5-7 KASIM 2012
...
Deniz Yolaç ve kaybettiğimiz bütün diğer öğrencilerimizin aziz hatıralarına...
SUNUŞ
Ölüm bilinci şüphesiz tarih boyunca kültür ve sanat yaratmasında insanoğlunu tetikleyen etkenlerin başında gelmiştir. Zygmunt Bauman kültürü “insanların farkında oldukları şeyi unutturmaya yönelik incelikli, karşı-anımsatıcı teknik bir aygıt” olarak tanımlarken, kaynağını ölüm bilincine ve ölüm gerçeğini unutma gereksinimine bağlar.
Ölü gömme ritüelleri, mezar ve mezarlıkların ortaya çıkışı tarihöncesi uzmanları tarafından insanlık eşiğinden geçmenin önkoşulu olarak kabul edilir. Ölüm kavramı, insanı hayatın geçiciliği karşısında kalıcı bir şeyler yaratma konusunda uyarmış ve sanat yapıtının doğuşuna zemin hazırlayarak başta plastik sanatlar, edebiyat ve müzik gibi alanlarda olmak üzere sanat yaratımının bütün dallarında estetik yönden en etkileyici yapıtların oluşmasına aracı olmuştur. Öte yandan ölüm gerçekleştiğinde, ölüyü dini inançlar çerçevesinde öte dünyaya hazırlama ve aynı zamanda geride kalanların ölüm acısını hafifletme çabalarının sonucu olarak ortaya çıkan mezar anıtları da, gene ölüm ve yaratma arasındaki ilişkinin somut kanıtlarını oluşturur.
“Ölüm Sanat ve Mekân III Sempozyumu'nun amacı, ölüm kavramının gerek birey ve toplumun yaşamındaki, gerekse sanat yaratımındaki yeri ve önemini felsefe, toplum bilimleri ve çeşitli sanat dalları üzerinden irdeleyerek bir kez daha vurgulamak.
- 5 Kasım Pazartesi günü, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fındıklı Kampüsü'nde yapılacak olan Ölüm Sanat ve Mekan Sempozyumunda saat 12:15-12:45 saatleri arasında "Korku Sineması" üzerine sunumu olan yazar dostumuz Fatih Danacı'ya başarılar diliyoruz...
...
Deniz Yolaç ve kaybettiğimiz bütün diğer öğrencilerimizin aziz hatıralarına...
SUNUŞ
Ölüm bilinci şüphesiz tarih boyunca kültür ve sanat yaratmasında insanoğlunu tetikleyen etkenlerin başında gelmiştir. Zygmunt Bauman kültürü “insanların farkında oldukları şeyi unutturmaya yönelik incelikli, karşı-anımsatıcı teknik bir aygıt” olarak tanımlarken, kaynağını ölüm bilincine ve ölüm gerçeğini unutma gereksinimine bağlar.
Ölü gömme ritüelleri, mezar ve mezarlıkların ortaya çıkışı tarihöncesi uzmanları tarafından insanlık eşiğinden geçmenin önkoşulu olarak kabul edilir. Ölüm kavramı, insanı hayatın geçiciliği karşısında kalıcı bir şeyler yaratma konusunda uyarmış ve sanat yapıtının doğuşuna zemin hazırlayarak başta plastik sanatlar, edebiyat ve müzik gibi alanlarda olmak üzere sanat yaratımının bütün dallarında estetik yönden en etkileyici yapıtların oluşmasına aracı olmuştur. Öte yandan ölüm gerçekleştiğinde, ölüyü dini inançlar çerçevesinde öte dünyaya hazırlama ve aynı zamanda geride kalanların ölüm acısını hafifletme çabalarının sonucu olarak ortaya çıkan mezar anıtları da, gene ölüm ve yaratma arasındaki ilişkinin somut kanıtlarını oluşturur.
“Ölüm Sanat ve Mekân III Sempozyumu'nun amacı, ölüm kavramının gerek birey ve toplumun yaşamındaki, gerekse sanat yaratımındaki yeri ve önemini felsefe, toplum bilimleri ve çeşitli sanat dalları üzerinden irdeleyerek bir kez daha vurgulamak.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
- 5 Kasım Pazartesi günü, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fındıklı Kampüsü'nde yapılacak olan Ölüm Sanat ve Mekan Sempozyumunda saat 12:15-12:45 saatleri arasında "Korku Sineması" üzerine sunumu olan yazar dostumuz Fatih Danacı'ya başarılar diliyoruz...