silence
Süper Üye
- 26 Mar 2009
- 2,345
- 1,738
Sevgili Çizgi Diyarı Takipçileri,
Geçenlerde Leman Dergisi'nin 1000. sayısı ile ilgili bir başlık açıldı sitemizde.Ben de Leman Dergisini hiç okumadığımı belirtmiştim.Beni yazılarımdan tanıdıysanız 1980 sonrası yapılan hiç bir şeyi beğenmediğimi hemen söyleyebilirsiniz.
Ne film ne şarkı ne de çizgi roman.
Hiçbirşey..
Hazzetmiyorum.
Ancak bu başlık açıldıktan sonra Leman Dergisi ile ilgili internette araştırmalar yaptım.Biraz önce bir internet sitesinde Leman Dergisi ile ilgili Nihat Genç adı ile yapılan bir yorum dikkatimi çekti.
Yorum şu;
Misafir - Nihat Genç
Leman'ın bininci sayısına üç dört sayfa tutan okunması bir saat süren Topaçlar Cumhuriyeti başlıklı makale hikaye karışımı bir yazı yazdım, halim kalmadı, bittim, derken Oda TV'de Leman haberi altında yorumu gördüm. Ne saçmalıklar ne bitmek bilmeyen iftira enerjisidir bu.. Bin defa dedik usandık bir daha diyorum, Leman burada ben Nihat Genç buradayım, bir sorunuz varsa ekranda ropörtajda canlı canlı yüzümüze karşı bize sorun, yeter artık sallamayın, yuh be.. Her suçlama her sinsilik her salınan kokuyla uğraşacak halimiz yok.. İftiralardan yorulmaz mısınız, yahu daha ölmedik hayattayız, göz göre göre bu iftiraları atabiliyorsanız demek biz ölsek arkamızdan neler sallayacaksınız.. Hangi birine yetişeceksin.. Bir bardak süt içmek için inek satın almak gibi Leman bir zaman önce bir eşeklik yani acemilik yapıp matbaa satın aldı, beceremedi, makine de artık kullanmadan öyle duruyor, neyse, vergi dairesi herkese ayrım gayrım yapmadan bu topraklarda yaşayan sana bana ona şuna herkese diyor ki yatırım yaptığınızda verginizden düşülür, şimdi bunun neresi imtiyaz, neresi özel teşvik, neresi ayrıcalık, neresi kayırma, neresi torpil... Diyelim su idaresi diyelim telefon şirketi abonelerine indirim yaparsa ben almayayım mı diyeceksiniz, ki sana bana özel değil herkese.. Yahu bu ne manyaklıktır.. Amerikan elçileriyle toplantılar yapıp medyada kelle kopartanlara tek satır yazacak hesap soracak güçleri yok, ama Leman sordu.. Şimdi Türkiye Tayyip Erdoğan medyasından inim inim inliyor, biz Özallar'ı, Demireller'i Tansular'ı Susurluklar'ı gördük, çaresiz kaldık, oturduk, kendi yağımızla nasıl kavruluruz dedik.. Avrupa'daki bağımsız dergileri inceledik, özellikle Fransız mizah dergilerine uzandık.. Yan gelirlerimiz mi olsun dükkan mı açalım hediyelik eşya mı satalım, ne
yapalım, bu vahşi medya patronları karşısında ayakta kalalım.. Becerdik beceremedik tuttu tutmadı ama işte kimseye eyvallah demeden ve alayına meydan okuyan bininci sayıya kadar geldik.. Cemaatin kucağında oturup yazanlar, medyaya ağzına gümüş kaşıkla yazar olanlar ,haseti olanlar kıskançlık krizlerine girenler, adlarını vermeden işte açın ınternet sayfalarını sallayıp duruyorlar.. Gestapo liberallerin meyhane masalarında mamalanmış lapalaşmış iftira mezelerini de bir takım ördekler aynen yalayıp yutuyor.. Yuh be.. Adam, bininci sayı diyor, bininci... Bin sayıdır kimseye ağbi ağam paşam efendi dememiş, kimseye eyvallah demeden bininci sayısını hazırlıyor, eğilmemiş bükülmemiş yalamamış terketmemiş ve bu en acımasız günlerde hala lafını istediği özgürlükte yandaşın cemaatcinin liberalinin alnına yapıştırmaya devam ediyor.. Yaşadığımız topraklarda bağımsız bir dergi olmak ve bağımsız bir yazar olarak kimseden maaş almadan ayakta kalmak nedir, nasıl olur. biz bin sayıdır biliyoruz.. Bin... Bu sinsi iftiraları atan arkadaşlar önce önlerindeki 'ot'u değiştirsin ya da gerçek yaşayan insanların yüzüne karşı konuşacak cesarette olsunlar.. Nihat Genç adını yazacak kadar okuma yazma biliyor, ama Nihat Genç, bu satırlara Nihat Genç adını onurla yazabilmek için bağımsız dergilerin odalarında kıran kırana olmak ya da hiç olmamak
kavgasında on yıllarını geçirdi.. Mecbur muyuz her iftiraya cevap vermek için kendimizi bu kadar meşgul etmeye, ne yapalım, bu kavga kıskançlık haset içinde tasmalı köpeklerle, boynunda hiç tasma izi olmamışların onur kavgası.. Saygıyla..
2011-01-11 22:17:27
Leman Dergisi ile ilgili bilgi ararken haberi bulduğum link te bu;
Geçenlerde Leman Dergisi'nin 1000. sayısı ile ilgili bir başlık açıldı sitemizde.Ben de Leman Dergisini hiç okumadığımı belirtmiştim.Beni yazılarımdan tanıdıysanız 1980 sonrası yapılan hiç bir şeyi beğenmediğimi hemen söyleyebilirsiniz.
Ne film ne şarkı ne de çizgi roman.
Hiçbirşey..
Hazzetmiyorum.
Ancak bu başlık açıldıktan sonra Leman Dergisi ile ilgili internette araştırmalar yaptım.Biraz önce bir internet sitesinde Leman Dergisi ile ilgili Nihat Genç adı ile yapılan bir yorum dikkatimi çekti.
Yorum şu;
Misafir - Nihat Genç
Leman'ın bininci sayısına üç dört sayfa tutan okunması bir saat süren Topaçlar Cumhuriyeti başlıklı makale hikaye karışımı bir yazı yazdım, halim kalmadı, bittim, derken Oda TV'de Leman haberi altında yorumu gördüm. Ne saçmalıklar ne bitmek bilmeyen iftira enerjisidir bu.. Bin defa dedik usandık bir daha diyorum, Leman burada ben Nihat Genç buradayım, bir sorunuz varsa ekranda ropörtajda canlı canlı yüzümüze karşı bize sorun, yeter artık sallamayın, yuh be.. Her suçlama her sinsilik her salınan kokuyla uğraşacak halimiz yok.. İftiralardan yorulmaz mısınız, yahu daha ölmedik hayattayız, göz göre göre bu iftiraları atabiliyorsanız demek biz ölsek arkamızdan neler sallayacaksınız.. Hangi birine yetişeceksin.. Bir bardak süt içmek için inek satın almak gibi Leman bir zaman önce bir eşeklik yani acemilik yapıp matbaa satın aldı, beceremedi, makine de artık kullanmadan öyle duruyor, neyse, vergi dairesi herkese ayrım gayrım yapmadan bu topraklarda yaşayan sana bana ona şuna herkese diyor ki yatırım yaptığınızda verginizden düşülür, şimdi bunun neresi imtiyaz, neresi özel teşvik, neresi ayrıcalık, neresi kayırma, neresi torpil... Diyelim su idaresi diyelim telefon şirketi abonelerine indirim yaparsa ben almayayım mı diyeceksiniz, ki sana bana özel değil herkese.. Yahu bu ne manyaklıktır.. Amerikan elçileriyle toplantılar yapıp medyada kelle kopartanlara tek satır yazacak hesap soracak güçleri yok, ama Leman sordu.. Şimdi Türkiye Tayyip Erdoğan medyasından inim inim inliyor, biz Özallar'ı, Demireller'i Tansular'ı Susurluklar'ı gördük, çaresiz kaldık, oturduk, kendi yağımızla nasıl kavruluruz dedik.. Avrupa'daki bağımsız dergileri inceledik, özellikle Fransız mizah dergilerine uzandık.. Yan gelirlerimiz mi olsun dükkan mı açalım hediyelik eşya mı satalım, ne
yapalım, bu vahşi medya patronları karşısında ayakta kalalım.. Becerdik beceremedik tuttu tutmadı ama işte kimseye eyvallah demeden ve alayına meydan okuyan bininci sayıya kadar geldik.. Cemaatin kucağında oturup yazanlar, medyaya ağzına gümüş kaşıkla yazar olanlar ,haseti olanlar kıskançlık krizlerine girenler, adlarını vermeden işte açın ınternet sayfalarını sallayıp duruyorlar.. Gestapo liberallerin meyhane masalarında mamalanmış lapalaşmış iftira mezelerini de bir takım ördekler aynen yalayıp yutuyor.. Yuh be.. Adam, bininci sayı diyor, bininci... Bin sayıdır kimseye ağbi ağam paşam efendi dememiş, kimseye eyvallah demeden bininci sayısını hazırlıyor, eğilmemiş bükülmemiş yalamamış terketmemiş ve bu en acımasız günlerde hala lafını istediği özgürlükte yandaşın cemaatcinin liberalinin alnına yapıştırmaya devam ediyor.. Yaşadığımız topraklarda bağımsız bir dergi olmak ve bağımsız bir yazar olarak kimseden maaş almadan ayakta kalmak nedir, nasıl olur. biz bin sayıdır biliyoruz.. Bin... Bu sinsi iftiraları atan arkadaşlar önce önlerindeki 'ot'u değiştirsin ya da gerçek yaşayan insanların yüzüne karşı konuşacak cesarette olsunlar.. Nihat Genç adını yazacak kadar okuma yazma biliyor, ama Nihat Genç, bu satırlara Nihat Genç adını onurla yazabilmek için bağımsız dergilerin odalarında kıran kırana olmak ya da hiç olmamak
kavgasında on yıllarını geçirdi.. Mecbur muyuz her iftiraya cevap vermek için kendimizi bu kadar meşgul etmeye, ne yapalım, bu kavga kıskançlık haset içinde tasmalı köpeklerle, boynunda hiç tasma izi olmamışların onur kavgası.. Saygıyla..
2011-01-11 22:17:27
Leman Dergisi ile ilgili bilgi ararken haberi bulduğum link te bu;
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.