Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Yüreği Türkiye sevgisi ile dolu, usta tiyatro sanatçısı Levent Kırca vefat
etti. Kanser illeti sanatçıyı 3 ay içerisinde aramızdan ayırdı.
Allah rahmet eylesin. Nur içinde yatsın...
"Levent Kırca"yı ilk defa TRT televizyonu'nda 1970'lerdeki "Oyun Treni" adlı çocuk programında görmüştüm. Yayın siyah beyaz, dekorlar çok ilkeldi. Çocuklar için çekildiği için program da son derece yavan ve sıkıcıydı. Ama TRT'nin ilk yıllarıydı, bütün bunlar hoş görülüyordu. Ekranda birşeylerin hareket etmesi bile büyük bir şeydi bizler için (Deneme yayınları günlerinde, program başlamadan saatler önce TV açılır, karıncalı boş ekrana ara sıra bakılırdı, yayın başladı mı diye!). Oyun Treni'nin bir Türk televizyonunda yapılan ilk çocuk programlarından biri olması ilginçti. Sanırım Kırca'nın da TRT'deki ilk çalışmasıydı. Biz onun Levent Kırca olduğunu tabii çok sonradan öğrendik, o hepimizin bildiği Levent Kırca olduğu zaman "A, şurada da oynamış" filan diye. Üstelik onunla birlikte "Köksal Engür" de oynuyormuş (onu çok daha sonra anladık). Diziden aklımda kalan tek şey "şarkısı"ydı. "Bizler Ali-Veli Makinist, Bunlar Vagonlarımız" gibi bir şeydi. Aklımda kalmasının nedeni bütün mahalle çocuklarının şarkının sözlerini deforme ederek "Bizler Ali-Veli Komünist..." haline gerirmiş olmalarıydı. Bunu sokaklarda bağıra bağıra söylerlerdi, anlamını bilmeden tabi. Ülkenin yeni yeni politize olmaya başladığı yıllardı, bu sözcüğü gazetelerde filan görüyorlardı, ama ne anlama geldiğini tam bilmiyorlardı. Sonradan, diziden şarkının sözlü versiyonunu çıkartıp sadece enstrümantal versiyonunu mu koymuşlardı, tam emin değilim.
Oyun Trenini çocukluğumda çok severdim, özellikle Levent Kırca'nın sevimli mimikleri ve jenerik müziğine bayılırdım. Levent Kırca'yı sonraları, 'sağlık olsun' , 'ne olur ne olmaz' gibi skeç dizilerinde görüp sevmiştik. Olacak o kadar, bu dizilerin devamı niteliğindeydi...
Levent Kırca, bir tiyatro ustası daha aramızdan ayrıldı. Güldürdü, ağlattı. Okul yaptı. Eğitime katkısı çok büyük.Yaşadı yaşattı. Onu her zaman hatırlayacağız.Mekanı cennet olsun.
Olacak O Kadar bambaşka bir yeri vardı benim için. Onla büyüdüm desem yalan olmaz. En sevdiğim sanatçılardan biriydi nur içinde yatsın. Allah rahmet eylesin, Yüce Rabbim günahlarını affetsin. Mekânı Cennet olsun inşallah.
Ustaydı ve en önemlisi ülke sevdalısıydı ama onun bu sevdasını ve tiyatro yapma arzusunu son yıllarda engelleyenler bugün vicdanen eminim çok rahattır. Hatta twitter'da bile öyle mesaj yazanlar olmuş ki ben insan olarak insanlığımdan utandım. Ustaya Allahtan rahmet diliyor ve o mahkeme-i kübra da hesapların elbet görüleceğini bilerek her şeyi Allah'a havale ediyorum.
Bu yıl 5. defa Bodrum Türk Filmleri Haftası kapsamında Yaşam Boyu Onur Ödülü alan Kırca, İstanbul'da devam eden tedavisi nedeniyle törene katılamaMIŞTI.
Törene onun yerine katılan oğlu Oğulcan Kırca, babasının tören için yazdığı mektuptan bir bölümü okumuştu. O mektupta Kırca, "Dik durun... Adil olun, sabırlı olun, enerjinizin sirayet etmesine müsaade edin. Daha iyi bir dünyada görüşmek ümidiyle. Atatürkle kalın, cumhuriyetle kalın, hoşçakalın!!" diye seslenmişti.
2 gün önceki haberlerde okuduğumda şaşırmıştım ne demek istiyor diye. Meğersem malum olmuş büyük sanatçımıza.
Rabbim gani gani Rahmet eylesin, onun gibi insanları bulmak zor bu dünyada. Mekanı Cennet olsun.
Gençliğimizde Ankara Küçükesat'ta aynı sokakta, iki bina yanımızda oturuyordu.
Genç bir tiyatrocuydu, şöhreti henüz Türkiye'yi kaplamamıştı.
Bir kaç yıl önce kaybettiğim tıp doktoru bir arkadaşım vardı. Hiç evlenmemişti. Doktorluğu sevmiyor, tiyatroya ilgi duyuyordu. Levent'in de çocukluk arkadaşıydı. Levent, ona destek olmak için "Olacak O Kadar" da ona da rol veriyordu. Bir müddet sonra Ankara'ya döndü, maddi durumu iyi değildi ve felç olarak huzurevine yattı, masraflarını Levent Kırca karşılıyordu, orada vefat etti.
Umarım gittikleri yerde buluşur, huzur bulurlar.
İnsanları güldürmek için rol yapmasına gerek yoktu. Bir bakışı yetiyordu.
Rahmetli Metin Serezli ile olan trafik polisi sarhoş sürücü parodisi, unutulması mümkün olmayacak şekilde hafızalara kazınmıştır.
Belli bir yaşın üstünde olan herkesin "biz onunla büyüdük" demekten onur duyduğu büyük usta, kaybettiğimiz değerler kervanına katıldı.
Kardeşlerimle birlikte Olacak O Kadar parodilerini bir de kendi aramızda oynadığımız günler geldi aklıma. Ustanın Atatürk ve yurt sevdalısı son yılları geldi aklıma. O kadar ihtiyaç duyduğumuz bir zamanda bıraktı ki bizi...
Toprağın bol olsun, nur içinde yat Levent usta. Seni çok özleyeceğiz.
Büyük sanatçı ve de özellikle büyük insandı... Onun, sergilediği tüm oyunlara, sevgisini ve ruhunu kattığına inanıyorum... Türk halkıyla o kadar iç içeydi ki... Onların yerine düşünür, onların yerine hicivlerde bulunurdu... ''Olacak o kadar Televizyonu'' ile Türk toplumunun güzelliklerini ya da yönetimsel sıkıntılarını ön plana çıkartırdı... Aslında güzel de bir tiyatro akademisi idi... Birçok yeni sanatçıyı Türk toplumuyla tanıştırıp, olgunlaştırdi... Parodilerine bayılırdım... Özellikle de sarhoş tiplemelerine... Ha bir de, kamu dairesinde yer bulamayan Atatürk posteri'ni alıp evine götüren hizmetli tiplemesini çok sevmiştim...
Sevgili Levent Kırca, seni çok ama çok sevdik ve çok ama çok özleyeceğiz... Mekanın cennet olsun... Allah rahmet eylesin...
Bazı insanlar hayatınız boyunca karşınızda olacak sanıyorsunuz. Levent Abi öyle birisi idi. Tamam işte, yaşlandı. Daha ötesi olacak değil ya. Ölecek hali yok herhalde diye düşünürdüm. Ama öldü abimiz.
Kemikdilli arkadaşın dediği gibi kendimizi de ünlü sanatçıları da bazen hiç ölmeyecek ve çok uzun süre yaşayacak sanıyoruz. Ama google'a isim yazıp bakınca yerli yabancı nice eski sanatçıların çoktan ölmüş olduğunu ve bundan haberimizin de olmadığını görüyoruz.
Bir gün bize de sıranın geleceği o ölüm yoluna giden değerli sanatçı Levent Kırca'ya Allah'tan rahmetler dilerim.