Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
"Testus" Bilginizi Test Edin - 061 Hazırlayan: Ahmet Turhan Altıner
Haftalık "Nokta" dergisinin 20 Ocak 1991 tarihli sayısından. "Testus"un bu defaki konusu "ocak" sözcüğü çevresindeki kavramlar, başlığı ise "Sıcak Ocak ...Cak ...Cak ...Cak".
Bu soru vesilesiyle şu "eski ay adları"nı bir araya toparlayayım dedim. Ben eskiden bu adları hep karıştırırdım. Birkaç yıldır pek karıştırmıyorum. Bunun nedeni de ÇD'nda özellikle sevgili "profesör" üstadımın paylaştığı 30'lu 40'lı yıllardan kalma o kıymetli eski dergiler. Onların bazılarında eski ay adları kullanıldığı için mecburen arşivimde düzgün sırada dursunlar diye tekrar bu adları iyice öğrenmek zorunda kaldım. Malûm bilgisayarda ayların sıra numarasını rakamla vermezsem doğru dizilimde sıralanmıyorlar. Eski aylar da Birinci teşrin, ikinci teşrin, ilk kanun, ikinci kanun sırasıyla 10, 11, 12 ve 1. aylar. Ay adları 15 Ocak 1945'te yürürlüğe giren özel bir kanunla (dört ayın adlarını değiştiren kanun) şimdiki şekline dönüşmüş. Aşağıda bu ay adlarını bir araya getirdim, ÇD'nda bulunsun, karıştırırsam döner buraya bakarım diye düşündüm.
10. Ay Teşrin-i Evvel (Kadim dillerdeki Tişri sözcüğünden) İlk Teşrin veya Birinci Teşrin (Cumhuriyet'ten sonra) Ekim (15 Ocak 1945'te çıkan kanunla)
11. Ay Teşrin-i Sani İkinci Teşrin (Cumhuriyet'ten sonra) Kasım (15 Ocak 1945'te çıkan kanunla)
12. Ay Kânûn-i Evvel (Kânûn Arapça ocak demek) İlk Kânun (Cumhuriyet'ten sonra) Aralık (15 Ocak 1945'te çıkan kanunla)
1. Ay Kânûn-i Sani İkinci Kânun (Cumhuriyet'ten sonra) Ocak (15 Ocak 1945'te çıkan kanunla)
Bu vesile ile şu ilginçliği de hatırlayalım: Yıl "İlk Kanun" (Aralık) ile bitiyor, "İkinci Kanun" (Ocak) ile başlıyor. Yani bir yıl içerisinde iki kanun var ve yıl ikincisi ile başlayıp birincisi ile bitiyor.
Oysa bir yıl kadar önce Alman(!) bile değildi (yasal olarak). O ve yandaşları çesitli yol ve yöntemlerle tam yedi defa denedikleri halde onu Alman vatandaşı yapmayı başaramamışlardır. Ancak sekizinci teşebbüsünde başarabilmiştir. Doğduğu ülke olan Avusturya'nın da vatandaşlığından (kendi isteğiyle) çıkarılmış olduğu için, sözcüğün tam anlamıyla bir vatansız idi.
Od, Arapça değil, öz Türkçe'dir. "Ocak"'ın aslı, anlamı "Ateş yakma yeri" "veya "Ateş yakma eylemi" olan Eski Türkçe "od + çak" terkibine dayanır.