TUĞÇE
Çizer Andaç Gürsoy'un yarattığı ve ilk macerası L-Manyak dergisinin 1996 yılında çıkan bir sayısında yayınlanan Tuğçe, küçük, kırmızı saçlı, platonik aşklara meraklı, hormonları erken gelişmiş bir kız karakterdir.
Tuğçe, her ay düzenli olarak yaşadığı beş veya altı sayfalık maceralarında çeşitli insan davranışlarını biraz daha belirginleştiren senaryolarla kendi minik fantezi aleminde gezinip durmaktadır. Gürsoy'un insanların çocukluklarında anlayamadıkları ama yaşamak zorunda kaldıkları -ve tabii büyüklerin yarattığı- davranış biçimlerini irdelediği başlığı, ergenlikten sonra yakalanan çözümlemelerine denk düşen bir atmosferi sunmaktadır. Hayatın küçük bireylere ait bölümünden ipuçlarının verildiği bir karakter olan Tuğçe, (aynı zamanda tek zaafi da olan) kendi yaşıtı genç erkeklerin kendisi hakkındaki duygu ve düşüncelerine odaklanmıştır. Kendi kurgulaması içinde, hatta karşısındakinin bundan haberi bile yokken- girdiği beklentilere gömülü kalmaktadır. Öyle ki, arada geçen bazı diyalogları duymamaktadır bile. Birliktelik hayal ettiği bir erkek çocuğa karşı savunmasızdır. Tabii bir yanlışını görene dek. Tuğçe'nin koruması altında olan bu talihli(!) erkekler onu terkettiğinde, o da dönüp arkasına bakmaz, yaşanacak daha mutlu olunacak erkek çoktur çünkü. Bu anlamda pek çok kırılgan karaktere oranla güçlü refleksleri ve özgüveni mevcuttur.
Gürsoy'dan bir Tuğçe sayfası.
Andaç Gürsoy, çok popüler olan başlığına Lombak dergisine geçtikten sonra da devam etmiştir. Yine bu dönemde, 2002 yılında Komik Şeyler Yayıncılık tarafından basılmış ve seçme öykülerinden derlenmiş özel bir Tuğçe albümü yayınlanmıştır.
Gürsoy'dan Tuğçe albümü.
Çizer Andaç Gürsoy'un yarattığı ve ilk macerası L-Manyak dergisinin 1996 yılında çıkan bir sayısında yayınlanan Tuğçe, küçük, kırmızı saçlı, platonik aşklara meraklı, hormonları erken gelişmiş bir kız karakterdir.
Tuğçe, her ay düzenli olarak yaşadığı beş veya altı sayfalık maceralarında çeşitli insan davranışlarını biraz daha belirginleştiren senaryolarla kendi minik fantezi aleminde gezinip durmaktadır. Gürsoy'un insanların çocukluklarında anlayamadıkları ama yaşamak zorunda kaldıkları -ve tabii büyüklerin yarattığı- davranış biçimlerini irdelediği başlığı, ergenlikten sonra yakalanan çözümlemelerine denk düşen bir atmosferi sunmaktadır. Hayatın küçük bireylere ait bölümünden ipuçlarının verildiği bir karakter olan Tuğçe, (aynı zamanda tek zaafi da olan) kendi yaşıtı genç erkeklerin kendisi hakkındaki duygu ve düşüncelerine odaklanmıştır. Kendi kurgulaması içinde, hatta karşısındakinin bundan haberi bile yokken- girdiği beklentilere gömülü kalmaktadır. Öyle ki, arada geçen bazı diyalogları duymamaktadır bile. Birliktelik hayal ettiği bir erkek çocuğa karşı savunmasızdır. Tabii bir yanlışını görene dek. Tuğçe'nin koruması altında olan bu talihli(!) erkekler onu terkettiğinde, o da dönüp arkasına bakmaz, yaşanacak daha mutlu olunacak erkek çoktur çünkü. Bu anlamda pek çok kırılgan karaktere oranla güçlü refleksleri ve özgüveni mevcuttur.
Gürsoy'dan bir Tuğçe sayfası.
Andaç Gürsoy, çok popüler olan başlığına Lombak dergisine geçtikten sonra da devam etmiştir. Yine bu dönemde, 2002 yılında Komik Şeyler Yayıncılık tarafından basılmış ve seçme öykülerinden derlenmiş özel bir Tuğçe albümü yayınlanmıştır.
Gürsoy'dan Tuğçe albümü.