Tex Oğlak Yayıncılık Maceraperest Çizgiler Sayı 166 - Askerin Dönüşü

ertuğrul

Admin
5 Nis 2009
24,898
141,348
teks_001.jpg

teks_004.jpg



Değerli dostum,kardeşim
nisan yağmuru için.
Herkese iyi okumalar dilerim.
 

Mehmet Ali

Süper Üye
1 May 2009
3,294
54,681
TAM 35
Beni bu güzel paylaşımlar mahvetti,
Böyle paylaşımları okurken fırça yedim müdürden
Okurken paketlerce sigara bitti zevkten
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle paylaşımları okurken unuttum
Sönmeye yüz tutan çizgi roman tutkum
Böyle paylaşımları gördükçe nüksetti;
Beni bu güzel paylaşımlar mahvetti.
 

Tarantula

Onursal Üye
9 Ağu 2010
662
2,971
Teşekkürler Sevgili Ertuğrul. Bu sayı orjinalinde 566. sayıymış. Adı : Un soldato ritorna. Aralık 2007 baskısıymış. Eh yaklaşık 6,5 yıl kaldı arada İtalya'yla... Ellerine sağlık...
 

sarkomer

Yönetici
18 Ağu 2009
13,336
303,406
Teks görünüm olarak gittikçe yaşlanıyor gibi;
bunun nedeni de çizerlerden kaynaklanıyor olsa gerek...
Halbuki, yıllar geçtikçe bilinçli olarak "biraz yaşlandırılmış olsa daha mı gerçekçi olur" diye de naçizane düşünmüyor değilim hani...
Teks herkesin olduğu gibi benim de favorilerimden;
keyifle okuyacağım değerli kardeşim...
Teşekkür ediyor,
sevgi ve saygılarımı iletiyorum.

bayrakzafff.gif
 

Julien Sorel

Kıdemli Üye
10 Eki 2010
177
948
“Apaçilerin kovaladığı Tex ve Carson, yalçın kayaların ve labirent gibi kanyonların oluşturduğu “Mesa Serada” ya sığınırlar. İki ortak, mağaraların birinde John Rickfield isimli Güneyli bir subayla karşılaşırlar. John Rickfield, İç Savaşın yıllar önce sona erdiğinden habersizdir ve görev yeri olan Mesa da hala nöbet tutmaktadır.”

Bir mağarada dünyadan habersiz (uyur gibi) uzun yıllar kalmak…

Çarpıcı bir giriş değil mi? Nizzi, maceranın çıkış noktasını Hristiyan inancındaki “Yedi Uyurlar” söylencesinden almış gibi… Hatta Kur’an-ı Azimüşşan’da Kehf Suresi’ne bile bağlayabiliriz:

“Hani o gençler mağaraya sığınmışlardı da, “Ey Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır” demişlerdi.”

“Bunun üzerine biz de nice yıllar onların kulaklarını (dış dünyaya) kapattık (Onları uyuttuk).”

(Kur’an-ı Kerim, Diyanet İşleri Başkanlığı meali)

* * *

Kutsal metinlerden çıkış yapan Nizzi’nin, macera ilerledikçe -western tadından en ufak ödün vermeden- hukuk ve felsefeye doğru ustaca geçiş yaptığını görürüz:



İç Savaş bitmiş, kölelik kalkmış, yasalardaki siyah beyaz ayrımı bitirilmiştir kağıt üstünde… Ama Amerikan halkına yansıması hala şekilde görüldüğü gibidir.


* * *

Nazım Hikmet, Şeyh Bedreddin Destanı’nda “Dünü bugüne, bugünü yarına bağlayın!” der…

Alın size ev ödevi…
Nizzi’nin ortaya koyduğu problemi, halkımız üzerinden düşününüz.

Ve Sayın Ertuğrul'a çok teşekkür ederek kitabı -önceki sayı olan Nöbetçi ile birlikte- çocuklarınıza/torunlarınıza okutunuz.
 
Son düzenleme:

ihtiyardost

Onursal Üye
12 Kas 2010
3,522
77,001
Karagümrük
Karargah komutanımız sevgili Zeki Ağabeyime
bu güzel paylaşımı ve ithafı için
gönülden teşekkürlerimi sunuyorum...
 

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,143
77,607
hiçbiryerde :)
En güzel yorumlardan birini yine sevgili Julian Sorel'den
okudum; çizgi roman deyip geçmeden, yazarların esin
kaynakları, toplumun gerçekleri ve sanatın rolü ile ilgili.
Öhhö, çeviri balonlamayla uğraştığımdan henüz bu Tex
macerasını okuyamamıştım ama şimdi farz oldu. Hemen
"Clara" hikayesini beğenilerinize sunup bu macerayı okumaya
geçeceğim...:)
 
Üst