The Bridge at Remagen (1969)

agartan

Onursal Üye
28 Haz 2019
1,220
11,307
The Bridge at Remagen (1969)

Sayın muratusta, doğum gününüz kutlu olsun.
Sağlık, huzur ve mutluluk dolu nice yıllar dilerim.


Yönetmen: John Guillermin
Senaryo: Richard Yates, William Roberts, Roger O. Hirson
Müzik: Elmer Bernstein
Ülke: ABD
Tür: Aksiyon, Dram, Savaş
Süre: 117 dk
Vizyon Tarihi: 11 Ocak 1971 Türkiye (Ecel Köprüsü)
Dil: İngilizce, Almanca
Çekim Yeri: Davle, Çek Cumhuriyeti
IMDb Rating: 6.7

Sunum: 1,03 GB, 720p, orijinal dilde ve Türkçe altyazısı yanındadır.

Ecel Köprüsü01:

Ecel Köprüsü02:



"Subaylarımızı yol kenarında kurşuna dizmeye başladıysak, Almanya'nın sonu gelmiştir"


MV5BNjNkMzkxM2QtMTkwNy00NGI3LTgxYWMtMmNmZjc5OTI3OWY4XkEyXkFqcGdeQXVyMjI4MjA5MzA@._V1_UX182_CR0,0,182,268_AL_.jpg




Film, 1945'te ABD Ordusu'nda görev yapan bir savaş tarihçisi olan yazar Ken Hechler'in
The Bridge at Remagen: The Amazing Story of 7 Mart 1945 kitabına dayanır.
"Köprünün ele geçirildiğine dair haberler geldiğinde Remagen'den 10 mil uzakta olduğum için şanslıydım"



13265331.jpg


2.Dünya savaşının son yıllarında Avrupa'dan geri çekilmeye başlayan Alman Ordusunun kuvvetlerini
geri çekebilmesi için elinde tek Remagen'deki Ludendorff Köprüsü kalmıştır.
Genel Karargah köprünün bir an önce havaya uçurulmasını ister,
köprüden sorumlu komutan ise geri çekilen askerleri karşıya geçirmek ve
köprüyü havaya uçurmak arasında ikilemde kalmıştır.
Bu sırada Müttefik kuvvetleri ise köprüyü sağlam ele geçirip kuvvetlerini düşman topraklarına rahatça geçirmeyi planlamaktadır.
Ludendorff Köprüsü görülmemiş şiddette bir savaşa sahne olur...



91P4H5bMnuL._SY445_.jpg



Emir Sude - sinema yazarı:
1969 yapımı bu kilometre taşı filmi tüm önyargılarınızı bir kenara bırakıp izleyin.
Neredeyse bu güne kadar çekilmiş savaş filmlerini izlemiş biri olarak, en iyi 5 savaş filmi arasına Remagen Köprüsünü alırım.

Bugüne kadar izlediğim en iyi savaş filmlerinden.
Bu film için resmen bir şehri yok etmişler.

Bilgisayar efekti olmaksızın herşeyi mükemmel yapmışlar.
Oyunculuklar da son derece başarılı, izlerken "gerçekten askerleri mi kullanmışlar" diyorsunuz.
George Segal, Ben Gazzara, Robert Vaughn gibi oyuncular var başrollerde.
Film o yıllara göre çok üst seviye bir görselliğe sahip.
Özellikle savaş sahneleri, sanki günümüzden çıkma bir HW yapımı gibi.
Savaşı her iki yönden de tarafsız anlatan bir film...

Remagen köprüsü ve savaş hakkında araştırmalarım ve edindiğim bilgiler:

II: Dünya Savaşı sırasında vuku bulmuş çok kanlı bir muharebe.
Müttefik birliklerinin savaş sırasında en korktukları ana konulardan birisi Ren nehrinin geçilmesiydi.

300 metre genişliğinde ve yer yer 20 metre derinliğindeki su yolunun üstündeki bütün köprülerin atılması halinde
nehrin diğer kısmına konuşlanmış Alman birliklerinin nehri geçmeye çalışan Müttefik askerlerini
"keklik" gibi avlayacaklarından korkuyorlardı.

Ve bütün köprüler de atılmış, Alman anakarası ile Avrupa'nın batısını birbirinden ayıran ve Köln sonrasına kadar
Almanya'yı baştan başa kat eden bu doğal engel, aşılması imkansız bir sur gibi müttefiklerin karşısında durmaktaydı.

7 mart 1945 tarihinde Bonn- Koblenz ekseninde -Ren o bölgede oldukça geniştir- ilerlemekte olan birlikler
sağ taraflarında sapasağlam duran bir demiryolu köprüsünü farkettiler.
Almanların köprüyü kabloladıklarını ve "atmak" üzere olduklarını farkettiler.

Derhal bir telefon diplomasisi kuruldu.
Böyle bir köprünün varlığı hesaplanmamıştı; kurmaylar, birliklerin Almanya içerisine ilerleyecekleri zaman diliminde
Almanların bütün köprüleri yıkmış, yakmış ve infilak ettirmiş olacakları olasılığı üzerine yapmışlardı bütün planlarını.
Ayakta duran bir köprü, oldukça büyük bir sürprizdi.

Yalnız, Alman anakarası tarafında trenyolu, köprüyü geçtikten sonra uzun bir tünele girmekteydi.
Tünelin içerisine Almanlar ağır silahların yanısıra, müfrezelerce askeri yığmış,
son derece güvenli bir şekilde köprüyü savunabilmekteydiler.
Tünelin uçaklarca havadan bombalanması da mümkün değildi.

Müttefik kurmayları bu köprüye yapacakları bir operasyonun çok kanlı olacağını,
köprünün ele geçirilmesine değip değmeyeceğini tartıştılar.

Patton, ne pahasına olursa olsun köprünün ele geçirilmesi emrini verdi.
Alman asıllı teğmen Karl Timmermann'a adamlarıyla birlikte "köprüye çık, kabloları kes" emri verildi.
Bu, bir intihar saldırısıydı, bu adamların hemen hepsi öleceklerdi ve öleceklerini de biliyorlardı.

Timmerman köprüye hamle yaptığı anda yoğun bir ateş başladı.
Askerler köprünün altına yerleştirilmiş dinamit lokumlarına ulaşabilmek için köprünün altına akrobatik bir biçimde tırmanmak,
bu işi gerçekleştirmek ve nehre düşmemek için iki ellerini de köprünün altına tutunabilmek amacıyla kullanmak zorundaydılar.
Bu da silah kullanmalarına engel olmakta ve düşmana karşı tamamen savunmasız bir duruma düşürmekteydi.
Çoğu bu olay gerçekleştirilirken öldü.

Köprüye Timmerman'ın hemen ardından başka müfrezeler de sokuldu.
Köprü demiryolu köprüsü olduğundan siper alınacak bir mekan içermiyordu,
ancak köprünün yan taraflarındaki ayaklar karşıdan gelen ateşe karşı korunma imkanı sağlamaktaydı.
Ama bu imkan ateş yanlardan geldiği takdirde ortadan kalkıyordu.

Bu esnada köprünün müttefikler tarafındaki ayağına yerleştirilmiş bombalar Almanlarca infilak ettirildi.
O bölgedeki bütün müttefik askerleri bu sebepten öldüler.
Ve köprünün bu darbeyle yıkılacağı sanıldı... Ama yıkılmadı.
Zarar gördü, ama yıkılmadı.
4 saatte sayılan 6500 müttefik ölüsünden sonra -Alman kaybı bugün dahi bilinmiyor- Remagen Köprüsü ele geçirildi.

Hitler, buna öyle kızdı ki o köprünün imhasından sorumlu beş subayı derhal idam ettirtti.

Bu köprü kurtarılmasaydı, müttefik kurmayları Normandiya çıkarmasından
daha kanlı bir Ren Nehri geçişi senaryosu olacağını hesaplamışlardı.
Nehrin iki yakası da ele geçirildikten sonra daha birçok köprü inşa edilmiştir.
Ancak bu ilk hamle son derece stratejik önemi olan bir hamleydi.



51HECwzPepL.jpg



Teğmen Phil Hartman (George Segal), o gün köprüyü alan
27. Zırhlı Piyade Taburu A Bölüğü'nün komutanlığını yapan adamın kurgusal versiyonuydu.
O adam 1. Teğmen Karl Timmermann'dı.
Olağanüstü kahramanlık için Üstün Hizmet Haçı ödülüne layık görüldü.


Frankfurt am Main'deki Remagen'deki köprüden sadece 100 mil uzakta doğdu.
Annesi bir Frankfurtluydu ve babası, annesiyle evlenmek için birimini terk eden,
I.Dünya Savaşı sonrası ABD Ordusu işgal kuvvetlerinde askerdi.


Alman göçmeni bir anne babanın tek oğlu olan babası, ailesiyle Nebraska'ya dönmeden önce ordudan atıldı.
Karl ve küçük kardeşleri, herkesin babalarının onursuz terhisinden haberdar olduğu küçük bir kasaba olan
West Point'te büyüdüler ve Karl, ABD'nin II.Dünya Savaşı'na girmesinden önce orduya katıldı.

ABD savaşa girdikten sonra kardeşleri gibi, soyadını yeniden onurlandırmaya kararlıydı.

Timmermann, Kore savaşında da görev yaptı.
Ancak karın ağrısından şikayet ettikten sonra, Denver, CO'daki Fitzsimons Ordu Tıp Merkezi'ne gönderildi.
Kanser teşhisi kondu ve tedavi başarısız olunca 21/10/51'de 29 yaşındayken öldü.
Askerliği o kadar çok seviyordu ki, ölmeden hemen önce gömülmek istediği üniformanın tüm pirinçlerini cilaladı ve
tüm kurdelelerinin düzgün bir şekilde üniforması üzerinde sergilenmesini sağlamıştı.



5e62c7249624a.image.jpg


Çekoslovakya'da çekimler, Ağustos 1968'deki Sovyet işgali ile kesintiye uğradı.
Oyuncular ve çekim ekibi, işgali filme ve fotoğrafa çekmek için film teçhizatıyla geride kalan
Robert Logan dışında 28 taksiden oluşan bir konvoyla emniyete alındı.
"Bill Collins, Hollywood'un Altın Yıllarını Sunar" kitabına göre, köprünün yarı kopyası,
Papa'nın Roma'nın güneyindeki yazlık evi Castelgandolfo yakınlarında inşa edildi ve
film Hamburg (Almanya) ve çeşitli İtalyan lokasyonlarında tamamlandı.

Bazı ciplerin önünde dikey bir çubuk olduğunu göreceksiniz.
Bunun amacı, düşman tarafından askerlerin başını kesmek için iki ağaç arasına yerleştirilmiş ince telleri kesmekti.

II. Dünya Savaşında Müttefiklerin Almanya'ya ilerlemesini kolaylaştıran Remagen Köprüsünün,
Alman birliklerinin Fransa'ya ilerlemesini hızlandırmak için ilk olarak I. Dünya Savaşı sırasında inşa edilmiş olması ironiktir.



Biraz uzunca bir sunum oldu.
Ama gevezelik etmedim, yazmadıklarım bunun on misli.
Emir Sude'ye kesinlikle katılmıyorum, oyunculuk ve görsellik dışında filmde hatalar çok fazla.
Arşivlik bir film, o kadar. Öyle ilk 5 falan değil, abartmış.
10 bölümlük TV serisi Kardeşler Takımı'nın 10 bölümü de bu filmin önünde yer alır. Şurada: http://www.cizgidiyari.com/forum/tu...0-band-brothers-2001-bolum-05-crossroads.html


Keyifli seyirler, mutlu ve sağlıklı günler dilerim.



*
 
Son düzenleme:
Üst