Zagor Tay Yayınları 464'lük Fasikül Serisi Sayı 061 - Uğursuz Altınlar

savok

Admin
30 Eki 2009
20,016
85,153
Kasımpaşa
Zagor Tay Yayınları 464'lük Fasikül Serisi Sayı 061 - Uğursuz Altınlar

z6101.jpg

z6174.jpg


Sevgili sarkomer dostuma armağanımdır..
İyi okumalar dilerim..





Bu "facebook alıntısı" kimse için değildir, yalnızca kendime yönelik bir acabadır!.. Umarım böyle bir insan olmam, dostlarımın arasında da böyle kimseler olmaz..

"Bu kadar..
Bütün hikaye bu kadar !
Özeti de şu :
Allah aşkına bırakın büyük insanlık idealleri vs. zımbırtılarını.
Herkes herkesin bir sigara içimi kadar umurunda.
Bir sigara içimi üzülüp,
Bir sigara içimi dertleniyor
Sonra sigaramızı söndürüp, boktan heveslerimizin peşine takılıp
Yanıbaşımızdaki insanların trajedilerini süratle unutuyoruz,
Hepsi bu..."
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Bay_X

Onursal Üye
30 Haz 2012
1,672
17,417
Bu "facebook alıntısı" kimse için değildir, yalnızca kendime yönelik bir acabadır!.. Umarım böyle bir insan olmam, dostlarımın arasında da böyle kimseler olmaz..


Yukarıda yazılandan pek bir şey anlamadım; ama kitaptan iyi anlarım. Zagor fasikül, birde 61 numara olunca çok çok iyi anlarım. Ellerinize sağlık üstadım. Sonsuz şükran ve saygılarımı sunarım.
 

sarkomer

Yönetici
18 Ağu 2009
13,336
303,376
Öncelikle,
ilgili serinin listesinde "taranacak" ibaresi ile uzun zamandır takip ettiğim bu nadide sayının paylaşıma açılmasından dolayı
değerli "Savok" kardeşime gönülden teşekkürlerimi iletiyorum.
İkincisi,
bu harika hediye için bir kez daha gönülden teşekkür ediyorum.
Üçüncüsü,
"face" alıntısının vurguladığı konu,
her ne kadar tasvip edilemez görünse de,
çevremizde, uzağımızda, yakınımızda şahit olduklarımız üzere
maalesef ve maalesef doğru bir tesbit gibi görünüyor.
Allah'ım,
dostlarımızı candan, dostluklarımızı baki eyle,
(bi içimlik sigara eyleme)
(AMİN)

bayrakzaf.gif
 

zembla

Yeni Üye
10 Eyl 2010
66
34
bu reis de ne çirkef çıktı ya, zagor gibi delikanlıya zincirle dalınır mı? :)
paylaşıma çok teşekkürler.benim için gerçek bir armağan oldu.
 

Doktor Kim

Aktif Üye
17 Mar 2011
323
14,256
İyi ki büyük insanlık idealleri ve onun peşinden koşanlar var.

"Allah aşkına bırakın büyük insanlık idealleri vs. zımbırtılarını."

Herkes yukarıdaki gafı yapan zımbırtının dediğini yapsaydı ,zaten yaşanması zorluklarla dolu dünyamız çekilmez olur ve çoktan yok olurdu.
İyi ki büyük insanlık idealleri ve onun peşinden koşanlar var. Keşke sayıları çok daha fazla olsa da dünyamızı daha yaşanılabilir kılsalar...

Sevgili dostum o zımbırtının hezeyanlarına bir karşılık vermeden edemedim.
Bu ender Zagor fasikülü için de çok teşekkür ediyorum.
 

hadon

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
10 Mar 2010
3,056
9,130
Kastamonu
z6174.jpg


"Bu kadar..
Bütün hikaye bu kadar !
Özeti de şu :
Allah aşkına bırakın büyük insanlık idealleri vs. zımbırtılarını.
Herkes herkesin bir sigara içimi kadar umurunda.
Bir sigara içimi üzülüp,
Bir sigara içimi dertleniyor
Sonra sigaramızı söndürüp, boktan heveslerimizin peşine takılıp
Yanıbaşımızdaki insanların trajedilerini süratle unutuyoruz,
Hepsi bu..."
Ben böyle, kendinden bu kadar emin tavırlarla saçmalayan insanlara denk gelince ukalalaşıyorum...

Bu (özür dilerim) saçmalıkların, Amerika'da 1950'lerin sonunda Beat akımı ve onun takipçileriyle başlayan abuklukların günümüze ulaşan yansımaları olduğunu sanıyorum. (Hemen belirteyim, bahsedilen Beat akımının Beatles ile ilgisi yok.)

Ortak mesajları şöyle:

"Gövdeni rahat ettirmeye bak, gerisi teferruattır..."

"Karın içeri, göğüs dışarı, kuyruk yukarı..."

"Binlerce yıllık erdem temelli öğretiler ütopyadır; gül, geç..."

Amerika'nın ihraç ettiği sanat (!) ürünlerinin içinde pompalanan bu harika (!) yenilikçi fikirlerle, tüm dünyada bir sürü kuşak zehirlendi... İnsanların kafalarını böyle yonttular... 50'lerin sonuna kadar ne Amerika, ne de dünyanın geri kalanı böyle değildi.

Örneğin, kafamıza "Özgürlük" diye içi bomboş bir kavram yazdılar... Özgürlük deyince akan sular duruyor. Çok önemli ve asla vaz geçilemez bir şey özgürlük... Ama bu özgürlüğün tanımını yapabileni görmedim. Neyin özgürlüğü ve ne ölçüde bir özgürlük?... Cebinde, bir lokantada oturup canının istediği yemeği yiyecek kadar bile parası olmayan bireyin, her şeyin para ile ölçüldüğü bir dünyada hangi özgürlüğünden söz edilebilir?

O yazıyı yazan, Hollywood mektebinden dereceyle mezun olmuş belli ki... Tavır tam Amerikan tarzı: Kendinden emin, kararlı, genç bir modern zaman bilgesi... Söylediği her şey, kendisi ve çevresi için sonuna kadar doğrudur eminim ki... Güzel olan, bu durumdan memnun olmaması. Ama bilmediği şey şu: Herkes aynı iğrenç tedrisattan geçmediği veya kendisine empoze edilmeye çalışılanı almadığı, yani zehirlenmediği için; onun gibi değil... Dünyada başkalarının sıkıntısı ya da acısı yüzünden, gerçekten gözüne uyku girmeyen insanlar da var... Bu coğrafyada çok insan, komşusu aç yatarken yemek yememesi gerektiğini sahiden bilir...

Not: Cem Baba'nın resmi fasikülden de güzel. İlk kez görüyorum. Çok teşekkür ederim. Elinize, gözünüze sağlık.
 

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,141
77,495
hiçbiryerde :)
"Tesirsiz Parçalar 155..
Yedi sekiz yıl kadar önceydi. Belki biraz daha eski, ikibinlerin başı gibi belki, emin değilim. Dışarı çıkmak istemediğim, tamamını evde geçirdiğim nadir günlerin birinde odamın kasvetinden bunalıp kapının önüne çıkmıştım sigara içmek için. Annem taburede oturmuş el işiyle uğraşıyordu. Yanına çöküp sigaramı yaktım. Ortalarına kadar neredeyse hiç konuşmadık. Uzun Samsun içiyordum o zamanlar, ismi gibi içimi de hayli uzun sürüyordu. Bir ara kafamı kaldırdım, çaprazımızdaki sokak çöplüğünde temiz yüzlü ve temiz kıyafetli bir teyzeyi çöp karıştırırken gördüm. Daha önce görmemiştim buralarda. Anneme gösterdim ve sordum kim bu teyze diye. 'haa' dedi 'o mu? ...... Teyze' (hatırlayamadım şimdi ismini). Arka sokağımızda, iki odalı kerpiç bir evde oturuyormuş torunlarıyla. Oğlu gelinini vurmuş iki yıl önce. Kadın mezara, adam hapse yollanmış. En büyüğü sekiz yaşında olan üç torunuyla bir başına kalakalmış teyze. Hiçbir geliri olmadığından ve muhtarlık kanalıyla gelen yardım da bir halta yaramadığından çocukların karnını doyurup evin ihtiyaçlarını karşılamak için sokaklarda kağıt ve teneke kutu toplayıp satmaya çalışıyormuş. Kola ya da bira içip attığımız teneke kutuların toplanıp satılabildiğini ilk o gün öğrendim. Merak ettim ne kadar kazandığını. Bir rakam söyledi annem. Aşağı yukarı o zamanlar içtiğim sigara parası kadar bir şey. Şimdiki beş Tl. civarında bir para. Kafamda otuzla çarptım, içim buruldu. Bu kadarcık parayla nasıl geçinilir? Bırakın başka her şeyi nasıl karın doyurulur? Üzüldüm epey. Sonra sigara bitti, eve girdim..
Sonra.. Sonra hiçbir şey olmadı. Teyze ve torunları için hiçbir şey yapmadım, yapanı da duymadım. Süratle (muhtemelen aynı gün içinde) unuttum zavallı hikayelerini. Bir kaç hafta sonra Kısa Parlıament içmeye başladım olaydan tamamen bağımsız olarak..
Bu kadar.. Bütün hikaye bu kadar. Özeti de şu : Allah aşkına bırakın büyük insanlık idealleri vs. zımbırtılarını. Herkes herkesin bir sigara içimi kadar umurunda. Bir sigara içimi üzülüp, bir sigara içimi dertleniyor sonra sigaramızı söndürüp, boktan heveslerimizin peşine takılıp yanıbaşımızdaki insanların trajedilerini süratle unutuyoruz hepsi bu.. "

'Karpuz Kabuğuna Yazılar Yazmak' başlıklı
blog'da bu yazıyı yazan kişinin "insanların trajedilerini görüyoruz ya da biliyoruz,
peki ne yapıyoruz bunu önlemek için?"
diye sorarak yazdığını düşünüyorum...
Eline sağlık savok dostum...
 

büyük beyaz

Yönetici
Çeviri & Balonlama
E-Dergi Takımı
17 Ağu 2009
17,746
44,832
denize sıfır
Kızılderili o zinciri nereden buldu? Yoksa çaldımı? Kimden,nereden çaldı? Suç ortağı köyün büyücüsü müydü? Zagor o sırada ne yapıyordu? O gün, günlerden neydi? Yoksa reyiz baltayı gömünce çaresiz zincire mi bağladı:D
 

neco50

Süper Üye
11 May 2010
2,726
1,922
Bugün fırsat bulup foruma girebildim. (On dakika öğle arası, ve şimdi mesai bitimi)
Çok güzel bir paylaşımla karşılaştım. Eksikliği hissedilen bir sayı Sevgili dostum Savok tarafından paylaşılmış. Bonus olarak Cem Karaca...
Teşekkürler üstadım. Ellerin dert görmesin.
 

kartal

Onursal Üye
17 Şub 2011
4,314
4,607
Sevgili Savok kardeşim bu harika kitap için,bu güzel Zagor için çok teşekkürler ederim.Henüz görme fırsatım oldu ve çok sevindim,tekrar tekrar teşekkürler ederim en iyi akşamlar dilerim sevgi ve saygılar sunuyorum hoşçakalın.
 

cngz1

Aktif Üye
3 Ara 2011
336
9,711
İstanbul
Hayat gelip geçerken bazen çok duyarsız mı kalıyoruz? Allah bizleri duyarsızlıktan boşvermişlikten kurtarıp kabuğumuzu kırmamızı sağlasın şu zamanlarda gerçekten ihtiyacımız var Paylaşım için teşekkürler.
 
Üst