Robinson Crusoe & Cuma

bakunin

Admin
12 Mar 2009
6,581
73,739
NeverLand
ROBINSON CRUSOE ve CUMA


Yaratıcısı Gürcan Yurt tarafından ilk kez 1996 yılında L-Manyak dergisinde gözüken Robinson Crusoe & Cuma, Daniel Defoe'nun ölümsüz romanındakine öykünen ancak ondan çok farklı alt konu ve ikili ilişkiler işleyen bir çizgiromandır.

Robinson Crusoe & Cuma, Defeo'nun o bildik karakterlerini deforme ederek ve biraz da 'rahat' bırakarak içlerindeki çıkarcı insan profilini ön plana çıkarmıştır. Bunu yaparken de L-Manyak okurlarının aşina olduğu argo ve küfürün gırla gittiği bir jargon kullanmıştır. Aşağılamadan duramadığı Cuma'yı kölesi yerine gören Robinson, batan bir gemiden kurtulan tek kazazede olmasına karşın yalnız yaşamaya alışamamış biridir. Issız adada karşısına çıkan karaderili Cuma ise Batılı edebiyatçıların genelde siyahi ırka biçtiği ikinci sınıf insan rolüne uymaktan başka seçeneği ve repliği olmayan bir zavallıdır. Çizer Gürcan Yurt'un Robinson'u kendini çok beğenmiş, küfürbaz, zayıfı ezme psikolojisini sonuna kadar kullanmaktan çekinmeyen, içinden geldiği medeniyetin bilim ve icatlarını 'önemli birşey yapmışlığa' çevirebilen, tuttuğu günlükte kendisine bile yalan söyleyen biridir. Kölesi, uşağı, şamaroğlanı konumuna soktuğu Cuma'ya her türlü hakareti yapmaktan geri kalmayan, iç dünyasında paradokslar olan bir karakteri simgeler. Ancak serinin kısa sürede popüler olmasını sağlayan sebep ise, Cuma'nın her türlü aşağılama içinde dahi kendisine göre bir yaşam yolu bulmasıdır. Issız adanın tek hakimi, patronu, hatta tanrısı konumuna soyunan Robinson'un kendisine yaptıklarına yeri geldiğinde öyle içten sitemler, serzenişler yapar ki, çizgiroman başlığının çizeri Yurt bile bundan etkilenir.

img024.jpg


Robinson Crusoe & Cuma maceralarını bir araya getiren albümlerin ikincisine ait kapak.

Robinson'un fiziki, sözlü hakaret ve iftiralarına konumu ve sıfatı gereği aynen karşılık vermekten aciz olan Cuma, bir türlü bu işin içinden çıkamaz. Tek yapabildiği beyaz sahibinden öğrendiği galiz küfürleri ona yeniden sarf etmekten ibarettir. Uğradığı haksızlıklara karşı elinden bundan başka birşey gelmeyen Cuma, bir anlamda ülkemizdeki ekonomik ve statüsel adaletsizliğin, sosyalleşememenin veya eksik sosyal, hukuki profilin yansımasıdır. Varolan bu açmazlarda boğulan kişilerin kağıt üzerindeki versiyonu gibidir. Okulda, işte, evde hep karşısındaki Robinsonlarla uğraşmak, onların çizdiği şablonda dönüp durmak mecburiyetinde kalan Cumalara bir emsal teşkil etmektedir. Toplumsal düzenin nefes alacak boşluk bırakmaması veya bu boşlukları kullanmak için oldukça fazla mücadele etme mecburiyetini iliklerine kadar yaşamak zorundadır. Başlık L-Manyak dergisinin ilk çizgiroman serilerinden biri olmasma karşın giderek derginin lokomotifi haline gelmiştir. Gürcan Yurt'un naif, ancak net çizgisi, akıcı ve kendini okutan diyaloglarla örtüşerek ortaya alternatif bir çizgiroman anlatım dili çıkarmıştır.
 
Üst