scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,210
75,903

Stalin'in Ölümü, Cilt 1 (TR Balonlama)
Gerçek Bir Hikâye, Sovyet
Cilt 1 - Izdırap

Senaryo: Fabien Nury
Çizimler: Thierry Robin
Renklendirme: Lorien Aureyre
Orijinal adı: La Mort de Staline (Dargaud)
İngilizce adı: The Death of Stalin (2013 tarihli İngilizce balonlamasından çevrildi)
Cilt 1 (2010): Izdırap/Agonie/Agony
Cilt 2 (2012): Cenaze Töreni/Funérailles/Funeral

Fontlar (Orijinalindeki fontların aynısı kullanıldı): Imagine (kapak), Minya Nouvelle (balonlar)
58 sayfa, 45 MB, CBR

DEATH_OF_STALIN_THE_Vol_1_kapak.jpg

(MediaFire)
(Mega)

Eserin her iki cildinin Fransızca orijinalleri ile İngilizce balonlamalarının (scanlation) kapakları
A_Morte_De_Stalin_Fabien_Nury1_horz_vert.jpg


İki ciltlik bu grafik romanı Fransızca orijinalinden ("La Mort de Staline") değil de İngilizce balonlamasından ("The Death of Stalin") Türkçeye çevirdim. İngilizce balonlama (scanlation) çok kaliteliydi, onun bir balonlama olduğunu ancak işin sonunda, kapakları düzenlerken anladım! Aslında bu İngilizce versiyonu sevgili "gandor08" ÇD'nda 2 yıl önce paylaşmıştı (şurada). Orijinal fontları muhafaza ettim; Balonlardaki "Minya Nouvelle" Türkçeyi destekliyordu, ama kapaktaki "Kiril" alfabesindeki harflere benzetilmiş stilize font "Imagine"de Türkçe desteği yoktu. Üstelik kapakta yazılar hem grafiklerin üstüne denk geliyor, hem de eğriydi. O nedenle kapaklar beni epeyce yordu (Photoshop ve onun muhteşem katmanları sağolsun). Fransızca orijinalinde de iç fontlar aynı mıydı, onu bilmiyorum, albümün Fransızcasını hiç görmedim. Bu arada buradaki iki ciltlik versiyonu. Fransa'da iki ciltlik versiyonun yanı sıra, birleştirilmiş tek ciltlik versiyonu da çıkmış. Yakın tarihle ilgilenmiş olanlar, gerçeklere dayanan bu grafik romanda anlatılan olayları hatırlayacaklardır. Ama bence, asıl harikulâde çizimleri ve fantastik renklendirmesi için bakmak lazım bu romana. Bir not daha: Resimli romanın sinemaya da aktarılması plânlanmış, ama proje şimdilik 2017'ye ertelenmiş(IMDb)

Bu grafik roman aslında bir politik taşlama, bir dönem eleştirisi. Konusu 1953 yılında geçiyor ve Sovyetler Birliği lideri Stalin'in ölmeden önceki birkaç günü ile öldükten sonra halefleri arasında geçen entrika dolu iktidar mücadelesi, rejimin içine yuvarlandığı kaos ve kargaşa anlatılıyor. Stalin ölünce onun yerine göz dikenler bir konsey kurarlar ülkeyi "Kolektif Liderlik" dedikleri bir yöntemle hep birlikte yönetmeye başlarlar. İktidar mücadelesi alttan alta sürmekte, ülke despotça yönetilmektedir. Ama asıl güçlü adam Beriya'dır, zira yıllarca Stalin'in gizli polis teşkilatını yönetmiştir. Kendisi perde arkasından ülkeyi yönetirken, iplerini elinde tuttuğu Malenkov'u başbakan yapar. Molotov, Bulganin, Kaganoviç ve aralarında en az tanınanı ve onlara en son katılan "Nikita Kruşçev" diğer konsey üyeleridir. Beriya-Kruşcev çekişmesini ordunun da yardımıyla Kruşçev kazanacak ve ülkenin başına geçecektir. Bu arada kitabın adında geçen "Sovyet" kelimesi Rusçada "konsey" demektir. Konseyler SSCB'nin siyasi temelini oluşturuyordu. Bu kısa bilgileri verdim, çünkü okumaya geçmeden önce bunlar kabaca bilinirse grafik roman sıkılmadan ve daha rahat okunuyor (kendimden biliyorum!). Birkaç satır dipnot dikkatinizi çekecektir. Onları ben ekledim, orijinalinde yok.

İkinci cildini de çok kısa bir süre içerisinde hazırlayacağım.
Keyifle okuyunuz (ve bir hatıra olarak arşivinizde saklayınız).
Saygılarımla.

Grafik romanın ilk sayfasında bahsi geçen, "Wolfgang Amadeus Mozart'ın 23 Numaları Piyano Konçertosu"nun Youtube linkini de buraya aktardım. Okurken buna da kulak verilirse, oldukça kasvetli olduğunu düşündüğüm bu romanın havasına belki de daha kolay girilebilir.
Mozart 23 No'lu Piyano Konçertosu.A,K.488





2'nci Cilt Şurada:
Stalin'in Ölümü, Cilt 2 (TR Çeviri/Balonlama)
 
Son düzenleme:

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,133
77,382
hiçbiryerde :)
Gerçek bir sistem eleştirisi.
Diktatörlüklerin hangi fikri
savunduğunun bir önemi yok mu
gerçekten, diyesi geliyor insanın.
Sosyalist, kapitalist ya da dini "iktidar"
farketmiyor, hepsinde vahşet var!
Teşekkür ederim "scanfan" , önemli
mesajlar içeren bu değerli
emeğiniz için.
 

çizgisayar

Kıdemli Üye
6 Ocak 2012
127
204
Bahsettiğiniz gibi bu grafik romanı okurken Mozart 23 No'lu Piyano Konçertosu.A,K.488' nun etkisi gerçekten büyük. Bir rüzgar gibi geçti gözlerimin önünden. Bir yandan okurken bir yandan da yepyeni bilgiler öğreten bir kitap ve Çeviri notları ile güzel bir çevirili olmuş. Balonlamayı da çok sevdim. Tarihe merakı olanlar kesinlikle okumalı bence. :24:
 
Son düzenleme:

abartman

Onursal Üye
13 Ocak 2011
2,006
12,014
Scanfan'ın, Odenat'ın, Önder Atar'ın, Fındıkfındık'ın, Stoktan'ın, Lenard'ın ve bu işe gönül veren diğer arkadaşlarımızın çevirmek için seçtiği kitapları, kısa-uzun öyküleri görünce, eski tutucu yaklaşımların yerini daha akılcı ve zevkli seçimlere bıraktığını anlıyor ve ülkemizde çizgiroman kültürünün yeniden yeşerdiğine kani oluyor insan... Scanlation (taraviri) alanında bir tür altın çağ yaşıyoruz sayelerinde.

Scanfan nezdinde hepsine canı gönülden teşekkürler...
 

The_DarknesS

Yönetici
Çeviri & Balonlama
17 Nis 2010
9,554
28,990
İzmir
İş gezisinde olduğumdan şimdilik indirip inceleme şansına sahip değilim.
Ama daha önceki yaptığınız işlerden iyi bir çalışma olduğuna eminim.
Cuma günü eve döner dönmez ilk iş olarak bu çalışmayı indirip okuyacağım.
Elinize sağlık.
 

hggurak

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
8 May 2015
1,132
8,204
İstanbul
Mükemmel bir sunum ve mükemmel bir eser...
Piyasada yaptırmak isteseniz 'dünyaların isteneceği' çalışmalar burada sadece paylaşmak ve paylaşmak için yapılıyor...
İnsanın inanası gelmiyor...
Elinize, gözünüze, emeğinize sağlık.
Çok teşekkürler...
 

direnc11

Yönetici
11 May 2009
10,090
37,190
İstanbul
Her yönüyle nefis bir çalışma olmuş üstadım. Eserin seçimi, balonlama, çeviri, sunum. Hepsi nefis. Hani insan bazen burada paylaşılan bir çalışmayı bastırıp saklamak istiyor ya bu da o cinsten bir kitap. İkinci ciltten sonra bunu yapacağımı zannediyorum. Scanfan üstadımın imzasını da alabilirsem tadından yenmez.

Ağır bir sistem eleştirisi mizahi bir üslupla yapılınca ortaya çok iyi bir sonuç çıkıyor işte.

Çok teşekkür ediyorum, üstadım.
 

SuperSnake

Yeni Üye
5 May 2015
77
73
Teşekkürler :D Stalin Gibi Bir Diktatör Ve Tarihe Ciddi Anlamda Yön Vermiş Birini Çizgi Roman Olarak Okumak Çok Güzel Olucak 2. cilti için sabırsızlanıyorum
 

timed

Onursal Üye
19 Eki 2009
2,330
9,769
Sevgili dostum ,
Çok güzel bir çalışma olduğunu ilk birkaç sayfasını okuduktan hemen sonra anladım ve okumayı bırakıp buraya yazıyorum.
Tarih ile ilgili tüm eserler ilgimi çekiyor . Fakat bu biraz daha özel .
Ellerinize ve emeklerinize sağlık.
Teşekkürlerimle...
 

kral27700

Kıdemli Üye
20 Nis 2012
131
195
GAZİANTEP
İlginç bir paylaşım. İlk kez Stalin hakkında çizgi roman görüyorum. Çizgi diyarı her zaman olduğu gibi, bu sürpriz paylaşımla bizleri şaşırtmaya devam ediyor...
 
Son düzenleme:
12 Şub 2010
15,006
545,592
Çizgi romanın sadece çocuklar için üretildiği düşüncesinde olanlara bu çizgi romanı okumalarını tavsiye edebiliriz.

Dürüst, namuslu zenginleri ve iktidar sahiplerini ve politikacıları tenzih ettikten sonra diyebiliriz ki; para ve güç elde etmek veya sahip olduktan sonra elde tutmak için ahlaksızlığın ve acımasızlığın, alçaklığın her türü mübah olmaktadır.
Bunların çevresinde de, her zaman kendilerinden de alçak ve gaddar yardımcılar, yardakçılar türemektedir.

Bu türden olan güç sahiplerine karşı toplumda büyük bir nefret oluşmakta ve denk geldiğinde bu nefret türlü şekillerde tecelli etmektedir.

Stalin, 20. yüzyıldaki bu türden ve az olmayan sayıdaki güç sahiplerindendir. Beria da, toplumdaki korku ve nefreti bir arada simgeleyen yardakçılardandır.

Sevgili scanfan'ın bu paylaşımı çok iyi seçilmiş bir örnek ve çizgi roman ise gerçek bir ibret vesikasıdır.

Çizgi, kurgu ve konu yönünden mükemmel bir seçim ve paylaşım.
Tebrik ve teşekkür ediyorum.
 

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,210
75,903

Fabien Nury'nin yazdığı, Thierry Robin'in resimlediği bu 2 ciltlik grafik roman 2017'de aynı adla sinemaya da uyarlandı. Armando Iannucci'nin yönettiği filmde Steve Buscemi (Kruşçev), Michael Palin (Molotov) gibi oyuncular var. İngiltere-Fransa ortak yapımı "politik hiciv" temalı filmde, çizgi romanın aksine komedi unsuru ön plâna çıkartılmış. İngiltere'de 2017'nin Ekim ayında gösterime giren film, Rusya'da gösterimine iki gün kala yasaklandı. Gerekçe "Rusya'ya hakaret edildiği" şeklindeydi.

Stln_Olumu_Afis.jpg


Stalin'in Ölümü - Resmi Fragman

 
Son düzenleme:

HACILI

Onursal Üye
14 Kas 2012
2,289
8,564
Bugün abonesi olduğum film indirme sitesinde 2018 yapımı bir film paylaşıldı
" STALIN 'İN ÖLÜMÜ "
Film açıklama bölümünde bir Fransız çizgi romandan uyarlandığı belirtilince,
Birkaç yıl önce forumumuzda paylaşıldığı aklıma geldi yanılmamışım.
Değerli scanfan ve gondor08 dostlar değişik yıllarda paylaşmışlar.
Hem dostlarımızın bu değerli çalışmalaını yeniden hatırlamak,
Hem de 2018 yapımı filmi siz dostlara hatırlatmak istedim.
Dostlarımızın ellerine ve emeklerine sağlık.
( Film hakkında fotoğraf ve bilgiyi yükleyemedim.
" oturum aç " linkine tıklanınca bilgiler görünmektedir.
Değerli bir dostumuz yazımın altına bu fotoğraf ve bilgiyi ekleyebilirse memnun olurum.)
Rahmet ve saygı ile andığım değerli dostumuz sevgili profesörümüz,
bu çizgi roman için şöyle yazmış o yıllarda;

" Çizgi romanın sadece çocuklar için üretildiği düşüncesinde olanlara bu çizgi romanı okumalarını tavsiye edebiliriz."
 
Son düzenleme:

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,210
75,903
Filmin Türkçe afişini ve bir sahnesinden alınmış fotoğrafı sayın "HACILI"nın isteği üzerine buraya ekliyorum (Ocak ayında da filmin fragmanını eklemiştim_iki mesaj yukarıda).

DTF5_Gt_DXc_AAwrs_D.jpg

10971917_web1_180314-sea-death-of-stalin-_P1.jpg

Bilgi:Fabien Nury ve Thierry Robin'in buradaki çizgi romanınından sinemaya uyarlanan "Stalin'in Ölümü" (The Death of Stalin) filmi 2017 İngiltere-Fransa ortak yapımı. Yönetmeni Armando Iannucci. Bir politik taşlama ve komedi filmi olan "Stalin'in Ölümü"nde Kruşçev'i Amerikalı oyuncu "Steve Buscemi" canlandırmış. Filmin 'en kötü' adamı Beriya'yı Simon Russell Beale oynamış. Molotov'u canlandıran Michael Palin hatırlarsanız "Monty Python" İngiliz komedi grubunun bir elemanıydı. Stalin'i oynayan Rupert Friend, Stalin'den çok Genco Erkal'a benziyor! Bence film çizgi romana oldukça sadık kalmış. Yakın tarihe fazla merakı olmayan dostlar için filmi seyretmeden önce buradaki çeviri balonlamayı okuyup dipnotları hatırlarında tutarak fimi izlemeye başlamalarını tavsiye ederim. Ama 1950'li yıllarda SSCB'de olan bitenleri sanırım çoklarımız gayet iyi biliyordur. Filmin Rusya, Kazakistan ve Kırgızistan'da yasaklı olduğunu da hatırlatalım (Galiba orada bir tek Ermenistan'da gösterimi serbestmiş).

Nilgün Cerrahoğlu Cumhuriyet gazetesinde filmle ilgili olarak şunları yazmış (15 Şubat 2018):

“Stalin öldüğünde 13 yaşındaydım” diyerek anlatıyor “Stalin’in Ölümü” filminin Moskova’da kaçak gösterisine giden Ruslardan biri:
“Bize vaktiyle Stalin’in tanrı olduğunu söylemişlerdi. Gorbaçov göreve gelince onun bir katil olduğunu ilan ettiler. Şimdi (Putin yıllarında) bize yeniden ne büyük olduğunu anlatıyorlar!”
Tıpkı bizde olduğu gibi, tarihin asla geçmediği, mütemadiyen araçsallaştırıldığı ve dünün bugünle, bugünün dünle karıştırıldığı ülkelerde; “tarih” kil gibi, kimin eline geçerse ona göre şekillendiriliyor.
Dünyanın en kanlı diktatörlerinden biri olarak nam salan Stalin örneği, tipik bir misal.
Yaşadığı dönemde kendisi “tanrı” gibiymiş. Ama daha Gorbaçov’a kadar kalmadan, Stalin’in hemen arkasından gelen Kruşçev döneminde bile Stalin’in “despotlukları”, “beyaz sayfa açmak” adına (meşhur 20. Komünist Parti kongresinde!) afişe edilmiş.
Stalin’in kimliği özetle aslında kendi ülkesinde bir sır değil. Çoktan deşifre olmuş.
Ama gelin görün ki “diktatör” bugün ülkesinde yeniden kahramanlaştırılıyor.
2010’lara girerken bunu Moskova’ya son gittiğimde fark etmiştim.
Ortalık Stalin hayranlığından geçilmiyordu...

Masallaşan tarih
İşin garibi, Stalin hayranlığı ile Sovyet devriminin yıktığı son Çar II. Nikola hayranlığının atbaşı gitmesiydi.
Burnunun ucunu, yaklaşan Sovyet devrimini göremeyen, Rasputin’in elinde oyuncak olan son Çar, Çarlık döneminin görkemi ile özdeşleşirken; Stalin de gulaglarıyla değil, II. Dünya Savaşı’nda zafer kazanan ve Sovyetler’i “süper güç” yapan kahraman olarak anılıyordu.
Dünya siyasetinde tekrar Rusya’yı “süper güç” kılmak isteyen Putin, şimdi bu nedenle Stalin’in anısını temize çekiyor. Okul kitaplarından Stalin’in suçları temizleniyor. O dönemi yaşamamış, hafızası zayıf Ruslar arasında yepyeni bir Stalin popülaritesi pompalanıyor.
Öyle ki yapılan kamuoyu yoklamalarında Stalin, Rusya’yı bırakın, dünya tarihinin gelmiş geçmiş “en müstesna şahsiyeti” olarak işaretleniyor.
Tarih bu kerte alakart bir seçicilik ve propagandayla tekrar dizayn edildiğinde, Napolyon’un dediği gibi kolayca “masal” kıvamına getirilebiliyor.
Tüm bu nedenlerle bu kışın işte en konuşulan filmlerinden olan “Stalin’in Ölümü”, bir-iki kaçak gösterim dışında, Rusya’da vizyona giremedi.
Putin ve çevresi, Sovyet döneminden sonra ilk kez bir filme yasak koydu.
Filmin ne denli hassas bir damara girdiğini buradan hesap edin.
Filmin “tarihi sembolleri ayakaltına aldığını” iddia eden ve işi, yapıtın “Rus karşıtı bir Batı komplosu” olduğunu söylemeye dek vardıran Kremlin’e yakın kültür çevreleri ile Duma’nın temsilcileri; yaşadığımız internet çağında bu acayip “yasak kararını” aldırmayı başardılar.

‘Terörist doktorlar’ ‘gulag’a gidince
Bunca büyük patırtının ardından filmi görmek farz oldu. İtalya’da vizyona girer girmez önüme çıkan ilk sinemada “Stalin’in Ölümü”nü izledim.
Rahatça sezonun en iyi filmlerinden biri olduğunu söyleyebilirim. Mizahı süper. Konunun Rus düşmanlığı ile alakası yok. Yalnız “diktatörlük” hicvedilmiş. Ve sonuna dek “iktidar yalakaları” ti’ye alınmış.
İlk sahne bir Mozart konseri ile açılıyor.
Meğer Stalin, Mozart’ı çok severmiş.
Stalin ani kararla konser salonuna telefon edip bu konserin bir kaydını istiyor.
Bitmekte olan konserin ise kaydı yok, yapılmamış. Yetkililerin korkudan eli ayağı dolaşıyor.
Sokaktan rastgele adam toplayıp boşalan salonu tekrar dolduruyorlar.
Piyaniste yeniden çalması için “rüşvet” veriyorlar. Namlu ucunda yeni bir orkestra şefi bulup getiriyorlar. Kayıt yapılıp Stalin’e ulaştırılıyor. Ama Stalin bunu dinleyemiyor. “Küt”, beyin kanamasından düşüp yere seriliyor.
Bundan sonrası ayrı pantomim...
“Doktor çağıralım!” dendiğinde.. çağrılacak doktor bulunamıyor.
Çünkü -bu sahiden olmuş!- belli başlı doktorların hepsi, “Siyonist terör örgütü üyeliğinden” ya hapse tıkılmış ya gulaglara gönderilmiş.
Nihayet diktatörün ölümü kesinleştiğinde, bu defa da çekirdek kadroda, kıyasıya iktidar kavgası başlıyor.
İç kabinede kimse birbirine güvenmiyor, herkes birbirinden nefret ediyor ve herkes ikbal peşinde koştuğundan kimse Stalin’in ölümüne üzülmüyor.
Korku imparatorluğunu, iktidar yalakalığını ve ikiyüzlülüğünü “mizahla” bundan iyi anlatan bir film olamaz.
Mutlaka görün.


 
Son düzenleme:

HACILI

Onursal Üye
14 Kas 2012
2,289
8,564
Filmi indirip ilk 30 dakikasını izleyebilme imkanım oldu.
( dışarı çıkmam gerekti.)
Bir film yönetmeni, bir çizgi roman karesini böyle mi kopyalar.
İlk 30 dakika resmen çizgi romanın bire bir aynısı.
Yok yookkk... o kadar da hakkını yemeyeyim yönetmenin.
Çizgi romanda piyanist hanımın kıyafeti kırmızı, filmde ise maviydi.
Sevgili scanfan dostum,
Değerli katkılarınız için çok teşekkür ederim.
Saygılarımla.
 
Son düzenleme:
Üst