Tarihin en etkili yirmi dokuz bilimcisi tek bir fotoğrafta...

Otacı

Süper Üye
5 Tem 2016
815
12,750
Tarihin en etkili yirmi dokuz bilimcisi tek bir fotoğrafta...
W2Aupn.jpg

****************************************************
Bu görüntüyle ilgili birkaç sorun var.

Her şeyden önce orada kedi medi yok, dolayısıyla Schrödinger'in gerçekten hayatta mı yoksa ölü mü olduğunu bilemiyoruz.


İkincisi, Heisenberg'in fotoğraftaki konumu oldukça belirsiz.

Üçüncüsü, Einstein'ın yaşı ve çevresi, bindiği trenin hızına bağlı olduğundan doğru görünmeyebilir.

Ve fotoğraf çekildiğinde Planck orada değildi. Filmin banyo edilmesinden sonra büyük bir sıçrama yaparak ortaya çıktı.

Pauli'nin orada ne işi var? Onun dışlandığını sanıyordum!😉

***********************************************************
Bu görüntünün ne kadar harika olduğunu anlatamam. İlk olarak 1927 yılında, tarihteki bilimsel zihinlerin en yıldızlarla dolu toplantılarından biri olan beşinci Solvay Konferansı'nda çekilmiştir. Önemli katılımcılar arasında Albert Einstein, Niels Bohr, Marie Curie, Erwin Schrödinger, Werner Heisenberg, Wolfgang Pauli, Paul Dirac ve Louis de Broglie gibi isimler vardı.

Törene katılan 29 bilim insanının (çoğunluğu fizik ve kimya alanlarına katkıda bulunmuştur) yarısından fazlası Nobel ödüllüdür ya da Nobel ödüllü olmaya devam edecektir. (Konferansa katılan tek kadın olan Marie Curie'nin tarihte iki farklı bilim dalında Nobel Ödülü alan tek bilim insanı olduğunu belirtmekte fayda var).

Tüm bunlar, bu fotoğrafın destansı olmanın ötesinde olduğunu söylemek içindir.

Ancak renklendirmede hatalar vardı... arka plandaki bitki örtüsü ilk baharmış gibi renkli ama konferans sonbaharda gerçekleşti ve ön planda düşen sonbahar yapraklarını görebilirsiniz. Bu nedenle arka plandaki bitki örtüsünü sonbahara uyumlu yaptım... ayrıca Marie Curie'nin giysi rengini de biraz değiştirdim ve boyut yükseltme çözünürlük iyileştirme uyguladım.

5. Solvay Konferansı’ndaki biliminsanlarını kısaca tanıyalım.

5. Solvay Konferansı: Tarihin en zeki fotosu - Resim : 1
Auguste Antoine Piccard: İsviçreli fizikçi. 1930’da kozmik ışınları incelemeye yönelik bir balon geliştirdi, 1932’de balonlar için yeni bir kabin tasarımı yaptı ve aynı yıl 16.196 metre yüksekliğe çıktı. 1948’de de bir batiskaf yaparak oğlu Jacques ile pek çok kez deniz dibine daldı.

Émile Henriot: Potasyum ve rubidyum'un kesinlikle doğal radyoaktif olduğunu ilk kez gösteren Fransız kimyacı.

Paul Ehrenfest: Teorik fizik ve termodinamik alanlarında önemli katkıları var... Paul Ehrenfest, kuantum mekaniği ve istatistik mekaniğinin gelişimine öncülük etti.

Édouard Herzen: Yirminci yüzyılda fizik ve kimyanın gelişiminde önemli bir rol oynamış Rus kökenli Belçikalı kimyager.

Théophile de Donder: Newton'un kimyasal yakınlık kavramı ile Gibbs'in serbest enerji kavramı arasındaki korelasyonları geliştirme çalışmaları ile ünlü Belçikalı matematikçi ve fizikçi

Erwin Schrödinger: Atomun parçaları olan elektronların davranışlarını matematik formüllerle ifade edip dalga mekaniğini kurmasıyla tanınır. 1933 yılında Kuantum mekaniğine olan katkıları ve Schrödinger Denkleminin kurucusu olması sebebiyle Nobel Ödülü kazandı. Schrödinger’in kedisi deneyi, günümüzde de kuantum mekaniği hakkında önemli ipuçları veren bir kavram...

Jules-Émile Verschaffelt: Popüler kültürde kütle-enerji denkliği formülüyle tanınır ve bu "dünyanın en ünlü denklemi" olarak anılır.

Wolfgang Pauli: İsviçreli teorik fizikçi Pauli 1945 yılında Pauli dışarlama ilkesi olarak adlandırılan yeni bir doğa yasasını keşfetmesi sonrasında Nobel Fizik Ödülü'ne aday olarak gösterildi ve ödülü kazandı.

Karl Werner Heisenberg: Kendi ismiyle anılan Belirsizlik İlkesi'ni buldu. TV tarihinin en çok izlenen dizilerinden biri olan ‘Breaking Bad’ karakterlerinden kimya öğretmeni Walter White’ın, kendisine kod adı seçerken ilham aldığı bilim insanı.

Sir Ralph Howard Fowler: 1931 yılında termodinamik alanında yaptığı çalışma ile termodinamiğin en temel yasası olan sıfırıncı yasayı buldu.

Léon Brillouin: Elektromıknatıs dalgalarının sesötesilerde kırınımını fark etti. Yarı iletkenlerde temel kuram olan Brillouin bölgelerini tasarladı ve Dalga mekaniğinin gelişmesinde önemli rol oynadı. Sibernetik ve Bilişimin gelişmesine belirgin katkılarda bulundu.

Peter Joseph William Debye: Çiftkutup momentleri, X ışınları ve ışığın gazlardaki saçılımına ilişkin araştırmalarıyla 1936'da Nobel Kimya Ödülü'nü alan Hollandalı kimyacı.

Jens Martin Knudsen: Moleküler gaz akışı ve Knudsen hücresinin keşfi ile ünlü Danimarkalı fizikçi.

William Lawrence Bragg: Bragg'in X-ray yasalarının ve X-ray kristalograferi kâşifi Avustralya doğumlu Britanyalı fizikçi

Hendrik Anthony "Hans" Kramers: Niels Bohr ile elektromanyetik dalgaların etkileşimi üzerine çalıştı.

Paul Adrien Maurice Dirac: Dirac denkleminin yaratıcısı İngiliz fizikçi ve matematikçi.

Arthur Holly Compton: X-ışınlarının ve Gama ışınlarının etkileşimleri sırasında fotonların belirli bir açıyla saçıldıkları ve bu açının ışının dalga boyu ile bir ilişkisinin olduğu, etkileşimin elastik olmadığı, yani enerjinin değiştiği görüldü. 1923 yılında Arthur Holly Compton bu olayı açıklığa kavuşturan makalesini Physical Review dergisinde yayınladı ve 1927 yılında da A.H. Compton bu çalışmasıyla ilgili olarak Nobel Fizik ödülü sahibi oldu.

Louis-Victor Pierre Raymond de Broglie: 1924 yılında Erwin Schrödinger ile birlikte hareket eden bir parçacığa bir dalga eşlik eder hipotezini ileri sürerek dalga mekaniğinin temellerini oluşturdular. De Broglie, Albert Einstein ve Max Planck'in çalışmalarını birleştirerek yeni bir bağıntı elde etti. Einstein'ın E = mc2 eşitliği ile Planck'in kuantum teorisi sonuçlarıyla elde ettiği denklem, ışık hızıyla hareket eden ve kütlesi olan bir taneciğin yaptığı dalga hareketinin dalga boyunu(λ) hesaplamayı sağladı.

Max Born: Katı hal fiziği ve optiğe katkıda bulunmuş ve 1920-30'larda önemli fizikçilerin çalışmalarının denetimini yaptı. Born, yaptığı "Kuantum Mekaniği'nin temelini araştırma, özellikle dalga fonksiyonunun istatistiksel yorumlama üzerine" adlı çalışması ile 1954 yılında Nobel Fizik Ödülü'nü aldı.

Niels Bohr: Bohr, elektronların enerji seviyelerinin ayrık olduğunu ve elektronların atom çekirdeği etrafında kararlı yörüngelerde döndüğünü, ancak bir enerji seviyesinden (veya yörüngeden) diğerine atlayabileceğini önerdiği Bohr atom modelini geliştirdi. Bohr modelinin yerini başka modeller almış olsa da, altında yatan ilkeler geçerliliğini koruyor. Tamamlayıcılık ilkesini tasarladı: maddelerin bir dalga veya parçacık demeti gibi davranmak gibi çelişkili özellikler açısından ayrı ayrı incelenebileceği "tamamlayıcılık kavramı" Bohr'un hem bilim hem de felsefedeki düşüncesine egemen oldu.

Irving Langmuir: 1932 yılında, yüzey kimyası konusunda buluşları ve araştırmaları sebebiyle Nobel Kimya Ödülüne layık görüldü.

Max Planck: Planck, Kuantum Kuramı'nı geliştirdi ve Termodinamik yasaları üzerine çalıştı. Kendi adıyla bilinen Planck sabitini ve Planck ışınım yasasını buldu. Ortaya attığı kuantum kuramı, o güne değin bilinen fizik yasaları içinde devrimsel ve çığır açıcı nitelikteydi.

Marie Skłodowska Curie: Uranyumla yaptığı deneyler sonucu radyoaktiviteyi keşfetti. Toryumun radyoaktif özelliğini buldu ve radyum elementini ayrıştırdı. 1903 Nobel Fizik ödülü, 1911 Nobel Kimya ödülü sahibi ve radyoloji biliminin kurucusu.

Çalışmalarıyla bir çığır açan Curie, Nobel Ödülü'nü alan ilk kadın, bu ödülü iki kere alan ilk bilim insanı oldu.

Hendrik Antoon Lorentz: "Zeeman etkisi"ni aydınlattığı için 1902 Nobel Fizik Ödülü'nü Pieter Zeeman ile paylaştı.

Albert Einstein: Tüm zamanların en iyi fizikçilerinden birisi olarak kabul edilen Albert Einstein, en çok görelilik teorisini geliştirmesiyle tanınır. Aynı zamanda kuantum mekaniğinin gelişimine önemli ölçüde katkılarda bulundu. Kendisi tarafından bulunan ve bilim dünyasında yeni bir çığır açan kütle-enerji denkliği formülü E = mc2 dünyanın en ünlü denklemi olarak adlandırılmıştır. Fizik ve matematik alanına sağladığı katkılardan dolayı ve fotoelektrik etki yasasının keşfi sebebiyle 1921 yılında Nobel Fizik Ödülü'ne layık görüldü. 1999 yılında Time dergisi tarafından yüzyılın en önemli kişisi seçildi.

Paul Langevin: Langevin dinamiği ve Langevin denklemlerini geliştirdi.

Charles-Eugène Guye: Elektromanyetizm ve moleküler boyut kararlılığı üzerinde çalışan İsviçreli fizikçi.

Charles Thomson Rees Wilson: X-ışınları, radyoaktivite ve kozmik ışın çalışmalarında kullanılmış “sis odası” buluşuyla 1927 yılında Nobel Fizik Ödülü kazanmış İskoç fizikçi ve meteorolog.

Owen Willans Richardson: Richardson kuralı ve termiyonik olay üzerindeki çalışmalarından dolayı 1928 yılında Nobel Fizik Ödülü'ne layık görülen İngiliz fizikçi.
 

cagan73

Onursal Üye
17 Kas 2013
487
9,381
Her biri şahsına münhasır, süper kahraman sayılabilecek müthiş insanlar.
Her birinin biyografilerini hazırlıyorum ve hepsinin çok önemli bir ortak noktaları olduğunu gözlemledim:
Henüz 3-4 yaşından itibaren olağanüstü eğitime tabi tutulmuşlar. Hiç birinde doğustan, fıtrat vs. bir zeka söz konusu değil. Bugünün nöroloji bilimi bize zaten doğuştan zeka diye bir şey olmadığını söylüyor. Güzel Türkçemizde kullanılan "Ne ekersen onu biçersin" "Bakarsan bağ olur bakmazsan dağ" gibi sözler bu alanda rahatlıkla kullanılabilir yani...
Mesela fotoğrafta Einstein ın yanında oturan 1911 yılında ilk Solvay Konferansını başkan olarak yöneten ve ölümüne kadar bütün Solvay Kongrelerinin başkanlığını yapan Hendrik Antoon LORENTZ in Matematik eğitimi 4-5 yaşlarında başlıyor. 9 yaşında logaritma öğretiliyor. Liseye 3. sınıftan başlıyor
 

MelihAbi

Yeni Üye
9 Nis 2020
76
1,244
Istanbul
Bu meşhur fotoğrafın kullanıldığı bir çizgi roman vardı, geçen yıl sayın @orpa üstadımızın çevirisiyle okuduğumuz “Ars Magna” serisinin ikinci bölümünün son sayfası.

Gerçek fotoğrafta Marie Curie ile Einstein arasında oturan kişinin Hendrik Lorentz olduğunu biliyoruz.

Bahsettiğim çizgi romanda ise Lorentz’in yerine “Ferdinand van Kessel” diye kurgusal bir karakter oturtulmuştu.

 
Son düzenleme:
Üst