Realism & Postimpresionism

ilhanx

Süper Üye
15 Ağu 2009
5,401
191
Realism & Postimpresionism

Ard (Geç) İzlenimcilik (Post Empresyonizm)

Fransa’da, İzlenimciliğin kurallarına tepki olarak 19. yüzyılın sonlarına doğru doğdu. Art İzlenimcilik'in temsilcileri olan sanatçılar, sanat yaşamlarına izlenimcilikle başlamışlardır. Ancak bu izlenimcilik akımının kimi sınırlamalarını aşmak ve resimlerine kendi kişiselliklerini katmak istiyorlardı.
Zamanla kişisel anlatım resimlerine yansıdı. İzlenimciliğin canlı ve parlak renkleri yanında, gelenekselin dışına çıkan konu anlayışı da bu sanatçıları etkilemeyi sürdürdü.Art İzlenimcilik daha sonra yerini Fovizm ve Kübizm’e bırakarak bu yeni akımlara da öncülük etmiştir.
Başlıca temsilcileri:

Paul Cézanne (1839-1906)
Georges Seurat (1859-1891)
Paul Signac (1863-1935)
Vincent van Gogh (1853-1890)
Paul Gauguin (1848-1903)
Henri de Toulouse-Lautrec

Ard İzlenimci olarak adlandırılan ressamlar aslında bir grup oluşturmazlar. Terim ilk kez, kendisi de bu kümeye dahil edilen Roger Fry tarafından, 1910 yılında Grafton Galeri’de açılan sergiye verilen “Manet ve Post Emprosyanistler” başlığında kullanılmıştır. İzlenimci gelenekle ilişkili olan bu ressamların en tanınmışları, Cézanne, Van Gogh, Gauguin’ dir. İzlenimciliğin etkisini paylaşan ve bu akımın kesin nesnelliğine mesafeli duran ve daha anlamlı bir yere varmak isteyen sanatçılar, yirminci yüzyıl sanatı için hem kuramsal düzeyde, hem de uygulamada birçok başlangıç noktaları sağladılar.
Cézanne, akademi sanatının yöntemlerinin doğaya aykırı olduğu konusunda izlenimci arkadaşlarıyla aynı düşünüyordu. O da bildiği ve hakkında bir şeyler öğrendiği biçim ve renkleri değil, gözüyle gördüğü biçim ve renkleri boyayarak, kendini izlenimlerine bırakmak istiyordu.Cézanne bir yanılsama yaratmak istemiyordu. Cisimsellik ve derinlik duygusunu ifade etmek istiyordu daha çok ve bunu, geleneksel çizime başvurmadan yapabileceğini anladı. Belki doğru çizim karşısındaki bu ilgisizliğin, sanat tarihinde bir çığı harekete geçireceğinin farkında değildi.
Gauguin açıkça en ilkelci olan sanatçıydı. Gaugin. Yoğun renklerden oluşan geniş lekeleri kullanarak, biçimlerin kenar çizgilerini basitleştirmiştir. Cézanne'dan farklı olarak, bu basitleştirilmiş biçim ve bu renksel kalıpların, tablolarını basıklaştırmasından korkmamıştır.
Lautrec oylumlamayı ve başka öteki ayrıntıları atak yalınlaştırmalar uğruna feda edince, sanatın inandırıcılık gücünün arttığını Japon baskılarından öğrenmişti.
Van Gogh'un başlıca endişesi doğru betimleme değildi. Şeyleri resmettikçe, şeylerde duyduğunu ve başkalarına iletmek istediğini ifade etmek için biçimleri ve renkleri kullanıyordu. '' Üç boyutlu gerçeklik'' denen şeyi, doğanın bir fotoğraf gibi resmedilişini pek umursamıyordu.




rpos4dpict0.jpg


rpos4dpict0u.jpg


rpos4dpict1.jpg


rpos4dpict2.jpg


rpos4dpict3e4rfgty.jpg


rpos4dpict4.jpg


rpos4dpict4r5t6y7u.jpg


rpos4dpict5.jpg


rpos4dpict5r5.jpg


rpos4dpict5re.jpg


rpos4dpict5t.jpg


rpos4dpict5tr6.jpg


rpos4dpict11.jpg


rpos4dpict22.jpg


rpos4dpict32.jpg


rpos4dpict5ygh.jpg


rpos4dpict6.jpg


rpos4dpict6t.jpg


rpos4dpict7u.jpg


rpos4dpict8uy76.jpg
 
Son düzenleme:
Üst