Talat GÜRELİ

bakunin

Admin
12 Mar 2009
6,577
73,468
NeverLand
Talat GÜRELİ, (1947-2021 )


30 Nisan 1947 tarihinde İstanbul'da doğan Talat Güreli, lise eğitimini son sınıfta yarım bırakarak çizgiroman dünyasına doğru rota tutturmuştur.

Talat Güreli, ilk olarak karikatüre ilgi duymuş ve 1972 yılında, derginin yayınlanışının üzerinden henüz bir yıl bile geçmeden Gırgır dergisinde ilk çizimini yayınlatma başarısını göstermiştir. Ancak karikatür merakı yerini üç ay sonra ve tamamen çizgiromana bırakmış ve Gün Gazetesi'nde Necati Zincirkıran'ın başlık ismini bulduğu Cüneyt Alp isimli, konusu Anadolu Selçukluları döneminde geçen tarihi bir çalışmaya imza atmıştır. Dokuzuncu sanatla bu ilk temasından sonra Günaydın Gazetesi sahibi Haldun Simavi'nin Anadolu'da yayınlanan bazı günlük bölgesel gazetelerine çeşitli çizgiromanlar çizmiştir. Bu arada Hürriyet Gazetesinin Almanya baskılarına Kanije Zaferi ve Mohaç Savaşı'nı konu alan iki tarihi başlık daha çizerek stilini geliştirmiş ve kendisini 1977 yılında kısa süre çıkana bir çocuk dergisi olan İleri Yavrutürk'ün çizer kadrosuna dahil etmeyi başarmıştır. Karakedi adlı mizah dergisi için bir Kemal Sunal parodisi olan Terso Kemal'i çizmiş, 1981'den itibaren de Çarşaf dergisinde farklı çizerler için, isim kullanmadan başta Yengeç Ali tiplemesi olmak üzere yaklaşık yetmişten fazla çizgiroman senaryosu kaleme almıştır. Talat Güreli'nin çizgiroman alanındaki en doruk çalışmalarına imza attığı yayın olan Türkiye Çocuk'da çalışmaya başlaması ise, 1982 yılına rastlar ve en ünlü başlığı Hızır Bey de 1984 yılında burada yayınlanmaya başlar. Sonraki yıllarda Türkiye Çocuk sayfalarından Ninja Nihat, Cüneyt Arkın Geliyooor, İlbasan Alp adlı çizgiromanları da okuyucu ile buluşmuştur.

izgiromanAnsiklopedisi259.jpg


Talat Güreli'den Şak-Şak.

Güreli, 1983 yılında Sait Örek'in sahibi olduğu Fil Neşriyat Yayınevi için Şak-Şak adlı mizahi çizgiroman serisini hazırlamıştır. Metin Akpınar, Zeki Alasya, Orhan Gencebay, Cüneyt Arkın, Cihan Ünal, Türkan Şoray, Öztürk Serengil, Banu Alkan, Emel Sayın gibi popüler pek çok sinema oyuncusunu karelerine konuk eden Şak-Şak, toplam dört sayı çıkmıştır. Bunlardan üçünü Güreli yazıp çizmiş diğeri Suavi Süalp'in elinden çıkmıştır. Bir dönem için Sinan Gürdağcık'ın hazırladığı Mazete adlı yayında çizdiği Kenan the Berber adlı çizgiromanın senaryosuna katkı sağlayan Güreli, 1984 yılından itibaren Türkiye Gazetesi sayfalarından okuyucuya ulaşan Doğan Bey, ardından da Korkut Bey başlıklı resimli romanlarını hazırlamıştır. Alman yayın kuruluşu Bastei Yayınevi için ilki 1994 yılında olmak üzere otuzdan fazla korku çizgiromanı yazıp çizmiştir. 1984 yılında başlayan Hızır Bey'in uzun bir macerası Türkiye Gazetesi tarafından albümleştirilmiştir. Güreli, 1999 yılında emekli olmuş ve bu tarihten sonra çizgiroman dünyasındaki faaliyetlerine koleksiyoner ve çizgiroman sanatıyla ilgili araştırmalar yaparak devam etmeyi tercih etmiştir.

 

konuşan çizgiler

Süper Üye
2 Şub 2015
212
1,071
Çizgi Alemi
Üstat Talat Güreli, son görüşmemizde Tercüman Gazetesi'nde yayımlanmak üzere, İngilizlere karşı kazandığımız büyük zafer Kut'ül Amare Zaferi ile ilgili bir çizgi roman çizdiğini söylemişti.Kendisine yüklü ödeme yaptığı halde, Güneri Cıvaoğlu, Nazlı Ilıcak gibi isimlerin başında olduğu gazete bu çizgi romanı yayına vermemiş.(Çünkü 1950'li yıllarda Nato'ya girince İngilizler Türkiye'ye baskı yapıp bu zaferin kutlanmasının kaldırılmasını sağlamışlar; zafer tarih kitaplarından bile silinmişti.Çoğumuz bu zaferi yeni öğrenmiştik).Çizimleri gören gazetenin yazarlarından Rauf Tamer bile aşağı katlara inip Üstat'la tanışmış.Ne var ki, çizimleri yayımlamayan gazete, çizimlerin orjinallerini de Üstat'a vermemiş.Rauf Tamer 1982 yılına kadar Tercüman Gazetesi'nde çalıştığına göre, bu durum 1982 yılı ya da öncesinde yaşandı...1992 yılında Hızır Bey'in Esir Çocuk (ikinci bölüm) macerasının yayımlandığı dönemde, Hızır Bey'in maceralarından rahatsız olan biri kadın üç Alman vatandaşının dergi binasında Üstat'ın yanında tartışma çıkarması, bu üç kişininin dergiden kovulmaları, Ankara'dan dergi yönetimine telefon edilmesi, söz konusu maceda geçen Hristiyan Türklerden içimizden bazılarının rahatsız olması, dergi yönetiminin Üstat'tan macerayı kısa kesmesini istemesi sonucu tahminen yüz elli sayfa olarak planlanan bu macera sadece elli sekiz sayfa sürdü.Yayımlanan en kısa Hızır Bey macerasıdır.Macerayı planladığından kısa kesmek zorunda kalınca, doğal olarak Üstat'ın kafasında tasarladığı macera tablosu ortaya çıkmamış.Yine Talat Abi, Türkiye Çocuk Dergisi'ndeki son dönemlerinde Hızır Bey'in Cezayir'de geçen bir macerasının ilk yirmi sayfasını çizmiş.Ancak dergideki sıkıntılı iç mevzuların yaşandığı bir döneme denk geldiği için bu son Hızır Bey macerası hiç yayımlanmamış.Çizimler de kaybolmuş....
 
Son düzenleme:
Üst