Vurun Kahpeye - 1949

tancel

Aktif Üye
21 May 2020
149
1,159
a6cikei.jpg


YÖNETMEN
Lütfi Akad
82pb1sk.jpg


OYUNCULAR
i052zkr.jpg


DVDRip
1052 Mb
1h 53min
1920x1450
Türkçe seslendirme
mkv
imdb 6.2
Dram, Savaş

KONUSU
Ülkemiz işgal altında, Kurtuluş Savaşı yılları; Kız Öğretmen Okulu mezunu, Aliye Anadolu'da bir kasaba okuluna atanmıştır. "Toprağınız toprağım, eviniz evim. Bu diyarın çocukları için bir ışık olacağım ve hiçbir şeyden korkmayacağım." diyerek ettiği yemine sadık kalan genç öğretmen, bir iftira sonucu yobazlar tarafından taşlarla, sopalarla linç edilir.
1988 yılında Ö. Lütfi Akad'a Sinemaya Katkı ve Hizmetleri Nedeniyle, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür ve Sanat Büyük Ödülü verilmiştir.

FİLM İNCELEMESİ
40’lı, 50’li yıllardan itibaren salonların ve gösterim olanaklarının artmasıyla, sinema kentten kırsala yönelirken, filmlerin kahramanları da köyün, kasabanın gerçekliklerine yönelir. İdealist devlet görevlileri dönemin filmlerinde başrollerdedir. Bu filmlerde öğretmenler, doktorlar köylere gelirler ve oradaki yaşamla yüzleşirler; ‘genç cumhuriyetin aydınlanmacı öncüleri olarak’ gericiliğe, cehalete, hastalıklara karşı mücadele ederler.
Reşat Nuri Güntekin’in eserinden uyarlanan, Turgut Demirağ’ın 1947 yılında yönettiği Bir Dağ Masalı adlı filmde, geri kalmış bir köye yerleşen, idealist bir öğretmenin öyküsü anlatılır.
Dönemin asıl önemli filmi, Lütfi Ö. Akad’ın 1949’da yönettiği ve Sezer Sezin’i de yıldızlığa taşıyan Vurun Kahpeye’dir. Film Halide Edip Adıvar’ın aynı adlı eserinden uyarlanır. Vurun Kahpeye filminin üç kez sinemaya uyarlanmış olması da filmin ayrı bir özelliği/başarısıdır.
1884, İstanbul doğumlu olan ve kayıtlara “yazar, siyasetçi, akademisyen, öğretmen” olarak geçen Halide Edip Adıvar’ın ölüm tarihi 9 Ocak 1964.
Muhsin Ertuğrul dönemi sineması “Tiyatrocular Dönemi”dir. Tiyatrocuların egemenliğinde olan sinemada oyuncular tiyatrocu, oyunlar tiyatrovaridir. Cahide Sonku bu dönemin yıldızlarındandır. Sinemacılar kuşağının ilk yıldızı, sinema dilindeki oyunuyla Sezer Sezin’dir.
Kendi kendini yaratan insanlardandır Sezer Sezin. Çok küçük yaşlarda, annesinden habersiz evden kaçarak Hürriyet Apartmanı (1944) ve Yayla Kartalı (1945) filmlerinde küçük rollerde oynar. Yapımcı Necip Erses’in isteğiyle, Köroğlu filminde başrollerden birini oynar. Damga (1948) filmindeki ilk önemli oyunuyla ünlenir. Filmin bir hafta salonlarda kalmasını umarlarken, dört hafta gösterilir, kapılarda uzun kuyruklar oluşur. Arkasından Vurun Kahpeye (1949) filmi ile yıldızlaşır. Sezer Sezin, Vurun Kahpeye filmi ile büyük bir başarı elde eder.
Vurun Kahpeye Halide Edip Adıvar’ın 1926 yılında yazdığı ve Kurtuluş Savası’nı anlattığı romanıdır. Kitabın kahramanı idealist bir öğretmen olan Aliye’dir. Şehit bir babanın ve veremden ölmüş bir ananın tek çocuğudur. Roman onun Dar-ül Muallimat’tan (o zamanki kız öğretmen okulu) mezun olduktan sonra Kurtuluş Savası sırasında geldiği kasabada yaşadıklarını anlatır. Dar-ül Muallimat Osmanlı’nın dağılma sürecinde bürokrasinin “yeni insan” yaratma kaygısıyla açılan okullarından birisi olarak idealist öğretmen yetiştirir. (Dar-ül Muallimin de Erkek Öğretmen Okulu’dur.) Aliye, bekâr ve güzel bir kadın olmasından dolayı kasabada herkesin dikkatini çeker ve dedikodulara maruz kalır. Ama Kuvayı Milliye’ye yakın olan Ömer Efendi ile o yöredeki Kuvayı Milliye birliklerinin başı Tosun Bey tarafından korunur ve Tosun Bey’le nişanlanır.
Düşmanın köye girmesiyle beraber köyde Kuvayı Milliye’nin varlığından hoşnut olmayan iki yobazın kışkırtmaları sonucu, düşmanla işbirliği yaptığı gerekçesiyle linç edilir. Kitap, Aliye üzerinden cumhuriyet ideolojisini ve cumhuriyet insanını anlatmaya çalışır.
Kurtuluş Savaşı dönemi romanlarında kurtuluşun İstanbul dışında olacağına dair umutlarla köy idealize edilmeye başlanmış ve o dönem edebiyatçıları köye gönderdikleri subaylar ve öğretmenleri romanlarında konu edinmişlerdir. Bu karakterler halkı aydınlatmaya çalışmıştır.
Yine bu dönem romanlarından Reşat Nuri Güntekin’in eseri “Çalıkuşu”na bakıldığında, orada anlatılan öğretmen Anadolu’nun çeşitli köylerine gitmesine rağmen, roman “Vurun Kahpeye”ye oranla hayli romantiktir. “Çalıkuşu”ndaki öğretmen bir ideal ile yola çıkmamıştır; aşk acısı ve inadı onu köylere düşürmüştür. Oysa Aliye’nin en büyük dileği köy çocuklarına bir umut olmaktır. Bu yüzden de kitapta ve filmde okuldan mezun olurken ettiği yemin tekrarlanır. “Toprağınız toprağım, eviniz evim; burası için, bu diyarın çocukları için bir ana, bir ışık olacağım ve hiçbir şeyden korkmayacağım; vallahi ve billahi!”
ÜÇ FARKLI UYARLAMA
Halide Edip’in romanı 1949 yılında Lütfi Akad, 1964’te Orhan Aksoy, 1973’te Halit Refiğ tarafından sinemaya uyarlanmıştır. Üç filmin de yapımcısı Erman Film’dir.
İlk filmin yapım sürecinden yukarıda söz etmiştik. Filmin oyuncu kadrosunda da Sezer Sezin (Aliye), Kemal Tanrıöver (Tosun), Settar Körmükçü (Hacı Fettah), Vedat Örfi Bengü (Uzun Hüseyin), Temel Karamahmut (Düşman Subayı) Arşavir Alyanak (Ömer Efendi) Mahmure Handan (Gülsüm Hala) vardır.
Orhan Aksoy’un 1964 yapımı filminde Aliye öğretmeni Hülya Koçyiğit, Halit Refiğ uyarlamasında ise Hale Soygazi oynamıştır.
Uyarlamalardaki ayrışmada önemli iki önemli ayrıntı vardır. Biri Aliye’nin, anne yadigârı yüzüğünü satarak bayrak kuması alması ve bu bayrağın öldükten sonra üzerine örtülmesi. Diğeri de kasabanın “yobazı” olan Hacı Fettah’ın galeyanı ile kasaba halkının Aliye’yi linç etmesi. Her uyarlama bu iki bölüm başta olmak üzere yapıldığı döneme göre farklılıklar içerir. Bu farklılıkların yönetmenlerin sinema dili ve duruşlarıyla ilgili olduğunu söyleyebiliriz.
Linç sahnesini Lütfi Akad kasaba dışına çıkarmıştır. Orhan Aksoy’un yaptığı uyarlamada yer daha belirsizken, Halit Refiğ herkesin gözleri önünde, kasaba meydanında öldürtür Aliye’yi.
Lütfi Akad linç olayını genel planda alarak, olayı toplumsal bir olgu olarak görür. Aliye haricinde kimsenin yüzü gözükmez. Kalabalık/yığın vurgulanır. Yine Akad’ın uyarlamasında Aliye’nin ölüsü bayrakla hemen örtülürken Refiğ’in yaptığı uyarlamada Aliye’nin kanlı cesedi ön plandadır. Yığının görüntülerinden çok Hacı Fettah ve Uzun Hüseyin belirgindir.
Aksoy’un uyarlamasında, Aliye öldükten sonra elinden nişanlısının hediye ettiği madalyon çıkarken, Halit Refiğ uyarlamasında küçük bir Kuran çıkar.
Alıntı: Mesut Kara



Baş öğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, öğretmen Aliye'lerin, ve tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü kutlu olsun.
İyi ki varsınız.
 

balkan

Onursal Üye
27 Şub 2016
3,658
37,767
Vurun Kahpeye, iftira sonrası linç edilen Aliye Öğretmenin hikâyesini konu edinmektedir.

Film, Halide Edib Adıvar'ın 1923 yılı sonlarında Akşam gazetesinde tefrika edilen ve 1926'da ilk defa kitap olarak yayınlanan aynı adlı eserinden sinemaya uyarlanmıştır.

Vurun Kahpeye, Lütfi Ömer Akad'ın yönettiği ilk filmdir.

Filmin ilk kurgusunu da Akad yaptı, daha sonra Özen Sermet kurguyu revize etti.

Halide Edip'in kitabının uyarlaması fikri, Sezen Sezin tarafından ortaya atılmıştır ve Lütfi Ömer Akad ile Selahattin Küçük tarafından yazılan senaryonun sonunda çıkan tretman, Halide Edip'e okunduktan sonra yazar romanın filme çekilmesini kabul eder.

Filmin yönetmeni konusunda ise yapımcı Hürrem Erman, Akad'a filmi çekmesini teklif etmesiyle belirsizlik giderildi.

Bu film, bazı eleştirmenler tarafından "Türk sinemasının dönüm noktası" olarak kabul edilmektedir.

Ayrıca tiyatrocular döneminden sinemacılar dönemine geçiş filmi olarak kabul edilerek Türk sinemasında, tiyatro ile sinemanın birbirinden kesin çizgiyle ayrılmasını sağlayan filmdir.

Filmin yayınlanmasından sonra film, seyirciden büyük ilgi gördü fakat bir süre sonra tutucu çevrelerin saldırıları sonucu sansür kurulu filmi yasakladı.Vurun Kahpeye, tam üç kez sansüre girerek gösterimine daha sonra devam etti.

Üstatlar, elinize sağlık. Yine bir harika film. Ve bence de diğer iki filme nazaran hem oyuncularıyla hem de çekimleriyle en iyisi. Tüm oyuncular harika ama özellikle Settar Körmükçü (Hacı Fettah)'ye dikkat çekmek isterim. Oyunu muhteşem.

Settar Körmükçü (19 Nisan 1916, İstanbul - 6 Ocak 1957, İstanbul), Türk oyuncu

Galatasaray Lisesi'nde okudu. Bir süre İstanbul Konservatuvarı'nda çalıştı. Sinemaya 1946 yılında, liseden sınıf arkadaşı Lütfi Akad'ın teşviğiyle başladı. Akad kitabında şöyle değiniyor: "Aradığımız genç adam için yaptığım öneriyi sindirebilmek uzun zamanını aldı. Kuşkusu vardı. Yapabilir miydi? Yapabilirdi elbet, çocukluğundan beri bulunduğu ortamdı: Oyun, tiyatro, kulisler, okuldaki başarılı temsiller... Yabancısı olduğu hiçbir şey yoktu, Güven vermek için söylediğim bu kadar oldu.

Lütfi Akad'ın yönettiği 11 filmde rol aldı, Bağdat'ta çekilen Arzu ile Kamber'de yönetmen yardımcısı oldu. 1955 yılında senaryosunu Osman Fahir Seden'in yazdığı Kanlı Nigâr filminin yönetmenliğini yaptı. Lütfi Akad'ın Vurun Kahpeye, Lüküs Hayat, Kanun Namına, Beyaz Mendil, Ak Altın, Turgut Demirağ'ın Fato - Ya İstiklal Ya Ölüm, Atıf Yılmaz'ın Hıçkırık, Gelinin Muradı rol aldığı önemli filmlerdendir.

Karagöz ustası ve kendisi gibi oyuncu olan Hâzım Körmükçü'nün oğludur. Oyuncu Hikmet Körmükçü, Hazım Körmükçü ve Pelin Körmükçü'nün amcasıdır.

Filmografisi:

1946: Domaniç Yolcusu
1949: Fato - Ya İstiklal Ya Ölüm
1949: Vurun Kahpeye
1950: Allah Kerim
1950: Lüküs Hayat
1951: Arzu ile Kamber
1951: Tahir ile Zühre
1952: Kanun Namına
1952: Çakırcalı Mehmet Efe'nin Definesi
1952: İki Kafadar Deliler Pansiyonunda
1953: Altı Ölü Var / İpsala Cinayeti
1953: Aşk Istıraptır
1953: Mahallenin Namusu
1953: Hıçkırık
1953: Suçlu Benim
1953: Çalsın Sazlar, Oynasın Kızlar
1953: Öldüren Şehir
1954: Şimal Yıldızı
1955: Görünmeyen Adam İstanbul'da
1955: Beyaz Mendil
1955: Çeto Sihirbaz
1956: Günah Köprüsü
1956: Katibim
1956: Tuzak Oteli
1956: Beş Hasta Var
1957: Ak Altın
1957: Ebediyen Seninim
1957: Gelinin Muradı
1957: Kara Talih

Yönettiği filmler:

1955: Kanlı Nigâr

wikipedia.org'tan alınmıştır.
 
Son düzenleme:

tancel

Aktif Üye
21 May 2020
149
1,159
Tvde izlemek isteyenler tabikide yüksek çözünürlüklü filmleri indirmeyi tercih edeceklerdir.
Sayın Beymelekli18 orijinal boyutları derken çözünürlüğü kastetmek istememiştim. Çerçeve boyutlarına dikkat çekmek istemiştim. Kare boyutlu eski filmleri dikdörtgen boyutlarda convert ederseniz insanlar filmde basık görünüyor. Filmleri daha kaliteli sıkıştırabilmek için mkv olarak convert ederken çerçeve boyutlarına sadık kalıyorum. Oranları koruyarak işliyorum. Restorasyonlu hali de güzel. eklentiniz ve yorumunuz için teşekkürler.
 
Üst