Sojourner Truth doğum günün kutlu ola!

[MerhabaBenZagor]

18 Kasım. Belki tarihte daha önemli kişilikler vardır ama bu kadın ayrı bir şey. 13 tane çocuğunun köle olmasını gözleriyle gördükten sonra yaptığı eylemler. Doğum gününü kutluyor, bugüne olan sosyolojik katkılarından dolayı mutlu olduğumuzu belirtiyoruz. Belirtiyorum ya da. Neyse efendim kısa kesiyorum gerekli bilgiyi arama motorlarımıza sorabilirsiniz. Karnım aç. Tantuni beni bekler.

Sojoumer Truth kimdir derseniz;

New York'ta bir kölenin kızı olarak dünyaya geldi. Annesi ona Isabella adını takmıştı. Sojourner Truth, 13 çocuk dünyaya getirdi, çocuklarının çoğunun köle olarak satıldığına tanık oldu. 1847'de özgürlüğüne kavuştu. 1851'de Akron, Ohio'daki Kadınlar Konvansiyonu'na katıldı ve toplantıda Ain't I a Woman (Ben kadın değil miyim) başlıklı kısa konuşmasını okudu. Bu konuşma, toplantıyı protesto edenlerin bile gözlerinin dolmasına neden oldu. Sojourner Truth, bir feminist ve dünya tarihinin ilk ve en önemli kölelik karşıtlarından biri olarak tarihe geçti.

 

[Doktor Kim]

Hep birbirimizin doğum gününü mü kutlayacağız ? Bu gün Sojourner Truth'un 215.yaş günü büyük acılar çekmiş, köleliğe karşı ve kadın hakları için savaşım vermiş bir büyük ANA.
Bu gün anneler ve kapitalizmin ezdiği herkes Londra'da ki büyük yürüyüşü onu anarak gerçekleştiriyorlar.
Gündeme getirdiğin teşekkür ederim dostum.
Aşağıda yaşam öyküsü ve resimlerini bulacaksınız.
Onu bugün sevgi ve saygıyla analım.Zamangezgini.


Sojourner Truth (1797-l883): Özgürleşmeye Adanan Bir Ömür

Sojourner, köleliğin kaldırıldığını görecek kadar uzun yaşadı. Ama daha vereceği çok eşitlik mücadelesi olduğunu söylüyordu.


New York'ta bir kölenin kızı olarak dünyaya geldi. Annesi ona Isabella adını takmıştı. Sojourner Truth, 13 çocuk dünyaya getirdi, çocuklarının çoğunun köle olarak satıldığına tanık oldu. 1847'de özgürlüğüne kavuştu. 1851'de Akron, Ohio'daki Kadınlar Konvansiyonu'na katıldı ve toplantıda Ain't I a Woman (Ben kadın değil miyim) başlıklı kısa konuşmasını okudu. Bu konuşma, toplantıyı protesto edenlerin bile gözlerinin dolmasına neden oldu. Sojourner Truth, bir feminist ve dünya tarihinin ilk ve en önemli kölelik karşıtlarından biri olarak tarihe geçti.

Efendiden kaçış

Truth, 1820'lerde henüz genç bir kadınken, kendisini öldüresiye döven ve ailesini çocukları satmak yoluyla parçalayan New York'lu efendisinden kaçtı. 1840'larda köleliğe karşı en önemli protesto gösterilerine katıldı, belagat yeteneği ile insanları meydanlara topladı. Çektiği acıları, tanıklık ettiği olayları anlatırken, dinleyenleri dehşete düşürüyordu.

Onun cesaretle anlattıkları sayesinde, kimi kölelik yanlıları fikirlerini değiştirmeye başladılar. Özellikle siyah kadın ve çocukların çektiklerini dile getiriyordu. O zamana dek, acımasız ve zengin köle sahiplerinin sadistliğe varan davranışları çoğu zaman gizli kalmış, onlara karşı tanıklık yapabilecek çok az siyah çıkmıştı.

Kırbaç, direk ve çığlıklar

Sojourner Truth, çocuklarının pek çoğunu kaybettikten sonra, kaybedecek pek bir şeyi kalmadığına inanmıştı, bu nedenle mücadeleden hiç kaçınmadı. Kalabalık mitinglerde, çocukluğundan beri yaşadığı bütün baskıları, şiddeti gözünü kırpmadan anlattı. Anlattığına göre çocukken "efendisi" tarafından sık sık nedensiz yere prangalanıyor, blüzü yırtıldıktan sonra bir direğe bağlanıyordu. Adam, onu kırbaçlamaktan adeta zevk alıyor, çığlıkları artana dek vazgeçmiyordu.

Truth, kölelerin çalışma koşullarını da açık açık anlatıyor, bu insanlık dışı durumun derhal sona ermesi gerektiğini açıklıyordu. Küçücük koğuşlarda onlarca siyahın barındığını, sınırsız çalışma saatleri sonucunda kimi insanların açlık ve bitkinlikten öldüğünü, bütün gün çalışan siyahların çoğu zaman hayvanlara verilen küspe tarzı yemeklerle beslendiğini anlatıyordu.

Okula gitmeyen konuşmacı

Truth başarılı bir konuşmacıydı. Fikirlerini açık ve net ifade edebiliyor, protestocular karşısında başını dik tutmasını beceriyordu. Bu nedenle kısa sürede kölelik karşıtı hareketin önemli isimlerinden biri olmuştu. Hem siyah, hem de kadın olması, onun ırkının ezilmesiyle birlikte kadın olarak yaşadığı sorunları da dile getirmesini sağlamıştı. Hayatı boyunca hiç okula gitmemiş, hiç bir özel eğitim almamış bu kadının ifade gücü herkesi büyülüyordu.

Truth, aslında kendi kendini yetiştirmiş, mümkün olduğu adar bilgiyle iç içe olmayı tercih etmişti. Çevresindeki eğitimli insanlarla uzun sohbetler ediyor, dinsel konularda öğrendiklerini günlük hayattaki bilgileriyle birleştirmeye uğraşıyordu. Truth, hayatı boyunca hep bilinçli seçimler yaptı ve kalabalık meydanların büyüsüne kapılmadan mücadelesini sürdürdü.

Kadınlara oy hakkı mücadelesi

ABD'deki kadınların oy hakkı mücadelesi başladığında yine ön saflarda Sojourner Truth görüldü. İç Savaş boyunca da aktif olarak çalıştı. 1864 yılında Beyaz Saray'a davet edildi ve Başkan Lincoln tarafından kutlandı. Aynı yıl, Arfo-Amerikalılar'ın yaşam koşullarının düzeltilmesi ile ilgili bir dernekte çalışmaya başladı. 1870 yılında Amerika Kadın Hakları Derneği'ne katıldı ve ölene dek kadınların oy hakkı için mücadele etti.

Sojourner Truth, neyse ki köleliğin kaldırıldığını görecek kadar uzun yaşadı. Ama daha vereceği çok eşitlik mücadelesi olduğunu söylüyordu. Hemcinslerinin özgürleştiğini görmesi için sizce ne kadar daha yaşaması gerekirdi?

Sojourner Truth'un satarak hareketine maddi kaynak sağlamaya çalıştığı kartvizit fotoğrafı.Fotoğrafın altında yazan yazı ise şöyledir."I sell the shadow to support the substance(Aslına destek olmak için suretini satıyorum)."

Abraham Lincoln'le birlikte

 

[MerhabaBenZagor]

Teşekkürler. Konuyu fazla uzatmamak veya tepkinizi çekmemek için kısa kesmiştim ama, cidden üzerinde durulması gereken bir konu. Yani bence. Belirttiğin gibi, Kapitalizm veya onun bir büyüğü mü demeliyiz yoksa amcası mı denmelidir emperyalizmin ortaya çıkardığı kölelik anlayışına bir başına karşı gelen kadın. Feminal lider. Tekrar teşekkürler.

 

[Doktor Kim]

Daha sonra kafadaki şu şey hakkında konuşurlar, ona ne diyorlardı?

Uluslararası Kadın Haftası & Anneler Günü ANNELER YÜRÜYÜŞÜ
Pazar 24 Ekim 2012 ♦ Herkese Açık olarak Londra'da yapıldı.

Sojourner Truth yukarıdan onlara desteğini esirgememiştir.

Aslında aşağıdaki istekler öncelikle insan olmanın ve insanca yaşamanın gerekleri değil mi ?

Uluslararası Kadın Haftası & Anneler Günü ANNELER YÜRÜYÜŞÜ

Pazar 24 Ekim 2012 ♦ Herkese Açık
London: 12 Trafalgar, 14:00 SOAS
Öldürmeye Değil Yaşatmaya Yatırım



Herkesin
YAŞAMI VE REFAHI için

Kesintilere, Yoksulluğa ve Ayrımcılığa Son


KADINLAR, ERKEKLER, GENÇLER VE YAŞLILAR TALEPLERİNİZİ YÜKSELTİN!

Neden Anneler Yürüyüşü? Çünkü:

• Çünkü merhametsiz pazar bizi ve gezegenimizi mahvederken, anneler dünya insanına bakar ve üretir.

• Annelerin yaşam ve refaha bu temel katkısı görmezden gelinmekte ve karşılığı ödenmemektedir.

• Hükümetler savaş silahlarına, bankalara ve şirketlere para yatırmaktadır. Beslenme, barınma, sağlık, bakım, eğitim ve çevre ile ancak bu kadar az ilgilenebilirlerdi.

• Genç insanlarımız herkesin eğitim hakkını savundukları için kurbanlaştırıldılar.

• İnsanlar Filistin’den Mısır’a, Haiti’den Kolombiya’ya, Kaşmir’den Kongo’ya ve Nijerya’ya değişim yaratabilmek için hayatlarını riske atıyorlar.


Neden bizimle yürümek? Çünkü:

• Anne olalım olmayalım çoğumuz bakım işi yapıyoruz,

• Bizim emeğimizin ve vergilerimizin karşılığı olan faydalardan ve hizmetlerden mahrum bırakılıyoruz,

• Ya emek pazarının dışında bırakılıyoruz ya da daha düşük ücretlerle çalışmak zorunda bırakılıyoruz,

• Anneler savaşa ve sömürüye karşı yaşamı savunan herkesi bir araya getirebilir,

• Herkesin katkısı ve mücadelesi kıymet bulur ve desteklenir,

• Babalar, oğullar, kardeşler, eşler....şimdi desteğinizi göstermenin zamanı.


Guyana, Hindistan, Peru, ABD’de Anneler Yürüyüşü

ÖRGÜTLERİNİZDEN YÜRÜYÜŞE KATILMASINI İSTEYİN

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Tel: +44 (0)20 7482 2496 gws@globalwomenstrike.net


Küresel Kadın Grevi (The Global Women’s Strike) bakım işlerinin tanınması, askeri harcamaların ilk olarak başlıca bakım işini yüklenen kadınlara ve topluma geri döndürülmesi için çalışan uluslararası bir ağdır.

Neden yürüyor olacağım:
► ‘Kızımın hayati tehdit yaratan engeli var. Çalışmak zorundayım ve ben işteyken onunla ilgilenebilecek kimse yok, felakete doğru gidiyoruz.’

► ‘Kıymet görmedikleri bir dünyada çocuk büyütmek korkutucu.”

► ‘Biz sığınmacılar, kesintilerin ilk yapıldığı insanlarız. Kamu desteğine başvuru,gıda fişi yok ve yoksulluk herkes için niyet ettikleri son.’

► ‘Küçük bir sağlıklı gıda dükkanımız var. Zor zamanlar. Üç çocuğumun en büyüğü öğrenci kredisini (Education Maintenance Allowance) kaybediyor. Nasıl yapacağız bilmiyorum.’

► ‘Kütüphane tatillerde çalışmak için kitap ve film almak için her zaman gittiğimiz yerler.’

► ‘Kadınlara inanılmıyor. Tecavüze uğradım, iftira ile suçlandım ve hapse atıldım.’

► ‘Yasal destek, saldırı ve yanlış tutuklama nedeniyle polisi dava edebilmemi sağladı. Bu olmadan sadece zenginler adalet elde edebilir.’

► ‘Annelerin genç çocukları haylaz muamelesi görüyor. Ancak sadece gelir desteği aldığımda çocuğumla ilgilenebiliyorum.’

► ‘Okul kulüpleri kapandıktan çocuklar kesinti yapmak için çocuklar “zarar” muamelesi görüyor.’

► ‘Büyükanneler devreye girmek istiyoruz. Ancak emeklilik yaşımız uzun.’

► ‘Tutuklandım ve çocuğum sosyal hizmetlere verildi.’

► ‘Harcamaları azaltmak için evimizi paylaşıyoruz. Barınma desteği üzerindeki kesintiler özellikle Londra’da bunu imkansız hale getirecek.

► ‘Çocuğuma bakmak ve eğitimimi tamamlamak için seks işçiliği yaptım.”

► ‘İnsanlara kesintiler için “diğerleri”ni suçlamaları söylendi. Göçmenlere, engellilere, lezbiyen, eşcinsel ve translara yönelik ırkçı saldırılar, zorbalık arttı. Korkutucu.’

► ‘Çocuk desteği evrensel olmalı. Çocuklar kendilerinin ve annelerinin değer verildiğini görmeliler.İhtiyaç testleri damgalayıcı. Bir çok çocuk okul yemeği desteğini gizliyor.’

► ‘Genç insanlar kendi istedikleri biçimde etkinliklerde bulunmak istiyorlar. Okul dışı kulüpleri, spor ve müzik merkezleri vs olmazsa ailelerimiz yoksullaşır.’

► ‘Seller, kuraklık, ve buna rağmen ormanlarımızı istiyorlar. Hiçbir şeye saygıları yok.’



Küresel Kadın Grevi Uluslararası Talepler:

Bütün bakım işleri için ödeme: Maaş, emekli aylığı, toprak ve diğer kaynaklar şeklinde ödemeler. Çocuk büyütmekten ve diğerleri ile ilgilenmekten daha değerli ne olabilir? Askeri harcamalar ve hapishaneler yerine yaşama ve bakıma yatırım.

Ücret eşitliği: Küresel pazarda, tüm kadın ve erkekler için eşit ücret.

Gıda hakkı: Meme veren anneler, annelik iznini kullananlar için gıda. Kadın olduğumuz için cezalandırılmayı durdurun.

Üçüncü Dünya Borçlarını Ödeme. Biz hiçbir şey borçlu değiliz. Asıl onlar bize borçlu.

Temiz su, sağlık, barınma, ulaşım ve eğitim erişilebilirliği.

Çalışma saatlerimizi kısaltan ancak kirletmeyen enerji ve teknoloji.
Hepimizin ocağa, buzdolabına, çamaşır makinasına, bilgisayarlara ve boş zamana ihtiyacı var!

Aile bireylerinden ve güç sahibi konumdakilerden gelenler dahil her türlü şiddet ve eziyetten korunma & sığınma hakkı.

Hareket özgürlüğü. Sermaye özgürce dolaşıyorsa insanlar neden dolaşamasın?


1851 yılında Sojourner Truth tarafından yapılan bir konuşma.

Evet çocuklar, nerede çok fazla gürültü varsa, orada bir düzensizlik vardır. Ben, kuzeyin kadınları ve güneyin zencilerinin haklar konusundaki ısrarları üzerine sorunu düzelteceklerini düşünüyorum. Fakat, tüm bu ısrar neyin hakkında?

Oradaki adam, bir kadının at arabalarına binmesi sırasında ona yardım edilmesinin, bir kadının hendeklerden geçirilmesinin ve her yerde en iyi yere sahip olmasının gerekli olduğunu söylüyor.

Kimse beni at arabalarına bindirmez, hendeklerden geçirmez ve en iyi yeri vermez. Ve ben bir kadın değil miyim? Bana bakın! Koluma bakın! Tarla sürdüm ve ektim, ve ambarlara topladım, ve hiçbir erkek başıma geçmedi! Ve ben bir kadın değil miyim? Bir erkek kadar çok çalışabilir ve yiyebilirim -eğer bulursam- ve azarlamalara da dayanabilirim. Ve ben bir kadın değil miyim? On üç çocuk doğurdum, ve çoğunun köle olarak satıldığını gördüm, ve bir anne olarak acıyla ağladığımda, beni İsa'dan başkası duymadı. Ve ben bir kadın değil miyim?

Daha sonra kafadaki şu şey hakkında konuşurlar, ona ne diyorlardı? [Dinleyenlar fısıldar, "akıl"]

 

[İskenderunlu]

Adı geçen üyenin doğum gününü ben de kutlarım..