The Thud - (Düşme sesi) - [ Zihinsel engelli bir gencin hikâyesi ] - (İngilizce / Almanca)

MelihAbi

Yeni Üye
9 Nis 2020
73
1,170
Istanbul
The Thud - (Düşme sesi) - [ Zihinsel engelli bir gencin hikâyesi ] - (İngilizce / Almanca)

(Senaryo ve çizimler: Mikael Ross)

(Yayınevi: Fantagraphics, 2021 - Avant Verlag, “Der Umfall”, 2018)







Zihinsel gelişimini tam olarak tamamlayamamış, özel bakıma muhtaç bir genç olan Noel, Berlin’de annesiyle birlikte yaşamaktadır.

Bir gece Noel banyodan gelen “Güm!” diye bir sesle uyanır. Annesi inme geçirmiş ve yere düşmüştür.

Banyoda kanlar içinde baygın yatan annesini görünce, şimdi ne yapması gerektiğine karar verebilmek için hemen bir saksıyı devirip toprağını döker, boş saksıyı kafasına geçirir ve düşünür.

Ambulans çağırması için gereken 112 acil telefon numarasını ancak “yan yana iki düz balık bir eğri balık” yöntemiyle hatırlayabilir.











Hastaneye ulaştıklarında Noel belki de ilk defa kendini yapayalnız hisseder. Doktorların kendi aralarında yüksek sesle ve hızlıca konuşmaları, Noel’e vaklayan ördekler gibi gelir. Ne yapacağını bilemez ve hastanenin dışına kaçar.

Hastane bahçesinde, soğuk havada bir bankın üzerinde uyuya kalmışken bir hemşire imdadına yetişir ve muhteşem bir hikâye anlatarak Noel’in özgüvenini yerine getirir:

Ambulansta annesine örttükleri termal ilk yardım battaniyesi, artık Noel’in prens pelerini olmuştur.

Noel’in yeni evi: Neuerkerode zihinsel engelliler köyü
Annesi komaya girdiği için ve Noel’in de mevcut zihinsel durumuyla Berlin’deki evlerinde tek başına yaşaması mümkün olmadığı için, yetkililer onu “Neuerkerode zihinsel engelliler köyüne” göndermeye karar verirler.

Gerçekten de Berlin’e üç saat mesafede Neuerkerode isminde özel bir köy ve bakım merkezi kampüsü bulunuyor. Bu köyde yaşayan ve çalışanların hemen hepsi (birkaç profesyonel görevli dışında), çeşitli seviye ve türlerde zihinsel gelişim problemi olan insanlar.

Günümüzde Protestan Kilisesi Vakfı tarafından yönetilen ve finanse edilen bu kampüs köyün 150 yıllık bir geçmişi var.

(Zaten bu çizgi roman da kurumun 150. yıldönümü etkinlikleri kapsamında özel bir proje olarak sanatçı Mikael Ross’a sipariş edilmiş.
Ross iki yıl boyunca köyü düzenli olarak ziyaret edip bazı günler orada yaşayarak insanları yakından gözlemledikten sonra bu hikâyeyi üretmiş. Berlin Belediyesi de ilk defa bir çizgi roman sanatçısına burs vererek, kitabın üretim sürecinde Ross’a maddi katkıda bulunmuş.)


***

İnişli çıkışlı ama sıcak ve samimi ilişkiler

Noel kurumdaki ilk gününde, pek çok kişinin doğum tarihini ezbere bilen, müthiş bir hafızası ve hesap yeteneği olan otistik Valentin’le tanışır.

Yine kurumda kalan Penelope isimli bir genç kıza âşık olur ama pek yanıt alamadığı için epeyce kızın peşinden koşması gerekir.

Bu arada, epilepsi hastası olan Alice isimli bir kız da Noel’e âşık olur, ama ona da Noel yüz vermez, çünkü aklı fikri Penelope ile meşguldür.

Duygusal açıdan pek çok inişli çıkışlı maceradan sonra, Noel yavaş yavaş da olsa yeni hayatına alışır, hem kendi ayakları üzerinde durmayı hem de gerektiğinde “düşmeyi öğrenir”.







Kurumun tarihindeki karanlık sayfa
Bu arada, kurum sakinlerinden Irma isimli yaşlı kadının Noel’e anlattığı bir anısı (sayfa 62-70), Nazi dönemi Almanyası’nda zihinsel engellilerin maruz kaldığı hatırlamamızı sağlıyor:

Engelli doğmuş Alman çocuklar 1939-1945 yılları arasında “Aktion T4” denilen uygulama kapsamında Nazi doktorlar tarafından öldürüldü, anneleri ve babaları da zorla kısırlaştırıldı.

Diğer milletlerden engelli çocuklar ise doğruca toplama kamplarındaki gaz odalarına gönderildi.

Söz konusu dönemde “engelli olma” gerekçesiyle kısırlaştırılanların en az 300 bin, öldürülenlerin de en az 200 bin kişi olduğu tahmin ediliyor.

Bizim Noel’in kaldığı Neuerkerode kurumunda ise 1942-45 yılları arasında toplam 176 engelli kişinin benzer yöntemlerle öldürülmek üzere özel “infaz hastanelerine” gönderildiği biliniyor.

O günlerde küçük bir çocuk olan Irma, Nazilerin kuruma atadığı yönetici August Ahlborn’dan bahsederken “Eelporn mu? Uzun zaman önce öldü, umarım ölmüştür!” diyor. Çünkü Nazi üniformalı o adamın kardeşi Erwin’i ölüme gönderdiğini hiç unutmuyor.







Zihinsel gelişim engeli olanlarla empati kurmak
Kitapta Noel’in probleminin tıbbi ismi açıkça söylenmiyor. Çünkü farklı rahatsızlıkları olan birçok kişinin kombinasyonu olacak şekilde, hayali bir karakter olarak kurgulanmış.

Gerçi Noel ilk bakışta 10-12 yaşlarında bir çocuk gibi görünüyor ve çoğu kez de öyle davranıyor ama aslında 18-20 yaşlarında bir delikanlı. (Sanırım Noel’in “gelişim engeli” açısından en belirgin özellikleri Down sendromu ve disleksi diyebiliriz.)

Zihinsel gelişim engeli olan bir gencin zor durumlarla baş etmek için kendince bulduğu çözümleri ve iç dünyasında yaşadığı çatışmaları anlayıp empati kurmamızı sağlayan bu kitabı ben çok sevdim.

Bu çizgi romanın belki de en güzel tarafı, olayları tamamen Noel’in gözünden anlatması ve bizim genellikle umursamadığımız, uzak durduğumuz, bilmediğimiz bir dünyaya kapı açması.







(Kitabın Almanca orijinal ismi “Der Umfall”, “düşme, yere yıkılma” demek. Almanca “kaza” anlamına gelen “Der Unfall” kelimesine de bir gönderme var. Fransızca baskısı “Düşmeyi Öğrenmek” adıyla çıkmış. İngilizce isminde ise, çizgi romanlardaki “çarpma sesi efekti, yere düşme sesi” olan “Thud” tercih edilmiş. Türkçedeki “Güm! / Pat!” ses efekti gibi düşünebiliriz.)



Lütfen buradan indiriniz:
 
Son düzenleme:

Calligrapher

Onursal Üye
5 Nis 2021
1,347
8,088
Değerli @MelihAbi'den yine müthiş bir sunum eşliğinde müthiş bir çizgi roman!
Eserden başlayacak olursak, vermek istediği mesajı, konusu, kurgusu, çizimleriyle dört dörtlük bir çizgi roman projesi olduğunu söyleyebilirim. Değerli @MelihAbi 'nin de değindiği üzere, Mikaël Ross bu eseri meydana getirmek için tam 2 yıl boyunca her hafta 3-4 gününü "Neuerkerode"de geçirmiş. Bu bile eserin ne denli titiz bir çalışmanın ürünü olduğunun bir göstergesi. Öyküyü zihinsel engelli Noel'in gözünden anlatması gerçekten de empati kurmak açısından son derece etkili olmuş. Eserin Almanca adındaki söz oyunu da ("Der Umfall" / "Der Unfall") zekice olmuş. Bu sıradışı eser 2020 yılında "Max & Moritz En İyi Almanca Çizgi Roman Ödülü" kazanmış. Goodreads puanı da oldukça yüksek: 4.1.
Gelelim @MelihAbi'nin eser seçimi ve sunumuna... Değerli @MelihAbi ilk olarak -yanlış hatırlamıyorsam- bu yılın başlarında paylaştığı "The Famous Quartet of Piraeus" adlı eserle dikkatimi çekmişti. Söz konusu paylaşımından sonra hepsi birbirinden güzel ve nitelikli paylaşımlarının adeta müptelası olduğumu itiraf etmeliyim. Müthiş bir çizgi roman kültüründen beslenen çizgi üstü eser seçimleri bir yana, bunları kendine özgü üslubuyla son derece aydınlatıcı bilgiler eşliğinde sunması her türlü övgüyü hak ediyor. Çok teşekkürler değerli @MelihAbi üstadım, iyi ki varsınız...
 
Üst