KÖROĞLU
Gerçek adı Ruşen Ali olan ve Anadolu halk kahramanlarından biri sayılan Köroğlu, ilk kez 1930'larda yayınlanan çeşitli dergilerde yeniden gündeme gelen XVI. yüzyıla ait kültürel formları bünyesinde taşıyan destansı bir öyküye sahiptir. İlk sayısı 2 Kasım 1953 tarihinde Kıral Neşriyat Yurdu tarafından yayınlanan ve kendi adıyla 40 sayı olarak çıkan haftalık bir çizgiroman dergisinde dokuzuncu sanat çerçevesinde maceralar yaşamıştır.
Köroğlu, zalim Bolu Beyi'ne seyislik yapan babası Yusuf'un beyi için satın aldığı cılız ve gösterişsiz bir tay nedeniyle hışmına uğraması ve gözlerinin dağlanması üzerine intikam yemini etmiştir. Artık yaşamının tek amacı babasının gözlerini kör eden Bolu Beyi'nden intikam almaktır. Bu amaçla babasının nasihatleri üzerine beyin beğenmediği cılız atı özel yöntemlerle besler ve yetiştirir. Sonuçta kör seyisin oğlu, Köroğlu diye nam salacak ve Kırat'ına binip beyin zalimliğini uygulayan askerlerine karşı mücadeleye girişecektir. Yiğitliği ve cesaretiyle halkın ve içinden çıkan diğer yiğitlerin de desteğini alarak bir kale olarak kabul edilen Çamlıbel'e akar. Bir yandan Bolu Beyi aleyhine ve yiğitlikle ilgili olarak elindeki sazı çalıp türküler söyler, bir taraftan da yanına katılan Ayvaz, Köse Kenan, Deli Hoylu, Kiziroğlu gibi adamlarıyla nihayet Bolu Beyi'nin halka uyguladığı zulmü açığa çıkarıp onu alteder. Ayvaz adlı yanından ayrılmayan delikanlıyla birlikte Mısır ve İstanbul'a seyehatler yapar, buralarda da maceralar yaşar. Sonuçta Istavrula adlı güzel bir kıza aşık olur ve onu esaretten kurtararak evlenir...
Kıral Neşriyat Yurdu yayını Köroğlu'nun 1. sayısı.
2 Kasım 1953 tarihinde yayınlanan ilk sayısında Türk Kahramanı üstbaşlığıyla okura sunulan Köroğlu'nu Kenan Orkan'ın yazdığı senaryolarla Şahap Ayhan ile Galip Bülkat çiziyordu, Bülkat ayrıca derginin kapak illüstrasyonlarını da resimlemekteydi. Çizerlere ayrıca Bayan Mukadder Güvenmez ve Hikmet Alp adlı iki asistan da bilhassa dönemin giysilerindeki motiflerin çiziminde eşlik etmiştir. Orhan Alkaya'nın kaligrafileri dışında Pietro Karlotti adlı kişi de klişe renklendirmelerini yapmıştır. Serinin öykü hattı 1602 yılında başlar ve her sayının son sayfasında dergide yer alan karakterler yine Galip Bülkat'ın illüstrasyonlarıyla okura sunulmuştur. Karşılıklı iki sayfası bir siyah-beyaz bir dört renkli olarak basılan Köroğlu'nda yayınevinin daha önceki başlığı Pekos Bill'in yayın formatı aynen korunmuştur. Karakterlerin giydiği yerel desenli motifler ve dönemin kullanılan savaş aletleri mümkün mertebe araştırılarak desenlenmiş ve başlığın bu yönden mükemmel olması hedeflenmiştir.
Köroğlu, başladığı format ve çizim ekibinde hiçbir değişiklik olmadan 2 Ağustos 1954'de yayınlanan 40. sayısıyla sona ermiştir. Dergideki tek rotüş kapak resimlerini bir noktadan sonra iki ressamın birlikte, sonra da Şahap Ayhan'ın tek başına çizmesidir.
Gerçek adı Ruşen Ali olan ve Anadolu halk kahramanlarından biri sayılan Köroğlu, ilk kez 1930'larda yayınlanan çeşitli dergilerde yeniden gündeme gelen XVI. yüzyıla ait kültürel formları bünyesinde taşıyan destansı bir öyküye sahiptir. İlk sayısı 2 Kasım 1953 tarihinde Kıral Neşriyat Yurdu tarafından yayınlanan ve kendi adıyla 40 sayı olarak çıkan haftalık bir çizgiroman dergisinde dokuzuncu sanat çerçevesinde maceralar yaşamıştır.
Köroğlu, zalim Bolu Beyi'ne seyislik yapan babası Yusuf'un beyi için satın aldığı cılız ve gösterişsiz bir tay nedeniyle hışmına uğraması ve gözlerinin dağlanması üzerine intikam yemini etmiştir. Artık yaşamının tek amacı babasının gözlerini kör eden Bolu Beyi'nden intikam almaktır. Bu amaçla babasının nasihatleri üzerine beyin beğenmediği cılız atı özel yöntemlerle besler ve yetiştirir. Sonuçta kör seyisin oğlu, Köroğlu diye nam salacak ve Kırat'ına binip beyin zalimliğini uygulayan askerlerine karşı mücadeleye girişecektir. Yiğitliği ve cesaretiyle halkın ve içinden çıkan diğer yiğitlerin de desteğini alarak bir kale olarak kabul edilen Çamlıbel'e akar. Bir yandan Bolu Beyi aleyhine ve yiğitlikle ilgili olarak elindeki sazı çalıp türküler söyler, bir taraftan da yanına katılan Ayvaz, Köse Kenan, Deli Hoylu, Kiziroğlu gibi adamlarıyla nihayet Bolu Beyi'nin halka uyguladığı zulmü açığa çıkarıp onu alteder. Ayvaz adlı yanından ayrılmayan delikanlıyla birlikte Mısır ve İstanbul'a seyehatler yapar, buralarda da maceralar yaşar. Sonuçta Istavrula adlı güzel bir kıza aşık olur ve onu esaretten kurtararak evlenir...
Kıral Neşriyat Yurdu yayını Köroğlu'nun 1. sayısı.
2 Kasım 1953 tarihinde yayınlanan ilk sayısında Türk Kahramanı üstbaşlığıyla okura sunulan Köroğlu'nu Kenan Orkan'ın yazdığı senaryolarla Şahap Ayhan ile Galip Bülkat çiziyordu, Bülkat ayrıca derginin kapak illüstrasyonlarını da resimlemekteydi. Çizerlere ayrıca Bayan Mukadder Güvenmez ve Hikmet Alp adlı iki asistan da bilhassa dönemin giysilerindeki motiflerin çiziminde eşlik etmiştir. Orhan Alkaya'nın kaligrafileri dışında Pietro Karlotti adlı kişi de klişe renklendirmelerini yapmıştır. Serinin öykü hattı 1602 yılında başlar ve her sayının son sayfasında dergide yer alan karakterler yine Galip Bülkat'ın illüstrasyonlarıyla okura sunulmuştur. Karşılıklı iki sayfası bir siyah-beyaz bir dört renkli olarak basılan Köroğlu'nda yayınevinin daha önceki başlığı Pekos Bill'in yayın formatı aynen korunmuştur. Karakterlerin giydiği yerel desenli motifler ve dönemin kullanılan savaş aletleri mümkün mertebe araştırılarak desenlenmiş ve başlığın bu yönden mükemmel olması hedeflenmiştir.
Köroğlu, başladığı format ve çizim ekibinde hiçbir değişiklik olmadan 2 Ağustos 1954'de yayınlanan 40. sayısıyla sona ermiştir. Dergideki tek rotüş kapak resimlerini bir noktadan sonra iki ressamın birlikte, sonra da Şahap Ayhan'ın tek başına çizmesidir.