Olimposlular - Zeus

[cagan73]

Sn. @gandor08 'un önceden paylaştığı Olimposlular serisinde eksik olan, Zeus'u değerli seyirlerinize sunarım:
Seride önceki paylaşımım: Afrodit

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

 

[sarkomer]

Sayısız paylaşıma imza atan değerli kardeşimiz Sayın "gandor08"e
ve bu güzel paylaşım için size gönül dolusu teşekkürler...
Sağlıcakla kalın!..

 

[eankara]

Sn. @murtaza5 'in paylaşımlarında rastladığım '' Olimposlular '' serisi çok dikkatimi çekmişti. Seveni olsun ya da olmasın , bilindiği gibi Yunan Mitolojisi , '' Batı '' kültürünün önemli kaynaklarındandır. Sanatçı O'Connor oluşturduğu , yıllar süren uzun soluklu serisiyle , oldukça önemli yayın dizisine hayat vermiş . Umarım , bu seriyi eksiksiz olarak okuma şansını bulurum. Zira , O'Connor ayrıntılı anlatımı ve yer yer mizahi yaklaşımlarla , özenli grafik anlatımını çok iyi desteklemiş . Özetle , '' Yunan Mitolojisi '' gibi çok ciddi bir konunun ele alındığı serinin , başarılı sanatsal yaklaşımla , geniş okur kitlesine ulaşma şansını elinde bulundurduğuna inanıyorum . Ancak bir konuda üzüntümü açıklamak istiyorum. Yunan Mitolojisi , İskandinav Mitolojisi ya da Japon Mitolojisi gibi konular , farklı sanatçılarla işlenedursun , zengin kaynaklara sahip Türk Mitolojisi'nin aynı şekilde ele alındığını göremiyorum. Keşke , biz de dünyaya benzer sanat eserleriyle , güçlü sanatçılarımızla açılabilsek ! Bu konuda , Sn. Bartu Bölükbaşı'nın , araştırmalara dayalı , benzersiz çizimleriyle oluşturduğu '' Türk Mitolojisi Atlası '' eserinin oldukça önemli olduğunu belirtmek isterim. Paylaşımınız için çok teşekkür ediyorum Sn. @cagan73 .

 

[dedo11]

Sayın cagan73 ;

Neyi merak ediyorum ben , biliyor musunuz ?

Daha sonraki dinler insanların ( o zaman ) hiçbir şekilde erişemiyeceği , gidemiyeceği bir yere Tanrıyı veya tanrıları yerleştiriyor ki , insanlar test edemesin diye ...

Antik Yunanlılar bu Olimpos dağına gidemiyorlar mıydı ? Bu dağ erişilemiyecek , gidemiyecekleri bir yer miydi ?

Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim ....

 

[cagan73]

Sayın cagan73 ;

Neyi merak ediyorum ben , biliyor musunuz ?

Daha sonraki dinler insanların ( o zaman ) hiçbir şekilde erişemiyeceği , gidemiyeceği bir yere Tanrıyı veya tanrıları yerleştiriyor ki , insanlar test edemesin diye ...

Antik Yunanlılar bu Olimpos dağına gidemiyorlar mıydı ? Bu dağ erişilemiyecek , gidemiyecekleri bir yer miydi ?

Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim ....

Daha sonraki dinler kısmı "İbrahimi dinler"'i hariç tutarak diye söylenebilir. Son bulunan yazıtlarda MÖ. 2.000'e kadar gittiğini gösteriyor. Ancak İsrailoğulları sadece kendilerine hak gördükleri bu dini kimseye yaymaya çalışmadıkları için (Ahit zaten adı üzerinde: kavim ile aralarında yapılmış) belirli bir bölgede sınırlı kalmış. Yunan medeniyeti ile İsrailoğulları arasında "yoğun sayılmasa bile" bir ticaret olmasına rağmen bir akışın olmamasının sebebini buna bağlayabiliriz.
Yunan mitolojisi hakkında bildiklerim ise herkesin bildiği kadar; son derece iç içe yaşıyorlar, ulaşmaya çalışmak gibi bir çabaları yok, doğaüstü olarak görmüyorlar, nasıl görebilirler ki zaten insan aklının farkına varmışlar, ihtiyaç duymuyorlar, felsefe ve matematik ile bilime ulaşmışlar. Mezopotamya'da, Mısır da da matematik var ama bu akıl yürütmek veya bilim için kullanılmıyor. Batıdaki felsefe: "insan aklı her şeye ulaşabilir" fakat doğu medeniyetleri daha farklı: her zaman bilmek tanrısal sırlar demek, keramet insanda değil..
Daha sonrasında ise erişilemeyecek bir mesafe demek yerine daha farklı tanımlar kullanılabilir. Aziz Pavlus öğretilerini daha çok günlük yaşantıya uygun olarak uyarlıyor ki yayılabilsin. O dönemin yaşam koşullarına, içinde yaşadığımız dönemin bilinç ve felsefesi ile bakmak doğru bir gözlük olmayabilir.
Felsefeyi sevdiğinizi mutlulukla görünüyorum. Uygun görürseniz Ahmet ARSLAN hocanın "İlkçağ Felsefesi" serisini önermek isterim. Benim için çok aydınlatıcı olduğunu söyleyebilirim. Hoca tüm bu konuların düşünce yapısını çok güzel birbirine bağlıyor.
Esen kalın..

 

[Calligrapher]

Antik Yunanlılar bu Olimpos dağına gidemiyorlar mıydı ? Bu dağ erişilemiyecek , gidemiyecekleri bir yer miydi ?

Değerli @dedo11 üstadım,
Sorunuza iki farklı yönden cevap verilebilir. Birincisi, üzerinde tanrıların yaşadığına inanılan Olimpus kozmik bir dağ olarak kabul ediliyordu. Fiziken var olan Olimpus Dağının ise söz konusu kozmik dağın dünyadaki simgesi olduğuna inanılıyordu. Sıradan insanların Olimpus Dağına çıkarak tanrıları görmesinin imkansız olduğu düşünülüyordu, çünkü tanrılar herkese görünmezlerdi.
İkincisi ise, Olimpos Dağı'na tırmanmak günah olarak algılanıyordu. Elbette o günahı işlemeyi göze alanlar çıkabiliyordu, ama çıksalar da, tanrılar sıradan insanlara görünmeyeceği için, boşuna çıkmış oluyorlardı. Üstelik böyle bir girişimde bulunan kişi tanrıların varlığını sorgulamaya çalışmakla itham ediliyordu.

 

[dedo11]

Sayın Cagan73 ;

Yazın bence çok aydınlatıcı ve doğru görüşlerden oluşuyor...
Ancak şu satırlar için "O dönemin yaşam koşullarına, içinde yaşadığımız dönemin bilinç ve felsefesi ile bakmak doğru bir gözlük olmayabilir."
Konu geçmişe bakmak : Geçmişe bakarken şöyle bir benzetme yapmak isterim. Hani bir dönem çok kullanılan bir gözlük türü vardı. Hem yakınsak hem de uzaksak özelliği aynı anda barındıran dereceli gözlükleri anımsatmak istiyorum. Benim şu an bu yazıyı yazarken kullandığım gözlük yakın gözlüğü. Yakına bakarken çok işime yarıyor ancak uzağa bununla bakarsam bulanık görüntüden başka bir sonuç vermiyor. Bir de uzak gözlüğüm var. Onunla da uzağa bakınca gözümün kusurunu giderip işimi görüyor. Ancak onunla da yakındaki bir yazıyı okumaya çalışsam bu kez de onun gösterdiği görüntü yetersiz kalıyor.

Bilmem anlatabildim mi ?
Geçmişe de böyle çift açıdan bakmak lazım.
1 - Geçmişi anlamak kavramak için onların , o dönemin gözüyle bakmak. Ancak SALT bu açıdan bakılmakla yetinilirse aslında geçmişi tam anlamı ile kavrayamadığımızı göreceğimiz gibi onu aşmak için bugünün bilgi birikimi ile de bakmak gerek...
2 - Geçmişe bugünün bilgi birikimi ile bakmasak o dönemin çağdışı görüşleri DOGMAYA dönüşür ve hep sürer gider. O dönemi aşmak için de bugünün bilgi birikimi ile irdelemek ( analiz etmek ) gerek...
3 - Dinlerin ( Tanrı ) evrimindeki bir değişime vurgu yapmak istemiştim. İnsanların bilgi düzeyi arttıkça gerçekten de Tanrı onların erişilemiyeceği mesafelere taşınmıştır.

***Not : Ahmet Arslan'ın andığınız kitaba şu an kitaplığımda erişemedim.
Ancak kitaplığımdaki Ahmet Cevizci'nin "İlkçağ Felsefesi" ( Say Yayınları - 10. Baskı : 2016 ) 2017'de okumuş ve üstüne notlar almıştım.


sayın Calligrapher ;
Olimpos konusundaki verdiğin bilgi ve onun için yaptığın yorum çok değerli.
Ben elbette ki Antik Yunanlıların Tanrı anlayışının da "İnsan Merkezli" olduğunu biliyorum. Amacım Antik Yunan Felsefesinin bazen somut olaylardan kopuk olmasına da şöyle bir değinmekti. Bilinen örnektir ; Aristo Atlar ve Kadınların dişleri konusundaki bilgilerinin somuttan kopukluğu için "Bu kadar yanlış bilgi ileri sürmeden açıp atın ağzına baksaydı." sözü ünlüdür. Sakın Aristo'yu kökten eleştirdiğimi sanma. Ama SKOLASTİK düşünce onun görüşleri üzerine inşa edilmiştir. Bunun da unutulmaması gerek...


Her ikinize de sevgilerimi sunar , sağlık dileklerimi iletirim ...