Colinmccay
Yönetici
- 27 Haz 2009
- 7,005
- 11,242
Akdeniz Bölgesi'nde Antalya İli'ne bağlı bir ilçe olan Kaş'ın kuzeydoğusunda Elmalı, doğusunda Finike ilçeleri, batı ve kuzeyinde Muğla, güneyinde de Akdeniz bulunmaktadır. Teke Yarımadasının güney kesiminde yer alan Batı Toroslarının uzantıları olan Akdağ, Kaş ile Muğla'nın doğal sınırını oluşturur. Teke yarımadasının ilçe sınırları içerisinde kalan bölümü dağlar ve akarsularla engebelenen plato görünümündedir. Kıyı şeridi oldukça dar olup, batıda Eşen Ovası, doğuda da Demre Ovasında genişler. Muğla ile doğal sınırı çizen Eşen Çayının taşıdığı alüvyonlarla bir deltaya dönüşmüştür. İlçe kıyılarının dışında başta Kekova, Meis, İçada, Heybeliada ve çataladalar ismiyle bilinen Sıçan ve Yılan adaları bulunmaktadır.
Kaş'ın yüzölçümü 2.231 km2; 2000 Yılı Genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 47.519'dur. Antalya’ya 168 km. uzaklıkta ve Akdeniz’de ise Meis adası ile karşı karşıya olup, bu ada vasıtasıyla Yunanistan ile komşudur. Kaş’ın sahil uzunluğu 70 km civarındadır.
İlçenin ekonomisi tarım ve turizme dayalıdır. Bölgede yetişen belli başlı ürünler portakal, elma, buğday, arpa, çiğit ve pamuktur. Ayrıca kıyı kesiminde yaygın biçimde seracılık yapılır. Kızılçam, sedir, ardıç ve karaçamdan oluşan, dağlık kesimde ormancılık ön plandadır. Kaş ve çevresinde giyim, elsanatları ve halk oyunları bakımından hala geleneklerini devam ettirmektedir. Yörenin ünlü "Barak Kilimi" Yayla Kılıçlı ve Yeşilbarak köylerinde dokunmaktadır.
Turizm
İlçe merkezi, Kalkan ve Gelemiş Köyü'nde son yıllarda turizm, hızlı bir şekilde gelişmektedir. Bu nedenle turistik tesislerin sayısı hızla artmaktadır. Kaş özellikle dalgıç turizmi bakımında ülkemizin önde gelen merkezlerinden biridir.
Meis Adası'na en yakın noktayı oluşturan Kaş'ta tarihi eserleri ve doğa güzellikleriyle önemli turizm potansiyeli vardır. Bir dil gibi denize uzanan Çukurbağ Yarımadası üzerinde yeni yapılmış modern oteller yarımadayı süslemektedir. Kaş'ın içinde tertemiz sularıyla Büyük Çakıl Plajı, Küçük Çakıl Plajı ve Akçagerme Plajı gibi plajlar vardır. Ayrıca kayıkla Limanağzı plajı'na da gidilebilir.Küçük Çakıl Plajı'nın 10 m karşısındaki Habesos Hotel de bir harikadır.
Kaş'ın etrafında yer alan 6 adet mağaradan Kaş'a 18 km. uzaklıktaki Mavi Mağara, Aşırlı Adası Deniz Mağarası, güvercinleri ile ünlü Güvercinlik Mağarası en ünlü olanlardır. Bu arada Kaputaş Plajı da bir dünya harikasıdır.
Kaş zengin tarihi yanında gün geçtikçe daha çok rağbet gören trekking, dağcılık, rafting gibi doğa etkinlikleri içinde sayısız olanaklar vermektedir. Doğa ile başbaşa olmak isteyenler için Gömbe'deki Yeşilgöl ve Uçarsu Şelalesi iyi bir seçenek oluşturmaktadır. Akdağ'ın dibinde bulunan Gömbe, Kaş'tan 70 km uzaklıktadır. Akdağ ise Batı Torosların Kızlar sivrisinden sonra en yüksek zirvesidir. Burada bulunan küçük göller dikkat çekicidir.
Gömbe'de Komba antik kenti ve buradan 13 km. uzaklıkta Nisa antik kenti vardır. Ayrıca Kaş içinde Kandyba antik kenti vardır. Bunların dışında Kaş'a 12 km uzaklıktaki Phellos antik kenti görülebilir.
Kaş çevresindeki önemli yerlerden biri de Kekova'dır. Kekova'ya Kaş'tan tekne ile gidildiği gibi karadan üç Üçağız'a gidilip kayıkla da gezilebilir. Burada batık şehir görülebilir. Kaş'ın etrafında adı bilinen Istlada, Apollonia, İsinda, Kyaenai gibi antik kentler yanında ismi bilinmeyen birçok harabe yeri daha vardır. Pek çok adı ve geçmişi bilinen veya bilinmeyen tarihi eser mevcuttur. Örneğin Tüse Köyü'nün yakınındaki alçak bir tepe üzerinde Tysse adında küçük yerleşme görülür.
İlçede dalgıçlık ve yamaç paraşütü başta gelen sporlar arasındadır. Türkiye'nin en iyi dalgıçlık bölgesi olarak kabul edilir. Doğal güzelliklerini ve su altı güzelliklerini, bu iki spor sayesinde gözler önüne seren Kaş ilçesi aynı zamanda çok temiz plajlara sahiptir.
Tarihçesi
Antik Likya bölgesinin önemli kentleri Kaş'ın çevresinde yer almaktadır. Ksanthos, Patara, Myra ve Antiphellos bunların başında gelmektedir. Antiphellos, bugünkü Kaş ilçesinin olduğu yerde idi. Likçe yazıtlarda ve Pilinius’da “Habesos” diye adlandırılan bu kentin ismi Hellen dilinde “Taşlık Ülke” anlamındadır. XX.yüzyılının başlarında da buraya “Andifli” denilmiştir. Antiphellos’un M.Ö.VI.yüzyılda da var olduğunu biliyoruz, fakat bu devre ait bilgilerimiz oldukça sınırlıdır. IV.yüzyıla ait mezar anıtlarından da kentin gelişmeye başladığı görülmektedir. Hellenistik dönemde Antiphellos’un kuzeyindeki, bir liman ve savunma yeri olan
Phellos’un önemini yitirmesi üzerine kent gelişmiş ve büyük bir önem kazanmıştır. Bu durum Roma çağında da devam etmiş, sedir ağacı ticareti ve sünger ihracından ötürü zenginleşmiştir. M.Ö. II.yüzyılda Likya Birliğine katılan kentler arasındadır ve bu birliğin bastığı sikkelerin arasında Attiphellos’un da ismi vardır.
Makedonya Kralı Büyük Iskender’in, Anadolu seferi sırasında, Kralliğın egemenliği altına girmiştir. İskender’in ölümünden sonra bölge, Seleukoslar’la Ptolemaioslar arasında el değiştirmiştir. Antik kent, Roma Dönemi’nde önem kazanmış ve Bizans Dönemi’nde Piskoposluk merkezi olmuştur. Bu dönemde Arap akınlarına uğramış daha sonra Anadolu Selçuklu topraklarına katılarak Andifli adını almıştır. Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkılmasını takiben Tekeoğulları Beyliği yönetimi ele geçirmiş ve Osmanlı Devleti ilçeyi Yıldırım Bayazıt zamanında topraklarına katmıştır.
Günümüze Akropoldeki düzgün sur kalıntıları iyi bir durumda gelmiştir. Yalnızca kuzey ve batı surlarından hiçbir iz görülememektedir. Ayrıca sur kapısı ile iç kalıntıları da ayakta olup onlara dayanılarak kentin tamamen surlarla çevrili olduğu anlaşılmaktadır. Kentin batısında, Çukurbağ yarımadasına giden yolun üzerinde tiyatro yer almaktadır. Tiyatronun üstünde M.Ö. IV.yüzyıla ait doğal kayadan oyularak yapılmış ev tipi bir mezar anıtı vardır.
Kaş’ın bugün adeta bir simgesi durumundaki mezar anıtı Uzun Çarşı caddesinde, Postahane sokağındadır. Günümüze iyi bir konumda gelen ve tek bir bloktan yapılmış olan bu lahdin 1,5 m. uzunluğundaki alt kısmında boncuk motifleri ve sekiz satırlık Likçe bir kitabe vardır. M.Ö. IV.yüzyıla tarihlenen bu mezarın kitabesi okunamadığından kime ait olduğu anlaşılamamıştır . Antiphellos’taki mezarların çoğu kentin kuzeyindeki yamaçta, evlerin hemen arkasındadır. Bunlar ev tipi mezarlardır. 1842'de Kaş’a gelen Spratt isimli bir İngiliz subayı burada yüzden fazla mezar olduğundan söz etmişse de bugün bunların çoğu günümüze gelememiştir.
Alıntıdır. bakunin tarafından düzenlenmiştir.