TARKAN
Yaratıcısı Sezgin Burak tarafından çizilen Tarkan, 21 Temmuz 1967 tarihinden itibaren 'Margus Kalesi' adlı ilk macerasıyla tam sayfalık çizgiromanlar halinde Hürriyet Gazetesi sayfalarında yayınlanmaya başlamıştır. Tarkan, Batı Hun Hakanı Atilla'nın en gözde cengaveridir ve maceralarında Avrupa'nın kuzeyinden ortasına değin bir arazide boy göstermiştir. Dolayısıyla bu geniş coğrafyada hükümdarlıklarını sürdüren Bizanslılar haricinde Vandallar ve Vikingler benzeri devletleşememiş kavimlerle de mücadele etmiştir.
Tarkan, yaklaşık olarak 1500 yıl öncesinin Avrupa'sının eksenindeki heyecanı ve aksiyonu bol serüvenlerde oldukça geniş bir malzemeyle sunuluyordu. Hatta kanunun kılıç ve bilekle sağlanabildiği bu atmosferi Sezgin Burak'ın ustaca dahil ettiği büyücüler, efsaneler, mistik ve fantastik detaylar daha da çekici hale getirmiştir.
18 Şubat 1975 tarihinde Hürriyet Gazetesinde yayınlanan Tarkan'ın 'Kuzeyde Dehşet Var' adlı macerasının bir sayfası.
Bu tarz tarihi çizgiromanlara olduğu gibi Tarkan'a da yakıştırılan şovenistiik iddiaları altında, ana konu olarak anlatılan, özünde kahramanlık olan bir milletten, Hun Türklerinden bir savaşçının maceralarıdır. Alanların saldırısıyla öldürülen ailesinin çadırları arasından bir kadın tarafından kurtulan Tarkan isimli bebek, kendisini büyütecek olan kurtlarla yaşamaya başlamıştır. Sezgin Burak, senaryosuna dahil ettiği kurt motifini tarihi Türk destanlarından ödünç fikir olarak almıştır. Sonuçta büyüyen ve aslını, ailesini öğrenen Tarkan, kahramanlığı ve yetenekleriyle yüce Hun Hakanı Attila'nın emrinde özel bir göreve kadar yükselmiştir. Kendisine sonuna kadar sadık Kurt isimli kurduyla Attila'nın emriyle uzun kara ve deniz yolculuklarıyla gidilen uzak diyarlara çekinmeden ayak basmıştır. Bizans'ın merkezi Roma'da operasyon yapmaktan çekinmemiş, arenada gladyatörlerle kılıç tokuşturmuş, (Batı Avrupa efsanelerinden biri olan) kayaya saplı kalan kutsal kılıçların peşine düşmüş, sisli ormanlarda, gizli geçitlerde, büyücülerin amansız büyüleriyle, iri kıyım korkunç suratlı savaşçılarla mücadeleye girmiştir. Maceralarının çoğunda birbirinden güzel yabancı uyruklu kadınla sevişir, Tarkan'a bu açıdan 'tutulan' bu kadınlar genelde düşmanları tarafından öldürülse de o bunun pişmanlığıyla yaşamayı seçmek yerine atını yeni görevine doğru sürmeyi her seferinde başarmaktadır.
Tarkan başlığı 1967 yılından, çizeri Sezgin Burak'ın girdiği bir bunalım sonucu intihar ettiği 1978 yılına kadar geçen 11 yıllık bir süre boyunca Hürriyet Gazetesinin sayfalarında toplam 15 macera yaşamıştır. Bu maceralardan iki tanesi üçer bölümlük oldukça uzun öykülerden oluşmuştur. Bu 15 macerasıyla tamı tamına 2458 sayfalık bir kreasyona sahip geniş bir koleksiyonla çizgiroman tarihinde özel bir konuma sahip olmuştur. Sezgin Burak'ın intiharıyla 1978 tarihli son Tarkan macerası 'Milano'ya Giden Yol' ise 90. sayfasında yarım kalmıştır.
Tarkan ve Kara Murat'ın aynı dergide buluştuğu sayı.
Sezgin Burak, şöhretini daha da arttıracak olan Tarkan'ın hazırlık çalışmalarına bir dönem çalıştığı İtalya'da başlamıştır. Milano'da bulunduğu süre içerisinde, 1965'de El Cougar ve Colosso isimli iki adet çizgiroman kahramanının periyodik maceralarını çizmiştir. Ancak bu arada da eski Türklerin, özellikle de Büyük Hun İmparatoru Attila'nın İtalya tarihi ve İtalyanlar üzerinde bıraktığı ilgi çekici izlerden etkilenmiş ve yeni çalışmalarına başlangıç noktası olarak bu kişiyi, dönemini seçmiştir. Sezgin Burak, Türkiye'ye dönüşünden hemen önce öykülerini çizmeye karar verdiği, hatta senaryo taslaklarını hazırladığı kahramanına mensup olduğu Türk ulusunu temsil edecek çarpıcı bir isim de bulmuştur: Tarkan. Bu isim aynı zamanda Burak Ailesinin soyunun dayandığı Tatar kültürüne de açılım sağlamaktadır. Kendi aralarında kullandıkları 'Tatar kanı' deyiminden yola çıkarak bulduğu Tarkan ismi, daha sonradan çizgi kahramanın popülaritesinin artışıyla birlikte yeni doğan çocuklara sıkça konulan bir ad haline gelmiştir.
Dünya Yayıncılık tarafından basılan büyük boy bir Tarkan albümü.
İlk olarak Hürriyet Gazetesi'nde günlük sayfa olarak yayınlanmaya başlanan Tarkan, ayrıca 1970 yılından itibaren yaklaşık 20 yıl boyunca yayında kalacak haftalık bir çizgiroman dergisindeki maceralarıyla da okuyucularına ulaşmıştır. Bu yayının orijinal formatı değiştirilmeden önce İngiltere'de ardından Almanya'da bu ülkelerin dillerinde yayınlanarak buradaki çizgiroman okurlarıyla da tanıştırılmıştır. Bu arada 1983 yılında Bulvar Gazetesi sevindirici bir yaklaşımla Tarkan başlığının telifini alarak Sezgin Burak'ın vefatından dolayı yarım kalan 'Milano'ya Giden Yol' adlı macerasının devamını ve onu takip eden yeni yedi tane macerayı Özcan Eralp, ardından da İsmet Kırdar'a çizdirmiştir. Ertesi yıl gazetenin ilave olarak verdiği Bulvar Dergi, Eralp'in bir macerasını yinelemiştir. Ancak başka ressamların elinden çıkan Tarkan maceralarına sıcak bakmayan Burak Ailesi tarafından getirilen kısıtlama sonucu bu uygulama sonraki yıllarda bir daha tekrarlanamamıştır.
Özcan Eralp'in Bulvar Gazetesine çizdiği 'Uğursuz Elmas' adlı Tarkan macerasından bir sayfa.
Tarkan, çizgiroman dünyasındaki başarısını beyazperdeye de taşımış bir karakterdir. 'Tarkan Viking Kanı' isimli ilk filmi takip eden sonraki filmlerde, Tarkan'ın birbirinden sürükleyici çizgiroman maceralarından çıkarılan senaryolarla dönemin imkanlarıyla başarılı bir şekilde sinema filmlerine adapte edilmiştir.
Mayıs 1999'da yayınlanan ilk macerasıyla birlikte Dünya Yayıncılık tarafından Tarkan'ın tüm maceraları albüm formatında basılmaya başlamış, koleksiyon mantığıyla yeni yetişen çizgiroman okurlarına tanıtıcı ve Tarkan'ı bilen, ona tutkun okurların hoşlanacağı şekilde basılmıştır. Ancak bu seride 5 sayı sonra yarıda kalmış ve sonraki Tarkan maceraları yayınlanmamıştır.
En bilinen Türk çizgiroman kahramanlarından biri olan Tarkan, ayrıca 1994 yılı sonunda Milliyet Gazetesi sayfalarında 'Maryo'nun Kuşları' ve 12 Kasım 2000 tarihinden itibaren 'Honoriya'nın Yüzüğü' adlı macerası Star Gazetesinin 'özel' ilavesinde hayranlarıyla bir macera ile de olsa günlük tefrikalar halinde yeniden buluşmuştur.
Yaratıcısı Sezgin Burak tarafından çizilen Tarkan, 21 Temmuz 1967 tarihinden itibaren 'Margus Kalesi' adlı ilk macerasıyla tam sayfalık çizgiromanlar halinde Hürriyet Gazetesi sayfalarında yayınlanmaya başlamıştır. Tarkan, Batı Hun Hakanı Atilla'nın en gözde cengaveridir ve maceralarında Avrupa'nın kuzeyinden ortasına değin bir arazide boy göstermiştir. Dolayısıyla bu geniş coğrafyada hükümdarlıklarını sürdüren Bizanslılar haricinde Vandallar ve Vikingler benzeri devletleşememiş kavimlerle de mücadele etmiştir.
Tarkan, yaklaşık olarak 1500 yıl öncesinin Avrupa'sının eksenindeki heyecanı ve aksiyonu bol serüvenlerde oldukça geniş bir malzemeyle sunuluyordu. Hatta kanunun kılıç ve bilekle sağlanabildiği bu atmosferi Sezgin Burak'ın ustaca dahil ettiği büyücüler, efsaneler, mistik ve fantastik detaylar daha da çekici hale getirmiştir.
18 Şubat 1975 tarihinde Hürriyet Gazetesinde yayınlanan Tarkan'ın 'Kuzeyde Dehşet Var' adlı macerasının bir sayfası.
Bu tarz tarihi çizgiromanlara olduğu gibi Tarkan'a da yakıştırılan şovenistiik iddiaları altında, ana konu olarak anlatılan, özünde kahramanlık olan bir milletten, Hun Türklerinden bir savaşçının maceralarıdır. Alanların saldırısıyla öldürülen ailesinin çadırları arasından bir kadın tarafından kurtulan Tarkan isimli bebek, kendisini büyütecek olan kurtlarla yaşamaya başlamıştır. Sezgin Burak, senaryosuna dahil ettiği kurt motifini tarihi Türk destanlarından ödünç fikir olarak almıştır. Sonuçta büyüyen ve aslını, ailesini öğrenen Tarkan, kahramanlığı ve yetenekleriyle yüce Hun Hakanı Attila'nın emrinde özel bir göreve kadar yükselmiştir. Kendisine sonuna kadar sadık Kurt isimli kurduyla Attila'nın emriyle uzun kara ve deniz yolculuklarıyla gidilen uzak diyarlara çekinmeden ayak basmıştır. Bizans'ın merkezi Roma'da operasyon yapmaktan çekinmemiş, arenada gladyatörlerle kılıç tokuşturmuş, (Batı Avrupa efsanelerinden biri olan) kayaya saplı kalan kutsal kılıçların peşine düşmüş, sisli ormanlarda, gizli geçitlerde, büyücülerin amansız büyüleriyle, iri kıyım korkunç suratlı savaşçılarla mücadeleye girmiştir. Maceralarının çoğunda birbirinden güzel yabancı uyruklu kadınla sevişir, Tarkan'a bu açıdan 'tutulan' bu kadınlar genelde düşmanları tarafından öldürülse de o bunun pişmanlığıyla yaşamayı seçmek yerine atını yeni görevine doğru sürmeyi her seferinde başarmaktadır.
Tarkan başlığı 1967 yılından, çizeri Sezgin Burak'ın girdiği bir bunalım sonucu intihar ettiği 1978 yılına kadar geçen 11 yıllık bir süre boyunca Hürriyet Gazetesinin sayfalarında toplam 15 macera yaşamıştır. Bu maceralardan iki tanesi üçer bölümlük oldukça uzun öykülerden oluşmuştur. Bu 15 macerasıyla tamı tamına 2458 sayfalık bir kreasyona sahip geniş bir koleksiyonla çizgiroman tarihinde özel bir konuma sahip olmuştur. Sezgin Burak'ın intiharıyla 1978 tarihli son Tarkan macerası 'Milano'ya Giden Yol' ise 90. sayfasında yarım kalmıştır.
Tarkan ve Kara Murat'ın aynı dergide buluştuğu sayı.
Sezgin Burak, şöhretini daha da arttıracak olan Tarkan'ın hazırlık çalışmalarına bir dönem çalıştığı İtalya'da başlamıştır. Milano'da bulunduğu süre içerisinde, 1965'de El Cougar ve Colosso isimli iki adet çizgiroman kahramanının periyodik maceralarını çizmiştir. Ancak bu arada da eski Türklerin, özellikle de Büyük Hun İmparatoru Attila'nın İtalya tarihi ve İtalyanlar üzerinde bıraktığı ilgi çekici izlerden etkilenmiş ve yeni çalışmalarına başlangıç noktası olarak bu kişiyi, dönemini seçmiştir. Sezgin Burak, Türkiye'ye dönüşünden hemen önce öykülerini çizmeye karar verdiği, hatta senaryo taslaklarını hazırladığı kahramanına mensup olduğu Türk ulusunu temsil edecek çarpıcı bir isim de bulmuştur: Tarkan. Bu isim aynı zamanda Burak Ailesinin soyunun dayandığı Tatar kültürüne de açılım sağlamaktadır. Kendi aralarında kullandıkları 'Tatar kanı' deyiminden yola çıkarak bulduğu Tarkan ismi, daha sonradan çizgi kahramanın popülaritesinin artışıyla birlikte yeni doğan çocuklara sıkça konulan bir ad haline gelmiştir.
Dünya Yayıncılık tarafından basılan büyük boy bir Tarkan albümü.
İlk olarak Hürriyet Gazetesi'nde günlük sayfa olarak yayınlanmaya başlanan Tarkan, ayrıca 1970 yılından itibaren yaklaşık 20 yıl boyunca yayında kalacak haftalık bir çizgiroman dergisindeki maceralarıyla da okuyucularına ulaşmıştır. Bu yayının orijinal formatı değiştirilmeden önce İngiltere'de ardından Almanya'da bu ülkelerin dillerinde yayınlanarak buradaki çizgiroman okurlarıyla da tanıştırılmıştır. Bu arada 1983 yılında Bulvar Gazetesi sevindirici bir yaklaşımla Tarkan başlığının telifini alarak Sezgin Burak'ın vefatından dolayı yarım kalan 'Milano'ya Giden Yol' adlı macerasının devamını ve onu takip eden yeni yedi tane macerayı Özcan Eralp, ardından da İsmet Kırdar'a çizdirmiştir. Ertesi yıl gazetenin ilave olarak verdiği Bulvar Dergi, Eralp'in bir macerasını yinelemiştir. Ancak başka ressamların elinden çıkan Tarkan maceralarına sıcak bakmayan Burak Ailesi tarafından getirilen kısıtlama sonucu bu uygulama sonraki yıllarda bir daha tekrarlanamamıştır.
Özcan Eralp'in Bulvar Gazetesine çizdiği 'Uğursuz Elmas' adlı Tarkan macerasından bir sayfa.
Tarkan, çizgiroman dünyasındaki başarısını beyazperdeye de taşımış bir karakterdir. 'Tarkan Viking Kanı' isimli ilk filmi takip eden sonraki filmlerde, Tarkan'ın birbirinden sürükleyici çizgiroman maceralarından çıkarılan senaryolarla dönemin imkanlarıyla başarılı bir şekilde sinema filmlerine adapte edilmiştir.
Mayıs 1999'da yayınlanan ilk macerasıyla birlikte Dünya Yayıncılık tarafından Tarkan'ın tüm maceraları albüm formatında basılmaya başlamış, koleksiyon mantığıyla yeni yetişen çizgiroman okurlarına tanıtıcı ve Tarkan'ı bilen, ona tutkun okurların hoşlanacağı şekilde basılmıştır. Ancak bu seride 5 sayı sonra yarıda kalmış ve sonraki Tarkan maceraları yayınlanmamıştır.
En bilinen Türk çizgiroman kahramanlarından biri olan Tarkan, ayrıca 1994 yılı sonunda Milliyet Gazetesi sayfalarında 'Maryo'nun Kuşları' ve 12 Kasım 2000 tarihinden itibaren 'Honoriya'nın Yüzüğü' adlı macerası Star Gazetesinin 'özel' ilavesinde hayranlarıyla bir macera ile de olsa günlük tefrikalar halinde yeniden buluşmuştur.