ertuğrul
Admin
- 5 Nis 2009
- 24,899
- 141,216
Moderatör tarafında düzenlendi:
Süper Teks Çetin Karakoç Yayınları Sayı 176 - Mefisto'nun Oğlu
- Konuyu Başlatan ertuğrul
- Başlangıç tarihi
kartal
Onursal Üye
- 17 Şub 2011
- 4,314
- 4,607
Bu Mefisto'nun oğlu ile Sarkozy'nin kesin kan bağı var,adamın suratı ne meymenetsiz öyle....
Sevgili kardeşim ellerin dert görmesin,çok teşekkür ederim,bizi hiç çizgi romansız bırakmadınız,sağolun varolun.
Sevgili kardeşim ellerin dert görmesin,çok teşekkür ederim,bizi hiç çizgi romansız bırakmadınız,sağolun varolun.
Ezeli ve ebedi düşmam Mefisto'nun kendisinden kurtulsa sülalesinden kurtulamıyor Teks ve arkadaşları. Yakin bir gelecekte Mefisto'nun bacanağı ya da eniştesi maceralarıyayınlanırsa hiç şaşırmam.
Bu arada sol yumruğunu bence öfkesi ya da kini yüzünden sıkmış olan kovboy tabancasını çekip ipi vurmayacak amacı tabancayla havaya ateş edip atı ürkütmek, tabii önce ipin kurbanın boynuna geçirilmesini beklemesi gerekiyor. Bu gibi durumlarda genellikle ip geçirme işini ya ağaca çıkan bir hiperkatif ya da atla asılacak adama yanaşan deneyimli asıcı havalarındaki bir eleman yapardı, burada ortalıkta pek kimse yok, şimdilik.
Paylaşım için teşekkürler, dostum.
Bu arada sol yumruğunu bence öfkesi ya da kini yüzünden sıkmış olan kovboy tabancasını çekip ipi vurmayacak amacı tabancayla havaya ateş edip atı ürkütmek, tabii önce ipin kurbanın boynuna geçirilmesini beklemesi gerekiyor. Bu gibi durumlarda genellikle ip geçirme işini ya ağaca çıkan bir hiperkatif ya da atla asılacak adama yanaşan deneyimli asıcı havalarındaki bir eleman yapardı, burada ortalıkta pek kimse yok, şimdilik.
Paylaşım için teşekkürler, dostum.
sarkomer
Yönetici
- 18 Ağu 2009
- 13,336
- 303,378
Gönülden paylaşımınıza gönülden teşekkürlerimi sunarken açıkçası rahatsızlık duyduğum bir konuda ve bir kez daha yazmak istiyorum;
bu paylaşımları merakla bekleyen,
paylaşım açıldığını görünce klavye başına geçerek heyecanla ve birkaç dakika içinde hüpleterek arşivine ekleyen,
zaman zaman o arşivi açarak hayranlıkla seyreden,
canı sıkıldığında istediği macerayı; çayı, çerezi, meyvesi eşliğinde okuma zevkine erişen,
okurken geçmişe gidip çocukluk ve gençlik günlerini yad eden,
dedesini, ninesini,halasını ya da teyzesini yad eden,
sobalı evlerde kestane pişirdiğimizi ,
tek odada 3-5 kişi yattığımızı,
çocukluk arkadaşlarımızla oynadığımız bilye, topaç, çelik çomak oyunlarını hatırlayan...
bu harika paylaşımlara mesaj yazan ve sadece 5-10 kişiden ibaret olan sadece bizler miyiz?
Bu kadar duyarsız olunur mu?
Başkası yok mu?
Ya da başka kimse var mı?
Bu işin kolay olduğu mu sanılıyor?
Kolay diyen alsın eline herhangi bir kitap, sadece 10 sayfa tarayıp, temizlesin. Ne dediğimi ya da ne demek istediğimi anlayacaktır.
Sonuç; "vermeyince Ma'bud, neylesin Mahmut".
Sürçü lisan ettiysek ve zülfiyare dokunduysak da iyi ettik.
Saygılarımla...
bu paylaşımları merakla bekleyen,
paylaşım açıldığını görünce klavye başına geçerek heyecanla ve birkaç dakika içinde hüpleterek arşivine ekleyen,
zaman zaman o arşivi açarak hayranlıkla seyreden,
canı sıkıldığında istediği macerayı; çayı, çerezi, meyvesi eşliğinde okuma zevkine erişen,
okurken geçmişe gidip çocukluk ve gençlik günlerini yad eden,
dedesini, ninesini,halasını ya da teyzesini yad eden,
sobalı evlerde kestane pişirdiğimizi ,
tek odada 3-5 kişi yattığımızı,
çocukluk arkadaşlarımızla oynadığımız bilye, topaç, çelik çomak oyunlarını hatırlayan...
bu harika paylaşımlara mesaj yazan ve sadece 5-10 kişiden ibaret olan sadece bizler miyiz?
Bu kadar duyarsız olunur mu?
Başkası yok mu?
Ya da başka kimse var mı?
Bu işin kolay olduğu mu sanılıyor?
Kolay diyen alsın eline herhangi bir kitap, sadece 10 sayfa tarayıp, temizlesin. Ne dediğimi ya da ne demek istediğimi anlayacaktır.
Sonuç; "vermeyince Ma'bud, neylesin Mahmut".
Sürçü lisan ettiysek ve zülfiyare dokunduysak da iyi ettik.
Saygılarımla...
Son düzenleme:
Öncelikle ertuğrul üstadıma emeği için yürekten teşekkür ediyorum.
Sayın Sarkomer Hocamın yazdıklarına katılıyorum.
Benzer şeyler çok yazıldı çok söylendi. Maalesef, duyarsızlık ve nemelazımcılık bizim insanımızın tarihsel karakteri.
Bizim insanımız kolaycıdır. Bırakın başkasını kendisi için bile kolay kolay kılını kıpırdatmaz. Bizim insanımız hep birşeyleri başkalarından bekler.
Bu yüzden de kızmanın veya üzülmenin hiç bir faydası yok.
Belki bu yazılanları okuyanlardan bazıları mesaj yazacak. Ama daha sonra yine eski hamam eski tas.
Sayın hocam kendinizi üzmeyin. Biz böyleyiz. Koskoca Mustafa Kemal Atatürk bile bu toplumu değiştiremedi. Bizim iki satır yazımızla mı değişecek?
Selamlar saygılar.
Sayın Sarkomer Hocamın yazdıklarına katılıyorum.
Benzer şeyler çok yazıldı çok söylendi. Maalesef, duyarsızlık ve nemelazımcılık bizim insanımızın tarihsel karakteri.
Bizim insanımız kolaycıdır. Bırakın başkasını kendisi için bile kolay kolay kılını kıpırdatmaz. Bizim insanımız hep birşeyleri başkalarından bekler.
Bu yüzden de kızmanın veya üzülmenin hiç bir faydası yok.
Belki bu yazılanları okuyanlardan bazıları mesaj yazacak. Ama daha sonra yine eski hamam eski tas.
Sayın hocam kendinizi üzmeyin. Biz böyleyiz. Koskoca Mustafa Kemal Atatürk bile bu toplumu değiştiremedi. Bizim iki satır yazımızla mı değişecek?
Selamlar saygılar.
sandokan
Süper Üye
Tesekkür ederim üstad, eline saglik.
yeryüzü
Yönetici
sayın ertuğrul abiye çok teşekkür ederim,
ilk yıllardaki taramalarla, bu son tertemiz
taramalara bakınca (zahmet edip bir süre düşününce ) anladım
ne kadar ustalaştığınızı ve temizlemek-düzeltmek
için ne kadar emek verdiğinizi..
Ama işte insanlar bunu düşünmüyor,empati kurma gereği
hissetmiyor. çok acı ama yozlaşmışız artık diyorum.
Hep tekrar ediyorum,insanlar diğerlerine gerçek anlamda
'saygı' göstermeyi öğrendiklerinde,birbirlerini anlamaya çalıştıklarında ve birbirinin yaşam tarzına saygı gösterip,
birbirlerini desteklediğinde o toplum rahat eder ve mutlu olur.
Bizim gibi toplumlarsa birbiriyle savaşıp-didişip durur..
ilk yıllardaki taramalarla, bu son tertemiz
taramalara bakınca (zahmet edip bir süre düşününce ) anladım
ne kadar ustalaştığınızı ve temizlemek-düzeltmek
için ne kadar emek verdiğinizi..
Ama işte insanlar bunu düşünmüyor,empati kurma gereği
hissetmiyor. çok acı ama yozlaşmışız artık diyorum.
Hep tekrar ediyorum,insanlar diğerlerine gerçek anlamda
'saygı' göstermeyi öğrendiklerinde,birbirlerini anlamaya çalıştıklarında ve birbirinin yaşam tarzına saygı gösterip,
birbirlerini desteklediğinde o toplum rahat eder ve mutlu olur.
Bizim gibi toplumlarsa birbiriyle savaşıp-didişip durur..
Son düzenleme: