yokuşu inmeğe başladılar. Bir lokantanın önünden geçerlerken Cihat Baban :
-- Haydi gel, dedi. Bir, iki düble bira içelim.
Bir masaya oturdular, Cihat birden hatırlamış gibi :
-- Sahi yahu, dedi. Bugün seçim vardı.
Reyini attın mı?
Necdet Baytok pesten güldü :

-- Hayır, dedi. Kıyamadım.


TESTİ KIRILMADAN...

İngilterede Cromwell'in diktatörlük devrinde bir çok ufak suçların cezası idamdı. Bu arada, bir at hırsızı da asılmıya mahkum edilmişti. Hırsız, bu karara itiraz ediyor, mahkemenin pek haksız hareket ettiğini söylüyordu:
-- Bir at çaldım diye beni idama mahkum etmek reva mı? diye sordu.
Hakim :

-- Yanlışınız var, dedi. Sizi bir at çaldığınız için değil, bundan sonraki atların çalınmaması için idama mahkum ettim.



ZENGİNLİĞİN SIRRI

Şair Asaf Halet Çelebi bir gece Halil Lutfiye misafir gitmişti :
-- Hayatta nasıl büyük bir servet sahibi olduğunuzu anlatır mısınız? diye sordu.
Halil Lutfi Dördüncü :
-- Bu uzun bir hikayedir,oğlum, dedi. Şu lambayı söndüreyim de anlatmıya başlıyayım. Saatlerce elektirik yanmasın.
Asaf Halet Çelebi hemen ayağa kalktı :

-- Lüzum kalmadı, üstadım dedi. Nasıl zengin olduğunu şimdi anladım.






BU SAYIDA OLTAMA TAKILAN KELİMELER ( SÖZCÜKLER ) :

Onlar "malum" diyor , biz "belli, bilinen" diyoruz...
Onlar "kısmi" diyor , biz "bir bölümü" diyoruz...
Onlar "Rey" diyor , biz "oy" diyoruz...
Onlar "reva" diyor , biz "uygun" diyoruz...




Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim ...

 
Üst