They Shoot Horses, Don't They (1969) *Oscar*

[agartan]

They Shoot Horses, Don't They (1969) *Oscar*


Türk tiyatro ve sinemasının unutulmazlarından Nedret GÜVENÇ hanımefendiye...

Yönetmen: Sydney Pollack
Senaryo: Horace McCoy, James Poe, Robert E. Thompson
Müzik: Johnny Green
Ülke: ABD
Tür: Dram
Süre: 120 dk
Vizyon Tarihi: Mart 1972 Türkiye (Atları da Vururlar), 11 Nisan 2009 İstanbul Film Festivali (Son Gerçek)
Dil: İngilizce
Çekim Yeri: Santa Monica, California, ABD
IMDb Rating: 7.9
*Oscar 1970* En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Gig Young
"BAFTA 1971" En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Susannah York
8 ödül daha

Sunum: 888 MB, 720p, orijinal dilde ve Türkçe altyazısı yanındadır.


Atları da Vururlar:

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

"Belki de bu dünya rol dağıtımı bürosundan farksız.
Daha biz başvurmadan bütün listeleri doldurmuşlar."

Horace McCoy tarafından yazılıp, 1935'de ilk baskısı yapılan romandan uyarlanmıştır.


"ABD'nin 20 ve 30'larındaki dans maratonlarına (genel olarak şov dünyasına),
tüketim toplumuna ve daha birçok şeye sert eleştiriye hazır olun.

Gördüğümüz;
çok sevdiği denizi geride bırakıp dans yarışmasına katılan Robert Syverton (Michael Sarrazin) zamanla yaşadıkları dramın
başkalarının eğlencesi olduğunu anlar. (Anton Çehov'un "Sevgili Doktor" adlı tiyatro oyununda defalarca bu konuya vurgu yapılır.)
Televizyonda gördüklerimizin aslında 'gösterilen' olduğunu fark ediyoruz zamanla.
Ayrıca "Büyük Buhran" sonrası halkın sefaletini ve özellikle Gloria'nın gözünden yaşanan umutsuzluğu görüyoruz.

Anlatılan;
Yarışmanın aslında kapitalist sistemin bir metaforu olduğunu varsayarsak;

a. İnsanlar yapacaklarını kendileri belirlemiyorlar, belirlenen zamanda yapmaya çalışıyorlar.

b. Sistem içinde bireyler yarışmaya devam edebilmek için sevdiği şeylerden feda etmek zorunda.

c. "Denizcinin kalp krizi geçirerek öldüğü" sahnede ise 'yarışma'yı kazanmak uğruna bazen gözü kör olan insan tasvir ediliyor.
Öyle ki birçok defa yere düşen partnerine nasıl olduğu sorulmadan, koşmaya devam etmeye çalışan yarışmacılar ve
hamile kadının yaşadığı dram adeta gözümüze sokuluyor...

d. Tüketici toplumunu temsil eden Alice (Susannah York) en değerli varlıklarının elbiseleri ve makyaj malzemeleri olması ise önemli.
Eşyalarını kaybettikten sonra: “Elbiselerim ve makyaj malzemelerim gitti. Hiçbir şeyim kalmadı.”

e. Çiftlerin gerçek hayattaki yol arkadaşları olduklarını varsayarsak birkaç sahnede birbirini dinlemeden aynı anda kendi
durumlarını anlatan, iletişim problemlerine sahip çiftlerle karşılaşıyoruz..

Bittikten sonra "peki bu durumda ne yapmamız gerek?" dediğim (nihilist bir yaklaşımla geliyor çünkü film),
insanı düşünmeye iten çok kaliteli bir yapım.
Yan roller dahil oyunculukların harika olduğunu söyleyebilirim.

Not olarak, En İyi Film'e aday olmadan 9 dalda Oscar'a aday olarak rekora sahipmiş film." /turkcealtyazi.org/Esat Armağan/

- Seyircilerin tek istedikleri biraz sefillik görmek. Bu sayede kendilerini daha iyi hissediyorlar.
Buna hakları var.
- Sığırların durumu bizimkinden çok da kötü değil. Hatta daha iyi.
Mezbahaya semiz gitsinler diye karınları devamlı doyuruluyor...

"Aynı adlı romanından uyarlanmış gerçek bir sinema klasiği. Romanı tadında ender filmlerden bir tanesi.
1930'lar Amerikasının büyük ekonomik krizinden payına düşeni almış bir avuç insanının çarpıcı öyküsü.
Günümüzde bizim ülkemizde de olduğu gibi umutlar, görünüşte allı pullu fakat ardında sakladığı acımasız gerçeğiyle
insan onurunu hiçe sayan yarışmalara bağlanmış.
Bu kez bir dans yarışması. Daha doğrusu bir dans maratonu.
Günler sonra ayakta kalabilecek olan çift, para ödülünü kazanacak.

Jane Fonda mükemmel bir oyunculuk sergilemiş.
Bence filmografisindeki izlenmeye değer en üst düzey oyunculuk." /turkcealtyazi.org/Kenan Ege/


Saygılarımla.

*