Susuz Yaz - 1963

tancel

Aktif Üye
21 May 2020
150
1,155

5z2widl.jpg


YÖNETMEN
Metin Erksan
4bpp455.jpg


OYUNCULAR
hoencbc.jpg


BRRip
1034 Mb
1h 32min
1436x1080
Türkçe seslendirme
mkv
imdb 7.8
Dram
2 ödül

KONUSU
Metin Erksan'ın David E.Durston'la birlikte yönettikleri filmin senaryosunu yine Metin Erksan, Necati Cumalı'nın 1962'de yazdığı aynı adlı hikayesinden uyarlayıp yazmıştı. Filmin başlıca rollerinde Erol Taş, Hülya Koçyiğit ve aynı zamanda filmin yapımcısı da olan Ulvi Doğan oynamışlardır. Hülya Koçyiğit'in sinemadaki ilk filmidir. "Susuz Yaz" aynı zamanda Erol Taş'ın figüran değil de başrol oyuncusu olarak oynadığı ilk filmidir.
Filmin özgün müziğini Yunanistan'ın Akademi Ödüllü bestecisi Manos Hacidakis bestelemiştir. Hacidakis aynı yıl Topkapı filminin müziğini de yapmıştı.
Çekimleri Necati Cumalı'nın hikayesinin geçtiği yerde, yani İzmir'in Bademler köyünde 9 ayda gerçekleştirilen film susuzluk ve kadınsızlık temasını işler. Necati Cumalı'nı avukatlık yaptığı yıllardaki gözlemlerine dayanan bu psikolojik - toplumsal filmde çiftçi Osman (Erol Taş) arazisinde çıkan suyu kendi başına sahiplenmek ister, ancak suya ihtiyaçları olan diğer köylüleri karşısına alır. Bu çatışmada hapse düşen kardeşi Hasan'ın (Ulvi Doğan) karısı Bahar'a da (Hülya Koçyiğit) göz koyar.
Türkiye'de sansür engeline takılan, bu nedenle de ilk gösterimi Haziran 1964'te Berlin Film Festivali'nde yapılan "Susuz Yaz", bu festivalin büyük ödülü olan Altın Ayı'yı kazanmış ve Türk sinema tarihinde uluslararası ödül kazanan ilk film olmuştur.

FİLM İNCELEMESİ
“Susuz Yaz” sinemamızın nazar boncuğuyla saklanması gereken yapımlarından. Zira o tarihe kadar kimi ödüller alınmış olsa da sinemamızda “Berlin Altın Ayı” ödülü gibi çok önemli bir uluslararası ödül alan başka bir yapım bulunmamaktaydı. Ayrıca bir parantez olarak belirtmek gerekirse filmin 1964 yılı Venedik Film Festivali’nde Bienal Ödülü de bulunmakta.
Koçyiğit’in İlk Filmi…
“Susuz Yaz”, genç Cumhuriyetin çok partili hayata geçmesi sonrasında gittikçe sayıları artan küçük toprak sahipliği içindeki bir Ege köyünde, Urla’nın Bademler’inde geçmekte. Eser Urlalı olan, bir dönem yaşadığı evi müze olarak da ziyarete açık olan büyük yazar Necati Cumalı’nın aynı adlı romanından uyarlanma. Filmin Necati Cumalı’nın eserine yaslanması yapım için büyük bir şans. Zira Cumalı, gerek Makedonya’daki zor savaş koşullarını ele alan eserleriyle gerekse de bir dönem avukatlık yapmış olmanın verdiği görmüş geçirmişlikle köyün mülkiyet sorunlarını ve sanayileşen toplumun çatışmalarını gözlemleyen yapısı ile bunu en iyi aktaran yazarlarımızdan.
“Susuz Yaz” romanı filmden hemen bir sene önce 1962 yılında yayınlandığında gerçekçi yönleri ile ilgi uyandırmıştı. Metin Erksan tarafından filme çekilen Susuz Yaz’ın önemli bir yazarın eserinden uyarlanması ve aldığı ödüllerle gösterdiği başarılarının yanı sıra bir diğer özelliği de henüz yirmisine basmayan Yeşilçamın büyük oyuncusu Hülya Koçyiğit’in ilk filmi olması. Koçyiğit, kariyerinin bu ilk filminde Metin Erksan gibi yenilikçi ve deneysel filmler çeken bir yönetmen ile çalışmanın avantajlarını hayatı boyunca yaşadı. Ve bu ilk filmi ile Türkiye Sinemasının en büyük başarılarından birine daha ilk filmi ile ulaştı.
Filmde acımasız Osman’ı canlandıran Erol Taş ise ilk defa bir başrolde yer aldı. Ve filmdeki kahramanının özelliği olan o “kötü adam” sıfatı ömür boyunca yakasından düşmedi. Yine büyük oyunculardan genç Ercan Yazgan da mahkûm rolü ile kısa bir rolde karşımıza çıkarak sürpriz yapmakta. Ve film yönetmeni Erksan’ın “Kadın Hamlet”, “Kuyu”, “Sevmek Zamanı” gibi filmlerin kimi estetik yönlerini taşımakta. Kameranın karakteri arkadan ve önden hareketli takibi, tabiatın bir bakıma karakter kadar önem teşkil etmesi yönleri ile estetikçi/yenilikçi Erksan’ın sinema dilini en iyi gösteren yapımlardan. Ancak aynı zamanda yapımcı da olan oyuncu Ulvi Doğan ile Erksan’ın film nedeni ile davalık olmaları belki de filmin tek tatsız hatırlananı…
Adaletsizliğin Köy Boyutu…
Bademler Köyü’nde birlikte yaşayan kardeşler Hasan (Ulvi Doğan) ile Kocabaş Osman’ın (Erol Taş) diğer köylülerle çatışmalarının nedeni Osman’ın arazisinde çıkan suyu tek başına sahiplenmek istemesinden kaynaklanır. Hırslarına yenilen Osman bu nedenle köylülerle ve bir süre sonra da kardeşi Hasan ile karşı karşıya gelir. Hasan’ın bu sırada sevdiği kız olan Bahar’ı (Hülya Koçyiğit) kaçırması ile üçü artık bir aradadır. Eşini kaybeden Osman sadece köylülerle çatışmaz, aynı zamanda kardeşinin güzel eşi ile birlikte hafif erotik olan ilişkilerini de kıskanır. Onları hep kapı ve pencere aralıklarından röntgenler. Ve bir süre sonra davalık da olan ancak adaletin yetersiz kalması ile dozajı gittikçe artan gerilim, köylülerden Veli’nin aslında Osman tarafından öldürülmesi ile doruk noktasına ulaşır.
Osman, olayı kardeşi Hasan’ın üstlenmesini ister. Cezaevinde kendisine ve yanında bulunan eşi Bahar’a bakacağını taahhüt eden Osman bir taraftan susuzluktan kavrulan köylülere merhametsizliğini devam ettirir, öte yandan ise evde kendisi ile kalan gelini Bahar’a sahip olmanın planlarını yapar. Bu kapsamda Niğde’ye nakledilen kardeşinin öldürüldüğü yalanını atar, böylelikle Bahar’ı elde etmesi daha da kolaylaşacaktır. Ancak hesaplar öngördüğü gibi gitmez. Genel af sonrası Hasan cezaevinden çıkarak intikamını alır. Ve finalde set kapağının açılması ile su üzerinden ölü bedeni süzülen Osman, bencilliğinin tüm hesabını canı ile ödeyerek izleyene son kez görünür…
Susuz Yaz, gerek çekimleri ve gerekse o dönemde pek de başarılı olmayan seslendirmelerin Ege yerel ağzıyla tatmin edici şekilde sunulması itibariyle oldukça başarılı bir yapım. Yeni tarihlerde bile gösterildiği ülkelerde birçok kişinin olumlu eleştirilerini almakta. Örneğin ünlü yönetmen Martin Scorsese’in en sevdiği filmler listesinde “Susuz Yaz” da bulunmakta.
Film, gerek verdiği toplumsal mesajlar gerekse de estetik yönleri ile sonraki dönem filmlerini de oldukça etkiledi. Bademler Köyü’nde kimi karakterlerin gerçek köylüler tarafından da canlandırılması gerçekçilik yönüne daha da olumlu katkılar sundu. Hemen söyleyelim ki Urla Bademler Köyü sadece bu filme ev sahipliği yapması ile değil aynı zamanda önemli bir köy tiyatro topluluğunu barındırması ile de bilinen bir köyümüzdür. Ve son bir not olarak da belirtelim ki; filmin müzikleri, özellikle gerilim ve drama anlarında oldukça etkileyici ve bu da Manos Hacidakis ve Ahmet Yamacı’nın elit ürünü olmasından kaynaklanmakta…
Metin Erksan’ın sinemamızın yüz akı “Susuz Yaz”ını birçok platformda ve de internet sitelerinden izlemeniz mümkün. Sinema tarihimizin en önemli yapımlarından bu eşsiz klasiği halen aramızda izlemeyenleriniz varsa izlemenin zamanı gelmiş hatta geçmiştir bile… Kaçırmayın.
Alıntı: Orta Koltuk


 

balkan

Onursal Üye
27 Şub 2016
3,520
35,325
Susuz Yaz 1963 yapımı dramatik Türk filmidir. Yönetmenliğini Metin Erksan'ın yaptığı filmin senaryosunu yine Erksan, Necati Cumalı'nın 1962'de yazdığı aynı adlı hikâyesinden uyarlayıp yazmıştır.

Filmin başlıca rollerinde Erol Taş, Hülya Koçyiğit ve aynı zamanda filmin yapımcısı da olan Ulvi Doğan oynamışlardır.

Hülya Koçyiğit'in sinemadaki ilk filmidir.

Susuz Yaz, aynı zamanda Erol Taş'ın yardımcı rolde değil de başrol oyuncusu olarak oynadığı ilk filmidir.

Filmin özgün müziğini Yunanistan'ın Akademi Ödüllü bestecisi Manos Hacidakis bestelemiştir. Hacidakis aynı yıl Topkapı filminin müziğini de yapmıştı.

Çekimleri Necati Cumalı'nın hikâyesinin geçtiği yerde, yani İzmir'in Urla ilçesinin Bademler köyünde 9 ayda gerçekleştirilen film susuzluk ve kadınsızlık temasını işler. Necati Cumalı'nı avukatlık yaptığı yıllardaki gözlemlerine dayanan bu psikolojik - toplumsal filmde çiftçi Osman (Erol Taş) arazisinde çıkan suyu kendi başına sahiplenmek ister, ancak suya ihtiyaçları olan diğer köylüleri karşısına alır. Bu çatışmada hapse düşen kardeşi Hasan'ın (Ulvi Doğan) karısı Bahar'a da (Hülya Koçyiğit) göz koyar.

Türkiye'de sansür engeline takılan, bu nedenle de ilk gösterimi Haziran 1964'te Berlin Film Festivali'nde yapılan "Susuz Yaz", bu festivalin büyük ödülü olan Altın Ayı'yı kazanmış ve Türk sinema tarihinde uluslararası ödül kazanan ilk film olmuştur.

1964 - Berlin Film Festivali - Altın Ayı Ödülü

1964 - "Acapulco Film Festivali" (Meksika) - "Altın Maya Ödülü"

Metin Erksan, Özel ödül, Venedik Film Festivali Merito Biennale

Teşekkürler @tancel
 

tancel

Aktif Üye
21 May 2020
150
1,155
Susuz Yaz 1963 yapımı dramatik Türk filmidir. Yönetmenliğini Metin Erksan'ın yaptığı filmin senaryosunu yine Erksan, Necati Cumalı'nın 1962'de yazdığı aynı adlı hikâyesinden uyarlayıp yazmıştır.

Filmin başlıca rollerinde Erol Taş, Hülya Koçyiğit ve aynı zamanda filmin yapımcısı da olan Ulvi Doğan oynamışlardır.

Hülya Koçyiğit'in sinemadaki ilk filmidir.

Susuz Yaz, aynı zamanda Erol Taş'ın yardımcı rolde değil de başrol oyuncusu olarak oynadığı ilk filmidir.

Filmin özgün müziğini Yunanistan'ın Akademi Ödüllü bestecisi Manos Hacidakis bestelemiştir. Hacidakis aynı yıl Topkapı filminin müziğini de yapmıştı.

Çekimleri Necati Cumalı'nın hikâyesinin geçtiği yerde, yani İzmir'in Urla ilçesinin Bademler köyünde 9 ayda gerçekleştirilen film susuzluk ve kadınsızlık temasını işler. Necati Cumalı'nı avukatlık yaptığı yıllardaki gözlemlerine dayanan bu psikolojik - toplumsal filmde çiftçi Osman (Erol Taş) arazisinde çıkan suyu kendi başına sahiplenmek ister, ancak suya ihtiyaçları olan diğer köylüleri karşısına alır. Bu çatışmada hapse düşen kardeşi Hasan'ın (Ulvi Doğan) karısı Bahar'a da (Hülya Koçyiğit) göz koyar.

Türkiye'de sansür engeline takılan, bu nedenle de ilk gösterimi Haziran 1964'te Berlin Film Festivali'nde yapılan "Susuz Yaz", bu festivalin büyük ödülü olan Altın Ayı'yı kazanmış ve Türk sinema tarihinde uluslararası ödül kazanan ilk film olmuştur.

1964 - Berlin Film Festivali - Altın Ayı Ödülü

1964 - "Acapulco Film Festivali" (Meksika) - "Altın Maya Ödülü"f

Metin Erksan, Özel ödül, Venedik Film Festivali Merito Biennale

Teşekkürler @tancel
Sayın balkan, film criterion restorasyonlu ve blueray riplidir. İzlemeseniz bile arşivinize almanızı öneririm. İndirince filmdeki kaliteyi fark edeceksiniz.
 

balkan

Onursal Üye
27 Şub 2016
3,520
35,325
Sayın balkan, film criterion restorasyonlu ve blueray riplidir. İzlemeseniz bile arşivinize almanızı öneririm. İndirince filmdeki kaliteyi fark edeceksiniz.
İzleyeceğimden şüpheniz olmasın. Bana göre film Erol TAŞ'ın muthiş oyunculuğu ve Metin Erksan'ın Fransız Yeni Dalgası (la Nouvelle Vague)'nın etkisi altında gerçekçilik akımının ilk öncüsü olması açısından çok değerli ve önemlidir. Ne yazık ki, Metin Erksan dışlanmış, Erol TAŞ ise muthiş yeteneği ile "kötü adam" karakter oyunculuğuyla sinemada yer alabilmiştir.

Yaklaşık 3 TB'lık film arşivimin önemli bir eseri olarak yer alacaktır.
 
Üst