Şekilli Fizik Sözlüğü (Harikulade İllüstrasyonlar ile)

cagan73

Onursal Üye
17 Kas 2013
510
9,692
OECD’nin yaptığı Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2022 araştırma sonuçları yayımlandı: 491 sayfalık rapor özet adı altında 191 sayfa yayımlandı.
Türkiye 7 bölgeden, 196 okul ve 7250 öğrenciyle katıldı. Türkçe olarak 234 matematik, 115 fen, 36 yaratıcı düşünce, 197 okuma becerisi, toplam 582 soru soruldu.
Türkiye, 37 OECD ülkesi içinde 32., 81 ülke içinde 39. oldu. MEB, okuma becerilerinde Türkiye’nin pek çok ülkeyi geçtiğini ve önceki senelere göre sıralamada birkaç sıra öne geçtiğimizi müjdeledi…
……………………………………….
Sıralamada geçtiğimiz ülkeler ülkeler; Paraguay, Guatemala, El Salvador, Brunei, Costa Rika, Jamaica, Kamboçya gibi ülkeler…
Sıralamada birkaç sıra öne geçildiği doğru ama aşağı düşerek yükselmişiz yani Türk öğrenciler geçmişe göre 8-10 daha az doğru yanıt verirken sıralamada geçtiğimiz ülkeler bu sayıdan daha da az doğru yapmışlar.
MEB özetinde şöyle denmiş: Türkiye’deki öğrencilerin yüzde 42’si derslerin çoğunda veya tamamında verimli çalışmıyor. Yüzde 30’u öğretmenin söylediklerini dinlemiyor. Yüzde 23’ünün dijital cihazlardan dikkati dağılıyor. (Hatanın aslında çocuklarda olduğu vurgulanmış…)
Türk öğrencilerin en üst seviye yüzde 5’i Singapur ortalaması yani sıradan öğrencisine ancak yetişebiliyor.
Tüm alanlarda birinci olan Singapur, matematikte 575 puan iken, Türkiye 453 puanla alabilmiş. Bunu kabaca (20/18’e 20/4 gibi özetleyebiliriz)
PISA 2022 Raporu’nun yayınlanmayan bölümünde Direktör Schleicher, ülkelerin alt sıralardan kurtulmak için eğitim reformu yapmasını önermiş ve alt sıralardaki ülkelerde politikacıların yetersizliğine dikkat çekmiş.
Singapur başarısına; 1997 yılından beri uyguladığı, düşünen-öğrenen-sorgulayan, yenilikçi, takım halinde çalışma gibi olguları öğreterek ulaşmış görünüyor. Ayrıca en iyi öğrenciler öğretmenlik mesleğine yönlendirilmiş.
Singapur’da okul öncesi eğitim 3 yaşında başlıyor. 6 yaşına kadar çocuklara ana dil ve İngilizce becerileri, temel matematik ve fen bilimleri içeren, problem çözme kabiliyeti ile yaratıcılık faaliyetleri aşılanıyor.
Sadece ekonomik sonuç ne olmuş?
Kişi başına düşen milli gelir 72 bin dolar (Bu günkü kurla aylık 174.000 TL)
5,5 milyon nüfus ile 397 milyar usd gayri safi milli hasıla elde edilmiş. (Usd bazında Bir Singapur’lu 7 Türk’ten daha fazla hasıla sağlamış)

Çocuklarımıza verebileceğimiz en değerli hazine hiç kuşkusuz "bilgi"
Tüm ebeveyn ve öğretmenlere paylaştırmanız ricası ile...
7k169czl4lei3hj7g.jpg

 

aydınus

Aktif Üye
13 Eki 2021
228
1,087
İstanbul-Bahçelievler
Eğitim konusudaki hassasiyetinize teşekkürler cagan 73 arkadaş. İnternet' ten araştırma yaptığımızda bırakın ilkokulu okuma yazma bilmeyen çok sayıda orta ve lise öğrencisini görebiliyoruz. Ama ,derme çatma yazdıkları cümlelerde yer alan harflerin üzerinde olması gereken imla işaretlerini bilmeden ülkeyi pişkince yönetmeye kalkanları gördükçe ne yazık ki şaşırmıyorum.
 
Son düzenleme:

Calligrapher

Onursal Üye
5 Nis 2021
1,369
8,179
Değerli @cagan73 ,
Eğitim konusunda yazdıklarınızın altına imzamı atıyorum. Geri kalmış toplumların en büyük özelliği eğitim sistemlerinin yetersiz olması. Ülkemizde de maalesef yıllardır iyileştirilmesi başarılamayan (yoksa istenmeyen mi demeliydim?) bir konu eğitim. Gelişen teknolojinin eğitim alanında ortaya çıkardığı müthiş olanaklara rağmen durum giderek daha da kötüleşiyor. İnsanlar çocuklarını, daha iyi bir eğitim alabilmeleri umuduyla, büyük paralar harcayarak yıllarca özel kurslara gönderiyor, özel ders aldırıyor; küçücük çocuklar ilkokuldan başlayarak yarış atı misali sınav üstüne sınava giriyor, psikolojileri bozuluyor, çocukluklarını yaşayamıyor. Bazen kasıt arıyorum eğitimin bu denli kötüleşmesinde; çünkü cahil bırakılmış, sorgulamayan kitleleri yönlendirmek daha kolaydır. Üstün Dökmen'in bir sözü var: "Bir toplum üretmek istiyorsa köy enstitüsü kurar, üretmeden tüketmek istiyorsa AVM kurar."
Bu arada, paylaşmış olduğunuz Fizik Sözlüğü harika! Çok teşekkürler...
 

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,906
5,309


Sevgili arkadaşlarım ; cagan73 , aydınus , Calligrapher ....

Tüm söylediklerinize sözcük , sözcük katılıyorum...

Düşünün Prof. olan biri hem de ödül olarak YÖK'ün başına getirilen biri : "Cahil insan iyidir. Soru sormaz?...." vb. şeyler söylüyor... Dikkat edin nasıl insan istiyorlar. Ya "
düşünmeyin" , diyorlar .... ya "kendinizi bir ceset gibi kendinizi bize teslim edin" diyorlar... ya "düşünemeyen insansılar" yaratıyorlar.... Düşünün hem canlı ama BİR CESET GİBİ ... Hem insan ama DÜŞÜNEMİYOR.... İnanın bırakın insan olmayı , robot bile değil.... ZOMBİ istiyorlar.... Amaçları ise belli...

Her şeyi ile tam anlamı ile İNSAN olanların oluşturduğu bir toplumda , Her şeyi ile tam anlamı ile İNSAN olanların yönettiği toplumda , Her şeyi ile tam anlamı ile İNSANLARA yakışan bir toplumsal düzende yaşamak dileğiyle .............

Esen kalınız .........








 

cagan73

Onursal Üye
17 Kas 2013
510
9,692
Değerli diyardaşlarımın son derece anlamlı tespit ve görüşlerini okumak ne kadar mutluluk verici. Bilim ve felsefe alanında ülkemizde ortak paydaları paylaşabildiğimiz insan sayısı malesef adeta çölde vaha misali kaldı.
Ayrıca bir şeyler paylaşabildiğimiz bu platformu oluşturup halen ayakta tutan değerli yöneticilere sonsuz teşekkürler, iyi ki varsınız...
Gecenin ilerleyen saatlerinde ancak düzenlemesini bitirebileceğim, içinde bolca farklı türden süper kahramanın :) bulunduğu bir çizgi romanı değerli ilgilerinize sunacağım.
yx7yufksnpu2irk5g.jpg
 

Meminca

Aktif Üye
24 Kas 2017
421
1,409
Ankara
Teşekkürler cagan73 bir güzel kitap daha paylaştığın için. Teşekkürler yukarıda yorum yapan kıymetli arkadaşlar, bu vesileyle en önemli meselemize işaret ettikleri için. Ben belki şu noktada biraz farklı görüşteyim ki arkadaşların sebep dediklerinin daha ziyade sonuç olduğuna inanıyorum (gerçi sonuçlardan kendisinden sonra gelenlerin sebebi olabiliyor). Oktay Sinanoğlu'nun defalarca yazdığı gibi Türkiye'de uzun zamandır sömürge eğitim sistemi uygulanıyor. Bunun kaçınılmaz sonucu olarak 150 katlı gökdelenden düşen adam gibiyiz ve iyice yere yaklaştık. 150. kattan düşen adamın 130. kat seviyesinde (daha yüksekteyken) 30. kat seviyesindekinden daha iyi durumda olduğu söylenebilir mi? Almanya ve Japonya örnekleri bir ülke taş üstünde taş kalmayacak şekilde yıkılsa aktif nüfusunun büyük kısmı yok edilse, teslim alınıp aşağılayıcı şartlarda yaşamaya mahkum edilse bile iyi eğitim sistemlerinin yetiştirdiği nesillerin her şeye rağmen kısa sürede kaliteli bir eğitim sistemi kurup ülkeyi ayağa kaldırabileceğini göstermektedir. Darısı başımıza.
 

Calligrapher

Onursal Üye
5 Nis 2021
1,369
8,179
Teşekkürler cagan73 bir güzel kitap daha paylaştığın için. Teşekkürler yukarıda yorum yapan kıymetli arkadaşlar, bu vesileyle en önemli meselemize işaret ettikleri için. Ben belki şu noktada biraz farklı görüşteyim ki arkadaşların sebep dediklerinin daha ziyade sonuç olduğuna inanıyorum (gerçi sonuçlardan kendisinden sonra gelenlerin sebebi olabiliyor). Oktay Sinanoğlu'nun defalarca yazdığı gibi Türkiye'de uzun zamandır sömürge eğitim sistemi uygulanıyor. Bunun kaçınılmaz sonucu olarak 150 katlı gökdelenden düşen adam gibiyiz ve iyice yere yaklaştık. 150. kattan düşen adamın 130. kat seviyesinde (daha yüksekteyken) 30. kat seviyesindekinden daha iyi durumda olduğu söylenebilir mi? Almanya ve Japonya örnekleri bir ülke taş üstünde taş kalmayacak şekilde yıkılsa aktif nüfusunun büyük kısmı yok edilse, teslim alınıp aşağılayıcı şartlarda yaşamaya mahkum edilse bile iyi eğitim sistemlerinin yetiştirdiği nesillerin her şeye rağmen kısa sürede kaliteli bir eğitim sistemi kurup ülkeyi ayağa kaldırabileceğini göstermektedir. Darısı başımıza.
Değerli @Meminca görüşlerinize katılıyorum. Bununla birlikte, izninizle, Almanya ve Japonya örneklerinizle ilgi bir kaç söz söylemek istiyorum. Bu ülkeler, sadece eğitim sistemlerinin iyi olmasından değil (ayrıca sömürge eğitim sisteminin âlâsı bu iki ülkede uygulanıyor!), fakat taş üstünde taş bırakmayanların mutlak boyunduruğu altına girmeyi kabul ettikleri için ve onların -biraz da atom bombasının sebep olduğu vicdan azabından dolayı- cömertçe sundukları maddi destek ve teşvikler sonucu kısa sürede ekonomik açıdan toparlandılar. Binlerce Alman ve Japon öğrenciye ABD'de eğitim bursu verildi, Alman ve Japon mallarının ABD'ye gümrüksüz veya teşvikli olarak girişi sağlandı, Almanya ve Japonya'nın imarı için milyarlarca dolarlık hibe ve krediler sağlandı, Amerikan firmalarının buralarda yatırım yapması sağlandı, Alman ve Japon girişimcilere "know-how" desteği verildi vb... Ayrıca askeri harcamaları sıfırlandığı için buraya aktarılacak fonlar daha verimli başka alanlarda değerlendirildi. Söz konusu destekler olmasaydı, sanırım sadece eğitim sistemleri iyi diye bu kadar çabuk bellerini doğrultamazlardı. Benim zamanımda hep bir "Japon mucizesi"nden bahsedilirdi, okulda Japonya kökenli "Kaizen", "Toplam Kalite Yönetimi" vb. yöntemler okutulur, örnek gösterilirdi. Panasonic, Sony, Honda denildi mi, akan sular dururdu. Fakat 2000'lerden itibaren dijital devrime yeterince ayak uyduramadıkları için özellikle Japonya ekonomisi zorluklar yaşamaya başladı. Bugün pek çok dev Japon markası ayakta kalabilmenin mücadelesini veriyor. Güney Kore -ki o da yıllarca ABD'nin teşviklerinden yararlanmıştır- Samsung gibi markalarıyla Japonya'yı solladı, Hindistan -ABD'nin yeni gözdesi- hızla yükselişte. Görüşüm odur ki, Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki eğitim seferberliği sürdürülebilseydi, muhtemelen bugün çok daha farklı bir yerde olurduk.
 
Üst