Succubus - Tam Macera - Türkçe

odenat

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
4 Eki 2012
1,278
16,988
Herkese merhabalar.

Geçen hafta düzenlenen anketimizde en çok oyu alan Succubus'un birinci ve üçüncü kitaplarının çevirisi ektedir. Her kitap bir tam macera içermektedir. Kitapların orijinalini bizlerle paylaşan sayın gandor08'e teşekkürler.

İkinci kitap eklenmiştir

Sıradaki çevrilecek çizgi romanlarımız sırasıyla Long John Silver, Yukon'un kızı, Aesgaard ve Kızılderililer.

Hepinize keyifli okumalar.

Succubes01_86223.jpg


Tarih boyunca Lilith'in Kızları tarikatı perde arkasından olayları yöneterek gizli amaçlarına ulaşmaya çalışmışlardır. Eski Mezopotamya'daki kuruluşlarından, Fransız devrimine kadar olaylara yön verip düşmanlarına, özellikle kiliseye karşı mücadele ederler.







 
Son düzenleme:

gandor08

Yönetici
6 Ocak 2013
18,368
142,834
Beklediğim kitap geldi, Türkiyede geçmiş macerası olmasada okumağa değer. Teşekkürler dostum emeklerine sağlık.

Hemde 2 kitap birden.
 

bayposta

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
21 Ocak 2011
2,000
20,834
Müthiş hızına yetişebilmek imkansız, ben her gün iki kitap tarayacağımı söylemiştim,
sen ise iki kitap balonlama yapıyorsun.
Gerçekten müthiş birisin, çok teşekkür ederim,
yeni yılda da eline koluna sağlık...
 

harp55

Çeviri & Balonlama
27 Eki 2009
1,841
6,331
Güzel bir çalışmateşekkürler.
2. kitabın ingilizce linki varsa yüklerseniz sevinirim
 

"penGO"

Süper Üye
12 Ara 2012
572
2,558
Teşekkür ederim, bu özverili çalışmalarınızın hakkını nasıl vereceğiz?... Bize düşen; çizgi roman'ı ayakta tutmak için elimizden geleni yapmaktır herhalde...
 

KARAOĞLAN

Onursal Üye
2 Şub 2010
3,015
20,866
Gaziantep
Eline sağlık. Ama biz kendimizi eleştirmezsek, tarihimizle yüzleşmezsek, başkaları eleştirdiğinde "çok açık olması" bir tarafa, zorumuza gitmesin. Üstelik öyle açık saçık bir şeyde yok. Bak sevgili "gandor08" ne diyor;"Adamlar bizi bizden iyi inceliyorlar".(Lütfen Roma Kartalları'na bir göz atın)

Not : Sevgili "tabure"nin mesajına katılıyorum.
 
Son düzenleme:

odenat

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
4 Eki 2012
1,278
16,988
Tex'in yazdıklarına katılıyorum, Odenat'ı da anlayışla karşılıyorum, sonuçta içinden gelmeyen bir çeviriyi yapması da verimli olmaz, zaten başka bir arkadaşımız da 2.bölümün çevirisini üstlenmek istemiş. Çevirdiği bölümler için Odenat'a teşekkür ediyorum, eline sağlık.

Arkadaşlar, ikinci kitabın çevrilmesi başımıza yasal problemler açabilir. Kanuni'nin, annesinin ve Hürrem Sultan'ın hemen her sayfada çırılçıplak gözüktüğü bir kitabın çevirisinin problem yaratacağı konusunda her halde farklı fikir taşıyan olamaz.

Bu riske girmek isteyen olursa, elbette buyursun. Ancak hem çevirmen, hem de forum ileride sıkıntı yaşayabilir. Benden uyarması.
 

toxine

Onursal Üye
11 Mar 2013
1,010
3,339
Tespit edilemedi
Teşekkürler odenat. Eline sağlık.

2.bölümle ilgilide eğer çeviri yapılacaksa; bölüm başına bir sayfa eklenerek, kitapta eleştirilen yerlerin ne sebeple eleştirildiği hakkında bilgi notu düşülürse daha iyi olur. Eleştirilen kısımlar kaynak gösterilerek eleştirilse, okur için iki taraflı bakış açısının görülmesi sağlanır.
Yani aslı şöyle, adamların bakışı da hikayedeki gibi denirse iyi olur.

Tabiki çevrilsin ya da çevrilmesin demiyorum.
 
Son düzenleme:

odenat

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
4 Eki 2012
1,278
16,988
Teşekkürler odenat. Eline sağlık.

2.bölümle ilgilide eğer çeviri yapılacaksa; bölüm başına bir sayfa eklenerek, kitapta eleştirilen yerlerin ne sebeple eleştirildiği hakkında bilgi notu düşülürse daha iyi olur. Eleştirilen kısımlar kaynak gösterilerek eleştirilse, okur için iki taraflı bakış açısının görülmesi sağlanır.
Yani aslı şöyle, adamların bakışı da hikayedeki gibi denirse iyi olur.

Kitap eleştiri vs içermiyor. Full nudity, hem de hemen her sayfa :D
 

tolgam

Çeviri & Balonlama
5 Mar 2011
230
608
Ben ikinci kitabı ingilizce okudum.. Açıklık aşırı derece de var ki. Birde tarihimiz açısından önemli kişilerden bahsediyoruz.. Sevgili Odenat Çevirmek istemiyorsa açıkçası hikayeden bir şey kaybetmiyor..
 

gandor08

Yönetici
6 Ocak 2013
18,368
142,834
Böyle bir kitap var ve tarihimizi yanlış da irdeliyorsa, bizim yetkililer bu konu da damı geri kalmış acaba?
 

harp55

Çeviri & Balonlama
27 Eki 2009
1,841
6,331
Kitabı indirdim okuyorum evet biraz açık, borgia ile atbaşı gider :)
ama su gibi okunuyor. :)
 

Gulyabani

Yönetici
15 Ara 2010
4,999
22,572
Sarıyer
Ben de 2. sayının Almancasını okudum. Çıplaklık konusunda odenat'a katılıyorum, oldukça fazla sayıda çıplak kadın vücudu çizimi içeren +18 bir çalışma. Kanuni'nin ve annesinin çıplak resimlerini görmedim; Almanca baskıda sansürlenmiş olabilir, Kanuni'nin belden yukarısının çıplak çizildiği kareler var ama sakıncalı olacağını sanmıyorum. Öyküde anlatılanların ne kadarı gerçek, ne kadarı uydurma bilmiyorum ama tarihimizin ana hatları dışında ne kadarı doğru ne kadarı uydurma bilen var mı, bilmiyorum.

Sonuç olarak bana göre kesinlikle Borgia gibi cinselliğin dibine vurmuş bir eser değil konu itibarı ile ve harp55'e çevrilebilir olduğu konusunda katılıyorum, sayın odenay'ın görüşlerine saygı duyup çevirmeme isteğini anlayışla karşılasam da gerekirse ben de çevirebilirim.

Sadece çizgileri ile değil konusu ile de tartışma yaratan bir eseri dilimize kazandırdığınız için teşekkür ederim.
 

ekenciz

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
13 Eyl 2009
3,024
13,759
Ben de bu seriye oy vermiştim, elbette diğerlerini de isterim. Elinize sağlık sevgili odenat.
 

pereventi

Süper Üye
27 May 2010
1,148
1,451
güney
bu kitap zaten forumumuzda mevcut değil mi, evet ingilizcesi mevcut,yani yabancı dil bilenler mi okusun sadece,eğer sakıncalı ise bu 2.kitap, yabancı dilde olanı sakıncalı bölümüne girmiyor mu ? türkçe olursa mı sakınca doğuracak ?

bu arada sevgili odenat harika çalışmalarını büyük bir keyifle izliyorum,ödenmesi zor emeklerine sonsuz teşekkürler ediyorum
 
12 Şub 2010
15,006
545,592
Kökü eski Mısır'a uzanan ve kadınları, kadın haklarını savunan bir tarikat. Eski bir Mısır tanrısının koruyuculuğuna dayanıyor. Fransız İhtilali gibi insan hakları kavramının öne çıktığı bir dönem, bu tarikatın etkinlik mücadelesi için uygun bir ortam tabii ki. Fantastik bir çizgi roman için zaman olarak iyi bir seçim olmuş.
Tarihi gerçek kişi ve olayları hayali ve fantastik bir çizgi romanda işlenme yönünden bakış açısına göre farklı değerlendirmeler yapmak mümkün.
Bir yaklaşıma göre bu bir çizgi romandır ve yazar hayal gücünü ve kurgusunu özgürce yapmaktadır. Okursunuz ve kurgu/hayal gücünü ifade etmekteki yeteneği ve eserin sürükleyiciliği yönüyle beğenir beğenmezsiniz. Sonuçta bu hayal mahsulü bir romandır. Eğlence amaçlıdır. Okursunuz, sonra beğenir veya beğenmezsiniz olay orada kalır.
Ama yaklaşım şekli, bunu hayal gücüne dayalı edebi veya eğlenceye yönelik olmak yerine dini, ideolojik veya benzeri inanç ve kanaatlere göre olursa iş değişir ve ciddiye alınarak gürültülü eleştirilere konu olur.
İnanç özgürlüğüne açık hakaret ve aşağılama olmadığı takdirde bu gibi konulara hayal gücü özgürlüğü tanımak gerektiği kanaatindeyim. Yazarın hayal gücüne özgürlük tanımak gerekir. Beğenir veya beğenmeyiz. Katılır veya katılmayız. Beğenmesek veya katılmasak dahi katlanmak yükümlülüğümüz vardır.
Bilimsel veya belgesel olma iddiası olmadıkça bir kitabın, bir filmin, TV dizisinin eğlence olduğu dikkate alınarak tarihin tahrif edildiğini öne sürerek aşırı tepki vermek gerçekçi olmaz bence.
Succubus, Hristiyan inancına sahip bir ülkede yazılıp çizilmiş bir çizgi roman. Asıl tepki göstermesi gereken birileri varsa Vatikan ve Fransızlardır. Bu çizgi romana bir tepki göstermişler mi bilmiyorum, ama sanmıyorum da. Çünkü çok daha aşırı eleştiri getiren binlerce roman, film, çizgi roman üretilmekte ve bunlar gürültü koparmadan yayınlanmaktadır ( Da Vinci Şifresi ve benzeri film ve romanlar gibi istisnalar vardır elbette ).
Succubus'un 2. bölümünde bizim tarihi şahsiyetlere karşı gerçekçi olmayan veya tahkir edici hususlar varsa bunun çaresi yasaktan geçmiyor. Çünkü bir kısım arkadaşların belirttiği gibi zaten ingilizcesi varsa bunun Türkçesinin olmaması bir anlam taşımıyor. İngilizcesini bile yasaklamaya kalkarsak faydasız. İnternetin, uydu TV lerin dünyasında hiç bir yasağın fiilen işlemesi mümkün değildir. O halde Türkçesini de okumanın da önüne geçmek mümkün değildir.
Türkçesinde bizim için saygın olan tarihi kişilerimize saygısızlık varsa bile biz bunu okuduğumuzda onlara karşı olan saygımız eksilmez. Ama yabancıların bu konudaki yaklaşımları hakkında gözlem yapmamızı sağlar. Kaldı ki bu yaklaşım dahi tüm yabancılar için değil, o yazarın yaklaşımıdır.

Üzerinde çok gürültü koparılan bir film vardı ve Türkiye'de yasaklanmıştı. Başrolde Charles Bronson vardı. Fikret Hakan da oynamıştı o filmde. Çok yıllar sonra o film TV de gösterildi ve kıyamet kopmadı.
Bir çizgi romanla tarihi şahsiyetlerimize zarar gelmez:), inancımız sarsılmaz.
Zarar gelseydi Borgia gibi tarihi gerçeklere dayanan bir çizgi romanın Vatikan'ı yıkması gerekirdi.

Sevgili odenat'a Succubus için teşekkür ediyorum. Bir de merakım var:), nazar değmesin bu kadar kısa zamanda çeviri ve balonlamayı bir arada yapan fabrikası veya tercüme bürosu mu var:)
 

kparker

Süper Üye
5 May 2012
157
843
bir şeyler yazacaktım ki sayın profesör'ün mesajını gördüm ve gerek kalmadı :) . meseleyi çok güzel özetlemiş ve yorumlamış.

sayın odenat'a tüm çevirileri için ne kadar teşekkür etsek azdır, sağ olsun. diğer çevirilerini merakla bekliyorum.
 

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,133
77,378
hiçbiryerde :)
Sevgili Odenat tebrik ederim, saygılarımı sunarım,
yine önemli bir eseri dilimize kazandırdınız.
Bugün, yani gecenin bu saatinde demek lazım,
hikayenin okunmasını yarına bırakalım;
konuşuldukça ne güzel anlaşıyoruz her konuda
onu görüyoruz, gurur duydum bunun için de.
Selam ve sevgilerimle...
 

ikarus75

Aktif Üye
31 Ağu 2011
359
519
Sanırım yetmişli ve seksenli yıllarda hatta doksanlarda bile sanatın her dalında bir özgürlük vardı.İkibinli yıllara gelindiğinde her şey daha tutucu ve yasaklı bir hal aldı.Çocukluğumuzda 2000 li yılları tam bir uzay çağı olarak gösteren filmler ve kitaplar vardı,hepsi boş çıktı:)
Ben internetin olmadığı çok kanalı olmayan televizyon zamanlarında çocuktum.En büyük keyfimiz çizgi roman okumaktı.Güzel günlerdi.İnternetin olduğu bir dünyada yasaklamaların anlamsız olduğunu düşünsemde paylaşan arkadaşın endişelerine saygı duyuyorum.Ama İngilizcesini okuyup yarım yamalak anlamaktansa gerçekte neler yazıldığını okuyup ona göre kişisel eleştirimi kendim yapmak isterim.
 
12 Şub 2010
15,006
545,592
Sevgili ikarus, benim gözlemim biraz farklı:)70 li, seksenli, doksanlı yıllar hatırladığınız gibi değil bence.
O yıllarda yasaklanan her türden gazete, dergi, kitap, çizgi roman sayısı saymakla bitmez. Adliyelerin depoları yasaklanıp toplatılmış basılı eserlerle dolup taşıyordu. İnsanların korkudan banyo sobalarında gazete ve kitap yaktıkları dönem de olmuştu.
Ken Parker'ın Grev ve Adah isimli çizgi romanları yasak korkusuyla çevrilip yayınlanmaya dahi teşebbüs edilemedi. Bu kitapları ilk kez sevgili kaptanımız bakunin çevirdi ve Çizgi Diyarı'nda yayınlanabildi.
Kabul etmek gerekir ki TCK 141, 142 ve 163. maddeleri ikibinli yıllarda kaldırıldıktan sonra sayısız kitap yasak kapsamından çıkarılarak kitapçı vitrinlerinde satılabildi. O yasaklı kitaplar şimdi sessiz sedasız satılıyor ve farkında bile olmuyoruz. Yani eskiden kuru gürültü yapılıyordu bu kitaplar sakıncalı, milleti bozar, memleketin yıkımına sebep olur diye.
Şu anda Çizgi Diyarı arşivinde olup da okunup geçilen sayısız kitap gösterebilirim ki, o değindiğimiz yıllarda müstehcen veya ideolojik veya dinsel gerekçelerle yayınlanması dahi düşünülemezdi veya anında toplanır yayıncısı mahkemelerde süründürülürdü.
Hemen her kitabı yasaklanıp cezaevindeki yaşamı dışarıdaki yaşamından fazla olan İsmail Beşikçi'yi çoğumuz ismen bile tanımayız. Bugün yasaklı eseri yoktur. Doğan Avcıoğlu'nun yasaklı kitabının adını bile çoğumuz hatırlamayız. Karl Marx, Saidi Nursi, Rıza Nur, Lord Kinross ve daha bir çok yazarın katılır katılmayız bir çok eserleri yasaktı. Şimdi yasaklı kitap veya yazara bir tek örnek bilen var mı ( Şeytan Ayetleri 'nin yasak olup olmadığını bilmiyorum:) ), belki istisna olabilir.


Kesinlikle ideal seviyede değiliz bu konuda. Ama eskiye göre olumlu gelişme olduğunu da söylemek mümkündür.


Farklılıklara tahammül edeceğimiz; katılmasak ve saygı duymasak da şiddet, hakaret, aşağılama içermeyen her düşünceye katlanacağımız, özgürlük ve temel insan haklarının esas olacağı huzurlu ve barışın hakim olduğu bir ülkemiz olması dileğiyle selam, sevgi ve saygılar.
 

kral911

Süper Üye
12 Ocak 2010
3,050
1,516
arkadaşın 2.sayıyı çevirme zorunluluğu yok..2 tane tam macera çevirmiş zaten..neden bu kadar sıkıştırıyorsunuz anlamadım arkadaşlar..arkadaşımızın bize yaptığı paylaşımların tadını çıkarın..:)
 

comedian

Onursal Üye
13 Tem 2012
1,274
4,714
arkadaşın 2.sayıyı çevirme zorunluluğu yok..2 tane tam macera çevirmiş zaten..neden bu kadar sıkıştırıyorsunuz anlamadım arkadaşlar..arkadaşımızın bize yaptığı paylaşımların tadını çıkarın..:)

kimsenin kimseyi zorladığı yok zaten. biz odenat'ın tercihine saygı duyuyoruz.kendisi paylaşmak istememiş olabilir. isteklerini düzgün bir dille anlatan diğer arkadaşları onu zorluyormuş gibi göstermeniz yanlış.

eğer başka çeviren olursa ben de balonlarım. bu da odenat için bir sorun oluşturmayacaktır eminim ki.
 

odenat

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
4 Eki 2012
1,278
16,988
Yok, niye sorun olsun ki. Ama Muhteşem Yüzyıl dizisinin bile ceza aldığı bir ortamda, ilerde bu foruma dert açar mı, bilmiyorum. Forum sahipleri karar vermeli. Selamlar
 

ertuğrul

Admin
5 Nis 2009
24,888
140,764
Büyük bir zevkle takip ediyorum sevgili dostum.
Birbirinden değerli güzel paylaşım ve emekler için teşekkür ederim.


Foruma problem olacak paylaşımlar kaldırılır,bu konuda bir sorunumuz olmaz.
Devam...
Böyle güzel paylaşımlardan mahrum kalmayalım.
 

vkopuzoglu

Süper Üye
3 Mar 2010
1,536
961
Bursa
Eline sağlık odenat kararını taktir ve saygıyla karşılıyorum.
Yalnız emin olun Muhteşem Yüzyıl gibi dizilerle kendi tarihimizi ve kendimizi herkesten daha çok rezil edebilen bir toplumuz maalesef.
Şu devirde hep kendi bildiğimiz doğrularla yürümeye çalışmak, eleştirilere kapalı kalmak sadece at gözlüklerini takıp yolda yürümeye benzer. Millet bizi böyle zevk düşkünü, barbar ya da tembel sanıyorsa bu bizim kendimizi yeterince tanıtamadığımız içindir.Açıkçası ben başka bir sebep göremiyorum.
Bizim yapmamız gereken dünyaya kendi gerçek tarihimizi açıklayan seriler yapmak ve bu seriler oldukça böyle zıt tarz ürünlerse sadece hayal ürünü kurguların ötesine gidemeyecektir.
 

direnc11

Yönetici
11 May 2009
10,090
37,189
İstanbul
Önce sevgili odenat'a bu yeni ve hârika çalışması ve foruam getirdiği renk için teşekkürlerimi ileteyim. Benim de oyum Succubus'aydı. Bu seçimle mâkus talihimi de yenmiş oldum. Gâliba hayatımda ilk kez oy verdiğim bir şey kazandı. :)

Bir başka teşekkür de tartışmalı bir mevzuda neredeyse hiç kırıp dökmeden tartışma yapmayı becerebilmemize ve bu tartışmayı sürdüren dostlara. Saygı ve hoşgörü ile karşıt bakışların ifade edilebilmesi ne kadar güzel. Umarım bu olgunluk seviyesini korur, geliştirir ve forum ahalisi olarak topluma örnek oluruz.

Keyif ve merakla okuyacağım.
 

tabure

Guest
14 Eki 2011
621
2,021
Bastiani Kalesi
Sanırım yetmişli ve seksenli yıllarda hatta doksanlarda bile sanatın her dalında bir özgürlük vardı.İkibinli yıllara gelindiğinde her şey daha tutucu ve yasaklı bir hal aldı.Çocukluğumuzda 2000 li yılları tam bir uzay çağı olarak gösteren filmler ve kitaplar vardı,hepsi boş çıktı:)
Ben internetin olmadığı çok kanalı olmayan televizyon zamanlarında çocuktum.En büyük keyfimiz çizgi roman okumaktı.Güzel günlerdi.İnternetin olduğu bir dünyada yasaklamaların anlamsız olduğunu düşünsemde paylaşan arkadaşın endişelerine saygı duyuyorum.Ama İngilizcesini okuyup yarım yamalak anlamaktansa gerçekte neler yazıldığını okuyup ona göre kişisel eleştirimi kendim yapmak isterim.

Yazdıklarınıza katılıyorum, yalnız tespitiniz daha çok bu coğrafya için geçerli gibi geliyor bana. Batıda o konularda çok fazla bir değişiklik yaşandığını düşünmüyorum. Belki biraz ABD'de korku devleti politikası ile daha yasaklı bir çizgiye gelinmiş olabilir ama Avrupa'da durumlar aşağı yukarı aynıdır, kaldı ki artık internet gibi bilgiye veya diğer unsurlara kolaylıkla ulaşılan bir mecra da mevcut. 80'lerin ortasında Fransa'da bir diskoya gitmiştim. Orada henüz tanıştığım bir kızla dansa kalkıp bademcik kontrolü yapmam 15-20 dakika sürmüştü, bugün de gitseniz çok farklı bir tabloyla karşılaşılmaz :9
Bizim coğrafyada ise daha muhafazakar bir topluma gidiyoruz, doğru. Bunun birden fazla sebebi var. Sebeplerden biri, ülkeyi yönetenlerin imam hatip ve dini eğitim kökenli olmaları ve 11 sene önce herkesi kucaklayacağız diye gelip kapalı kapılar ardında söyledikleri veya ima ettikleri "dindar nesil istiyoruz" ülkülerini şu anda alenen söyleyebilecek duruma gelmeleri. Tabii böyle bir partinin iktidara gelebilmesini hazırlayan sebeplerin arasında da sanayi toplumuna geçememiş olmamız, refah seviyemizin eşit şekilde dağılmaması, işçi sınıfının oluşmamış olması, kültürel ve bilgi toplumu açısından toplumun büyük çoğunluğunun Atatürk'ün zamanında hedeflediği seviyede olmaması, zamanında köy enstitülerinin kapatılmış olması, demokrasiyi sürekli sekteye uğratmış askeri darbeler ve onların olumsuz sonuçları, nüfus artış hızımızın yüksekliği ve bu nüfusa ülke kaynaklarının yetmemesi, Anadolu'nun birçok yerinde halen ilkel yaşam şartlarının devam etmesi, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu Batıya ve çağdaşlığa yönelik cumhuriyet ve ilkelerine karşın, ülkedeki genel kabul görmüş din olgusunun arap kültürünü sorgulanamaz biçimde halka empoze etmesi, Arap gelenek ve ritüellerine inanmayan birçok kişinin de sürüden ayrılmamak adına, inanıyormuş gibi görünmesi veya bazı kuralları benimseyip diğerlerini uygulamamaları -ki gerçek bir müminin böyle bir hakkı olduğunu düşünmüyorum, (ramazanda oruç tutan ama arkasında içki sofrasını kuranlar, ya da namaz kılıp, tesettürsüz dolaşanlar gibi) vb, daha birçok neden sayabiliriz.
 

kparker

Süper Üye
5 May 2012
157
843
yazılanları okuyorum, ne güzel yorumlar var, her biri karşılıklı düşüncelerin saygılı bir biçimde paylaşımı.

diyarımızdaki demokratik hoşgörü düzeyine, umarım bir gün ülkemiz genelinde de ulaşılır.
 

gandor08

Yönetici
6 Ocak 2013
18,368
142,834
2-3 günde bir konunun bizleri nasıl topladığını gözlemlemek gerçekten güzel, herkes karınca kararınca, aklının estiği kadar alenen fikirlerini beyan etmesi o daha bir güzel.

Bende tercüme edilmesi ve balonlanması taraftarıyım. Şikayet olduğu takdirde yönetim zaten konuyu kaldırır. Hukuki boyutunda düşündüğümde ki varsa bu durumu zaten kitap çıktığında Devlet Mekanizmasının el taması gerekirdi.

Bizlere o kitabı olumlu veya olumsuz okuyp nerde olduğumuzu anlamamız için güzel bir örnek olacağını düşünüyorum.
 

denizkara

Yeni Üye
28 Mar 2010
66
153
denizci
http://www.cizgidiyari.com/forum/findikfindik/75460-findikfindikca.html

Sevgili üstadım, Nadir abinin bana verdiklerinden biri El Savador'du, ama fena halde kafama takılan; çizgi roman sanatının Nirvana'sı; Habibi idi.

Risk, evet risk, bence de alma, inan haklısın ve seni en içten anlayışla karşılıyorum.

Ben alacağım sanırım, Habibi; Torpedo sonrası bende.

Alt tarafı ölürüz, zaten kaç yıl kaldı ki, korkuyu yendiğimde; asıl bir martı serinlemesindeyim üstadım, bu işler hep böyle dostum, böyle.



 
Son düzenleme:
Üst