Neşet Ertaş

bortecinefb

Süper Üye
12 Ara 2009
2,815
4,549
Deliler Köyü
ertaf.jpg

Kimdir Neşet Ertaş!!!

Sarısözen'in tabiri ile bir zamanlar sadece ve sadece "Kırşehirli Mahalli Sanatçı" olarak bilinen Neşet Ertaş'ı binlerce, hatta milyonlarca saz çalıp türkü söyleyen diğerlerinden ayıran nedir? Onun sazımn ve sesinin insanı büyüleyen sırrı nereden gelmektedir? Neredeyse yarım asra varan bir süreden beri gerçek anlamda gönül telimizi titreten, ruhumuzu ürperten bu esrarlı sesin, sazın ve yorumun arka planında neler ve kimler vardır? Sazı gümbür gümbür ses veren, adeta davula eslik edercesine sazının göğsünde pençesiyle sesler çıkaran, hep samimi ve kendi halinde yüreğinin acılarını ve kendi iç gurbetlerini seslendiren; hiç bir medyatik tutumu olmayan, kalabalıklardan ve şöhretten adeta köşe bucak kaçarak pek ortalıklarda görünmeyen; mezhep, parti ve etnik kimlik çağnsımlanna pirim vermeyen, sazından, sözünden ve sesinden gayri hiç bir şeyden medet ummayan bu "Garip" insanı tanımak kadar tanımlamak da gerçekten zor.

Ayaklarının altındaki toprağın renginden, kokusundan haberdar olan, bastıkları yeri az çok tanıyan, yürekleri hep türkülerle birlikte atanlar için Neşet Ertaş, belki de tam bir "yaşayan efsane"; meçhul, uzak, esatiri ve sırlarla dolu...

Neşet Ertaş'ın bir iki cümlede özetlenebilecek resmi biyografisi bize belki sadece ipuçları verebilir. Onun "1938 yılında Kırtıllar Köyü'nde Döne'den doğma Muharrem Ertaş'ın oğlu" olduğunu; Kırşehir, Yozgat ve Keskin'in çeşitli köylerinde geçen çocukluk ve ilk gençlik yıllarının ardından, 15 yaşında çıktığı gurbet hayatinin hala devam etmekte olduğunu bilmenin fazla bir anlamı olmayabilir. Neşet Ertaş'ı tanımak, asıl onun ruh ve gönül macerasım bilmeyi gerektirir ki burada hemen karşımıza, Neşet Ertaş'la en rafine üslubuna kavuşan Orta Anadolu Abdal Müziği geleneğinin gelmiş geçmiş en büyük ustalanndan olan babası Muharrem Ertas karşımıza çıkar.

İşte Neşet Ertaş, babası Muharrem Usta ile adeta Anadolu'daki en olgun seviyesine erişen bu Türkmen/Abdal müzik birikiminin yeni bir yorumcusudur. Yoğun yöresel özellikleri ve baskın mahallilik unsurları ile donanmış bu müziği yöresinin dışına çıkarmış, ülke genelinde ve hatta yurt dışında bilinmesini ve tanınmasım sağlamıştır.

1960'lardan itibaren binlerce yıllık sazımız bağlama ile birlikte anılan; sadece geniş halk kesimlerinde değil, ciddi musiki çevreleninin ve gerçek türkü dostlarının da gündeminden hiç düşmeyen Neşet Ertaş'ı farklı bir bağlamda değerlendirmek gerekiyor- Çünkü o aslında bir anlamda tam bir yöre sanatçısı olmasına rağmen yaygın şöhreti ve söylediği türkülerin popülaritesi ile ülke genelinde tanınan biri olarak, hem babası Muharrem Ertaş'tan, hem de bu geleneğin diğer usta isimleri olan Hacı Taşan ve Çekiç Ali'den de ayrılır. Bir başka söyleyişle onun sanatı için, başta Muharrem Usta olmak üzere. Hacı Taşan, Çekiç Ali ve Abdal/Türkmen Müziği geleneğinin çeşitli yörelerde farklı tavır ve üsluplarda karşımıza çıkan diğer ustaları da dahil olmak üzere hepsinin üst seviyede bir sentezi ve esrarlı bir bileşkesi denilebilir.

Neşet Ertaş'ın sanatı hayatı ile hayatı sanatı i1e o kadar içice ki, çalıp çığırdığı türkü ve bozlaklarında bütün bir hayat hikayesini bulmak mümkün olduğu gibi, hayatına yakından baktığımızda da o içli türkülerin, acılı bozlakların nelerden nasıl doğduğunun ipuçlarını elde ederiz hemen. Onun yokluk, yoksulluk ve acılarla dolu hayatım "Garip" mahlasıyla yazdığı koşma tarzında usta işi şiirlerle anlattığı ozan yönünü yıllarca kimse farketmedi bile. Babasından tevarüs ettiği geleneksel ve anonim türkülerin, bozlakların dışında, sözleri kendisine ait türküler, bozlaklar söylediğini de farkeden olmadı yıllarca. Sözü ve müziği ile, anonim türkülerdeki erişilmez sadeliği ve estetik seviyeyi yakalayan sayısız türkünün, bozlağın altına attığı mütevazı imzasını kimselere söylemedi bile.

Neşet Ertaş o büyük yaratıcı yeteneği ile okuduğu her eseri yeni baştan öyle bir yorumlar, ona öyle bir ruh ve hava verir ki, adeta yeni bir beste ile karşı karşıya olduğunuzu dahi sanabilirsiniz. Bu durumu, yeteneği, kültürü ve birikimi oldukça sınırlı sığ ve sıradan sanatçıların yorum adına yaptıkları "dejenerasyon" ile karıştırmamak gerekir. Çünkü Neşet Ertaş kendisine ait olmayan bir türküyü bi1e öyle bir okur ve yorumlar ki, o türkü o şekliyle yıllar öncesine ait bir Neşet Ertaş türküsü gibidir artık.

Olağanüstü denilebilecek yeteneği, geleneğe hakimiyeti, gelenekten kopmadan yeniye bağlılığı, yeni zamanların modern zevk ve eğilimlerini gözeten diri ve uyanık tecessüsü ile Neşet Ertaş, hep gündemde kalmış bir sanatçıdır. O, ismi bağlama ile özdeşmiş ve adeta bu dünyaya türkü söylemek için gelmiş gerçek bir türkü ustası... Türküyü bağlamaya, bağlamayı türküye bu kadar yakınlaştıran ve yaklaştıran, adeta birbirlerinin içinde -kendisi ile birlikte- eritip yok eden ikinci bir sanatçı bulmak öyle sanıldığı kadar kolay olmasa gerek.

Neşet Ertaş'ın sanatı; müziğin özünü, ruhunu kavrayan birinin, hiç bir yapmacıklığa tevessül etmeden, olduğu gibi kendini, kendi özünü ve hissettiklerini saza, söze dökmesidir.

KENDİ AĞZINDAN HAYAT HİKAYESİ

bin dokuzyüz otuzsekiz cihana
kırtıllar köyünde geldin dediler
babama muharrem, anama döne
dediysen atayı bildin dediler

dizinde sızıydı anamın derdi
tokacı saz yaptı elime verdi
yeni bitirmiştim üç ile dördü
baban gibi sazcı oldun dediler

o zaman babamdan öğrendim sazı
engin gönül ile hakk'a niyazı
o yaşımda yaktı bir ahu gözü
mecnun gibi çölde kaldın dediler

zalım kader devranını dönderdi
tuttu bizi ibikli'ye gönderdi
babam saz çalarken bana zil verdi
oynadım meydanda köçek dediler

anam döne ibikli'de ölünce
tam beş tane öksüz yetim kalınca
beşimiz de perişan olunca
babamgile burdan göçek dediler

yürüdü göçümüz tefleğe doğru
bu hali görenin yanıyor bağrı
üç aylık çoçuğun çekilmez kahrı
bunlara bir ana bulun dediler

yozgat'ın kırıksoku köyü'ne vardık
bize ana yok mu diyerek sorduk
adı arzu dediler bir ana bulduk
işte bu anadır buldun dediler

en küçük kardaşı kayıp eyledik
onun için gizli gizli ağladık
üstelik babamı asker eyledik
yine öksüz yetim kaldın dediler

zalım kader tebdilimi şaşırttı
heybe verdi dalımıza devşirtti
yardım etti yerköy'üne göçürttü
biraz da burada kalın dediler

yerköy'den kırıkkale'ye geldik
babam saz çalarken biz çümbüş aldık
kırşehir'e varınca kemanı çaldık
aferin arkadaş çaldın dediler

yarin aşkı ile arttı hep derdim
babamı bir yere dünür gönderdim
başlık çok istemişler haberin aldım
istemiyor yarin seni dediler

kırşehir'de yedi sene kalınca
düğün düzgün hepsi bize gelince
burada herkese yer daralınca
ankara'ya gider yolun dediler

ankara'da (sünnetçi) veysel usta'yı buldum
epeyce eğleştim, evinde kaldım
yüz lirayı verip bir yatak aldım
etti isen böyle buldun dediler

bir ev kiraladım münasip yerde
kaldı kavim kardaş hep kırşehir'de
bu aşk hançerini vurdu derinde
çaresini bulmazsan öldün dediler

yarin aşkı ile döndüm şaşkına
arada içerdim yarin aşkına
canan acımaz mı garip dostuna
bunu da içeriye alın dediler
 

bortecinefb

Süper Üye
12 Ara 2009
2,815
4,549
Deliler Köyü
Hata Benim


Bilemedim gıymatını gadrini
Hata benim günah benim suç benim
Eliminen içtim derdin zehrini
Hata benim günah benim suç benim

Bir günden bir güne sormadım seni
Körümüş gözlerim görmedi seni
Boşa Mecnun eylemişim ben beni
Hata benim günah benim suç benim

Bilirim suçluyum kendi özümden
Gel desem gelirdin benim izimden
Her ne çekti isen benim yüzümden
Hata benimgünah benim suç benim

Sana karşı benim bir sözüm yoktur
Haklısın sevdiğim kararım haktır
Garibin derdinin dermanı yoktur
Hata benim günah benim suç benim
 

bortecinefb

Süper Üye
12 Ara 2009
2,815
4,549
Deliler Köyü
Niye Çattın Kaşlarını


Niye çattın kaşlarını
Bilmiyom yar suçlarımı
Ben ölürsem saçlarını
Yolma gayrı yolma leyli leyli yar

Ben yandım aşkın narına
Meyletmem dünya malına
Ben ölürsem mezarıma
Gelme gayrı gelme leyli leyli yar

Bir Garibim düştüm dile
Gerçeklerde olmaz hile
Zalimler elinden bile
Alma gayrı alma leyli leyli yar
 

bortecinefb

Süper Üye
12 Ara 2009
2,815
4,549
Deliler Köyü
Neredesin Sen?


Şu garip halimden bilen işveli nazlı
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
Datlı dillim güler yüzlüm ey ceylan gözlüm
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen

Ben ağlarsam ağlayıp gülersem gülen
Bütün dertlerim anlayıp gönlümü bilen
Sanki kalbimi bilerek yüzüme gülen
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen

Sinemde gizli yaramı kimse bilmiyo
Hiç bir tabip bu yarama melhem olmuyo
Boynu bükük bir Garibim yüzüm gülmüyo
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
 

bortecinefb

Süper Üye
12 Ara 2009
2,815
4,549
Deliler Köyü
Evvelim Sensin

Cahildim dünyanın rengine kandım
Hayale aldandım boşuna yandım
Seni ilelebet benimsin sandım

Ölürüm sevdiğim zehirim sensin
Evvelim sen oldun ahirim sensin

Sözüm yok şu benden kırıldığına
Gidip başka dala sarıldığına
Gönlüm inanmıyor ayrıldığına

Gözyaşım sen oldun kahirim sensin
Evvelim sen oldun ahirim sensin

Garibim can yıkıp gönül kırmadım
Senden ayrı ben bir mekan kurmadım
Daha bir gönüle ikrar vermedim

Batınım sen oldun zahirim sensin
Evvelim sen oldun ahirim sensin
 

bortecinefb

Süper Üye
12 Ara 2009
2,815
4,549
Deliler Köyü
Gönül Dağı

Gönül Dağı yağmur yağmur boran olunca
Akar can özümde sel gizli gizli
Bir tenhada can cananı bulunca
Sinemi yaralar dil gizli gizli

Dost elinden gel olmazsa varılmaz
Rızasız bahçanın gülü derilmez
Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez
Gönülden gönüle yol gizli gizli

Seher vakti garip garip bülbül öterken
Kirpiklerin oku cana batarken
Cümle alem uykusunda uyurken
Kimseler görmeden gel gizli gizli
 

bortecinefb

Süper Üye
12 Ara 2009
2,815
4,549
Deliler Köyü
Zülüf Dökülmüş Yüze

Zülüf dökülmüş yüze
Kaşlar yakışmış göze
Usandım bu candan
Dert ile geze geze

Gün doğdu aştı böyle
Gönlümüz coştu böyle
Sen orada ben burda
Ömrümüz geçti böyle

Bu ellerde gez gayri
Katip ol da yaz gayri
Bir kazma al bir kürek
Mezarımı kaz gayri
 

bortecinefb

Süper Üye
12 Ara 2009
2,815
4,549
Deliler Köyü
Kendim Ettim Kendim Buldum

Karadır şu bahtım kara
Sözüm kar etmiyor yara
Sen düşürdün beni dara
Eyvah eyvah eyvah ey

Kendim ettim kendim buldum
Gül gibi sarardım soldum
Eyvah eyvah eyvah ey

Bilmez yar derdimden bilmez
Akar gözyaşlarım silmez
Bir kere yüzüme gülmez
Eyvah eyvah eyvah ey
 
Üst