KİNOVA
1940'ların sonlarıyla 1960'ların başları arasındaki western türü çizgiroman salgını incelendiğinde, bunların pek azının gerek hikaye, gerekse çizgi açısından mükemmele yakın bir orijinaliteye sahip olduğu görülür. Kısa süreli yayın hayatına rağmen Kinowa bu bahse değer dizilerden biri olmaya hak kazanmaktadır. Yetenekli senaryo yazarı Andrea Lavezzolo ile, önce esseGesse grubu (Sinchetto, Sartoris, Guzzon), sonra da Pietro Gamba tarafından çizilen Kinowa, 1950 yılının ilk aylarında, aylık bir çizgiroman dergisi formatında ortaya çıkmıştır.
Kinowa'nın, öykü hattının açılış hikayesinde yeni birşeyler sunduğu pek söylenemez. Kızılderililerin bir kervanı pusuya düşürme klişesinin akabinde, sarhoş vahşilerin herkesi vahşice öldürmeleri, kurtulan tek kişinin ailesinin intikamını almak için delicesine yaptığı takipler ve buna benzer olaylar ardı ardına geliyordu. Ancak bu klişeleşen senaryo kalıbını benzerlerinden ayıran en önemli özellik işleyişiydi. Diğerlerinden tamamen farklı bir intikamcı, son derece şeytani ve kötü bir yaratık- ya da en azından korkudan felce uğrattığı kızılderililere böyle gözüken birisi. Aslında Kinova adlı bu şeytani varlık, küçükken kafa derisini yüzen kızılderililerden intikam almak için, yüzüne kamp ateşinde veya ayışığında daha da korkunç gözüken bir şeytan maskesi geçirmiş olan Sam Boyle'dan başkası değildir. Normalde sakin birisi olan Sam, Kinowa kostümüne büründüğünde bambaşka bir kişi olur; o artık eline düşmüş düşmanına en ufak bir merhamet göstermeyen, acımasız bir intikamcıdır.
1962 yılında Ceylan Yayınları'ndan çıkan bir Kinova cildi.
Kzılderili bir anneden doğan oğlu, kızılderili düşmanlarınca 'Kötülüğün Ruhu' olarak adlandırılan Sam'e üstlendiği bu intikam görevinde eşlik etmektedir. Sadece birkaç sene süren Kinova'nın maceraları oldukça komplikedir ve zekice hazırlanmıştır. esseGesse grubunun -büyük ölçüde Alex Raymond'dan teknik esintiler taşıyan- sağlam ve kıvrak çizgileri en ince detaylara bile özen göstermiştir.
1959, 1980 ve 1983 tarihli Ceylan logolu Kinova serilerinden birer sayı.
Ülkemizde ilk olarak Ceylan Yayınları'nın 12 Şubat 1959 tarihinde çıkarmaya başladığı Kinova adlı haftalık fasükül serisinde boy göstermiş, seri aynı yılın Aralık ayından itibaren içeriğe dahil olan yeni bir kahramandan dolayı Kinova-Tex adını almış ve yeni bir kahraman olan Teks'i de ilk serüvenleriyle Türk okuruna tanıştırmıştır. Ertesi yıl yine Kinova-Tex adı altında yeni bir seriye başlayan başlık kısa süre sonra Kinova maceralarının azlığından adını değiştirmeden sadece Teks yayınlamaya başlamıştir. Bu seriden ayıklanan ve kısa bir süreliğine çıkan serisinde ciltlenen Kinova maceraları ise, 1960'ların ikinci yarısında bayilere verilmiştir. Haftalık cep kitabı ebadındaki 1965 yılı sonunda başlayan serisi çok fazla sayı çıkamamış, ancak 31 Mayıs 1971'de yayına giren Kinova fasikülleri ise yine Ceylan Yayınları tarafindan okuyucu ile bir yıldan fazla bir süre buluşmuştur. Başlık yeniden Ceylan logosuyla buluşmadan önce, çok düzensiz yayınlara imza atmış olan A.Bülent Hazer'in sahibi olduğu İnter Neşriyat tarafindan 1978 yılı içinde gözükmüş olmasına rağmen kısa sürede aniden ortadan kaybolmuş, 1979 senesinde ve 1980 yılı başında birbiri ardına birer ikişer sayılık girişimlerle basılan üç adet İnter Neşriyat logolu denemeden geçmiştir. İlk sayısı 1 Eylül 1980'de çıkan ve on beş günlük periyodarla hayranlarına ulaşan Yeni Kinova ciltleri 7 Ekim 1981'de çıkan 24. sayısıyla sona ermiş, ve haftalık tempoda ilk sayısı 13 Haziran 1983'de yine Ceylan Yayınları tarafindan tekrarlanan maceralarıyla Yeni Kinova başlıklı ikinci seri de aynı yılın 26 Eylülünde yayına giren 16. sayısıyla koleksiyonunu tamamlamıştır. Bu tarihten sonra ise bu önemli başlık Aksoy Yayınları aracılığıyla yeniden okuyucu ile buluşma şansı yakalamış ve 2000'de çıkan büyük boy özel albümleriyle kariyerini noktalamıştır. Bu arada İtalya'da yaşamaya başlayan Yıldırım Örer'in çizdiği ve varolan Kinova koleksiyonuna neredeyse 40 yıl sonra katkı sağlayan özel bir albüm de yine bu seriden Türkçe olarak yayınlanmıştır. Bunu da 2005'de Demirbaş Yayıncılık tarafından piyasaya sürülen Kinowa serisi izlemiştir.
Ceylan Yayınlarından 1971 tarihli iki ayrı Kinova serisi.
Yıldırım Örer imzalı Kinova albümü ve 1978 yılında İnter Yayınlarından çıkan Kinova ciltlerinden birinin kapağı.
1940'ların sonlarıyla 1960'ların başları arasındaki western türü çizgiroman salgını incelendiğinde, bunların pek azının gerek hikaye, gerekse çizgi açısından mükemmele yakın bir orijinaliteye sahip olduğu görülür. Kısa süreli yayın hayatına rağmen Kinowa bu bahse değer dizilerden biri olmaya hak kazanmaktadır. Yetenekli senaryo yazarı Andrea Lavezzolo ile, önce esseGesse grubu (Sinchetto, Sartoris, Guzzon), sonra da Pietro Gamba tarafından çizilen Kinowa, 1950 yılının ilk aylarında, aylık bir çizgiroman dergisi formatında ortaya çıkmıştır.
Kinowa'nın, öykü hattının açılış hikayesinde yeni birşeyler sunduğu pek söylenemez. Kızılderililerin bir kervanı pusuya düşürme klişesinin akabinde, sarhoş vahşilerin herkesi vahşice öldürmeleri, kurtulan tek kişinin ailesinin intikamını almak için delicesine yaptığı takipler ve buna benzer olaylar ardı ardına geliyordu. Ancak bu klişeleşen senaryo kalıbını benzerlerinden ayıran en önemli özellik işleyişiydi. Diğerlerinden tamamen farklı bir intikamcı, son derece şeytani ve kötü bir yaratık- ya da en azından korkudan felce uğrattığı kızılderililere böyle gözüken birisi. Aslında Kinova adlı bu şeytani varlık, küçükken kafa derisini yüzen kızılderililerden intikam almak için, yüzüne kamp ateşinde veya ayışığında daha da korkunç gözüken bir şeytan maskesi geçirmiş olan Sam Boyle'dan başkası değildir. Normalde sakin birisi olan Sam, Kinowa kostümüne büründüğünde bambaşka bir kişi olur; o artık eline düşmüş düşmanına en ufak bir merhamet göstermeyen, acımasız bir intikamcıdır.
1962 yılında Ceylan Yayınları'ndan çıkan bir Kinova cildi.
Kzılderili bir anneden doğan oğlu, kızılderili düşmanlarınca 'Kötülüğün Ruhu' olarak adlandırılan Sam'e üstlendiği bu intikam görevinde eşlik etmektedir. Sadece birkaç sene süren Kinova'nın maceraları oldukça komplikedir ve zekice hazırlanmıştır. esseGesse grubunun -büyük ölçüde Alex Raymond'dan teknik esintiler taşıyan- sağlam ve kıvrak çizgileri en ince detaylara bile özen göstermiştir.
1959, 1980 ve 1983 tarihli Ceylan logolu Kinova serilerinden birer sayı.
Ülkemizde ilk olarak Ceylan Yayınları'nın 12 Şubat 1959 tarihinde çıkarmaya başladığı Kinova adlı haftalık fasükül serisinde boy göstermiş, seri aynı yılın Aralık ayından itibaren içeriğe dahil olan yeni bir kahramandan dolayı Kinova-Tex adını almış ve yeni bir kahraman olan Teks'i de ilk serüvenleriyle Türk okuruna tanıştırmıştır. Ertesi yıl yine Kinova-Tex adı altında yeni bir seriye başlayan başlık kısa süre sonra Kinova maceralarının azlığından adını değiştirmeden sadece Teks yayınlamaya başlamıştir. Bu seriden ayıklanan ve kısa bir süreliğine çıkan serisinde ciltlenen Kinova maceraları ise, 1960'ların ikinci yarısında bayilere verilmiştir. Haftalık cep kitabı ebadındaki 1965 yılı sonunda başlayan serisi çok fazla sayı çıkamamış, ancak 31 Mayıs 1971'de yayına giren Kinova fasikülleri ise yine Ceylan Yayınları tarafindan okuyucu ile bir yıldan fazla bir süre buluşmuştur. Başlık yeniden Ceylan logosuyla buluşmadan önce, çok düzensiz yayınlara imza atmış olan A.Bülent Hazer'in sahibi olduğu İnter Neşriyat tarafindan 1978 yılı içinde gözükmüş olmasına rağmen kısa sürede aniden ortadan kaybolmuş, 1979 senesinde ve 1980 yılı başında birbiri ardına birer ikişer sayılık girişimlerle basılan üç adet İnter Neşriyat logolu denemeden geçmiştir. İlk sayısı 1 Eylül 1980'de çıkan ve on beş günlük periyodarla hayranlarına ulaşan Yeni Kinova ciltleri 7 Ekim 1981'de çıkan 24. sayısıyla sona ermiş, ve haftalık tempoda ilk sayısı 13 Haziran 1983'de yine Ceylan Yayınları tarafindan tekrarlanan maceralarıyla Yeni Kinova başlıklı ikinci seri de aynı yılın 26 Eylülünde yayına giren 16. sayısıyla koleksiyonunu tamamlamıştır. Bu tarihten sonra ise bu önemli başlık Aksoy Yayınları aracılığıyla yeniden okuyucu ile buluşma şansı yakalamış ve 2000'de çıkan büyük boy özel albümleriyle kariyerini noktalamıştır. Bu arada İtalya'da yaşamaya başlayan Yıldırım Örer'in çizdiği ve varolan Kinova koleksiyonuna neredeyse 40 yıl sonra katkı sağlayan özel bir albüm de yine bu seriden Türkçe olarak yayınlanmıştır. Bunu da 2005'de Demirbaş Yayıncılık tarafından piyasaya sürülen Kinowa serisi izlemiştir.
Ceylan Yayınlarından 1971 tarihli iki ayrı Kinova serisi.
Yıldırım Örer imzalı Kinova albümü ve 1978 yılında İnter Yayınlarından çıkan Kinova ciltlerinden birinin kapağı.