Tex, günümüz gençlerine neler katabilir?

teks55

Çeviri & Balonlama
5 Ara 2016
2,591
8,546
(İlgili yazı diğerlerinde olduğu gibi bir inceleme ve anket yazısıdır)


Günümüz gençleri için çizgi romanın diğer adı Manga olarak geçiyor. Fakat biz Fumetti severler biliyoruz ki, Tex, eskiler için sadece bir çizgi roman değil, okuyucuların özel bir yaşam alanıdır. 60'larda Tex, binlerce genç ve çocuk için izlenecek bir rol modeldi, çünkü Tex herkesin arzulayabileceği daha iyi bir dünya için umut vermişti, peki bugün Tex, gençler için neyi temsil ediyor?

Tex'in 50'li / 60'lı / 70'li yıllarda ifade ettiği değerlerin bugün hala geçerli olduğunu düşünüyorum, özgürlük ve adaletin nedenlerini anlayabilmeleri için daha fazla gencin Tex okuması gerektiğini düşünüyorum.

Tex'i harekete geçiren duygu, hiçbir ırkın diğerine üstün olmadığını, sadece iyi ve kötüden oluşan tek bir insan ırkı olduğunu anlamalarını sağlamak, böylece yararsız ve boşa kavgaların/savaşların son bulması gerektiğini anlayabilsinler diyedir.

Günümüzün dünyası bildiğiniz gibi küreselleşmiş ve hiper-teknolojik bir dünyadır. Aynı zamanda yaşadığımız bu dünyada, son derece ırkçı ve sınıfçı ortam bulunuyor.

Tex, yeni nesiller için gerçekten izlenecek bir rol model olabilir. Mangayı moda olduğu için tercih eden gençleri, Fumetti ile bir araya getirmek sizce mümkün mü yoksa bu sadece bir zevk meselesi mi?


Satışlar elbette eskisi gibi değil, zevklerin de bununla bir ilgisi var, ama belli bir noktaya kadar. Bence modadan bahsetmek daha doğru. Çünkü eskiden ''western tutkunluğu'' dediğimiz bir moda vardı. (50'li/60'lı yıllarda western ve kovboy filmleri hakim modaydı, filmlere herkes bayılırdı. Tex bize okulun aşılamayı bilmediği değerleri öğretti. ) Ayrıca şimdiki kadar çeşitliliğin olduğu bir zaman yoktu. Fumetti genel olarak yorgun durumda, sayıca çok azaldı, zaten 2022'ye kadar devam etmesi bile bir başarı...

Bugünün çocukları çizgi roman karşısında daha pasif durumda çünkü " TV, Oyun, Tablet, Akıllı Telefon''lara kapılmış gidiyolar, herhangi bir kitaba 20 dakika ayıramıyorlar. (hatta kitap okumuyorlar, çizgi roman bile okumuyorlar)

Manga satışları özellikle pandemi nedeniyle eve kapanılan zamandan sonra iyice coştu. Çizgi roman satış noktaları ve internet siteleri haricinde, bazı kırtasiyelerde hatta tişört hediyelik v.s. satan dükkanlarda bile mangaların satıldığını görür olduk. Fiyatları da cazip olduğu için satışları oldukça iyi durumda, bir çok sayılarının baskıları yok. Yeniden baskı adetleri de sınırlı adette yapıldığından kısa zamanda tekrar tükeniyor.

Comicslerin ise devamlılıkları yok, belirsiz zaman aralıkları ile yayınlanıyor, baskısı bitenlerin çoğu tekrar basılmıyor. Comicslerin renkli ve kuşe baskılı olmaları nedeniyle, matbaa baskı maliyetleri de fiyatlarını oldukça arttırıyor. Bazı yayıncıların maliyeti düşürmek için kitapların boyutlarını kısalttıklarını ve Kuşe olmayan kağıtlar kullandıklarını ve kitapların kalitelerini düşürdüklerini görüyoruz. Tüm bunlara rağmen mangalara göre yine çok yüksek kalan fiyatları ve azalan kalite ile satış adetleri de gittikçe azalıyor.
Kitap okuyan genç ve bekar kesimin, evli ve yaşı ilerleyen kesime göre her ne kadar bütçeleri daha kısıtlı olsa da, harcama konusunda daha rahatlar ve çok daha fazla kitap tüketiyorlar. Bunlarda yine fiyatları daha cazip olan manganın işine yarıyor.

Özellikle Fumetti ve frankofonların adetleri ise her geçen gün azalıyor maalesef. Belli başlı nedenlerini kısaca özetlersek; bunları okuyan kesimin yaşlarının ilerlemesi, işine aileye daha fazla zaman ayırma, ekonomik zorluklar v.s., okuyan sayısının azalması. Okuyan kesimin azalmasına parelel olarak baskı adetlerinin düşmesi ve sonucunda baskı maliyetlerinin yükselmesi, limitli albüm ve toplu albüm olarak basılan kitapların fiyatlarının daha da yüksek olması, yeni nesile bunları sevdirecek tanıtımları, animasyonları, filmleri v.s.çok yetersiz olmasının da satışlarını oldukça zora soktuğunu söyleyebiliriz.


Eminim ki Çizgi roman hiç ölmeyecek (ya da öyle umut ediyorum) Ama zamanla azalarak daha az ve özel bir kitleye hitap edebileceği kanaatindeyim- ki şimdiden etkilerini görüyoruz-

Tex'in dediği gibi "Quien Sabe? : Kim bilir?"


Aydınlık ve güzel günler görmek umuduyla...


Sevgi ve saygılarımla...
 

melih_

Onursal Üye
24 Ara 2015
1,487
4,915
Osmaniye


Mükemmel bir yazıydı.Zevkle okudum ve sanırım devamlı okuyacağım.
Teks'in bana öğrettiği kendine güven, mantıklı hareket et, dostların varsa eh biraz da şansın varsa bu dünyada yapamayacağın yok
 

lotoloto

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
6 Kas 2009
4,140
20,821
Tex ve Zagor'da insan ayrımı yoktur. Sorma, sorgulama vardır. Bu iki kahraman kimsenin esiri değildir. Pratik ve iş bitirici özelliklere sahiptir, asla korkmazlar, kendilerine güvenirler, adalet peşinde koşarlar. Kısacası bu kadar yıl gönüllerin kahramanı oldular ve hala zevkle okunuyorlar. Saygılarımla...
 

Calligrapher

Onursal Üye
5 Nis 2021
1,343
8,170
Sevgili teks55'ten, bir çizgiroman kahramanından yola çıkarak yapılmış bir başka mükemmel değerlendirme yazısı daha. Teknolojik dönüşüme paralel olarak, günümüz çocuk ve gençlerinin ne yazık ki bırakın çizgiromanı, kitaplarla bile pek ilgisi yok! Bana göre mangaların çok satmasının sebebi ise Japonların kendilerine özgü sosyokültürel özelliklerinden kaynaklanıyor. Günlük gazeteleri bile 14-15 milyon satıyor. Fumettiler özellikle ülkemizde eski güzel günlerden çok uzakta olsa da, günün birinde yine yükselişe geçeceğine inanıyorum. Bir zamanlar isviçre saatleri de ucuz japon saatleriyle rekabet edemeyerek yok olmak üzereydi, sonradan marka imajını öne çıkaran ve duygulara hitap eden farklı bir pazarlama stratejisiyle eskisinden daha güçlü hale geldiler. Aynı şey fumettiler için de neden olmasın?
 

abolardis

Onursal Üye
12 Şub 2011
6,630
24,541
Farklı bir bakış açısından gençler ve çizgi roman kültürüne ilişkin olarak ilginç bir değerlendirme.
Zamanın ruhunun önüne hiç bir şey geçemiyor kanaatimce.
Her devrin düşüncesi , anlayışı , pratiği ve izdüşümleri farklılık arzediyor.
Beğeniler , kabuller , değişkenler , değer yargıları , anlayış , bilgi , bilinç ve şuur alanlarında farklılıklar kaçınılmaz bir biçimde insan kültüründe yerini alıyor.
Evrende hakim olan bazı temel ilkeler olduğunun şuurundayız. En önemli yasalardan birisi " değişim " yasasıdır.
Her şey değişir.
Bir diğer yasa " tekamül " yasasıdır.
Dünün gençleri , bugünün orta ve ileri yaşta ki insanları olarak temel öğretilerimiz de çok büyük bir farklılık oluşmadı.
Etik , moral yapı ve ahlak bağlamında daima içsel bir adalet ve vicdan çerçevesinde hareket etmeyi görev edindik.
Çizgi romanlar da böyledir.
Einstein'in dediği gibi " oyun , araştırmanın en yalın halidir."
Çizgi roman da sujenin kendini araştırmasının en yalın hallerinden birisidir bu bakış açısıyla.
Bir tutkudur hatta aşkta diyebiliriz.
Aşkın nevrotik yapısı dikkate alındığında belki de gerçek sevgiye en yakın deneyimler arasındadır çizgi roman okumak hatta bir süre sonra yaşamak.
Aşk bir hastalık ama gerçek sevgiye en yakın deneyim demişti bir yazar.
İçsel yolculuğumuzun bir parçası benim açımdan bu kültür.
Hayatımıza katkıları sadece bir haz duygusu ile açıklanamayacak kadar yücedirde.
Dünya gibi zor bir test alanında bizlere yaşama ve özgürlüğe dair umut aşılayan ilizyonlardan , sanrılardan , korkulardan arınmamıza vesile olan büyülü bir atmosferdir Teks ve diğer çizgi romanlar.
Mevlana " aşk olmazsa kanatların ne işe yarar " demiş.Şirazi " aşka uçma kanatların yanar " .
Çizgi romanın insan tekamülüne son derece büyük etkileri olduğunu kendi dünyamızda temaşa edebiliyor ve müşahhas etkilerini en derinden hissedebiliyoruz.
Bütün boyutlarıyla insanları ayıran onlarca fikir , yüzlerce tez ve doktrin , sayısız inanç kalıplarının hepsini toplasanız Zagor'un baltası etmez , Çiko 'nun sevimliliğinin yanından geçemez.
İnsanların birbirinden nefret etmesine neden olan marazi fikirler ve fikir babalarının sorgulanmamış , üzerinde ciddi analizler yapılmamış bütün o saplantılı , psiko - patolojik saplantılı ide ve taraftarları Tommiks'in Napolyonu kadar değer arz etmez nazarımda.
Çoğumuz bir hobi olarak değerlendirebiliriz Teks'i ancak onun ötesinde derin anlamlar taşıyan , insanları birbirine yaklaştıran sanatın gerçek etkisinin belki süptil etkilerinin çokta farkında olamıyoruz.
Özel sohbetlerde de gençlere özellikle size nefret eken , düşmanlaştıran bütün fikir , inanç ve doğmatik kalıpların hepsinden uzak durun bunlar asıl düşmanınızdır derim.
İnsanlık aynı yüce varlığın bir yansıması ve onun izlerini taşıyan bir nüshası gibidir.
Hepimiz ruhtan kardeşiz.
İnsanları ayıran bütün o köhnemiş fikirlerin tarihin geri dönüşüm kutusuna bir an önce gitmesini temenni ederek bizleri birbirimize yaklaştıran sanatın gücünü en derinden hissettiğimi belirtmek isterim.
Sanat ruhun yansımasıdır.
Bir yazar " en büyük ölüm ruhun ölmesidir " demişti.
Çizgi roman insanın ruhunu diri tutar.
Ruha hitap eder.
İyiliğe , güzelliğe , doğruluğa kapı aralar.
Ve güzellikleri ,
Ve muazzam etkileri...
İnsanları bir birine yakınlaştırması...
İçimizi ısıtan bir şiir gibi...
Dokunaklı bir yazı gibi...
Emeği geçen herkese en içten sevgi , saygı ve selamlarımla...
Çizgi roman özgürlüktür.
Ruha açılan kapıdır.
Kötülük üreten , insanları ayıran bütün o şekilsiz şemalsiz , iğrençliklerin bir gün Dünya hayatından tamamen silinmesi temennisiyle...
 

aksakal19

Süper Üye
6 Haz 2013
177
551
Şu günlerde Dark Winds diye bir dizi yayınlanıyor..(3 bölüm oldu..)Yapımcıları arasında Robert Redford, George R.R.Martin filan var..
Navajo rezerv bölgesinde geçiyor.. Kayenta takas merkezi, Flagstaff kasabasının bugünkü hallerini görmek, Navajo ların gelenek, görenek ve ritüelleri hakkında bilgi sahibi olmak, yerli halkın ne büyük sefilliğin içine sürüklendiğini ekranda bir kez daha görmek isteyenler buyursun..(Tex in rezervini ekranda izlemek de cabası..)
 

Saitama

Kıdemli Üye
1 Haz 2022
362
3,160
Mükemmel bir yazı elinize sağlık ama manga ile ilgili şunu katmak istiyorum belki texde en kaliteli yazarlar vardır belkide kendimiz başvurup dergimiz kazanıyordur ama mangayı diğerlerinden farklı kılan ise aynı zamanda animasyonla onu yaşayabiliyorsun belki texde çok azı animasyon olurken mangada %80 den fazlası animasyona bağlı ama manganın alt dalları var shounen dediğimiz özel süper kahramanları ve eğlenceleri anlatırken seinen dediğimiz geçmişte olan dönemi ve acıyı ve. Tutkuyu anlatıyor. Birde yetişkinlere özel bölğmü var ki orasını anlatamam. Manga da fikir düşüncesi tamamen farklıdır kimisi ırkçılığın işlerken kimisi ise diğer dünyaya gitseydik ne olurduk gibi çok sayıda fikri vardır. Detayı ilerde açıklarım bolca ama konunuzu sevdim ve okuması zevkliydi.
 

Yakub Cemil

Yeni Üye
1 Eki 2017
42
150
Ben 20 yaşındayım, ilk Teks okuduğumda 8 yaşındaydım. Hala okuyorum, okumadığım macerası tek tüktür. Kendi senaryolarımı bile yazdım fan-fic hatta şu anda sırf okuyamadıklarımı da okuyabilmek için İtalyanca öğrenmeyi düşünüyorum. Yaşıtlarım arasından tek bir tane okuyan insana rastlamadım. Birkaç arkadaşıma teşvik etsem de istediğim topluluğu oluşturamadım. Erkek kardeşim Kabataş Erkek Lisesinde okuyor, ona da çocukluktan itibaren aşılamıştım benim kadar olmasa da o da az macera okumamıştır.
 

melih_

Onursal Üye
24 Ara 2015
1,487
4,915
Osmaniye
Ben 20 yaşındayım, ilk Teks okuduğumda 8 yaşındaydım. Hala okuyorum, okumadığım macerası tek tüktür. Kendi senaryolarımı bile yazdım fan-fic hatta şu anda sırf okuyamadıklarımı da okuyabilmek için İtalyanca öğrenmeyi düşünüyorum. Yaşıtlarım arasından tek bir tane okuyan insana rastlamadım. Birkaç arkadaşıma teşvik etsem de istediğim topluluğu oluşturamadım. Erkek kardeşim Kabataş Erkek Lisesinde okuyor, ona da çocukluktan itibaren aşılamıştım benim kadar olmasa da o da az macera okumamıştır.


Bravo kardeşim, bu zamanda senin gibi "bizden" bir çizgi roman okuyucusuna rastlamak çok zor hatta imkansız gibi. Seni takdir ettim.
 

comicist

Süper Üye
1 May 2016
597
4,867
Fumetti ve frankofonların az okunmasının nedeni yaş meselesi değildir.
Bu tamamen insanın kendine zaman ayırma meselesidir.
Bunu bir örnekle açıklayacağım:
Bundan birkaç ay önce İstanbul'da büyük bir AVM'nin kitapçısı D&R'da çizgi roman bölümünde fumettileri karıştırıyordum ve satın almak için Dylan Dog'un son sayısını aldığımda, yanımda ellerinde manga çizgi romanlarıyla manga muhabbeti yapan iki gence iliştim.
"Bakın" dedim. "Bu Dylan Dog" dedim. Ellerine alıp gözden geçiridler ve şunu söylediler: "İyi bir şeye benziyor ama balon yazıları çok!" Kısacası gençliğin kitap okumaya yeterli zamanı yok!
İşte burada şimdiki gençliğin haklı sebeplerden (sosyal medya, dersler, eğlence vs...) dolayı hayatı pratikleştirdiğini ve bu hayatta hem çizgisi hem de balonu ile okunması kolay çizgi romanlar olan mangalara yönelmesi kaçınılmazdır.
Bu biraz da kitap okuma alışkanlığı gerektirir. Birey ileride kendine zaman ayırırsa fumetti de okur comics de... Bence...​
 
Üst