Walking Dead(Yürüyen Ölüler)TV Uyarlaması

[Baykuş]

Robert Kirkman’ın meşhur “Walking Dead” çizgiroman serisinin (şu an 78. Sayıda) TV adaptasyonu, “Shawshank Redemption” gibi enfes bir Stephen King uyarlamasına imza atan Frank Darabont kaptanlığında, AMC kanalında geçen hafta başladı.

Ben ilk bölümü çok beğenmiştim ama ikinci bölümde neredeyse yerimde oturamadım. Son zamanlarda seyrettiğim en başarılı dizilerden biri. Zombi konulu sinema filmlerinde bile (Romero’nun klasik ve remake’leri de dahil) hiç bu kadar gerildiğimi hatırlamıyorum. Gerilim doğru kelime çünkü diziyi seyrederken korkmaktan çok geriliyorsunuz. Sanki o ekipten biri gibi hissediyorsunuz kendinizi ve oturduğunuz yerde farkında olmadan ekrana reaksiyon vermeye başlıyorsunuz.

Dizi çizgiromanı baz alıyor, fakat bir hayli ekleme yapılmış. Ancak sanılanın aksine seyrederken bu ilavelerin çok yerinde olduğunu görüyorsunuz. Son haberlere göre ikinci sezon için anlaşma şimdiden imzalanmış.

Tavsiyelerimle ÇizgiDiyarı insanları.
Kaçırmayın.

 

[Shevarash]

Nete geçen hafta düşen versiyonu pre-airdi sanırım yani daha montajlamaları, efektleri tam oturmamıştı. Bittikten sonra yeniden indirip denemek lazım İşin diziyi izleyecek olmamızdan başka bir diğer güzel yanı da ülkemizdeki yayıncı firmanın dizi ile birlikte çr`ında popülerliğinin artması sonucu seriyi yarım bırakmayacağı düşüncesidir...

 

[Baykuş]

Geçen pazartesi ilk bölümünün SD ve HD versiyonları netteydi. Bu hafta ikinci bölüm HD olarak paylaşıldı. Bölümün bonusu kötü adam rollerinin gediklisi Michael Rooker'dı (bkz. Missisipi burning). Preair yanlış hatırlamıyorsam 2-3 hafta önce, biraz da promosyon amaçlı olarak internete sunuldu. Her ne kadar bizde hangi yayınevi yayınlıyor ya da kaçıncı sayıda bilmesem de, dizinin bu çizgiromanın Türkiye'deki yayın durumuna olumlu katkısı olacağına ben de katılıyorum.

Dizi Pazar akşamı Amerika'da yayınlanıyor. Pazartesi sabahı gibi seyretme imkanı bulabiliyorsunuz. Yani haftaya yüksek adrenalin seviyeleriyle mükemmel bir başlangıç yapmak için ideal...

 

[mkurt]

Heyecanla the walking dead başlıyor haberini paylaşayım diyordumki baykuş kardeşim benden önce davranmış bile... ilk 2 bölümü gördüm .Fena değil . Devamını merakla bekliyorum...

 

[vkopuzoglu]

Vaay Süper haber yav! Nedir bu "öroluöealop beyinzzzz" diye hömküren zombiciklerden çektiğimiz her yerde onlar :d
Ne yalan söyleyim gerilim korku çok sevmesemde bunu nasıl kaçırmışım yav birde çizgiromanıda varmış ALLAH ALLAH neyse çok teşekkürler Baykuş Supernatural'in yanına bir gerilim dizisi daha oldu sanırım bakalım ilk bölümünü ya da çizgiromanı hoşuma giderse seyretmeyi düşünüyorum Konusu güzele benziyor.

 

[samuray64]

ilk 2 bölümü izledim dizi çok iyi. kaçırmayın.

 

[Baykuş]

Dördüncü bölüm de yine soluk soluğa geçti. Bu sezon seyredeceğimiz sadece iki bölüm kaldığını düşünmek çok üzücü. Şimdiden karakterlere ısınmaya başlamış, herbirini birer arkadaşım gibi hissetmeye başlamıştım bile..İkinci sezonun sipariş edilmiş olmasıyla avunacağız artık.

Bu bölümde Dale'in yaptığı konuşma beni epey düşündürdü. Size burada kabaca çevirip alıntılıyorum:

Ateşin etrafında balık keyfi yapan neşesi yerinde grup, Dale'e niçin saatini hergün yeniden kurduğunu sorar. Herkes zaman takıntısı olduğunu düşünmektedir. Fakat Dale onlara William Faulkner'dan bir alıntıyla son derece şaşırtıcı bir cevap vererek bunun bir çeşit, Lost'la gayet güzel anlatılan "let go and move on" ritüeli olduğunu şu vurucu sözlerle açıklar:

'Babası oğluna ailevi bir geleneğin parçası olarak, kendi babasından devraldığı saati verirken şöyle der: "Şu elimde tuttuğum saat, varolmuş ve varolan tüm umut ve arzuların yattığı görkemli bir mezarlıktan başka bir şey değil. Sana da, benim ya da dedelerimin ihtiyaçlarına verdiği yanıtlardan daha fazlasını vermeyecektir. Yani oğlum, aslında bu saati sana zamanı hatırlatması için vermiyorum, tam tersine, onu bir an için de olsa, ara sıra unutabilmen için, yani nefesini ona galebe çalmak için ziyan etmemen gerektiğini hatırlatması için veriyorum."