ÖRÜMCEK-ADAM
(Spider-Man)
1950'den sonra ABD'de çizgiroman sektörü bir krize girmiştir. Bu nedenle de faal çizgiroman firmaları yayınladıkları dergileri satmak için yeni arayışlara yönelmiştir. ABD'nin en büyük çizgiroman yayıncılarından biri olan Marvel Comics'de yeni arayışlar içinde olan firmalardan biriydi. İşte bu sıkıntılı dönemde Marvel Comics'in efsane ismi Stan Lee, Spider-Man/Örümcek-Adam'ı yaratmıştı. Örümceklerin insanlara iğrenç geldiği için karakterin tutmayacağını ve derginin fazla satmayacağını iddia eden Martin Goodman, önceleri bu karakteri yayınlamak istememiş, böylece bu karakterden bir süreliğine vazgeçilmiştir. Ancak sonuçta Lee tarafından geliştirilen konseptiyle Örümcek-Adam'ın ortaya çıkış hikayesini anlatan tek sayılık ilk macera, Amazing Fantasy dergisinin 15. sayısında yayınlanmıştır. Bu dergi her sayısında farklı bir karakterin tek sayılık maceralarını yayınlamış ve hemen ardından da hepsi teker teker unutulup gitmiştir. Bu nedenle yayınevi yetkilileri Örümcek-Adam'ın başına da aynı şeyin geleceğinden emindir...
1 Numara Yayıncılık logolu Örümcek-Adam'ın 1. sayı kapağı.
Ancak hiç beklenmedik birşey olmuş ve dergi tahmin edilemeyecek bir satış rakamına ulaşmıştır. Büyük çoğunluğu genç kesim olan okuyucular kendileri ile aynı yaşlarda ve kendileri gibi kişisel sorunları olan bu karakteri çok sevmiştir. Stan Lee bu fırsatı kaçırmamış ve kısa süre sonra Örümcek-Adam bir seri olarak yayınına başlamıştır. Böylece Örümcek, kısa zamanda Marvel'in en popüler karakteri olmuştur ki bu durum gerçekten çok ilginçtir. Zira Örümcek-Adam, diğer belli başlı Marvel Comics karakterleri olan Captain America/Kaptan Amerika, Hulk, Fantastik Four/Fantastik Dörtlü, Thor gibi bir yıldız olması için yaratılmamış olmasına karşın popülaritede hepsini geçmiştir. Bunu yaratan asıl nedense genç okuyucuların bu karakterle kendilerini çok rahat özdeşleştirmeleri olmuştur.
Ajan X dergisinde ve Türkiye'de basılan ilk Örümcek-Adam.
Öyküye göre Peter, anne ve babasını o henüz bir bebekken geçirdikleri uçak kazası sonucu kaybetmiştir. Ebeveynlerinin ölümünden sonra Peter'i amcası Ben ve yengesi May kendi himayelerine almış, onu kendi öz çocukları gibi severek yetiştirmişlerdir. Peter oldukça zekidir, özellikle kimyaya özel bir yeteneği vardır. Yine de 15 yaşında bir lise öğrencisiyken sosyal hayatı pek de parlak değildir. Hâl böyleyken katıldığı bir bilim fuarının hayatını tamamen değiştireceğini tahmin bile etmemektedir. Buradaki deneylerden biri sırasında bir örümcek yanlışlıkla deney alanında hapsolarak yoğun miktarda radyoaktiviteye maruz kalmıştır. İşte bu örümcek ölmeden hemen önce yakınında bulunan Peter'ı ısırmıştır. Peter bu ısırığın etkisiyle tamamen sersemlemiş bir şekilde hızla binadan dışarı çıkmış ve ne olduysa işte o an olmuştur. Caddeye acı içindeyken dikkat etmeden fırlayan Peter, arkasından hızla ilerleyen arabayı görmemiştir. Ancak garip bir şekilde ve bir nevi altıncı his diye nitelenebilecek bir içsel uyarıyla yaklaşan tehlikeyi fark edince Peter düşünmeden ani bir refleksle zıplamıştır. Bu ani tepkiyle metrelerce öteye fırlayan Peter bir anda kendini düz bir duvara tutunmuş olarak bulmuştur. Olayın ilk anlarında yaşadığı şaşkınlığı üzerinden atan genç, bu inanılmaz ve
insanüstü yeteneklere sahip olmasının sebebini anlamıştır. Örümceğin ısırığıyla kanına geçen kimyasal maddeyle metabolizması değişmiş, ona insanüstü bir güç, hız, çeviklik ve onu yaklaşan tehlikelere karşı uyaran örümcek hislerini kazandırmıştır. ..
Böylece kimya yeteneğini de kullanarak bir ağ ve atıcısı formülü geliştirip, bileklerine takmış ve geleceğin en büyük süper kahramanlarından biri bu şekilde ilk kez ortaya çıkmıştır.
B(ilka) Yayınları logolu Örümcek Adam 'süper seri' ve Örümcek Adam serilerinin ilk sayı kapakları.
Peter yeni kazandığı güçlerini herkesten saklamış, ancak bu sıradışı güçlerini ilk anda kolay para kazanma hevesiyle bir pankreas güreşçisi olarak ringlerde kullanmaya başlamıştır. Mavi-kırmızı bir kostüm hazırlamış ve tanınmamak için de bir maske giyip kendine Örümcek-Adam adını vermiştir. Sahip olduğu yeni güçlerle kendisine olan güveni artınca okuldaki sosyal hayatında da değişiklikler yaşamaya başlamıştır. Ancak günün birinde güreş şovu bitiminde soyunma odası koridorlarında bir polisin bir hırsızı kovaladığını görmüş, yanından geçen hırsızı rahatça durdurabilecekken bunu yapmamış ve hırsızın kaçmasına seyirci kalmıştır. Bu nedenle kendisine kızan polise de ukalaca bunun kendi işi olmadığını söylemiştir. Birkaç gün sonra evine döndüğünde evin önünde polis arabalarını ve bir ambulansı görünce şok olmuştur; zira çok sevdiği, kendisini büyüten Ben Amcası eve giren bir hırsız tarafından vurularak öldürülmüş ve May Yengesi de perişan bir halde gözyaşlarına boğulmuştur. Polis telsizinden hırsızın bir ambarda sıkıştırıldığını ancak polisin içeri giremediğini duyan Peter, hemen özel kostümünü giyip intikam hisleriyle ambara gitmiştir. Bir pencereden içeri girip amcasını öldüren hırsıza tüm öfkesiyle saldırmıştır. Hırsız bayıldığında Peter dehşetle bunun birkaç gün önce kaçmasına göz yumduğu hırsız olduğunun farkına varmıştır. Şok olan Peter hırsızı ağlarla sarıp polislere teslim etmiştir. Peter o gün özel yeteneklerin kişisel çıkarlar için değil, insanlara yardım edebilmek için kullanılması gerektiğini anlamıştır. 'Büyük güçler, beraberinde büyük sorumluluklar getirmektedir.' Bu söz daha sonra Spider-Man çizgiromanlarının en meşhur sözü ve karakterin yaşam felsefelerinden biri olmuştur. İşte o gün gerçek anlamda Örümcek-Adam'ın da doğum günüdür.
Türkiye'de yayınlanan ilk Örümcek-Adam figürünün yer aldığı Ajan X dergisi kapağı.
Daha sonraki yıllarda Peter, Örümcek-Adam olarak suçlulara karşı savaşmış, bu savaşı sırasında başka hiçbir süper kahramanın olmadığı kadar çok çeşitli düşmanlar edinmiştir. Ayrıca Peter Parker olarak da Daily Bugle'da fotoğrafçı olarak çalışmaya ve Örümcek-Adam kimliğiyle kötülere karşı savaşırken resimlerini çekmeye başlamıştır. İlginçtir ki, patronu tüm kostümlülerden, ancak özellikle de Örümcek-Adam'dan nefret eden ve sürekli onun New York halkı için çok büyük bir tehlike olduğu haberlerini yazıp duran J.Jonah Jameson'dır. Okulda ise bir zamanlar sürekli atıştığı Flash Thompson zamanla en yakın arkadaşlarından biri olmuştur. Bu kişi aynı zamanda Örümcek-Adam'ın da en büyük hayranıdır da. Peter'ın okuldaki en iyi dostu ise Harry Osborn olmuştur.
Spider-Man'in 11 Eylül 2001'deki terör saldırısının tüm dehşetini yaşadığı sayfaları.
Mutant gencin aşk hayatı da son derece hareketlidir: İlk çıktığı kız Daily Bugle'da Jameson'in sekreteri olarak çalışan Betty Brant'dir, lise yıllanndaki en büyük aşkı ise, kuşkusuz Gwen Stacy'dir. Fakat Örümcek-Adam'ın en büyük düşmanı Green Goblin/Yeşil Cin taralından Brooklyn Köprüsü'nde öldürülmüştür. Peter bu olayın anısından kurtulmayı asla başaramamıştır. Onun kendisini tekrar toparlamasını sağlayan ise, Mary Jane Watson adlı çok güzel bir kızıl saçlı olmuştur. Mary Jane, Peter'ın çıktığı kızların içinde onun Örümcek-Adam olduğunu anlayan tek kızdır. Ancak Peter, Mary Jane'den ayrıldığı sıralarda asıl adı Felicia Hardy olan Black Cat/Kara Kedi adlı kostümlü bir hırsızla tanışmıştır. Kara Kedi hırsızlık kariyerinden vazgeçince onunla çıkmaya başlamış, fakat farklı kişilikleri yüzünden bu ilişki fazla uzun sürmemiş, sonunda da Felicia Avrupa'ya gidince ilişkileri son bulmuştur. Bu sırada Mary Jane ile tekrar ve eskisinden daha sağlam olarak yakınlaşmaya başlamasıyla bu ilişki -çizgiroman kahramanlarında pek sık rastlanmayan bir şekilde- sonunda evliliğe kadar ulaşmıştır. Örümcek-Adam'ı diğer süper kahramanlardan ayıran en önemli özellik ise, maceralarında sadece maskeli kişiliğinin değil onun altındaki Peter Parker'ın hayatının da aynı derecede ön planda olmasıdır. Peter Parker olarak karakteri ve hayat felsefesi neyse, Örümcek-Adam olarak da aynı kişiliktedir. O, Clark Kent'in Superman olduğu ya da Bruce Wayne'in Batman olduğu zamanlardaki gibi maskeyi giyince davranış tarzını değiştirmez. Serinin bir diğer özelliği de mizah dozunun yüksek tutulmasıdır. Kahraman, diğerlerinin aksine karizmatik görünmeye çalışmaz. Dövüşün en hareketii zamanlarında bile hiç durmadan çalışan ve iletişim kuran bir çenesi vardır. En olmadık zamanlarda en olmadık esprileri yapmakta da üstüne yoktur. En ünlü süper kahramanlarla ya da en tehlikeli kötü adamlarla yüzleştiğinde onlara takılmaktan ve aşırı 'Muhammed Ali' tarzı davranmaktan kendini alıkoyamaz. Dost ve düşmanlarının zaman zaman Ağ Kafa ve Duvar Sürüngeni diye adlandırdığı kahramanın öykü hattında çok az süper kahramanın sahip olduğu ve yakalayabildiği bir realite mevcuttur. Bir yandan süper kötülerle ölümüne savaşırken, diğer yandan evliliğin getirdiği
sorunlarla yüzleşmekte, arkadaşlarıyla olan ilişkilerini düzenlemeye çalışmakta, sınavlarla boğuşmakta, ev kirasını ödemeyi başarıp ekonomik sorunlarını halletmeye çalışmaktadır.
Onun ortaya çıkışından önce hemen hiçbir kahraman, düşmanıyla ölümüne dövüşüp 'şehri kurtardıktan sonra' acıkmış bir şekilde evine ulaşıp boşalmış bir buzdolabıyla karşılaşmamıştır. Örümcek-Adam aynı zamanda en yanlış anlaşılan kahramanlardan biri, hatta birincisidir. Sürekli olarak hayatı pahasına yardım etmeye ve masum insanları kötülerden korumaya çalışmasına rağmen çoğu kişi onu bir kahraman olarak değil, kostümlü tehlikeli suçlulardan biri olarak görmektedir. Üstelik bu durumun oluşumunda çalıştığı gazetenin patronunun tutumunun da etkisi çok fazladır.
Ülkemizde ilk kez Hayrettin Önder'in sahibi olduğu Süper Yayınevi taralından basılan Ajan X adlı dergide, Örümcek Adam başlığı altındaki bir Kingpin macerasıyla Eylül 1975'de gözükmüştür. Ancak sürekli yayınlanan ilk serisi 1981 yılında Yılmaz Çetiner'in ilk 83 sayısında sahibi olduğu (bu sayıya dek yayın yönetmeni olarak adı geçen Samet Koçyiğit sonradan yayınevinin sahibi olmuştur) Bilka Yayınevi tarafından periyodik olarak yayınlanmaya başlayan Spider-Man, Türkçe karşılık olarak Örümcek Adam başlığını almıştır. Bilka Yayınevi logosuyla gözüken son Örümcek Adam, Ekim 1995 tarihli 183. sayı olmuştur. On beş yıl boyunca aynı yayınevinde kalarak bir Amerikan 'comic' serisi için geçerli olmak üzere 'en uzun süre yayınlanma rekoru'nu kıran ve aynı yayınevince sonradan Süper Seri ve Mega Seri adları altında tekrar baskıları yapılan başlık, Mayıs 1996'dan itibaren bu kez Sabah Gazetesine bağlı 1 Numara Yayıncılık logosuyla on beş günlük kısa ömürlü bir yayına dönüşmüştür.
Aynı yılın sonunda birkaç Todd McFarlane macerası, saman kağıda basılmış ilaveler halinde Sabah Gazetesi tarafından okurlarına verilmiştir. Bunu takiben de Arka Bahçe Yayıncılık tarafından 1998 yılında yeniden ele alınan başlık maceralarına bu son yuvasında devam etmiştir. 2002 vılı içinde çevrilen filminin öyküsünü içeren bir 'film özel sayısı'na ilaveten, aynı yılın Ağustos ayından itibaren ise Örümcek Adam Spider-Man başlıklı yeni bir serisi devreye sokulmuştur. Ayrıca yine Arka Bahçe tarafından Haziran 2002 Brian Michael Bendis'in yazdığı ve Art Thibert'in çizdiği Ultimate Spider-Man başlıklı bir başka serisi de normal serisiyle birlikte okuyuculara sunulmaya başlanmıştır.
(Spider-Man)
1950'den sonra ABD'de çizgiroman sektörü bir krize girmiştir. Bu nedenle de faal çizgiroman firmaları yayınladıkları dergileri satmak için yeni arayışlara yönelmiştir. ABD'nin en büyük çizgiroman yayıncılarından biri olan Marvel Comics'de yeni arayışlar içinde olan firmalardan biriydi. İşte bu sıkıntılı dönemde Marvel Comics'in efsane ismi Stan Lee, Spider-Man/Örümcek-Adam'ı yaratmıştı. Örümceklerin insanlara iğrenç geldiği için karakterin tutmayacağını ve derginin fazla satmayacağını iddia eden Martin Goodman, önceleri bu karakteri yayınlamak istememiş, böylece bu karakterden bir süreliğine vazgeçilmiştir. Ancak sonuçta Lee tarafından geliştirilen konseptiyle Örümcek-Adam'ın ortaya çıkış hikayesini anlatan tek sayılık ilk macera, Amazing Fantasy dergisinin 15. sayısında yayınlanmıştır. Bu dergi her sayısında farklı bir karakterin tek sayılık maceralarını yayınlamış ve hemen ardından da hepsi teker teker unutulup gitmiştir. Bu nedenle yayınevi yetkilileri Örümcek-Adam'ın başına da aynı şeyin geleceğinden emindir...
1 Numara Yayıncılık logolu Örümcek-Adam'ın 1. sayı kapağı.
Ancak hiç beklenmedik birşey olmuş ve dergi tahmin edilemeyecek bir satış rakamına ulaşmıştır. Büyük çoğunluğu genç kesim olan okuyucular kendileri ile aynı yaşlarda ve kendileri gibi kişisel sorunları olan bu karakteri çok sevmiştir. Stan Lee bu fırsatı kaçırmamış ve kısa süre sonra Örümcek-Adam bir seri olarak yayınına başlamıştır. Böylece Örümcek, kısa zamanda Marvel'in en popüler karakteri olmuştur ki bu durum gerçekten çok ilginçtir. Zira Örümcek-Adam, diğer belli başlı Marvel Comics karakterleri olan Captain America/Kaptan Amerika, Hulk, Fantastik Four/Fantastik Dörtlü, Thor gibi bir yıldız olması için yaratılmamış olmasına karşın popülaritede hepsini geçmiştir. Bunu yaratan asıl nedense genç okuyucuların bu karakterle kendilerini çok rahat özdeşleştirmeleri olmuştur.
Ajan X dergisinde ve Türkiye'de basılan ilk Örümcek-Adam.
Öyküye göre Peter, anne ve babasını o henüz bir bebekken geçirdikleri uçak kazası sonucu kaybetmiştir. Ebeveynlerinin ölümünden sonra Peter'i amcası Ben ve yengesi May kendi himayelerine almış, onu kendi öz çocukları gibi severek yetiştirmişlerdir. Peter oldukça zekidir, özellikle kimyaya özel bir yeteneği vardır. Yine de 15 yaşında bir lise öğrencisiyken sosyal hayatı pek de parlak değildir. Hâl böyleyken katıldığı bir bilim fuarının hayatını tamamen değiştireceğini tahmin bile etmemektedir. Buradaki deneylerden biri sırasında bir örümcek yanlışlıkla deney alanında hapsolarak yoğun miktarda radyoaktiviteye maruz kalmıştır. İşte bu örümcek ölmeden hemen önce yakınında bulunan Peter'ı ısırmıştır. Peter bu ısırığın etkisiyle tamamen sersemlemiş bir şekilde hızla binadan dışarı çıkmış ve ne olduysa işte o an olmuştur. Caddeye acı içindeyken dikkat etmeden fırlayan Peter, arkasından hızla ilerleyen arabayı görmemiştir. Ancak garip bir şekilde ve bir nevi altıncı his diye nitelenebilecek bir içsel uyarıyla yaklaşan tehlikeyi fark edince Peter düşünmeden ani bir refleksle zıplamıştır. Bu ani tepkiyle metrelerce öteye fırlayan Peter bir anda kendini düz bir duvara tutunmuş olarak bulmuştur. Olayın ilk anlarında yaşadığı şaşkınlığı üzerinden atan genç, bu inanılmaz ve
insanüstü yeteneklere sahip olmasının sebebini anlamıştır. Örümceğin ısırığıyla kanına geçen kimyasal maddeyle metabolizması değişmiş, ona insanüstü bir güç, hız, çeviklik ve onu yaklaşan tehlikelere karşı uyaran örümcek hislerini kazandırmıştır. ..
Böylece kimya yeteneğini de kullanarak bir ağ ve atıcısı formülü geliştirip, bileklerine takmış ve geleceğin en büyük süper kahramanlarından biri bu şekilde ilk kez ortaya çıkmıştır.
B(ilka) Yayınları logolu Örümcek Adam 'süper seri' ve Örümcek Adam serilerinin ilk sayı kapakları.
Peter yeni kazandığı güçlerini herkesten saklamış, ancak bu sıradışı güçlerini ilk anda kolay para kazanma hevesiyle bir pankreas güreşçisi olarak ringlerde kullanmaya başlamıştır. Mavi-kırmızı bir kostüm hazırlamış ve tanınmamak için de bir maske giyip kendine Örümcek-Adam adını vermiştir. Sahip olduğu yeni güçlerle kendisine olan güveni artınca okuldaki sosyal hayatında da değişiklikler yaşamaya başlamıştır. Ancak günün birinde güreş şovu bitiminde soyunma odası koridorlarında bir polisin bir hırsızı kovaladığını görmüş, yanından geçen hırsızı rahatça durdurabilecekken bunu yapmamış ve hırsızın kaçmasına seyirci kalmıştır. Bu nedenle kendisine kızan polise de ukalaca bunun kendi işi olmadığını söylemiştir. Birkaç gün sonra evine döndüğünde evin önünde polis arabalarını ve bir ambulansı görünce şok olmuştur; zira çok sevdiği, kendisini büyüten Ben Amcası eve giren bir hırsız tarafından vurularak öldürülmüş ve May Yengesi de perişan bir halde gözyaşlarına boğulmuştur. Polis telsizinden hırsızın bir ambarda sıkıştırıldığını ancak polisin içeri giremediğini duyan Peter, hemen özel kostümünü giyip intikam hisleriyle ambara gitmiştir. Bir pencereden içeri girip amcasını öldüren hırsıza tüm öfkesiyle saldırmıştır. Hırsız bayıldığında Peter dehşetle bunun birkaç gün önce kaçmasına göz yumduğu hırsız olduğunun farkına varmıştır. Şok olan Peter hırsızı ağlarla sarıp polislere teslim etmiştir. Peter o gün özel yeteneklerin kişisel çıkarlar için değil, insanlara yardım edebilmek için kullanılması gerektiğini anlamıştır. 'Büyük güçler, beraberinde büyük sorumluluklar getirmektedir.' Bu söz daha sonra Spider-Man çizgiromanlarının en meşhur sözü ve karakterin yaşam felsefelerinden biri olmuştur. İşte o gün gerçek anlamda Örümcek-Adam'ın da doğum günüdür.
Türkiye'de yayınlanan ilk Örümcek-Adam figürünün yer aldığı Ajan X dergisi kapağı.
Daha sonraki yıllarda Peter, Örümcek-Adam olarak suçlulara karşı savaşmış, bu savaşı sırasında başka hiçbir süper kahramanın olmadığı kadar çok çeşitli düşmanlar edinmiştir. Ayrıca Peter Parker olarak da Daily Bugle'da fotoğrafçı olarak çalışmaya ve Örümcek-Adam kimliğiyle kötülere karşı savaşırken resimlerini çekmeye başlamıştır. İlginçtir ki, patronu tüm kostümlülerden, ancak özellikle de Örümcek-Adam'dan nefret eden ve sürekli onun New York halkı için çok büyük bir tehlike olduğu haberlerini yazıp duran J.Jonah Jameson'dır. Okulda ise bir zamanlar sürekli atıştığı Flash Thompson zamanla en yakın arkadaşlarından biri olmuştur. Bu kişi aynı zamanda Örümcek-Adam'ın da en büyük hayranıdır da. Peter'ın okuldaki en iyi dostu ise Harry Osborn olmuştur.
Spider-Man'in 11 Eylül 2001'deki terör saldırısının tüm dehşetini yaşadığı sayfaları.
Mutant gencin aşk hayatı da son derece hareketlidir: İlk çıktığı kız Daily Bugle'da Jameson'in sekreteri olarak çalışan Betty Brant'dir, lise yıllanndaki en büyük aşkı ise, kuşkusuz Gwen Stacy'dir. Fakat Örümcek-Adam'ın en büyük düşmanı Green Goblin/Yeşil Cin taralından Brooklyn Köprüsü'nde öldürülmüştür. Peter bu olayın anısından kurtulmayı asla başaramamıştır. Onun kendisini tekrar toparlamasını sağlayan ise, Mary Jane Watson adlı çok güzel bir kızıl saçlı olmuştur. Mary Jane, Peter'ın çıktığı kızların içinde onun Örümcek-Adam olduğunu anlayan tek kızdır. Ancak Peter, Mary Jane'den ayrıldığı sıralarda asıl adı Felicia Hardy olan Black Cat/Kara Kedi adlı kostümlü bir hırsızla tanışmıştır. Kara Kedi hırsızlık kariyerinden vazgeçince onunla çıkmaya başlamış, fakat farklı kişilikleri yüzünden bu ilişki fazla uzun sürmemiş, sonunda da Felicia Avrupa'ya gidince ilişkileri son bulmuştur. Bu sırada Mary Jane ile tekrar ve eskisinden daha sağlam olarak yakınlaşmaya başlamasıyla bu ilişki -çizgiroman kahramanlarında pek sık rastlanmayan bir şekilde- sonunda evliliğe kadar ulaşmıştır. Örümcek-Adam'ı diğer süper kahramanlardan ayıran en önemli özellik ise, maceralarında sadece maskeli kişiliğinin değil onun altındaki Peter Parker'ın hayatının da aynı derecede ön planda olmasıdır. Peter Parker olarak karakteri ve hayat felsefesi neyse, Örümcek-Adam olarak da aynı kişiliktedir. O, Clark Kent'in Superman olduğu ya da Bruce Wayne'in Batman olduğu zamanlardaki gibi maskeyi giyince davranış tarzını değiştirmez. Serinin bir diğer özelliği de mizah dozunun yüksek tutulmasıdır. Kahraman, diğerlerinin aksine karizmatik görünmeye çalışmaz. Dövüşün en hareketii zamanlarında bile hiç durmadan çalışan ve iletişim kuran bir çenesi vardır. En olmadık zamanlarda en olmadık esprileri yapmakta da üstüne yoktur. En ünlü süper kahramanlarla ya da en tehlikeli kötü adamlarla yüzleştiğinde onlara takılmaktan ve aşırı 'Muhammed Ali' tarzı davranmaktan kendini alıkoyamaz. Dost ve düşmanlarının zaman zaman Ağ Kafa ve Duvar Sürüngeni diye adlandırdığı kahramanın öykü hattında çok az süper kahramanın sahip olduğu ve yakalayabildiği bir realite mevcuttur. Bir yandan süper kötülerle ölümüne savaşırken, diğer yandan evliliğin getirdiği
sorunlarla yüzleşmekte, arkadaşlarıyla olan ilişkilerini düzenlemeye çalışmakta, sınavlarla boğuşmakta, ev kirasını ödemeyi başarıp ekonomik sorunlarını halletmeye çalışmaktadır.
Onun ortaya çıkışından önce hemen hiçbir kahraman, düşmanıyla ölümüne dövüşüp 'şehri kurtardıktan sonra' acıkmış bir şekilde evine ulaşıp boşalmış bir buzdolabıyla karşılaşmamıştır. Örümcek-Adam aynı zamanda en yanlış anlaşılan kahramanlardan biri, hatta birincisidir. Sürekli olarak hayatı pahasına yardım etmeye ve masum insanları kötülerden korumaya çalışmasına rağmen çoğu kişi onu bir kahraman olarak değil, kostümlü tehlikeli suçlulardan biri olarak görmektedir. Üstelik bu durumun oluşumunda çalıştığı gazetenin patronunun tutumunun da etkisi çok fazladır.
Ülkemizde ilk kez Hayrettin Önder'in sahibi olduğu Süper Yayınevi taralından basılan Ajan X adlı dergide, Örümcek Adam başlığı altındaki bir Kingpin macerasıyla Eylül 1975'de gözükmüştür. Ancak sürekli yayınlanan ilk serisi 1981 yılında Yılmaz Çetiner'in ilk 83 sayısında sahibi olduğu (bu sayıya dek yayın yönetmeni olarak adı geçen Samet Koçyiğit sonradan yayınevinin sahibi olmuştur) Bilka Yayınevi tarafından periyodik olarak yayınlanmaya başlayan Spider-Man, Türkçe karşılık olarak Örümcek Adam başlığını almıştır. Bilka Yayınevi logosuyla gözüken son Örümcek Adam, Ekim 1995 tarihli 183. sayı olmuştur. On beş yıl boyunca aynı yayınevinde kalarak bir Amerikan 'comic' serisi için geçerli olmak üzere 'en uzun süre yayınlanma rekoru'nu kıran ve aynı yayınevince sonradan Süper Seri ve Mega Seri adları altında tekrar baskıları yapılan başlık, Mayıs 1996'dan itibaren bu kez Sabah Gazetesine bağlı 1 Numara Yayıncılık logosuyla on beş günlük kısa ömürlü bir yayına dönüşmüştür.
Aynı yılın sonunda birkaç Todd McFarlane macerası, saman kağıda basılmış ilaveler halinde Sabah Gazetesi tarafından okurlarına verilmiştir. Bunu takiben de Arka Bahçe Yayıncılık tarafından 1998 yılında yeniden ele alınan başlık maceralarına bu son yuvasında devam etmiştir. 2002 vılı içinde çevrilen filminin öyküsünü içeren bir 'film özel sayısı'na ilaveten, aynı yılın Ağustos ayından itibaren ise Örümcek Adam Spider-Man başlıklı yeni bir serisi devreye sokulmuştur. Ayrıca yine Arka Bahçe tarafından Haziran 2002 Brian Michael Bendis'in yazdığı ve Art Thibert'in çizdiği Ultimate Spider-Man başlıklı bir başka serisi de normal serisiyle birlikte okuyuculara sunulmaya başlanmıştır.