Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Ben de tam yazıyı sunmaya hazırlanıyordum ki sevgili KARAOĞLAN benden önce davranmış. Sunacağım yazıyı bu konun altına ekleyeyim bari.(Soluk görselleri düzeltmeye çalıştım, ancak bu kadar oldu)
Ben, zagor'u severim ama karaoğlan'la kesinlikle bir kefeye koymam, koyamam..
Zira biri(zagor), zamanında küçükler düşünülerek, diğer ise(karaoğlan) büyükler için üretildiğinden dolayı, karaoğlan'ın öyküsü, zagor'a göre daha ağır ve serttir.
Yazıyı okuyunca aklıma Yılmaz Özdil'in "Curtis" başlıklı köşe yazısında aktardığı anekdot geldi. Hani 1923 yılında Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın, kendisine ta Amerika'dan mektup yazan ve imzalı bir fotoğrafını isteyen on yaşındaki bir çocuğa üşenmeyip cevap yazdığını anlatan anekdot. Olayın devamı da varmış tabii. Onlar da yazıda. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı ve ülkenin kurtarıcısı, muzaffer komutan, Mareşal Gazi Mustafa Kemal Paşa en azından işi yaverine yıkar, "şu çocuğa bir fotoğraf gönderiverin" de diyebilirdi, ya da hiç cevap vermeyebilirdi, onca önemli işi vardı ne de olsa. Oysa Gazi, Curtis LaFrance adlı bu 10 yaşındaki çocuğu ciddiye almış, ona bizzat mektup yazarak istediği fotoğrafı da göndermiş. Atatürk işte bunun için büyüktü.
scanfan arkadaşın yukarıdaki paylaşımı üzerine aklıma geldi.
Ben insanlık tarihi boyunca böylesine yüce duyguları dile getiren ne bir devlet adamına ne de bir din adamının söylemine rastladım.
ONLAR ARTIK BİZİM DE EVLADIMIZ
Türkiye Cumhuriyeti kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün, 1934 yılında, 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıldönümü nedeniyle düzenlenen törenlerde yaptığı konuşmada, Anzak askerlerinin annelerine de hitap etmişti. Konuşmanın o bölümü şöyle:
"Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlâtlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlâtlarımız olmuşlardır".’
Üstadın yazısını büyük bir titizlikle okudum.Kocasakal eski İstanbul Baro Başkanı olarak keşke bu kadar özenle hazırlanmış eserlere gerekli karşılığı verip üstadımızı arayıp teşekkür etseydi.Bir koordinasyon eksikliği olduğu muhakkak.Ama en azından geri bildirim almak insanları onore eder.Yinede hüsnü zanda bulunarak iş yoğunluğu diyelim.
Suat YALAZ üstadımız çok yönlü bir sanatçı ancak aklıma Atilla İLHAN ustanın " Şarabın gazabından kork çünkü fena kırmızıdır " şiiri geldi.
Sanatçıların gazabından da korkun emin olun tesiri kelebek etkisi gibidir.
İnsanları kazanmak farklı bir şeydir kaybetmemek farklı bir şey.Önemli olan insanlarla iletişim kurmak değil bağ kurmaktır.
Forumda hiç tanımadığımız insanlarla aramızda bir bağ var gerçek anlamda öyle iletişim boyutunda da değil.
Öyleki hiç tanımadığım sevgili Profesör için gözlerimin vanasını sonuna kadar açmışken.
Sanat bizi bir araya getiriyor ve güçlü bağlar oluşturuyor.Sanat bizleri bir arada tutuyor ve büyütüyor.
Ama ne tuhaf şu insanlar ama ne garip şu insanlar kimi yaman bir paradoks içinde ,kimi kişisel açmazların girdabında, kimi çelişkiler yumağının içinde bir oyuncak , kimisi en derin İtalyan çukurunda.Kimisi yüksek dalkavukluk ve şaklabanlıkla irtifa kazanma peşinde kimisi kendini kaybetmiş sisler arasında.Bir garip insanoğlunun bir garip varyeteleri.Bir garip insanoğlunun türlü türlü halleri.
Üstada yazısı için ve sevgili Karaoğlan üstadımıza paylaşım için çok teşekkür ederim.
Arayıp sormak ,hal hatır sormak, incelik göstermek ,nezaketle karşılamak hepsinin hayatımızda bir karşılığı olmalı.
Saygılarımla.
Bugün telefon görüşmemizde Büyük Usta benim çok sevindiğim bir haber verdi.
ODATV yayın yönetmeniyle görüştüğünü, yazılarının kaç kişi tarafından okunduğunu sormuş. Aldığı yanıt; 40.000 ile 60.000 arası.
Usta'nın tahmini ise 8-10.000 arasıymış.
Ben sayının daha fazla olduğunu düşünenlerdenim.
Suat YALAZ üstadımız çok yönlü bir sanatçı ve çok üretken.Tecrübesi ile konulara bakış açısı ile donanımı ile gerçek bir aydın.
Paylaşımlar için çok teşekkür ederim.