Yorumsuz XXXV

ilhanx

Süper Üye
15 Ağu 2009
5,401
191
Yorumsuz XXXV

bofontqx8dippo8wg.jpg
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

silence

Süper Üye
26 Mar 2009
2,345
1,738
Karikatür bir gerçeği ortaya koymuş.Türkiye'nin yarısı artık tam anlamı ile orta doğulu olmuş.Bundan kırk yıl önce orta doğu dediklerinde Arap ülkeleri akla gelirdi.Ancak diğerleri hakkkında bir fikrim yok!
 

stoktan

Guest
27 Nis 2010
611
1,006
Acıbadem - İstanbul
Demokrat

Ben de bir demokratım... üstüne üstlük bilimsel şüpheciyim ve tanıdığım hiç bir demokrat da karikatürde gösterildiği gibi "sazan" değildir.
Aslında tanıdığım hiç bir müslümanın da böyle abuk sabuk talepleri yok. İma edilenlerin de demokratik taleplerle ilgisi yok. Böyleleri yok mudur? Elbette biyerlerde vardır, siyaseten karşı durulur ama örnek oluşturmaz.
Öyle görünüyor ki, hep yaptıkları gibi, liberallerle kafa bulmak kesmedi, şimdi sıra demokratlarda anlaşılan. Aslında, her türlü özgürlük talebine karşı hızla rijitleşmekte bu kesim. Kötü tabi...
Sanırım bu bakış problemi, demokrasiyi hazmedememiş, hatta demokrasiyi pek de umursamayan bir "aydınlar" topluluğundan kaynaklanıyor, çünkü membaında bulunmuyor bu kavram. Sonunda da arkadaşlar kendi vehimleriyle kavrula kavrula, demokrasiyi "olmasa da olur" dan da öte " olmasa daha iyi olur" noktasında görmeye başladılar. Bu türden abartılı eleştiriler ondandır...
Onlar için herşey bir aydınlanma meselesiydi çünkü...
Her köye bir piyano göndererek "şu cahil halkı" aydınlatacaklarını falan sanırlardı onlar. Ama "çok bilimsel" olmalarına rağmen en basit diyalektik prensibi unutuverdiler ve halkın üretim araçlarını değiştirmek için pek de bir şey yapmadılar. "Dincilik" bir feodal ideolojidir, köylü ideolojisidir. Sosyolojiyi de pek takmadıklarından, onu da bilemediler hiç. Aksine, toplumu köylü tutmak için gereken her şeyi yaptıklarını görürsünüz baktığınızda. Yani "pratikleri teorilerine" uymaz. Yaptıkları söylediklerine benzemez. En büyük "takiyye" işte budur. Ve hep belli bir zümreye hizmet eder. Aslında ideolojik devletlerin kaçınılmaz sonu da hep budur.
Ülkede cumhuriyet tarihi boyunca, gene bu çevrelerce saptırılarak hedefine varamamış, ve bir seçkin zümrenin malı olarak kalmış "aydınlanma" felsefesinin yolaçtığı, aslında çok da eskimiş sorunlar bunlar ama pek çok şeyde olduğu gibi bunu da yaklaşık 100 sene kadar geç yaşıyoruz. Bunun kabahati geç aydınlanan bir toplumda mı, yoksa o halkı Kızılay meydanına "çarıklı" diye sokmayanlarda mı bir bakmak lazım.
Beğenmeseniz de o halk eşyanın tabiatı gereği ve kendi imkânlarıyla yolunu buluyor, bir şekilde ilerliyor. Demokrasiyi kendilerine çok gören seçkinci zümreye de tek söylediği, "destek olmadın, bari köstek olma". Bırak da iş yapalım, bırak da okuyalım, bırak da yaşayalım!.. diyor. Bunu engellemek için bahaneler üretmenin sonu yok, sonuca bir etkisi de yok.
Gerçek yukarıdaki karikatürde gösterilmek istendiği gibi değil. Onu batılı oryantalistler çok uzun zamandır yapıyorlar zaten bize karşı. Bir de yerlilerine hiç gerek yok doğrusu.
Bilimsel, sosyolojik bakışlar lazım... Bir çok bilimci bunu yapıyor. Behiç Ak'lar değil...

(
Vay be... bi karikatüre bi makale yazdım. iki karikatüre bi roman yazarım heralde, ne dersiniz? İşte "çizginin" gücü. :cool:
)
 

silence

Süper Üye
26 Mar 2009
2,345
1,738
Sevgili stoktan,

Şu çarıklı halkı Kızılaya sokmama söylemi hakkında bir şeyler söylemek istedim nedense.Zira artık kimse de bir şey söylecek hal kalmadı.Biz ne dedikse bir kılıf,bir kulp bulundu nasılsa.Artık her hangi bir konuda farklı şeyler söyleyecek kimse olmayacak ta nasılsa.Çevremde gördüğüm pek çok insan "bana ne?" demeye çoktan başladı bile.

Fakat şu çarıklı sokmama hakkında bir şeyler söyleyeyim.Türk milleti'nin karakteridir."Kan kusar kızılcık şerbeti içtim" der.Gelenine gidenine misafirine komşusuna kendini en iy şekilde göstermeye çalışır.Ta ki el alem görüp te zevklenmesin diyedir bütün bunlar.Bir Osmanlı paşası anlatırlar.Aynı elçi ile görüşürken üç elbise değiştirmiş.

Rivayettir ki Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra düşman Türkiye'nin kısa süre sonra batacağını beklermiş.Öylesine bir çaresizlik öylesine bir yokluk varmış ki!Dönemin akil adamları kafa kafaya vemişler ve demişler ki,"Gavur bizim bu kötü halimizi bilmeli!" Ve saklamışlar gerçekleri gavurların gözlerinden.Demişler ki:"Bin yıl aç,susuz,yoksul ve cahil bırakılan halkımızı görüp te zevklenmesinler." O nedenle bin yıl aç,susuz,yoksul ve çaresiz halka demişler ki..

Neyse artık geçti gitti!

Ancak karikatürdeki resimler tam orta doğulu tipleri bu çok net!
 

stoktan

Guest
27 Nis 2010
611
1,006
Acıbadem - İstanbul
Sevgili Gordon,

Çok haklısın, artık bu hususta söylenecek fazla bir şey kalmadı. Herkesin ne dediği çok belli, durduğu yer de çok net. Ve aslında sıkıntı da verdi bunları konuşmak.

Çarıklılar mevzuunda da haklı olabilirsin. Ama bu durumun günümüze yansıması, halkı hor görme biçiminde hala sürüyor. "Göbeğini kaşıyan bidon kafalılar" söylemi eski değil. Ne demediler ki? İneğe mi benzetmediler, "balık yerler de belki zekaları açılır" mı demediler. Kimsenin buna hakkı olduğunu sanmıyorum doğrusu.

Karikatürdeki tiplere gelince; evet ortadoğulu tipler olduğu kesin. Belki algılama öyle olduğundan, belki de gerçekten biraz da ortadoğulu olduğumuzdan... Bu da bizim gerçeğimiz değil mi? Bir toplum yüzlerce senelik geçmişinden toplum mühendisliği ile koparılamıyor. Üstelik bence utanılacak bir durum da değil. Bugün kimilerine daha çok rahatsızlık veren o ortadoğuluların evlerinden çıkıp, aramıza katılmış olmaları diye düşünüyorum. Eskiden pek gözden ırak idiler, sorun olmuyordu. Ama ne denir, sanırım onlar da "uyandılar" bir şeylere.
 
Son düzenleme:

silence

Süper Üye
26 Mar 2009
2,345
1,738
Sevgili stoktan,

Ben ve benim gibi düşündüğüne inandığım hiç kimse kötülük istemedik.İlerlemek,gelişmek gibi çok sade suya tirit ideallerimiz vardı.

Hepsi bu!

Denedik olmadı!

Hayırlısı böyle imiş..

Dediğim gibi artık ne dersek boş,bitti gitti!

İnsanlar nasıl mutlu olmak istiyorlarsa öyle olsunlar!
 

Aliaksandr

Aktif Üye
12 Ağu 2010
261
39
Yorum yaparsam ağzımdan küfür çıkar diye korkuyorum türbanlıları bu kadar neden aşağolıyor bu insanlar siz müslüman değil misiniz...
 
Son düzenleme:

silence

Süper Üye
26 Mar 2009
2,345
1,738
Herkes kendine göre değerlendirsin artık!

Yasalara göre 18 yaşını dolduran herkes kendisi hakkında en doğru karar verecek durumdadır.


Bu andan itibaren ben de "Bana ne!" demekle en doğrusunu yapmış olurum.
 

stoktan

Guest
27 Nis 2010
611
1,006
Acıbadem - İstanbul
Sevgili stoktan,

Ben ve benim gibi düşündüğüne inandığım hiç kimse kötülük istemedik.İlerlemek,gelişmek gibi çok sade suya tirit ideallerimiz vardı.

Hepsi bu!

Denedik olmadı!

Hayırlısı böyle imiş..

Dediğim gibi artık ne dersek boş,bitti gitti!

İnsanlar nasıl mutlu olmak istiyorlarsa öyle olsunlar!

Elbette sevgili Gordon,

Zaten konuyu hiç bireysel olarak ele almadım. Sen ve senin gibi düşünenler tabii ki kötülük istemedi.
Her şey bir yana ben de yakın geçmişte aynı değilse de benzer düşünceleri paylaşıyor idim sizlerle (Her ne kadar sistem bizi de defalarca tepelemiş olsa da). Koskoca SSCB gözyaşları arasında devrildi gitti, komünistler de (ben de dahil) hep iyi niyetlerle çıkmıştık yola ama sanırım şu malûm "eşyanın tabiatı"na pek uymadı. :)
Böylece "şimdi artık yeni şeyler söylemek lâzım" dedik, demokrasinin günümüz siyasetinde kaçınılmaz gerekliliğini farkettik birde sanırım, ve bir farklılaşma oluşmaya başladı. Halâ da sağlamına bi yol bulmuş değiliz yani.
Sen de lütfen böyle kırgın bakma bu değişime,
Aramak, donup kalmaktan iyi... diye düşünüyorum.
Sevgiler.

("diye düşünüyorum"... bu lâf da amma klişe oldu ha! Herkes her lafının arkasına ekliyor, kibarlık olsun diyemidir, nedir? :))

Al sana bir Dale Arden illüstrasyonu;
dale+arden+by+dan+morton.JPG
 
Son düzenleme:

stoktan

Guest
27 Nis 2010
611
1,006
Acıbadem - İstanbul
Yaa! bulabildiğim kadarıyla Dan Morton genç bir sanatçı ama o dönemin stilini mükemmel yansıtmış, bayıldım doğrusu, paylaşmak istedim. Alex Raymond'un harika Flash ve Dale resimlerinin yanına konabilecek bir çalışma.
 

mynameisearl

Yeni Üye
25 Kas 2011
6
3
Iran

Ben de bir demokratım... üstüne üstlük bilimsel şüpheciyim ve tanıdığım hiç bir demokrat da karikatürde gösterildiği gibi "sazan" değildir.
Aslında tanıdığım hiç bir müslümanın da böyle abuk sabuk talepleri yok. İma edilenlerin de demokratik taleplerle ilgisi yok. Böyleleri yok mudur? Elbette biyerlerde vardır, siyaseten karşı durulur ama örnek oluşturmaz.
Öyle görünüyor ki, hep yaptıkları gibi, liberallerle kafa bulmak kesmedi, şimdi sıra demokratlarda anlaşılan. Aslında, her türlü özgürlük talebine karşı hızla rijitleşmekte bu kesim. Kötü tabi...
Sanırım bu bakış problemi, demokrasiyi hazmedememiş, hatta demokrasiyi pek de umursamayan bir "aydınlar" topluluğundan kaynaklanıyor, çünkü membaında bulunmuyor bu kavram. Sonunda da arkadaşlar kendi vehimleriyle kavrula kavrula, demokrasiyi "olmasa da olur" dan da öte " olmasa daha iyi olur" noktasında görmeye başladılar. Bu türden abartılı eleştiriler ondandır...
Onlar için herşey bir aydınlanma meselesiydi çünkü...
Her köye bir piyano göndererek "şu cahil halkı" aydınlatacaklarını falan sanırlardı onlar. Ama "çok bilimsel" olmalarına rağmen en basit diyalektik prensibi unutuverdiler ve halkın üretim araçlarını değiştirmek için pek de bir şey yapmadılar. "Dincilik" bir feodal ideolojidir, köylü ideolojisidir. Sosyolojiyi de pek takmadıklarından, onu da bilemediler hiç. Aksine, toplumu köylü tutmak için gereken her şeyi yaptıklarını görürsünüz baktığınızda. Yani "pratikleri teorilerine" uymaz. Yaptıkları söylediklerine benzemez. En büyük "takiyye" işte budur. Ve hep belli bir zümreye hizmet eder. Aslında ideolojik devletlerin kaçınılmaz sonu da hep budur.
Ülkede cumhuriyet tarihi boyunca, gene bu çevrelerce saptırılarak hedefine varamamış, ve bir seçkin zümrenin malı olarak kalmış "aydınlanma" felsefesinin yolaçtığı, aslında çok da eskimiş sorunlar bunlar ama pek çok şeyde olduğu gibi bunu da yaklaşık 100 sene kadar geç yaşıyoruz. Bunun kabahati geç aydınlanan bir toplumda mı, yoksa o halkı Kızılay meydanına "çarıklı" diye sokmayanlarda mı bir bakmak lazım.
Beğenmeseniz de o halk eşyanın tabiatı gereği ve kendi imkânlarıyla yolunu buluyor, bir şekilde ilerliyor. Demokrasiyi kendilerine çok gören seçkinci zümreye de tek söylediği, "destek olmadın, bari köstek olma". Bırak da iş yapalım, bırak da okuyalım, bırak da yaşayalım!.. diyor. Bunu engellemek için bahaneler üretmenin sonu yok, sonuca bir etkisi de yok.
Gerçek yukarıdaki karikatürde gösterilmek istendiği gibi değil. Onu batılı oryantalistler çok uzun zamandır yapıyorlar zaten bize karşı. Bir de yerlilerine hiç gerek yok doğrusu.
Bilimsel, sosyolojik bakışlar lazım... Bir çok bilimci bunu yapıyor. Behiç Ak'lar değil...

(
Vay be... bi karikatüre bi makale yazdım. iki karikatüre bi roman yazarım heralde, ne dersiniz? İşte "çizginin" gücü. :cool:
)

İran da da aynen böyle olmuş. Nekadar Demokrat, Entellektüel, liberal ve de Komunist aydın, düşünür varsa Humeyni'ye desteklemiş. Humeyni de ilk fırsatta ne yapmış dersiniz, hepsini asmış hem de vinçlerin ucunda...
 

hadon

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
10 Mar 2010
3,056
9,130
Kastamonu
Ben de bir demokratım... üstüne üstlük bilimsel şüpheciyim ve tanıdığım hiç bir demokrat da karikatürde gösterildiği gibi "sazan" değildir.
Aslında tanıdığım hiç bir müslümanın da böyle abuk sabuk talepleri yok. İma edilenlerin de demokratik taleplerle ilgisi yok. Böyleleri yok mudur? Elbette biyerlerde vardır, siyaseten karşı durulur ama örnek oluşturmaz.
Öyle görünüyor ki, hep yaptıkları gibi, liberallerle kafa bulmak kesmedi, şimdi sıra demokratlarda anlaşılan. Aslında, her türlü özgürlük talebine karşı hızla rijitleşmekte bu kesim. Kötü tabi...
Sanırım bu bakış problemi, demokrasiyi hazmedememiş, hatta demokrasiyi pek de umursamayan bir "aydınlar" topluluğundan kaynaklanıyor, çünkü membaında bulunmuyor bu kavram. Sonunda da arkadaşlar kendi vehimleriyle kavrula kavrula, demokrasiyi "olmasa da olur" dan da öte " olmasa daha iyi olur" noktasında görmeye başladılar. Bu türden abartılı eleştiriler ondandır...
Onlar için herşey bir aydınlanma meselesiydi çünkü...
Her köye bir piyano göndererek "şu cahil halkı" aydınlatacaklarını falan sanırlardı onlar. Ama "çok bilimsel" olmalarına rağmen en basit diyalektik prensibi unutuverdiler ve halkın üretim araçlarını değiştirmek için pek de bir şey yapmadılar. "Dincilik" bir feodal ideolojidir, köylü ideolojisidir. Sosyolojiyi de pek takmadıklarından, onu da bilemediler hiç. Aksine, toplumu köylü tutmak için gereken her şeyi yaptıklarını görürsünüz baktığınızda. Yani "pratikleri teorilerine" uymaz. Yaptıkları söylediklerine benzemez. En büyük "takiyye" işte budur. Ve hep belli bir zümreye hizmet eder. Aslında ideolojik devletlerin kaçınılmaz sonu da hep budur.
Ülkede cumhuriyet tarihi boyunca, gene bu çevrelerce saptırılarak hedefine varamamış, ve bir seçkin zümrenin malı olarak kalmış "aydınlanma" felsefesinin yolaçtığı, aslında çok da eskimiş sorunlar bunlar ama pek çok şeyde olduğu gibi bunu da yaklaşık 100 sene kadar geç yaşıyoruz. Bunun kabahati geç aydınlanan bir toplumda mı, yoksa o halkı Kızılay meydanına "çarıklı" diye sokmayanlarda mı bir bakmak lazım.
Beğenmeseniz de o halk eşyanın tabiatı gereği ve kendi imkânlarıyla yolunu buluyor, bir şekilde ilerliyor. Demokrasiyi kendilerine çok gören seçkinci zümreye de tek söylediği, "destek olmadın, bari köstek olma". Bırak da iş yapalım, bırak da okuyalım, bırak da yaşayalım!.. diyor. Bunu engellemek için bahaneler üretmenin sonu yok, sonuca bir etkisi de yok.
Gerçek yukarıdaki karikatürde gösterilmek istendiği gibi değil. Onu batılı oryantalistler çok uzun zamandır yapıyorlar zaten bize karşı. Bir de yerlilerine hiç gerek yok doğrusu.
Bilimsel, sosyolojik bakışlar lazım... Bir çok bilimci bunu yapıyor. Behiç Ak'lar değil...

(
Vay be... bi karikatüre bi makale yazdım. iki karikatüre bi roman yazarım heralde, ne dersiniz? İşte "çizginin" gücü. :cool:
)
Amiiiin!...

Geçmiş olsun arkadaşım yahu? Yazdıklarından anlayabildiğim kadarıyla, senin dışında kalan herkes, mutlaka bir ölümcül hata yaparak senin hayatını kararatmaya azmetmiş... Hâlâ buralardan kaçıp gitmemiş olmana şaşırdım... Seni tebrik ediyorum...
 
Üst