Mizah 1947 Sayı 066 (10 Ekim 1947)

[murtaza5]

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Saygılarımla.​

 

[Calligrapher]

Ünlü tarihçimiz Reşad Ekrem Koçu'nun meşhur İstanbul Ansiklopedi’ne göre, 1900'lü yılların başlarında İstanbul'un en meşhur ve renkli simalarından biri "Pazarola Hasan Bey" adıyla bilinen bir meczuptu. Kısa boylu, iri kafalı, uzun suratlı, sevecen biriydi. Başında fesle gezerdi. Fesin etrafında çevrili olan banta da "Pazarola Hasan Bey" ve "Mâşallah" yazardı. Sokağa çıktığı zaman kızlar başına üşüşür ve yaşmaklarını açarak yüzlerini gösterirdi. Eğer keyfi yerinde ise "Pazarola" derdi. Bu sözü söylediği kızların kısmetinin açılacağına inanılırdı. Esnaf ise kendisini kahve içmeye dükkanlarına davet ederdi. Onun dükkânlarına gelmesi, kahvelerini içmesi halinde müşteri kazanacaklarına inanırlardı. Pazarola Hasan Bey sokağa çıktığında rastladığı seyyar esnafa yaptığı işe göre hitap ederdi. Örneğin pazarola manavbaşı, pazarola börekçibaşı gibi... Hatta bir seferinde rastladığı dönemin valisine "pazarola valibaşı" diye hitap etmiş. Reşad Ekrem Koçu'ya göre, “Bu tür kişilerin sözlerinde ve davranışlarında büyük kerametler aramak çeşitli dinlere mensup bütün İstanbullular arasında oldukça yaygın bir davranıştı.”
Usta karikatüristimiz Ramiz Gökçe, Pazarola Hasan Bey ile Başbakan Hasan Saka'yı aynı karikatürde buluşturarak, yeni hükümetin hayat pahalılığı ile mücadelede işlerinin kerametlere kaldığına vurgu yapmış. Derginin yayınından yaklaşık bir yıl önce, 7 Eylül 1946'da açıklanan devalüasyon kararlarından sonra ülkede iğneden ipliğe her şeyin fiyatı anormal artmış, ortaya çıkan bu pahalılık Recep Peker Hükümetinin 9 Eylül 1947'de istifa etmesine yol açmıştı. Yerine, ılımlı kişiliğiyle bilinen Hasan Saka başbakan olarak atanmıştı. Yeni hükümetin önündeki en büyük hedef hayat pahalılığına bir an önce bir çare bulmaktı.
Değerli @murtaza5 üstadımıza paylaşımları için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.