bakunin

Admin
12 Mar 2009
6,581
73,716
NeverLand
PEKOS BILL


Vahşi Batı'nın vahşi konseptinde kendi usulüyle barışı sağlamaya çalışan Pecos Bill, ilk kez 3 Aralık 1949 tarihinde ve Mondadori Yayınevi tarafından dağıtımı yapılan Albi d'Oro serisinde yayınlanan periyodik dergisiyle okurla buluşmuştur. Başlangıçta Guido Martina'nın yazdığı senaryoları Pier Lorenzo De Vita çizgiromana dönüştürmüştür.

Birçok kahraman gibi atı ve özel kovboy giysisiyle Batı'da, Teksas çayırlarında maceraya atılan bir karakter olan Pecos Bill, henüz bir bebekken saldırıya uğrayan kervandan kurtulmuş, onu bulan ve emzirerek hayatını kurtaran dişi bir kurt tarafından büyütülmüştür. Böylece İtalyan çizgiroman okuyucularının kalbinde önemli bir yer kazanan senaryosunda hızlı atı Turbine/Tayfun ile maceradan maceraya atılmıştır. Kemerinde ateşli öldürücü silahlar yerine taşıdığı ve başarıyla kullandığı kementle ve aklıyla kötülere karşı mücadele etmeyi tercih eden kahraman, son derece hümanist barışçı bir kişiliği ön plana çıkartmıştır. Uzun boylu, sarı dalgalı saçları mavi gözleriyle oldukça karizmatik yüz görünümü, renkli ve pantolonunun yanından savrulan uzun kurdeleleriyle benzerleri arasında hemen dikkat çekmektedir.

PecosBill.jpg


Efsanenin doğuşunu gösteren bir kapak resmi.

Bilhassa Teksas ve havalisindeki barışı tehdit eden kızılderili ve beyazlara engel olmaya çabalayan kahramana bu uğraşlarında kendisine Tatlı Sue isimli hoş bir sevgili eşlik etmiştir. Ayrıca gerçekten yaşamış iki marka isim, Davy Crockett ve Calamity Jane de karelerinde samimi olduğu ve yardımları sık sık devreye giren iki arkadaşıdır. Bunlara daha sonraki senelerde bir de Tornavida isimli yaşlı bir kovboy daha eklenmiştir.

Sonraki maceralarıyla seri devam edince ilk çizeri De Vita'ya Dino Battaglia, Rafaele Paparella, Gino d'Antonio, Francisco Gamba ve Leone Cimpellin gibi ressamlar katkı sağlamışlardır. Pecos Bill, toplam altı yıl süren ve 31 Mart 1955'de sona eren ilk serisinin ardından, 1956'da bu kez Francisco Gamba'nın çizerliğinde Alpe Yayınevi logosuyla yeniden gündeme gelmiş ve tekrar hayranlarıyla buluşmuştur. Bu seriyi 1960 yılında Torelli ele almış, 1964'den itibaren ise iki sene boyunca Bonato ve Cimpellin serinin yeni öykülerini çizmiştir.

izgiromanAnsiklopedisi464.jpg


Kıral Neşriyat Yurdu'nun bastığı Pekos Bill'in 13. sayı kapağı.

Türkiye'de bir tek kahramana ait ve uzun soluklu ilk periyodik dergi unvanının da sahibi olan Pekos Bill'in ilk sayısı 25 Şubat 1951 tarihinde İtalya'daki yayıncısı Mondadori'nin Türkiye temsilcisi konumundaki Sinyor Maldini tarafından yayınlanmıştır Ancak bu ilk sayıdan sonrası bazı bürokratik sorunlardan dolayı bir türlü basılamamıştır Sonraki aylarda devreye giren Alâeddin Kıral'ın sahibi olduğu Kıral Neşriyat Yurdu tarafından 8 Aralık 1951 tarihli 'Çiçeklerin Gelini' adlı maceranın yayınlandığı 2. sayısından, yani kaldığı yerden itibaren yeniden Türk okuyucusunun karşısına çıkmıştır. Karşılıklı iki sayfası renkli ve siyah-beyaz armonisi olan bu dergi, 11 Nisan 1953 tarihine değin toplam 70 sayı basılmıştır. Bu tarihte 1117 sayılı kanun gerekçesiyle toplatılan ve basımı durdurulan dergi, ertesi hafta Koca Teks başlığı altında yayınını mahkemesi sonuçlanıncaya kadar ilk sayıdan başlayarak 38 sayı devam etmiştir. Aynı yılın sonuna doğru muzır neşriyat davasından beraat eden Pekos Bili, arada Koca Teks olarak çıkan sayıları da kaldığı yerden itibaren toplayarak 23 Ocak 1954 tarihli 109. sayısıyla beraber yayınını sürdürmüştür. 1957 yılında yine Kıral Neşriyat Yurdu tarafından başlatılan 'Yeni Seri' Pekos Bili, bu kez de 17 Mayıs 1958'de tekrar yayına girmiş ve nihayet 16 Mayıs 1959 tarihinde başlayan üçüncü Kıral Neşriyat serisiyle bu logo altında son kez yayınlanarak bu yayınevindeki kariyerini noktalamıştır.

izgiromanAnsiklopedisi465.jpg


Pekos Bill'in Kıral Neşriyat Yurdu tarafından yapılan 1959 baskısı.

Pantolonunun kenarından şeritler savrulan efsanevi kahramanı yayın portföyüne dahil eden bir başka yayıncı da 1962 yılı ortalarında Pulhan Yayınevi'nin sahibi Ali Nusret Pulhan olmuştur. Küçük boy ve yarı renkli basılan Resimli Pekos Bill başlıklı haftalık dergi, 8 Mart 1966'dan itibaren aynı yayınevi tarafından yeniden çıkarılmıştır.

izgiromanAnsiklopedisi465b.jpg


1962 Pulhan yayınlarına ait ufak boy çıkan bir Pekos Bill sayısı.

İlk sayısı 3 Ağustos 1970 tarihinde Tay Yayınları logosuyla yayına başlayan ve toplam 28 sayılık fasikül ve onların toplandığı 7 ciltlik cep kitabı boyutundaki serisiyle üçüncü yayınevi ziyaretiyle Türk okurunun karşısına gelen Pekos Bill, yeni öyküleri ve çizgi stiliyle 1950'lerdeki popülaritesini yakalamaktan oldukça uzak düşmüştür. 3 Nisan 1981-9 Mayıs 1982 tarihleri arasında yayında kalan ve bu kez Hürriyet Yayınları tarafından tamamen renkli olarak basılan ve 59 sayı süren haftalık dergisiyle bu unutulmaz başlık Türkiye maceralarım noktalamış oldu.

izgiromanAnsiklopedisi465a.jpg


1970 Tay Yayınları'na ait bir Pekos Bill sayısı.
 

bakunin

Admin
12 Mar 2009
6,581
73,716
NeverLand
pekos_132.jpg
pekos_inside.jpg


Kıral Neşriyat Yurdu tarafından 1964 yılında yayınlanan Pekos Bill'in 132. sayı kapağı ve giriş sayfası.
 

bakunin

Admin
12 Mar 2009
6,581
73,716
NeverLand
pekos_130.jpg

pekos_129_splash.jpg
pekos_130_splash.jpg


Kıral Neşriyat Yurdu'ndan çıkan Pekos Bill'in 130. sayı kapağı ve içinden iki sayfa.
 

bakunin

Admin
12 Mar 2009
6,581
73,716
NeverLand
pekos_120.jpg
pekos_129.jpg
pekos_131.jpg

pekos_121_panels.jpg


Kıral Neşriyat Yurdu'ndan çıkan Pekos Bill'in 120, 129 ve 131. sayılarının kapak resmi ve bir sayfa.
 

gitarisyen

Çeviri & Balonlama
7 Ara 2016
472
3,854
Hiçbir Şey Ülkesi
"Pekos Bill" denince benim aklıma hep babaannem ve saatin tik takları gelir. Neden mi? Anlatayım:

Küçüktüm, ilkokuldaydım. O zamanlar Texas, Tommiks gibi çok meşhur olmuş çizgi romanları biliyor ve fırsat buldukça okuyordum. Bir gün yalnız başına yaşayan babaannemin evine gittim. Yaz tatiliydi, hava sıcaktı ve babaannemin kerpiçten evinin bir odasındaki serinlik yüzümü tatlı tatlı okşuyordu. Babaannemin evi şehrin uzak bir bölgesinde olduğu için ev çok sessizdi ve odada sadece duvar saatinin tik takları duyuluyordu. Kenarda (sanıyorum amcamın okuduğu kitaplardan biri olan) "Pekos Bill"in bir sayısını buldum. Hemen alıp okumaya başladım. Aklım okuduğum kitaptaydı ama saatin tik takları zaman zaman dikkatimi dağıtıyordu. Pekos Bill'i ilk defa orada görmüştüm. Hatta bu kahramanın silahının olmaması, sadece kementinin bulunması beni biraz hüsrana uğratmıştı. "Niye bunun silahı yok ki?" diye düşünmüştüm kendi kendime... Çizgi romanın o sayısını orada okuyup bitirdim. Ama aklımda kalan ve beynimde davul gibi çalmaya devam eden sadece duvardaki eski saatin tik taklarıydı. Şimdi bile o maceradan hiçbir şey hatırlayamıyorum, ama saatin tik takları hâlâ beynimde çalmaya devam ediyor: Tik tak, tik tak, tik tak...

Şimdi dönüp geriye bakıyorum da; keşke o Pekos Bill'i alsaymışım, hatta sadece onu değil, Pekos Bill'in bulabildiğim tüm sayılarını alsaymışım. Ama kim bilir, belki de böylesi daha iyi olmuştur. Zira muhtemelen o da diğer birçok çizgi romanım gibi ya sobada yanacak, ya geri getirilmemek üzere bir arkadaşa verilecek veya bir dondurma parası için bir sahafa satılacaktı. Ve o saatin tik takları dışında bir de o Pekos Bill'leri kaybetmenin hüznü kalacaktı içimde...

Tik tak, tik tak, tik tak...

_____

Paylaştığınız bilgiler için çok teşekkürler, Sayın bakunin. Sayenizde çocukluğumun tozlu anılarında kalmış bir kahraman hakkında bilgi sahibi olup, geçmişe sessiz ve hüzünlü bir yolculuk yaptım. Bu yolculuğu yaparken durup şimdiki evimin içinde duvar saatinin tik taklarını aradım. Ama pencerenin dışından gelen yoğun trafik gürültüsünden başka hiçbir şey duyamadım.
 
Üst